Daha derine dalmak
Sebest dalış ya da ‘‘apnea’’ dalışı, son yıllarda yükselişte. Yeni bir spor dalı olarak öne çıkan bu dalış yöntemi, teknik dalış, mağara ve batık dalışı gibi büyük ilgi görüyor. Apnea kavramı, dalıcılar için deniz dibinde maceradan öte anlamlar da taşımakta. Türkiye'nin en çok okunan bilim dergilerinden Focus, haziran sayısında apnea dalışını ve giderek daha fazla derine dalmak isteyen sporcuları inceledi.
Serbest dalış teknikleriyle mavi derinliklere dalmak, yalnısca yüzyılımıza vzgü değil. Tarihin çok eski dönemlerinde de insanlar, daha derine dalmaya çalışıyorlardı. Pasifik'teki inci avcıları, Ege ve Akdeniz'deki sünger avcıları, mavi derinliklere canları pahasına meydan okuyorlardı. Bu konuda çok eski dönemlerden beri belirli teknikler geliştirildiğini de biliyoruz. Örneğin 1867 yılından kalma bir belgeden Doğu Akdenizli dalgıçların mermer bir ağırlık (bugünkü adlandırmayla değişken ağırlık) kullanarak 60-65 metre derine daldıklarını öğreniyoruz.
‘‘Apnea’’ (serbest dalış) en basit tanımıyla bir maske, bir palet ve su üstünde alınan derin bir nefesle sualtının engin sınırlarını zorlamak demek... Bu süreçte soluma işlemi duruyor, ventilasyonla (soluk alıp verme) gerçekleşen gaz alışverişi kesiliyor. Apnea sporu dendiğinde anlaşılması gereken , mesafe ya da zamana karşı yapılan amansız bir yarış değil; suyun varılabilecek en derin noktasına zahmetsiz bir yolculuk... Dalıştaki performansı, kullanılmakta olan aletlerin mükemmelliğinden çok, sporcunun fiziksel olarak ne kada formda olduğu belirliyor. Tüm sporlarda olduğu gibi, apnea sporunda da fiziksel ve sportif hazırlık devresi gerekiyor...
130 METRE DERİNLİK
Apnea yönteminde kalbe ve ciğerlere, başka hiçbir spor türünde olmadığı kadar yoğun biçimde yükleniliyor. Bu sporun en ünlü dalgıcı ve rekortmenlerinden Jacques Mayol, insanlarla dip balıkları arasında bir karşılaştırma yapma olanağı sağladı. Derin dalışın babası kabul edilenmayol, göğsünde bir sondayla derinlere dalarak su ortamının dayattığı koşullara insanın fiziksel olarak nasıl uyum sağlayabildiğini gösterdi. Bazı apnea sporcularının kalpleri, dalış sırasında 10 saniyede bir atıyor. Dünya şampiyonlarından Umberto Pelizzari gibi derin dalıcılar, uzun bir eğitim sürecinden sonra 130 metre derinlikten canlı dönmeyi başardılar. Sırları ise kanı akcierlerde biriktirerek ciğerlerdeki boşluğu en aza indirmekti. İnsanlar dışında birçok hayvanın, bu arada kara hayvanının da gerektiğinde nefeslerini tutarak çok derinlere daldığını bugün biliyoruz. Örneğin bir Japon adasında yaşayan maymunlar, besin kaynaklarının azalması üzerine bir tür deniz kabuklusunu avlayabilmek için dalmayı becerebiliyorlar. Karabataklar, balıkları suyun içinde uzun uzun takip ediyorlar.
En diptekiler
Enzo Majorca: Derinlik Sarhoşluğu filminde Mayol'un rakibi olan kişi.
Gianiucca Genoni: Vatandaşı Pelizzari'yi zorluyor. Deborah Andollo: Kübalı kadın dalıcı, 112 metreyle rekor sahibi. Francisco Ferraras: Rekoru 155 metre. Gelecek yılki hedefi 200 metre. Umberto Pelizzari: 1996'da üç yarışta da şampiyon oldu.Jacques Mayol: 1976'da 100 metre rekorunu kırdı.
Dalış sırasında vücutta ne oluyor
Üst solunum yolları kapanıyor.
Nefes alıp verme işi (ventilasyon) duruyor. Ama bu, akciğer ve hücre solumasının durduğu anlamına gelmiyor. Hücrelerdeki karbondioksitin uzaklaştırılması devam ediyor.
Kalp atışları yavaşlıyor. Dalış sürecinde kalp ritmi, dakikada 70-80'den 10-20'lere kadar düşüyor. Kalp ritminin yavaşlaması, su ortamına uyum düzeyini gösteren başlıca fiziksel gelişme olarak tanımlanıyor. Bunun en uç örneği, 500 metreye kadar inebilen Weddel fokunda görülüyor. Dibe inişte artan total basınçla birlikte, oksijen ve karbon gazlarının kısmi basınçları da artar. Oksijeanin kısmi basıncındaki bu artış, apneanın başlangıç aşamasında dalıcının kendisini iyi hissetmesini sağlar. Sonrasında ise dalıcı, yüzeydekinden daha fazla oksijene sahip olduğu hissine kapılır. Bu da bilinçaltı derin dalışı uzatma isteğine ve su içindeki hareketlerinde bir rahatlamaya yol açar.. zaman içinde oksijen tüketimi, uyguladığı kısmi basıncın düşmesine neden olur. Çıkışta da aynı süreç tersten tekrarlanır.