Anadolu Ajansı
İstanbul depremin izlerini su altında görüyorlar! Öyle şeyler ortaya çıktı ki...
Marmara Depremi'nin ardından fay hattının otel, vapur iskelesi, çay bahçesi, ev gibi yapıları denize çekmesiyle Gölcük'te oluşan 'su altı şehri', önemli dalış lokasyonlarından biri haline geldi.
7,4 büyüklüğündeki Marmara Depremi'nin ardından fay hattının, kıyıdaki otel, vapur iskelesi, çay bahçesi, ev gibi yapıları denize çekmesiyle oluşan Kocaeli'nin Gölcük ilçesindeki 'su altı şehri', önemli dalış lokasyonlarından biri oldu.
Değirmendere sahilinin 180 metre açığında, suyun 18 metre altında tarihi çınarların görülmesinin ardından 55 metre derinliğe kadar çeşitli yapılar ile bir çay bahçesine ait şemsiye, sokak lambası, seyyar satıcı tezgahı gibi eşyaların izinin sürülebildiği bölgeye dalanlar, duygu yüklü bir deneyim yaşıyor.
Marmara Depremi'nin ardından Deniz Kuvvetleri Komutanlığı bünyesinde afet bölgesinde su altı faaliyetlerine katılan, emekliliğinin ardından Değirmendere Sualtı Topluluğunu (DESSAT) kuran su altı arama kurtarma ve dalış eğitmeni Murat Kulakaç, su altındaki bölgeyi merak edenlere rehberlik hizmeti de veriyor.
Burayı dalış meraklılarına açtıklarını dile getiren Kulakaç, şöyle konuştu: "Yerel yönetimlerle daha etkin bir projeyle burayı sisteme kazandırabilir ve unuttuğumuz deprem gerçeğini su altında görebiliriz. İlk indiğinizde hüzünleniyorsunuz, doğanın gerçek gücünü görebiliyorsunuz. Yüzlerce kişi sarılsanız, uğraşsanız belki o dev çınarların bir dalını bile oynatamazsınız ama doğa onu topraktan sökmüş, kökünden sıyırmış, silkelemiş ve blok halde, olduğu gibi yere dikmiş. İki çınar ağacı suyun altından hala tatlı suyla besleniyor. Odunsu tabakası devam ediyor ama fotosentez yapamadığı için yeşil değil."
Bazı yapıların şu an suyun altında moloz yığını gibi durduğunu anlatan Kulakaç, "Aslında depremin ardından ilk anda binalar sapasağlam, toprakla beraber kaymış. Ama o anki heyecan, öncelik sırası nedeniyle düşünülmediği için gelen sanayi dalgıçları binaları balyoz ve kepçelerle kırıp, içerideki kişisel eşyaları alıp farklı şekilde değerlendirmiş. Oradaki her şeyi tahrip etmişler, bu çok acı. Su üstüne çıkan ağaçları kesmişler, yoksa o ağaçlar şu anda fotosentez yapıyor olacaktı. Her şeye rağmen yaşam devam ediyordu suyun altında." değerlendirmesinde bulundu.
Bölgeye uluslararası ilgi
Türkiye'deki dalış meraklılarının bölgeye yoğun ilgi gösterdiğini kaydeden Kulakaç, "Ama son yıllarda en fazla ilgiyi uluslararası dalgıçlardan görüyoruz. Fransa, Belçika, İspanya, Almanya, Amerika'dan dalgıçlar yoğun şekilde burayı takip ediyor. Dalış merkezimiz de uluslararası bir sisteme dahil oldu. Sayfalarında 'batık şehir' ile ilgili bilgileri paylaşıp, bunu ülkemize turizm ya da sadece dalış amacıyla gelen yüzlerce dalgıcın hizmetine sunduk." diye konuştu.
Türkiye'deki dalış meraklılarının bölgeye yoğun ilgi gösterdiğini kaydeden Kulakaç, "Ama son yıllarda en fazla ilgiyi uluslararası dalgıçlardan görüyoruz. Fransa, Belçika, İspanya, Almanya, Amerika'dan dalgıçlar yoğun şekilde burayı takip ediyor. Dalış merkezimiz de uluslararası bir sisteme dahil oldu. Sayfalarında 'batık şehir' ile ilgili bilgileri paylaşıp, bunu ülkemize turizm ya da sadece dalış amacıyla gelen yüzlerce dalgıcın hizmetine sunduk." diye konuştu.