Fıstık gibi şehir Osmaniye

ÇUKUROVA’DAN

Y.Sinan TANYILDIZ

Fıstık gibi şehir Osmaniye’nin sözcüsü olduğuma göre bundan sonra Osmaniye’den sık sık söz edeceğim. Zira yeni il olan bu kentimizin yeteri kadar tanıtılmadığı kanısındayım. Her şeyden önce Romalılar bile bu kentimizi Milattan Önce 1. yy’da keşfederek öyle bir şehir kurmuşlar ki adına da Hieropolis demişler. Daha sonra bu isim Kastabala’ya dönüşmüş.

Ben Kastabala’ya gittim… Ve emin olun orayı Efes’e benzettim…

Talihsiz Kastabala, elinden tutan olmadığı için Osmaniye’de gelinlik kız gibi sizi bekliyor. Ve eminim bir gün hem Kastabala, hem de Karatepe layık olduğu yere ulaşacaktır. Ayrıca Karatepe’nin bir özelliği de Hitit uygarlığının alfabesi olmasıdır. Koca bir alanda, nehir kenarında kabartmalar, yazıtlar, aslanlar, sfenksler, Fırtına Tanrısı Baal, görülmeye değer tarihi zenginliklerimizdendir…

Yani Osmaniye, turizmde önemli bir yere sahip olması gereken fıstık şehirlerimizdendir…

Biliyorum şimdi sevgili Serdar, Osmaniye’yi anladık da fıstığını anlamadık diyecektir. Ben de sözü fıstığa getireceğim…

Fıstığı hepimiz biliriz… Hani şu muhteşem dizaynlı ve iki meyvesi olan fıstık var ya onu kastediyorum. Fıstığın çok egzotik bir yapısı var. Ve tüm bayanlar fıstık gibi olmaya bayılır. Biz erkekler de onları desteklemek için gördüğümüz her güzel şeye fıstık gibi deriz…

Adana’yı kebabıyla, Devrek’i bastonuyla, Mengen’i aşçısıyla, Bolu’yu kabağı ile, Giresun’u fındık, Trabzon’u balık, Antakya’yı künefesiyle tanırız da fıstığa sıra gelince nerede yetiştiğini bilmeyiz.

Şimdi buradan tüm dünyaya duyuruyorum. Tarih fışkıran Osmaniye aslında fıstığıyla da ünlüdür. Çünkü Osmaniye fıstık merkezidir ve en güzel fıstık Osmaniye bölgesinde yetişir…

Bu nedenle bendeniz bu ekende Fıstık Gibi Şehir: Osmaniye diyorum…

Eeee ne de olsa bu ilin sözcüsüyüm…

Böylece ilk görevimi de yerine getirdim, huzurluyum…