Fotoğraf tutkusu ağır bastı
Gülsevim Kahraman (47) finans sektöründe çalışıyor. 20’ye yakın ülkeyi gezdi. Fotoğraf tutkusunun peşinde birçok ülkeyi dolaştı. Son seyahati Japonya’yaydı. Festivalleri izledi, geyşaları fotoğrafladı, Japon ruhunu fotoğraflarla ölümsüzleştirdi. Kahraman, fotoğraf için seyahat ettiğini ve bu sayede hayatın unutulmaz ‘an’larını kaydettiğini söylüyor.
Neden seyahat ediyorsunuz?
- Her yapılan seyahatin aslında ‘kendime yolculuk’ olduğunu fark ediyorum. Çünkü yolculuklarda, işbirliğini, sabrı, farklılıkları hoş görmeyi, her durumdan keyif alabilmeyi öğreniyorum. Özellikle benim gibi sabırsız birisi için iyi bir öğretmen seyahatler. Normal koşullarda önyargılarınızla anlaşamayacağınızı düşündüğünüz insanların değişik yönlerini keşfediyorum. Onlarla inanılmaz bir uyumun parçası olabildiğimi görüp şaşırıyorum.
47 yaşındaki Gülsevim Kahraman'ın en yakın arkadaşı fotoğraf makinesi
Fotoğraf için seyahat etmek nasıl bir his?
- Fotoğraf hem sübjektif hem objektif bir sanat dalı. An’lara not düşüyor, onları sonsuz kılıyorsunuz. Fotoğrafı çektiğim anlarda zamanını durduğunu hissediyorum. Önceleri arkadaşımın tavsiyesi üzerine başladığım fotoğraf bir süre sonra bir tutku halini aldı.
Japonya’da fotoğraf çekme fikri nereden geldi?
- Japonya seyahatine yurtdışında ve yurtiçinde pek çok farklı bölgeye birlikte seyahat ettiğim ‘40 Haramiler Fotoğraf Grubu’yla çıktım. 40 Haramiler’in lideri fotoğraf sanatçısı Muammer Yanmaz’ın fotoğraf danışmanlığında yürütülen 40 Renk projesi çerçevesinde dünyanın farklı noktalarına seyahatlerle farklı kültürler fotoğraflanıyor. Dünyanın hızla değişimine karşı tarihe renklerle not düşüyoruz.
Neden Japonya’yı tercih ettiniz?
- Japonya farklı kültürüyle dikkatimi çeken bir ülkeydi. Fotoğraf açısından da nev’i şahsına münhasır bir ülke. Burada gördüklerinizi başka hiçbir yerde göremezsiniz. 40 renk projesinin 15. rengi olarak Japonya seçildi. Katılmaya karar verdim.
Hangi şehirlere gittiniz?
- Osaka, Kyoto, Odavara, Hakone, Kamakura ve Tokyo.
En beğendiğiniz şehir hangisiydi?
- Doğası ve tarihiyle Kyoto en beğendiğim şehir oldu. Japonya’ya 1000 yıldan uzun bir süre başkentlik yapmış bir imparatorluk şehri Kyoto. Gezilecek birçok tarihi mekân var. İmparatorluk Sarayı, Japon mimarisinin en güzel örneklerinden biri. Kyoto diğer şehirlere oranla geleneklerine bağlı kalmayı başarmış. Mesela geleneksel kıyafetlerle Japonları sokaklarda görebiliyorsunuz. Kyoto’ya gidiş amacımız Gion Matsuri Festivali içindi.
Festival nasıldı?
- Festivalin uzun soluklu ve asla kesintiye uğramamış tarihçesi var. Geçmişi 869’a kadar uzanan festival, o zamanlar bir salgın hastalık geldiğinde tanrıları memnun etmek için yapılan dinsel bir tören aslında. Bugün festivalde ilahi mesih olarak bir erkek çocuk seçiliyor. Bu seçilen çocuk 13 Temmuz’dan 17 Temmuz’a, kortej ile şehri baştan başa geçene kadar ayağını yere basmıyor, korteje eşlik ediyor.
Ne kadar sürüyor?
- Tüm temmuz boyunca sürüyor. Farklı birçok etkinlik oluyor. En ilginç olanıysa 17 Temmuz’da gerçekleşen Yamaboko Junko geçit arabaları töreni.
Yamaboko Junko’da neler yapılıyor?
- Kortej’de 2 çeşit araba kullanılıyor, 23 tane Yama ve 10 tane de Hoko. Yamaboko Junko’yu bu denli eşsiz kılan, Yama’ların büyüklükleri. 25 metre yüksekliğinde ve 12 ton ağırlığındaki bu ahşap arabalar insan boyundaki dev tekerlekleri sayesinde ilerliyor. Uzun halatlarla insanlar tarafından çekilen Yama ve Hoko’ların her biri farklı temalarla itinayla dekore ediliyor. Halılar ve Japon kültüründen değişik motiflerle bezeniyor arabalar.
Kyoto, geyşalarıyla da ünlü. Biriyle karşılaştınız mı?
- Geyşalarla karşılaşmak gerçekten inanılmazdı. Japonlar geyşalara çok saygı duyuyor, onlara bir süper yıldız kadar ilgi gösteriyorlar. Festival esnasında birine denk geldim. Elimden gelince hızlı davranmaya çalışarak fotoğrafını çektim. Fakat geyşalar büyülü bir gizemle gözlerden ırak durmaya çalışıyor. Festivalden sonra geyşaların hizmet verdikleri restoranların olduğu sokağa gittim. Burada geyşalar içeri özel üyelikle girilebilen restoranlarda çalışıyor. Tabii ben giremedim. Ama sokakta göründükleri kısa anlarda fotoğraflarını çekmeyi başardım.
Genel olarak Japonya’yı nasıl buldunuz?
Japonya’da beni en çok etkileyen insanların saygılı tavırları ve pozitif enerjileri oldu. Japonlar teknolojik ve ekonomik gelişmişliklerine rağmen geleneklerini korumayı başarmış. Bunu yapmak çok zor. Ayrıca Japonlar sağlıklı yaşıyor. Dünyanın başka hiçbir kentinde Tokyo’daki kadar sportif insanlarla karşılaşmadım. Birçok kişi koşuyor ya da bisiklete biniyordu.
Fotoğraf için sıradaki durak neresi?
- 40 Haramiler’le İran seyahatine katılacağım.
EN'LER...
En sevdiği beş şehir
Viyana, İstanbul, New York, Edinburgh, Karlovy Vary
Seyahatte ne okur?
Okumak yerine şiir yazarım
Seyahatte ne yer ne içer?
Yerel tatlar
Seyahatte nerede kalır?
Butik oteller
Kiminle seyahat eder?
Fotoğraf makinesi
Seyahatten ne alır?
Yöresel eşyalar