Doğanın mucizesi pembe göller
Mavi olarak görmeye alıştığımız göllerin bazıları yıl içinde sıcaklık değişimine bağlı olarak renk değiştiriyor ve pembe renge bürünüyorlar. Renk değişimi sonrası müthiş bir manzaraya sahip olan bu doğa harikalarını gördüğünüzde kendinizi masalda gibi hissedeceksiniz. Üstelik bu pembe göllerden bir tanesi Türkiye’de. İşte size doğanın mucizesi pembe göller...
Turistlerin oldukça ilgisini çeken bu göllerin pembe rengini alma sebepleri arasında, güneş ışınlarının açısı ve yoğunluğu, gölün tuzluluk oranının yüksekliği ve sıcaklıkla temas ettiğinde pembe bir renk oluşmasını sağlayacak alg ve bakterilerin bulunması yer alıyor. Bazıları tüm sene boyunca pembe olan bu göllerin çoğu yıllık sıcaklık oranlarına göre renk değiştirebiliyor. Bu göllere pembe görünümünden dolayı girmeye çekinenler olabilir fakat göle girmekte hiçbir sakınca olmadığı gibi ona bu rengi veren algler bazı kozmetik ürünlerinde kullanılıyor.
Batı Avustralya’da bulunan göldeki alg sayılarında yılın belli dönemlerinde ciddi bir artış yaşanıyor. Alglerin arttığı dönemlerde göl daha koyu pembe olup, diğer dönemlerde belli belirsiz bir pembe görünümü alıyor. Turistlerin ilgisini çeken bu pembe göl sıcaklık ne kadar artarsa o kadar koyu pembe oluyor.
Hillier Gölü
Avustralya’nın batısında yer alan ve yeşillikler içindeki pembe görüntüsüyle görenleri büyüleyen Hillier Gölü, 600 m uzunluğa sahip. Senede yaklaşık 24 ton tuz çıkarılan Hillier Gölü’nün pembeliği ise kalıcı olup, ne zaman görmeye giderseniz sizi pembe olarak karşılıyor.
Okyanusun derin maviliğinden sadece ince bir kum şeridiyle ayrılan bu masallardan fırlamış izlenimi veren şirin göl, okaliptus ve cajeput ağaçları ile çevrili.
Yüksek miktarda tuz oranına sahip olan gölü pembeleştiren maddenin ne olduğu halen kesin olarak bilinmiyor. Bazı bitkilerde bulunan bakterilerin sebep olabileceği bu görüntü için bilim adamları gölden örnek alıp incelediklerinde ise herhangi bir sonuca ulaşılamadı.
Torrevieja Gölü
İspanya’nın güneydoğusunda bulunan Torrevieja Gölü’nün diğer pembe göllerden daha farklı bir özelliği var. Gölün meydana getirdiği mikroklima etkisi, bulunduğu bölgeyi Avrupa’nın en sağlıklı yaşam alanı konumuna getirmiş. Gölün tuz oranı diğer göllere oranla daha düşük olmasına rağmen elde edilen tuzun oldukça kaliteli olduğu da biliniyor.
Retba Gölü (Lac Rose)
Senegal’in başkenti Dakar’ın kuzeyinde bulunan Retba Gölü, içerisinde yer alan Dunaliella Salina isimli deniz yosununun güneş enerjisi ile etkileşime geçmesi sonucu kırmızı pigment üretmesiyle pespembe bir görünüme bürünüyor.
Kurak dönemlerde pembeliği oldukça belirginleşen gölün yüksek miktardaki tuz oranı endüstriye olumlu katkı sağlıyor. Yüzme bilmeyenlerin bile batma ihtimalinin olmadığı kadar yüksek tuz oranına sahip olan Retba Gölü 3 kilometrekarelik bir alana sahip.
Çanakkale (Dalyan Köyü) Tuz Gölü
Ülkemizde de bu sevimli göllerden mevcut. Yüksek oranda tuz içerdiğinden bazen kırmızıya dönen ve Tuz Gölü olarak adlandırılan bu göl, eski bir yerleşim yeri olan Alexandra Troas antik kentinin bir parçası konumunda.
Tam karşısında bulunan Bozcaada’nın nefis manzarasının yanı sıra köy kahvenizi yudumlarken nefis gün batımının da tadını çıkarabilir, çevresinde birçok antik kalıntıların bulunduğu Tuz Gölü’nün etrafında yürüyüş ve piknik yaparak bu farklı atmosferin havasını soluyabilirsiniz.
Quairading Gölü
Diğer göllere göre daha küçük bir boyutta olan Quairading Gölü, Avustralya’da bulunuyor. Tuz oranı daha az olduğundan yıl içerisinden birçok farklı renge bürünebiliyor. Bu gölü diğerlerinden ayıran bir başka özellik ise üzerinden yol geçiyor olması. Bazı dönemlerde yolun solu ve sağındaki su bambaşka renklerde olabiliyor.
Fotoğraflar: Etstur, lh6.ggpht, staticflickr, cvdakar, pinimg
Üç turistin çektiği Türkiye videosu izlenme rekorları kırdı