Extra Light

Ne güzel alışmıştık.Sınırlarını bilirdik. Ne yaparlar, ne yapamazlar...Söyledikleri doğru mu değil mi gözlerinden anlardık.Gerçi memnun değildik ama yuvarlanıp gidiyorduk.Bir kaburga kemiği hayatımızı alt üst etti.Bilmiyorum. Havva hakikaten Adem'in kaburga kemiğinden mi yaratılmıştı ama, Ecevit'in kaburgasından çıkanları gözümüzle gördük. Üç liderli koskoca bir oluşum.Yine onlardan bahsedecek değilim, 38 sayfalık gazetenin 35 sayfasında onları okuduğunuzu, kendileri tam oluşmadan sizde bir bıkkınlık oluşturduklarını biliyorum.Ben de seçime kadar ilgilenmeyeyim şu işlerle diyorum. Seçim günü gider en az atana veririm oyumu.Zaten şu anda hiçbir şey düşünecek durumda değilim. ‘‘Kaburgadan sen de çıktın, kalk vatandaşı kucakla’’ deseler umurumda değil.Küvetin içinde, boğazıma kadar sudayım. Suya buz da attım. Bir limon dilimleri eksik. Kollarım dışarıda görevimi ifa ediyorum. Gerçi káğıt biraz ıslandı ama olsun, pipet misali burada oturmaya devam edeceğim.Annem içeriden sesleniyor:‘‘Hiç böyle çalışmak görmedim. Baban gazeteye sabah erkenden gider, gece yarılarına kadar kalırdı.’’‘‘Anacım sen babamı gazetede zannederken o kimbilir nerelerde ne yapıyordu’’ diyemiyorum tabii. Onun yerine, ‘‘Yakında bilgisayarlar sayesinde kimse işe gitmeyecek’’ diyorum.Annemin ‘‘Maaşallah kızım öncü oldu’’ diyen sesinde gururdan ziyade bir alay seziyorum.Bari sudan çıkıp laptopun başına geçeyim, bir şey attım ortaya madem...*Galiba bu sene de tatile gidemeyeceğim.En güzel tatil yerini seçene kadar kar bastıracak.Zaten, bir gün en güzel kitaplığı yaptıracağımdan kitaplar orta yerde tavana kadar yığılmış durumda bekliyor.Bir gün en iyi, en mükemmel adamla çıkacağımdan şu anda boştayım.Kalkıp en güzel yemeği pişirmeye vaktim olmadığından aç yattığım çok oluyor.Bir gün en iyisini yapacağımdan hiçbir şey yapmamak huy oldu bende.Bir şeyi ancak bir kere yapabilme imkánının doğurduğu yanılma korkusu mudur nedir?Şimdi bu yazıyı okuyunca, ‘‘Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu’’ diyebilirsiniz ama bu taşfırın sıcağında bu extra light yazı vallahi çok bile.mış-muşTuba Ünsal ‘‘Mustafa Sandal ile aşkımız pazara kadar değil mezara kadar’’ demiş.Mezara bir pazar günü girerseniz ne olacak?Hükümet çekilmeme kararı almış.Çekilmiyorlar ama, çektiler. Hem de ıslanmadan.Ecevit Konut'a geçmiş, ortopedik koltuktan sonra garson ve hizmetli de almış.Dördüncü parti olunca normale döndü. Beşinciliğe düşerse bakarsınız Rahşan Hanım'ı boşar.