Avrupa’nın saklı 10 yeri! Bu listedeki yerler sizi çok şaşırtacak…

Mastercard, çok bilinmeyen rotalar arayan seyahat severlere yönelik Avrupa’nın saklı 10 tatil yerini listeledi. Bu gizli hazineler, hem herkesin ulaşabileceği fiyatlarda konaklama ve yeme-içme imkânları sunmasıyla, hem de yoğun turist kalabalığının bulunmamasıyla yenilik arayanların gözdesi olmaya aday. İşte o gizli yerler…

Fotoğraflar: Alamy

Pag Adası / Hırvatistan
Pag Adası, Adriyatik Deniz’inde Hırvatistan’a bağlı olan bir ada. Birçok müzik festivaline ev sahipliği yapıyor.

Ada, kendine özgü muhteşem el yapımı dantel ve koyun peynirleriyle ünlü. Ayrıca şehir merkezindeki Page Lace müzesinde giderek şehrin detaylı tarihini öğrenebilirsiniz.

Doğası bozulmamış Zubovići köyüne gidebilir ya da yerel at sahipleri ile anlaşıp Novalja körfezini at sırtında keşfedebilirsiniz.

Azores / Portekiz
Dünyaca ünlü balina izleme turları ile meşhur Azores Takımadaları, tam bir sahil kasabası.

Atlas Okyanusundaki dokuz volkanik adadan oluşuyor.

‘Yeşil ada’ olarak da bilinen bu yerde, Portekiz’in en yüksek dağı Pico bulunuyor.

Volos & Pelion bölgesi / Yunanistan
Volos Atina’ya 325 km mesafede bir liman kenti. Buranın çipuro (tsipouro) ve yanında meze veren restoranları meşhur.

‘Pelion’ ise Volos’un güneyinde kadar devam eden dağlık bölgeye verilen isim. Pelion kenti, Yunan mitolojisinde Yunan Tanrılarının düğün ve eğlence yeri olarak geçiyor.

Pelion körfezinin köylerden gözüken manzarası da olağanüstü. Restore edilmiş dağ evleri turizm amaçlı kullanılıyor. Ayrıca burada trekking yapmakta mümkün.

Asturiaus ve Covadonga Manastırı / İspanya
Asturias Prensliği, İspanya'ya bağlı özerk bir bölge. Asturias, Avrupa’nın en iyi deniz ürünleriyle meşhur.

Deniz ürünlerinin yanı sıra geleneksel tarım bölgesi olarak da geçiyor. Asturias bölgesinin Covadonga köyünde bulunan manastır 16. yüzyılda inşa edilmiş.

Buranın özelliği ise, Meryem Ana’ya adanmış bir manastır olması.

Mdina & Zebbug / Malta
Malta Adası’nın eski başkenti Mdina, ortaçağı iliklerinize kadar hissedebileceğiniz bir yer.

Geceleri lambayla aydınlatılan ve ‘sessiz şehir’ olarak anılıyor.

Şehrin en etkileyici yapılarından biri de meydanda bulunan St. Paul Katedrali.

Salzkammergut bölgesi / Avusturya
Salzkamemergut, ‘tuz odası’ anlamına geliyor. Tuz madeni ile ünlü bir şehir. 1997 yılında UNESCO tarafından Dünya Mirası olarak kabul edilmiş bu yer tam bir tatil şehri.

Alp Dağları’nın dibinde ve gölleriyle meşhur. Ayrıca Avrupa’nın en eski yerleşim yerlerinden.

Bölgenin Hallstatt köyünde ise kasabanın ölen sakinlerinin boyanmış ve aile isimleri yazılmış kafatasları da sergileniyor.

Perast / Karadağ
Perast, Kotor körfezine kurulmuş UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan tarihi bir şehir.

Bölgede Venediklilerin görkemli sarayları ve kiliseleri yer alıyor. Ayrıca kasabanın her yeri begonvil ve yabani incir ağaçlarıyla dolu.

Kotor körfezinde yer alan St. George ve Our Lady of Rocks adaları Perast kıyısının biraz açığında bulunuyor. Perast’tan adalara gitmek mümkün.

Lednice-Valtice / Çek Cumhuriyeti
Lednice-Valtice Kültürel Peyzajı, 12. yüzyıldan kalma güçlü bir sınır kalesinin bulunduğu yere yayılmış. Bugün romantik bir şatoya ev sahipliği yapıyor.

Ayrıca bu yer UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde… Bölgenin bir diğer önemli özelliği de büyük bir çeşitlilik içinde olan ağaç türleri.

En büyük çeşitlilik Lednice ve Valtice şatolarının çevresinde, balık havuzları boyunca uzanan park yerlerinde görülüyor. Bu bölgede aynı zamanda çok sayıda egzotik tür de bulunuyor.

Saaremaa Adası / Estonya
Ülkenin en büyük adası Saaremaa’daki tek kasaba Kuressaare. Adada sekiz bin yıldır insan yerleşimi var. Tarih boyu birçok savaş ve Almanya, Danimarka, İsveç ve Rusya işgalleri yaşamış.

Küçük tarihi kasabadaki en önemli turistik görülecek yer merkezdeki Kuressaare Kalesi. Kalede Saaremaa Müzesi de var. Bu ada da bir de gelenek olarak, adanın erkekleri denizdeyken kadınları toprakla uğraşıyor.

Kamnik Alps / Slovenya
Burayı ölmeden önce görmeniz gerekenler listesine alın… Kamnik-Savinja Alpler, yeşillikler içinde bir kasaba.

Burası Avrupa’nın bir takım aristokrat ailelerine de ev sahipliği yapan ve ortaçağ döneminde Bavyeralı kontların yerleştiği bir yer olmasıyla tanınıyor.

Bölge, doğa yürüyüşleri, dağ bisikleti, rafting ve kayak için oldukça elverişli.