isari@hurriyet.com.tr
Bütün eşyalarını sattı dünya turuna çıktı!
Yağmur Arat (25) özel bir şirkette şehir plancısıydı, şimdi ise tek başına dünya turunda olan bir gezgin. Üniversiteden mezun olduktan sonra Avrupa’yı Interrail biletiyle gezince seyahat virüsünü kapmış oldu. Sonrasında sıkıcı iş hayatı ve monotonlukla kendisini sorgulama sürecine girdi. İşinden istifa ederek mini bir Asya turuna çıktı. Döndüğünde artık hep aklının bir köşesinde olan dünya turunun zamanı gelmişti. Önce evini kapattı, bütün eşyalarımı sattı ve birikimiyle yola koyuldu. Macerasının ilk durağı Japonya oldu. Üstelik otostopla geziyor. Günlük harcaması ise ortalama sadece 38 TL.
Yağmur Arat (25) özel bir şirkette şehir plancısıydı, şimdi ise tek başına dünya turunda olan bir gezgin. Üniversiteden mezun olduktan sonra Avrupa’yı Interrail biletiyle gezince seyahat virüsünü kapmış oldu. Sonrasında sıkıcı iş hayatı ve monotonlukla kendisini sorgulama sürecine girdi. İşinden istifa ederek mini bir Asya turuna çıktı. Döndüğünde artık hep aklının bir köşesinde olan dünya turunun zamanı gelmişti. Önce evini kapattı, bütün eşyalarımı sattı ve birikimiyle yola koyuldu. Macerasının ilk durağı Japonya oldu. Üstelik otostopla geziyor. Günlük harcaması ise ortalama sadece 38 TL. İsmail SARI / isari@hurriyet.com.tr
Fotoğraflar: Yağmur Arat
Fotoğraflar: Yağmur Arat
Bilginin sonsuz olması, beni çok güzel hissettiriyor. Bugüne kadar Avrupa’da 15, Asya’da sekiz, Afrika’da da bir ülke gezdim.
Yeni mezun olduğunuzda bütçe kısıtlı, gezmeniz zor olmadı mı?
- Maalesef öyle… Yine de çok şeye engel değil. Yeri geldi tren garında yattım, sokakta kaldım. İlk defa hiç bilmediğim bir ülkede, tek başıma her şeyi ayarlamaya çalışıyordum. Daha önce hiç böyle şeyler yaşamamıştım. İnsan sokakta kalırken keyif alır mı hiç? İnsanların “Deli misin sen?” dedikleri şeyden keyif almaya başlamıştım.
- Maalesef öyle… Yine de çok şeye engel değil. Yeri geldi tren garında yattım, sokakta kaldım. İlk defa hiç bilmediğim bir ülkede, tek başıma her şeyi ayarlamaya çalışıyordum. Daha önce hiç böyle şeyler yaşamamıştım. İnsan sokakta kalırken keyif alır mı hiç? İnsanların “Deli misin sen?” dedikleri şeyden keyif almaya başlamıştım.
Koca bir yıl ve bir hafta tatil... Bir haftada ne yaşayabilecektim ki? Ne kaybedeceğim dedim ve istifa ettim. Sonrasında ara ara ‘freelance’ işler yaptım. Bunlar yazı yazmaktan, birtakım tasarım işlerine kadar uzandı. Buradan kazandığım parayı da hep seyahate harcadım.
Aslında yaptığım bu turu, ‘kendi içime yaptığım yolculuk’ olarak değerlendiriyorum. Muhteşem insanlarla tanıştım, çok değerli anlar yaşadım. Çok az param vardı ama yaşadıklarım öyle güzeldi ki…
Onun dışında birkaç kalın kıyafet aldım. Zaten uzun bir süredir yola çıkacağım için, her şeyin en hafifini almaya çalışıyorum. İlaçlar, bilgisayarım, fotoğraf makinem, kişisel bakım eşyaları derken sekiz kiloluk çantam var yanımda. Ne kadar az eşya, o kadar mutluluk.
Malezya ve Tayland’ın bir kısmında otostop kültürü daha yaygın, buralarda da deneyimlerim oldu. Her zaman aile tercih ediyorum, onlarla yolculuk çok keyifli oluyor. Ama Japonya kıyaslanamayacak kadar önde…
Sabah işe gitmeden kahvaltımı hazırladı, benimle dertleşti, birlikte gezip, inanılmaz anlar yaşadık. Mesela hiç kavga görmedim kaldığım süre boyunca. Birisinin birisine bağırdığını bile görmedim. Özellikle Tokyo gibi kalabalık bir şehirde, inanılmaz bir düzen gördüm. Bakalım macera devam ediyor, daha neler yaşayacağım.
Rotanız belli mi, neler yapacaksınız bundan sonra?
- Şu kadar ülke gezip döneceğim diye bir şey belirlemedim. Japonya’dan sonra Asya’da geçen turumda gitmediğim yerleri görüp sonra da Güney Amerika’ya geçmeyi düşünüyorum.
- Şu kadar ülke gezip döneceğim diye bir şey belirlemedim. Japonya’dan sonra Asya’da geçen turumda gitmediğim yerleri görüp sonra da Güney Amerika’ya geçmeyi düşünüyorum.
Bu plansızlığınızı aileniz nasıl karşılıyor?
- Şu ana kadar en büyük destekçilerim onlar. Her aile gibi düzenli bir işe girip, evlenip sıradan hayatı yaşamamı istediler ama baktılar bu kız deli biraz, saldılar beni.
- Şu ana kadar en büyük destekçilerim onlar. Her aile gibi düzenli bir işe girip, evlenip sıradan hayatı yaşamamı istediler ama baktılar bu kız deli biraz, saldılar beni.