Hürriyet Haber
Baharda kuşlar gibi
Baharla birlikte dört bir yanımızı çiçek bürüdü, hava ısındı, berrak sular yeniden insanlar göz kırpmaya başladı. Şimdi aylardır biriken gamı, kederi, kasveti atma zamanı. Şimdi baharın bereketinden, yeniden hayat veren iyileştirici gücünden faydalanma zamanı. Ne şanslıyız ki Türkiye’nin her bir yanı bambaşka bir güzellik sunuyor. İster ormanda yürüyün, kokuya ve çiçeklerin rengine doyun, ister güneye inip ışıldayan sularla huzur bulun, ister mevsimin bolluk ve bereketinden faydalanarak damaklarınızı şenlendirin.
Baharla birlikte dört bir yanımızı çiçek bürüdü, hava ısındı, berrak sulara yeniden insanlar göz kırpmaya başladı. Şimdi aylardır biriken gamı, kederi, kasveti atma zamanı.
Şimdi baharın bereketinden, yeniden hayat veren iyileştirici gücünden faydalanma zamanı. Ne şanslıyız ki Türkiye’nin her bir yanı bambaşka bir güzellik sunuyor. İster ormanda yürüyün, kokuya ve çiçeklerin rengine doyun, ister güneye inip ışıldayan sularla huzur bulun, ister mevsimin bolluk ve bereketinden faydalanarak damaklarınızı şenlendirin.
Fotoğraflar: Alamy
Fotoğraflar: Alamy
MEHMET YAŞİN / Hürriyet Seyahat Yazarı
1- Yaşamın keyifli olduğunu hatırlatıyor: Bozburun
İlkbahar, her yerde başka bir güzelliğini gösterir. Ben Bozburun’daki halini çok seviyorum. Çünkü tüm doğa buram buram çam kokuyor. Çam ormanları en güzel yeşillerini bu ayda giyinir.
1- Yaşamın keyifli olduğunu hatırlatıyor: Bozburun
İlkbahar, her yerde başka bir güzelliğini gösterir. Ben Bozburun’daki halini çok seviyorum. Çünkü tüm doğa buram buram çam kokuyor. Çam ormanları en güzel yeşillerini bu ayda giyinir.
Arada bir aceleci gelincikler de kendilerini gösterir. Nazik, kırmızı yaprakları, bahar rüzgârında salınıp durur. Bu aylarda Söğüt Köyü’ndeki “Denizkızı” lokantasına gitmeyi pek severim.
Pırıl pırıl denizin tam kıyısında. Sahilde, denizin dibindeki çakıl taşlarını tek tek sayabilirsiniz. Karşıda mor renkli adalar, Datça yarımadasının silüeti, hele güneş batımında renk cümbüşüne dönen gökyüzü... Tablo ötesi bir görüntü tüm bunlar. Denizkızı’nın reisi Muhammed Usta hem balıkçı, hem de usta bir aşçı. Yaptığı mezelerin tadına doyum oluyor. Hele onların yanında bir duble rakı varsa!
Ben ilkbaharın tadını Bozburun’da çıkarmayı çok severim. Bana yaşamın keyifli olduğunu hatırlatıyor.
Çat Vadisi’nde baharla birlikte ormangüllerinin yani yerel ifadeyle ‘kumarların’ egemenliği başlıyor. En çok da kara kumar ve eğri( sarı) kumarın. Çat Vadisi, Çamlıhemşin’den 25 km. uzaklıkta geniş bir vadi.
Çiçekleri teker teker değil, bileşik salkım halinde oluşan kara kumarların taç yaprakları ise huni gibi birleşik, mor, pembe, bazen de leylak kırmızısı renginde.
Çat Vadisi’ne giderken yapılması gerekenlerCenevizliler döneminde yapıldığı söylenen Zilkale’yi ziyaret edin. Meydan köyündeki şimşir ormanını görün. Çat Vadisi’ne girişteki Toşi’de ya da ilerisindeki Cancık’ta konaklayın ve yemek yiyin. Vadiyi bir taç gibi süsleyen Çat köprüsüne çıkıp dereyi izleyin
Dr. Mehmet TOKCAN – Orman Mühendisi
3- Yeniden uyanış ve renk denizi: Bolu
Karlı dağlar, karışık ormanlar, kalkerli heyelan gölleri, akarsular, şifalı su kaynakları, turbalık alanlar, dağlık meralar, yaylalar ve sucul bitki toplulukları… İki büyük kentimiz Ankara ve İstanbul’un ortasındaki doğal güzelliklerin başkenti… Dört mevsimden her birinin, birbirinden belirgin farklarla ayrılabilen ve hemen hemen eşit zaman aralıklarıyla yaşanabildiği Bolu; bu bakımdan şanslıdır. İlkbaharda doğanın yeniden uyanışı ile birlikte ovalar, dağlar, yaylalar ve ormanlar renk renk çiçeğe dönüşür.
3- Yeniden uyanış ve renk denizi: Bolu
Karlı dağlar, karışık ormanlar, kalkerli heyelan gölleri, akarsular, şifalı su kaynakları, turbalık alanlar, dağlık meralar, yaylalar ve sucul bitki toplulukları… İki büyük kentimiz Ankara ve İstanbul’un ortasındaki doğal güzelliklerin başkenti… Dört mevsimden her birinin, birbirinden belirgin farklarla ayrılabilen ve hemen hemen eşit zaman aralıklarıyla yaşanabildiği Bolu; bu bakımdan şanslıdır. İlkbaharda doğanın yeniden uyanışı ile birlikte ovalar, dağlar, yaylalar ve ormanlar renk renk çiçeğe dönüşür.
Akarsu kıyıları ve göller, yaban hayatı ve özellikle kuşlar için önemli yaşam alanlarıdır. Yaban hayatı için en önemli barınma ve beslenme alanları, buradaki yüksek dağlık alanlardaki sık ve karışık ormanlardır.
Dağların tepesinde bile gölleri vardır. Abant, Gölcük, Yedigöller, Mudurnu, Göynük, Sünnet Gölü, Sülüklügöl, Çubuk Gölü, Aladağlar, Seben Yaylaları, Kınıkçı Kanyonu, Köroğlu Dağları, Kartalkaya, Sarıalan, Gerede Yaylaları, Yeniçağa Gölü, Şirinyazı göleti doğaseverlerin ilgisini çeken başlıca merkezlerdir.
Bolu doğasının flora ve fauna güzellikleri tüm cömertliği ile bu bahardan itibaren sizleri bekliyor.
ZAHİDE KURU / Orman ve Su İşleri Bakanlığı
4- Huzurun nasıl bir şey olduğunu hatırlatıyor: Köprülü Kanyon, Antalya/Manavgat
Dünyanın seyrine doyum olmayan büyüleyici güzellikleri ülkemize toplanmış da cennetten bir parçada yaşıyoruz sanki... Öyle eşsiz bir yerdeyiz. Baharı bu benzersiz yerlerden birinde tabiatta kucaklayıp ırmaktan denize akarak karşılamak isterseniz Köprülü Kanyon Milli Parkına davetlisiniz…
4- Huzurun nasıl bir şey olduğunu hatırlatıyor: Köprülü Kanyon, Antalya/Manavgat
Dünyanın seyrine doyum olmayan büyüleyici güzellikleri ülkemize toplanmış da cennetten bir parçada yaşıyoruz sanki... Öyle eşsiz bir yerdeyiz. Baharı bu benzersiz yerlerden birinde tabiatta kucaklayıp ırmaktan denize akarak karşılamak isterseniz Köprülü Kanyon Milli Parkına davetlisiniz…
Huzurun nerede, nasıl bir şey olduğunu bize unutturan kötü haberlerle dolu ekranlardan, içinde kaybolduğumuz telefonlardan sıyrılıp karamsarlıktan uzaklaşarak şehrin karmaşasında kaybolan hayallerimizi de yanımıza alıp tabiatın kollarında dinlenmeye, tüm stres ve yorgunluğunuzu serin sulara bırakıp da dönmeye ne dersiniz?
Yapraklar çiçektir, tomurcuklar doğmaya hazırlanıyordur, karlar erimiş nehirler suya doyuyordur şimdi oralarda… Gökyüzü mavisini yenilemiş, yeşiller bahar kıyafetlerini giymiştir. Kuş cıvıltısından başka ses duymadığınız tabiatı bir başka kokar buraların, içinize çektiğiniz nefes değil hayatın ta kendisidir.
Gözleriniz nereye bakacağını, ayaklarınız hangi patikada koşturacağını bilemezken tüm heybetiyle karşınıza çıkıveren tarih sizi şaşırtır. Kralların yolundan geçerek ulaştığınız, sizi hayaller alemine sürükleyen antik kente selam verip bir an önce yörenin eşsiz lezzetlerine ulaşmak istersiniz. Yorulunca bir bardak çay eşliğinde dinlenmek en çok buraya yakışır… Güneş günü kovalarken tatlı yorgunluğunuzu bir ağaç gölgesinde bile bırakabilirsiniz.
YÜCEL SÖNMEZ / Hürriyet Seyahat Editörü
5- Suyla gelen güzellikler: Beyşehir Gölü / Konya
Barındırdığı yaban hayatı, doğal güzellikleri ve tarihi değerleri ile göllerimiz içerisinde özel bir yeri olan Beyşehir Gölü; güzel, mavi rengi, irili ufaklı adaları, kumsalları, karstik mağaraları ve bozulmamış bitki örtüsü ile ülkemizin en güzel göllerinden biri.
5- Suyla gelen güzellikler: Beyşehir Gölü / Konya
Barındırdığı yaban hayatı, doğal güzellikleri ve tarihi değerleri ile göllerimiz içerisinde özel bir yeri olan Beyşehir Gölü; güzel, mavi rengi, irili ufaklı adaları, kumsalları, karstik mağaraları ve bozulmamış bitki örtüsü ile ülkemizin en güzel göllerinden biri.
Burası aynı zamanda Türkiye’nin en büyük tatlı su gölü. Göl, Akdeniz iklimiyle bozkır ikliminin tam geçiş noktasında bulunduğu için olağanüstü bir çeşitliliğe sahip. Beyşehir Gölü kuşlar için önemli bir üreme ve kışlama alanı. Alanda küçük orman kartalı (Aquila pomarina), alaca balıkçıl (Ardeola ralloides), küçük balaban (Ixobrychus minutus), gece balıkçılı (Nycticorax nycticorax) ve sumru (Sterna hirundo) ürüyor. Elmabaş patka (Aythya ferina), sakarmeke (Fulica atra) ve macarördeği (Netta rufina) alanda önemli sayılarda kışlayan kuş türleri arasında yer alıyor. Üstelik bu kuşları görmek için uzağa gitmek gerekmiyor. Şehir merkezinden göl kıyısına inmeniz yeterli. 30 kilometre kadar yolu göze alıp Yeşildağ ve Adaköy tarafına doğru giderseniz yol sizi leylekler vadisine çıkaracaktır. Burası Türkiye’de bir arada bulunan en büyük leylek kolonisi ve onlar da bugünlerde yuvalarına yerleşmeye başladı. 33 adası bulunan göl civarında ve adalarında baharda açan rengârenk çiçeklerin ise seyrine doyum olmuyor. Batan güneşin göle kattığı şöhret ise dünya çapında… Beyşehir mutfağı ise dillere destan… Balık yahnisi, balık kapama, arapaşı, gölle, ilabada sarması, sacarası, sütlü kabak gibi yerel lezzetlerden tatmadan dönmeyin.
CEM ORKUN KIRAÇ / Sualtı Araştırmaları Derneği
6- Geçmişle gelecek bir arada: Urla / İzmir
Türkiye’nin en özgün en güzel sahil köşelerinden biri Urla... Bu bahar Urla da az da olsa bir vakit geçirin derim. Kendine has özellikleri ve güzellikleri ile Urla çok şey sunacak. Urla M.Ö. 3000’lere dayanan tarihi ile tarihsel zenginlikler sunuyor.
6- Geçmişle gelecek bir arada: Urla / İzmir
Türkiye’nin en özgün en güzel sahil köşelerinden biri Urla... Bu bahar Urla da az da olsa bir vakit geçirin derim. Kendine has özellikleri ve güzellikleri ile Urla çok şey sunacak. Urla M.Ö. 3000’lere dayanan tarihi ile tarihsel zenginlikler sunuyor.
Urla 2 ana bölümden oluşuyor diyebiliriz; Urla İskele ve tepelerdeki köyleri ve üzüm bağlarının olduğu pastoral coğrafya. İskele’de Limantepe tarihi bölge şu anda ciddi bir kazı alanı. A.Ü’nden Prof. Hayal Erkanat’ın yaptığı çalışma İyonlardan kalma Urla liman bölgesini ve 2500 sene önceki Akdeniz deniz ticaretini ve sosyal hayatı açığa çıkaracak. Limantepe antik yeri her ne kadar İyon dönemine ışık tutsa da Urla’nın bilinen tarihi Kalkolitik çağdan günümüze kadar uzanıyor.
Tepelerde ise Urla Bağ Yolu’nun görmenizi ve hatta bu rotadan yürümenizi tavsiye ederim. Urla Bağ Yolu, bölgede son 15 yıldır gelişen üzümcülük, bağcılık ve şarap üretiminin odaklandığı bir bölge. Buradaki Şarap Üretim Derneği ile tanışabilir, şaraphaneleri ziyaret edebilir ve her birinde ayrı ayrı tadım yapabilirsiniz. Sloganları ise çok anlamlı “Urla’nın geçmişi geleceği oluyor”. Urla İskele ise kıyıdaki meşhur balık restoranları balık sevenlere mükemmel deniz ürünleri tatları sunuyor.
Üstelik bahar ayları yağmurla birlikte canlanan doğayla çok tanıdık bir güzelliği daha ortaya çıkarıyor; Ege’nin doğal otları. Bunu iyi bilen balık restoranları bahar aylarında yetişmiş olan bu Ege otlarını doğadan topladıkları gibi sofralara getiriyor. Haliyle sadece leziz balıklar değil Ege otlu yemekleri ve mezeleri harmanlanıyor. Urla’da gerçekten “Urla’nın geçmişi geleceği oluyor”. Bu baharda buna şahitlik edin...
SERKAN OCAK / Hürriyet Seyahat Yayın Yönetmeni
7- Egzotik doğa: İğneada
İğneada, Avrupa’nın en büyük subasar (longoz) ormanlarına sahip. Beldenin yüzde 89’u ormanlarla kaplı. Önemli bir kuş göç yolu üzerinde bulunan ormanlarda haziran ortasına kadar ötücü kuşlar en güzel aşk şarkılarını söylüyor. Özellikle ilkbaharda bu ormanlarda yürüyüşe çıktığınızda denizle ormanın el ele verip yarattığı mucizelere tanık oluyorsunuz.
7- Egzotik doğa: İğneada
İğneada, Avrupa’nın en büyük subasar (longoz) ormanlarına sahip. Beldenin yüzde 89’u ormanlarla kaplı. Önemli bir kuş göç yolu üzerinde bulunan ormanlarda haziran ortasına kadar ötücü kuşlar en güzel aşk şarkılarını söylüyor. Özellikle ilkbaharda bu ormanlarda yürüyüşe çıktığınızda denizle ormanın el ele verip yarattığı mucizelere tanık oluyorsunuz.
Sahili Karadeniz’in kara görünümünün aksine Ege’nin turkuvaza çalan mavisini çağrıştırıyor. Yaz gelmeden, kalabalık olmadan sahillerin tadını çıkarmak gerekiyor. Şu sıralar tam da bunun zamanı. Ben her ilkbaharda en azından bir hafta sonu için de olsa İğneada’ya giderim. 35 kilometreyi bulan sahilin tadını çıkarırım. Fotoğraf: Deniz Tarhan / Hürriyet Seyahat Gezgini
Gider gitmez ilk yaptığım iş bisiklet kiralamak. Bisikletle Beğendik Köyü’ne geçerim. Eminim Beğendik’in sahili şimdiden gelincik tarlası olmuştur. Hem spor yaparak hem de İğneada’nın mis gibi bahar kokusunu içinize çekerek Fransız Feneri’nden, Bulgaristan sınırındaki Beğendik’e kadar güzel bir rota çizebilirsiniz.
Bir keresinde Mert Gölü’nün kenarında kanat açıklığı 2 metreyi bulan bir leylek görmüştüm. İnanılmazdı. Ormanın içinde gezerken dikkatli olun, ilkbaharla birlikte doğayla birlikte kış uykusundaki hayvanlar da uyanıyor. Hayatımdaki en çok yılanı da yine burada gördüm.
Yücel Sönmez / Hürriyet Seyahat Editörü
8- Erken bahar, erken huzur: Foça - İzmir
Baharda yolunuzu mutlaka düşürmeniz gereken yerlerden biri de Foça. Burası Türkiye’nin en güzel Ege kasabalarının başında yer alıyor. Siren Kayalıkları, nesli tükenmek üzere olan akdeniz fokları’na ev sahipliği yapıyor. Bir başka deyişle Türkiye’nin doğallığı bozulmamış en bakir kıyıları burası. Eski Foça köklü bir tarihe tanıklık etmiş. Yunan’dan Pers’e pek çok medeniyetten izler, Eski Foça’da hâlâ göze çarpıyor... Foça, balıkları kadar otlarıyla da oldukça zengin bir kasaba. Rezene, enginar, arapsaçı, ebegümeci, ısırganotu ve turpotu ve daha niceleri. Erken baharla huzur bulmak isteyenlerin en tepeye yazması gereken adres burası.
8- Erken bahar, erken huzur: Foça - İzmir
Baharda yolunuzu mutlaka düşürmeniz gereken yerlerden biri de Foça. Burası Türkiye’nin en güzel Ege kasabalarının başında yer alıyor. Siren Kayalıkları, nesli tükenmek üzere olan akdeniz fokları’na ev sahipliği yapıyor. Bir başka deyişle Türkiye’nin doğallığı bozulmamış en bakir kıyıları burası. Eski Foça köklü bir tarihe tanıklık etmiş. Yunan’dan Pers’e pek çok medeniyetten izler, Eski Foça’da hâlâ göze çarpıyor... Foça, balıkları kadar otlarıyla da oldukça zengin bir kasaba. Rezene, enginar, arapsaçı, ebegümeci, ısırganotu ve turpotu ve daha niceleri. Erken baharla huzur bulmak isteyenlerin en tepeye yazması gereken adres burası.