Mesude ERŞAN
Son Güncelleme:
Ege’nin efsanevi yatçısından Türkiye, Kıbrıs deniz kılavuzu
25 yıldır teknesiyle Akdeniz kıyıları ve adalarını gezen denizci Rod Heikell’in yazdığı Türkiye ve Kıbrıs Deniz Kılavuzu, Türkçe’ye çevrildi. Denizler Kitabevi’nce yayımlanan çalışmasında Heikell, Marmara, Akdeniz, Ege, Karadeniz ve Kıbrıs kıyılarında dolaşmak isteyen yatçılara rehberlik yapıyor.
1970’lerin ortasında, Buckinghamshire’da bezgin bir doktora öğrencisiydi Rod Heikell. Bilim tarihi üzerine yazdığı tezini tamamlamaya çalışıyordu. Derken Homeros’un Odysseia’sını okudu, Ege’yi merak etti, herşeyi bırakıp bir tekneyle İngiltere’den yola çıkıp, Yunanistan’a yelken açmaya karar verdi. Çevresindekiler güldüler bu fikre. Neyse ki o günlerdeki kız arkadaşı Brigitte onu ciddiye almıştı. Çünkü Rod’dan daha tecrübeli bir yelkenciydi, denize aşıktı. 1975’te ikisinin toplam 800 pound’u, yani yaklaşık 2 bin YTL’si vardı. O yaz bir fabrikada çalışmaya başladılar. Para biriktirdiler. Ertesi yıl 25 yaşındaki, 6 metrelik ilk teknelerini aldılar. 750 pound’a aldıkları tekneyi biriktirdikleri parayla, Rod onardı. Roulette koydular ismini. 1977’de maceralı bir yolculuktan sonra Yunanistan’a vardılar.
ADI AKDENİZ’DE BİR EFSANE OLDU
Bu gezi Rod Heikell’in hayatını değiştirdi. Okulu bıraktı, yat kiralayan bir firmada çok düşük bir ücrete çalışmaya başladı. Birkaç yıl sonra Londra’daki yat fuarında tanıştığı firmadan iş teklifi aldı. Yunanistan’da turistlere yönelik küçük bir tekne filosu kurdular. Yelken dersi içeren turlar düzenlediler. İlk yıllar çok zor geçti. Ruhsat almak, müşteri bulmak sorundu. Sonra işi büyüttüler. 1980’de filolarındaki tekne sayısı 20’ye ulaşmıştı.
Heikell sonraki yıllarda hep yat kiralama ve yat teslimi işlerinde çalıştı. Serbest fotoğrafçılık yaptı. Bu arada "Bütün paramı metresime harcarım" uyarısından korkmayan Lu ile evlendi, bir kızları oldu. Warwick Cardinal 46 model yeni bir "metres" edindi, adını Skylax koydu. Aynı zamanda evleri olan bu tekneyle, Ege’den Akdeniz’e gezmedik koy bırakmadılar. Pasifik Okyanusu’nu üç kez geçtiler, Karayipler’e kadar uzandılar.
1982’de Akdeniz’deki tecrübelerini kitaplaştırması Heikell’i yat dünyasında efsane isim haline getirdi. Kitabı dokuz baskı yaptı. Ardından 15’e yakın kitap daha yazdı. Imray-Tetra harita dizisini yayına hazırladı.
TÜRKÇE’YE 24 YIL SONRA ÇEVRİLDİ
"Türkiye ve Kıbrıs Deniz Kılavuzu," Heikell’in ilk kapsamlı kitaplarından biriydi. 1984’te İngiltere’de yayımlandı. 2006’ya kadar yedi baskı yaptı. Diğer çalışmaları gibi Akdeniz’de dolaşan yatçılar arasında "kutsal kitap" kabul edildi. Ancak bugüne kadar Türkçe’sini yayımlayacak yayınevi bulunamıyordu.
Denizler Kitapevi’nin Türkçe’ye kazandırdığı 358 sayfalık, ansiklopedi boyutundaki kitap geçen hafta piyasaya çıktı. Fiyatı 100 YTL. 1980-83 arasında Türkiye’nin dört denizdeki kıyılarını teknesiyle gezen Heikell, kitapta, denizde seyirden demirlemeye, hava raporlarına nasıl ulaşılabileceğinden, talep edilen resmi belgelere kadar çok sayıda detaya yer veriyor. Koy koy, ada ada, körfez körfez tüm coğrafi özellikler ayrıntıyla anlatıyor. Çok sayıda harita ve kroki, bir kısmı havadan çekilmiş fotoğraflarla destekleniyor. Heikell kitabında, başka denizcilerin de gözlemleriyle toparladığı, işe yarayacağını düşündüğü tüm noktalara yer veriyor. Bölgelerin doğasını anlatmakla yetinmeyip, mitolojik öyküleri, bölge tarihini de aktarıyor. Haritalarda liman içi, çevresindeki derinlikler özenle belirtilmiş. Buna karşın Heikell kitabın seyir haritalarıyla kullanılması gerektiğini belirtiyor.
Heikell, bugünlerde yatla gezi stratejileriyle ilgili bir kitap yazıyor. Bunun yanı sıra birkaç yeni kitap hazırlığını birden sürdürüyor. Eski kılavuzlarını sürekli güncelliyor. İnternetteki blog’undan gezi notlarını yayımlıyor.
Heikell’den Türkiye kıyılarına bir övgü, bir de eleştiri
Kitabımın Türkçe baskısı için yeni limanlar keşfetmek ve mevcut limanlardaki değişiklikleri saptamak amacıyla bütün kıyıyı bir kez daha dolaştık. Kıyılarda yatçılık açısından işler değişti. Kıyı boyunca pek çok yeni ve iyi planlanmış marina var. Antalya ile Suriye arasındaki daha az seyahat edilen kıyı şeridinde bile dört yeni marinanın temel yapısı bitmiş. Kıyılardaki tesisler olağanüstü bir şekilde gelişti, tersaneler ve acenteler standartlarını çok yükseltti. Artık otomatik dümeninizi tamir ettirebiliyorsunuz ya da çok kaliteli bir boya işi yaptırabiliyorsunuz. Artık pek çok yatçı teknesini bakım ve onarım için Türkiye’ye getiriyor. Burada hem işçilik kaliteli hem de ücretler Kuzey Akdeniz’deki diğer ülkelerden daha yüksek. (...) 1980’lerde yat kiralama sektörü genişledi ve küçük filolar ya da tek başına tekneler de kiralanmaya başlandı. Bölge bu iş için çok müsait. Yazın hava koşulları istikrarlı ve büyük bir kısmı çam ormanlarıyla kaplı dağlık kıyı boyunca olağanüstü manzaralar var. Doğaya duyarsız şekilde inşa edilen yapılar bazı bölgelerin bozulmasına yol açtı...
ADI AKDENİZ’DE BİR EFSANE OLDU
Bu gezi Rod Heikell’in hayatını değiştirdi. Okulu bıraktı, yat kiralayan bir firmada çok düşük bir ücrete çalışmaya başladı. Birkaç yıl sonra Londra’daki yat fuarında tanıştığı firmadan iş teklifi aldı. Yunanistan’da turistlere yönelik küçük bir tekne filosu kurdular. Yelken dersi içeren turlar düzenlediler. İlk yıllar çok zor geçti. Ruhsat almak, müşteri bulmak sorundu. Sonra işi büyüttüler. 1980’de filolarındaki tekne sayısı 20’ye ulaşmıştı.
Heikell sonraki yıllarda hep yat kiralama ve yat teslimi işlerinde çalıştı. Serbest fotoğrafçılık yaptı. Bu arada "Bütün paramı metresime harcarım" uyarısından korkmayan Lu ile evlendi, bir kızları oldu. Warwick Cardinal 46 model yeni bir "metres" edindi, adını Skylax koydu. Aynı zamanda evleri olan bu tekneyle, Ege’den Akdeniz’e gezmedik koy bırakmadılar. Pasifik Okyanusu’nu üç kez geçtiler, Karayipler’e kadar uzandılar.
1982’de Akdeniz’deki tecrübelerini kitaplaştırması Heikell’i yat dünyasında efsane isim haline getirdi. Kitabı dokuz baskı yaptı. Ardından 15’e yakın kitap daha yazdı. Imray-Tetra harita dizisini yayına hazırladı.
TÜRKÇE’YE 24 YIL SONRA ÇEVRİLDİ
"Türkiye ve Kıbrıs Deniz Kılavuzu," Heikell’in ilk kapsamlı kitaplarından biriydi. 1984’te İngiltere’de yayımlandı. 2006’ya kadar yedi baskı yaptı. Diğer çalışmaları gibi Akdeniz’de dolaşan yatçılar arasında "kutsal kitap" kabul edildi. Ancak bugüne kadar Türkçe’sini yayımlayacak yayınevi bulunamıyordu.
Denizler Kitapevi’nin Türkçe’ye kazandırdığı 358 sayfalık, ansiklopedi boyutundaki kitap geçen hafta piyasaya çıktı. Fiyatı 100 YTL. 1980-83 arasında Türkiye’nin dört denizdeki kıyılarını teknesiyle gezen Heikell, kitapta, denizde seyirden demirlemeye, hava raporlarına nasıl ulaşılabileceğinden, talep edilen resmi belgelere kadar çok sayıda detaya yer veriyor. Koy koy, ada ada, körfez körfez tüm coğrafi özellikler ayrıntıyla anlatıyor. Çok sayıda harita ve kroki, bir kısmı havadan çekilmiş fotoğraflarla destekleniyor. Heikell kitabında, başka denizcilerin de gözlemleriyle toparladığı, işe yarayacağını düşündüğü tüm noktalara yer veriyor. Bölgelerin doğasını anlatmakla yetinmeyip, mitolojik öyküleri, bölge tarihini de aktarıyor. Haritalarda liman içi, çevresindeki derinlikler özenle belirtilmiş. Buna karşın Heikell kitabın seyir haritalarıyla kullanılması gerektiğini belirtiyor.
Heikell, bugünlerde yatla gezi stratejileriyle ilgili bir kitap yazıyor. Bunun yanı sıra birkaç yeni kitap hazırlığını birden sürdürüyor. Eski kılavuzlarını sürekli güncelliyor. İnternetteki blog’undan gezi notlarını yayımlıyor.
Heikell’den Türkiye kıyılarına bir övgü, bir de eleştiri
Kitabımın Türkçe baskısı için yeni limanlar keşfetmek ve mevcut limanlardaki değişiklikleri saptamak amacıyla bütün kıyıyı bir kez daha dolaştık. Kıyılarda yatçılık açısından işler değişti. Kıyı boyunca pek çok yeni ve iyi planlanmış marina var. Antalya ile Suriye arasındaki daha az seyahat edilen kıyı şeridinde bile dört yeni marinanın temel yapısı bitmiş. Kıyılardaki tesisler olağanüstü bir şekilde gelişti, tersaneler ve acenteler standartlarını çok yükseltti. Artık otomatik dümeninizi tamir ettirebiliyorsunuz ya da çok kaliteli bir boya işi yaptırabiliyorsunuz. Artık pek çok yatçı teknesini bakım ve onarım için Türkiye’ye getiriyor. Burada hem işçilik kaliteli hem de ücretler Kuzey Akdeniz’deki diğer ülkelerden daha yüksek. (...) 1980’lerde yat kiralama sektörü genişledi ve küçük filolar ya da tek başına tekneler de kiralanmaya başlandı. Bölge bu iş için çok müsait. Yazın hava koşulları istikrarlı ve büyük bir kısmı çam ormanlarıyla kaplı dağlık kıyı boyunca olağanüstü manzaralar var. Doğaya duyarsız şekilde inşa edilen yapılar bazı bölgelerin bozulmasına yol açtı...