Sosyal medyada ölüm ilanı... Reklam mı, yeni normal mi?

3dk okuma

Set programı nedeniyle oyuncu arkadaşı Şinasi Yurtsever’in cenazesine katılamayan İlker Aksum’un taziye mesajı gündem olmuş, “Sizin dünyanız böyle, her şeyiniz para” eleştirilerine maruz kalmıştı.

Haberin Devamı

İkinci bir açıklamayla kendini savundu Aksum:
“Cenazeyle katılsam 150 kişi para kazanamayacaktı. Aileleriyle birlikte 500’ü buluyor sayı. Biz bölüm başı kazanıyoruz, bu olmayacaktı...”
Kimsenin yası ya da üzüntüsü, cenazeye katılıp katılmamakla ölçülemez elbette. İlker Aksum’un set çalışanları ve ailelerini hesaba katarak hareket etmesi de güzel, düşünceli bir davranış.
Ama ölüm de başka bir anilik ve o da hayata dair. Set iptal edilmeden, başka bir ara formül bulunabilir miydi diye düşünüyorum. Demek mümkün değilmiş...

Sosyal medyada ölüm ilanı... Reklam mı, yeni normal mi

Bu ölümle ilgili insanın en canını yakan ayrıntılardan biri de Şinasi Yurtsever’in Doğa Rutkay’ın programında söyledikleri.
6 yıl önceki programda Doğa Rutkay yeni filminden bahsederken “Son filmin” ibaresini kullanınca Yurtsever, “Son filmin derken, ölüyor muyum” diye soruyor. Kendi ölümüyle dalga geçiyor: “En son Doğa Rutkay’ın programına katılmıştı. Bakın rahmetli Şinasi orada ölümle ilgili ne demişti...”
Hakikaten de bu şekilde haber oldu ünlü oyuncunun o programda söyledikleri.
Şinasi Yurtsever’in ölümüyle ilgili size danışmak istediğim bir başka konu daha var.
İsmini vermeyeceğim, muhtemelen ya bir hayranı ya da bir yerden yakını... Şinasi Yurtsever’in ölümünden sonra sponsorlu bir taziye paylaşımı yapmış. Yani ücreti mukabilinde birçok kişiye ulaşacak şekilde Şinasi Yurtsever’in kaybını paylaşıp başsağlığı ve rahmet dilemiş.
Arkadaşım bunun, takipçi kazanmak için ölü üzerinden reklam yapmak olduğunu düşünüyor. Çok da kızmış. Bense aksi düşüncedeyim.
Bunun gazeteye ücretiyle ölüm ilanı vermekten bir farkı yok gibi geliyor.
Siz ne düşünüyorsunuz?

Haberin Devamı

Kerem’in uyumsuzluğu

Kerem Bürsin ile sevgilisi Melisa Sabancı Tapan ayrıldı iddiası var. Ayrılık da aşka dair ama şaşırtıcı olan Melisa Hanım’ın sebep olarak “Kerem’in aileyle uyumsuzluğu”nu öne sürdüğü iddiası.

Sosyal medyada ölüm ilanı... Reklam mı, yeni normal mi

Ne uyumsuzluk yapmış olabilir ki Kerem?
Gerekli ortamlarda kravat mı takmıyormuş?
Yalıdaki personelle mi anlaşamıyormuş? İftara mı geç kalmış?
Bizim bildiğimiz Kerem, en fazla “Yeah, okey okey, all right” şeklinde gevrek gevrek İngilizce konuşur arada. Onun dışında efendi insandır. Uyum derken tam olarak neyi kastediyoruz?
Yoksa bu uyumsuzluk başka bir şey mi? Mesela bir bayram sofrasında ailedekiler masa başında toplanacak olsa... Oradaki iki kişinin (Hakan Sabancı’nın sevgilisi Hande Erçel ile Melisa Sabancı Tapan’ın sevgilisi Kerem Bürsin’in) “eski kırık” olması mı uyumsuzluk yaratan tablo? Düşünüyorum taşınıyorum, en makul açıklama bu gibi...

Haberin Devamı

Taşlar şimdi yerine oturdu

Demet Akalın ile Gülben Ergen’in arasındaki okul bağış krizinin asıl nedeni ortaya çıktı.
Gülben Ergen’in kurduğu Çocuklar Gülsün Diye Derneği’nin 56’ncı anaokulu Diyarbakır’da açılmış, teşekkür paylaşımında Ceylan Ailesi’ne yer vermediği için Akalın, Ergen’i eleştirip takipten çıkmıştı.

Sosyal medyada ölüm ilanı... Reklam mı, yeni normal mi

Konuyla ilgili açıklama yapan Akalın’dan meselenin başka bir aile falan değil, kendi çabalarına teşekkür gelmemesi olduğunu anladık:
“Anaokulu açıyorsun, gidip para toplamışız. Lafını etmem ama ayıp. Basın danışmanlarına kadar teşekkür ediyorsun ama bana etmiyorsun. Bende bir daha kredisi olmaz...”
E haklı ama şimdi kadın...
Küstüre küstüre olmaz ki bu işler.
Madem çaba sarf etmiş, herkes gibi ona da teşekkür edeceksin, onore edip hevesini canlı tutacaksın ki devamı gelsin. Benim hesabıma göre gönül alma işi Gülben’de.
İsterse âlâsını yapar Gülben...

Haberin Devamı

“Sessiz” yakalamış “öğürdek” pişirmiş “şarlayan” da yemiş

Rock ve caz sanatçısı Ceylan Ertem aniden mis gibi bir polemiğin fitilini ateşledi. Hadise ile İrem Derici’nin sahne performanslarının kıyaslandığı bir paylaşımın altına kavgada bile söylenmeyecek sözler yazdı: “Dans edemediğimizi, dans ederken şarkı söyleyemediğimizi kabul etsek mi acaba? Çünkü şu anda izlediklerim müsamerece çok...”

Sosyal medyada ölüm ilanı... Reklam mı, yeni normal mi

İlginç çünkü popçular kendi aralarında çok kapışır ama pop ile caz dünyası arasında neredeyse bir saldırmazlık anlaşması vardır.
Onlar bunlara, bunlar da onlara pek bulaşmaz genelde.
Ceylan Ertem’in ortada bir kontekst yokken, sorulmadan/edilmeden, durduk yere yaptığı bu çıkış karşısında Hadise her zamanki gibi sessiz. İrem her zamanki gibi şarlayan.
Hatta Hadise’nin yerine de o şarladı: “Sen yıllardır şarkı söyleyemiyorsun, nöbet geçirir gibi öğürüyorsun, biz bir şey diyor muyuz öğürdek! Gündeme gelmek isteyen ya Hadise’ye ya bana sarar. Yetti be!”
Ceylan Hanım hiç kusura bakmasın ama şimdi bu “durduk yere yapılan çıkış” ile “gündeme gelmek” suçlaması birbirini çok destekliyor.
Çünkü cevap olarak şak diye sorarlar insana: “20 yıllık Hadise’nin dansını daha yeni mi görmüş?”

Yazarın Tüm Yazıları