Çocuğunun mutluluğuyla mutlu olan anne babalar için yorucu ama eğlenceli bir yolculuk PARİS DISNEYLAND

Eurodisney temel olarak üç alandan oluşuyor. Disneypark, alt Disney Studios ve Village. En büyük olan Disneypark. Burası da kendi içinde beş küçük parktan oluşuyor. Giriş Main Street’le başlıyor. Sonra soldan Frontierland, Adventureland, Fantasyland ve Discoveryland olarak devam ediyor. Mainstreet, pek bir özelliği olmayan giriş alanı gibi. Oradan geçebileceğiniz Frontierland kovboy kasabası havasında. Fantom evi de bu bölümde. Macera şehri olan Adventureland’da, İndiana Jones, Karaip korsanları gibi daha maceralı işler var. Çocukların çok seveceği Fantasyland ise bildiğimiz klasik kahramanların çok olduğu bir yer: Pinokyo, Pamuk Prenses, Peter Pan, Uyuyan güzel... O yüzden özellikle küçük yaştakilere en uygun yer.

Discoveryland ise tahmin edeceğiniz gibi geleceğe yönelik. Burada uzay gemisiyle seyahat, yine uzayda rollercoast, keşif, video oyunları, Kaptan Nemo’nun denizaltısı gibi daha heyecanlı bölümler var. İlk girişte Disneyland Railroad’a binerek trenle park alanını dıştan gezebilirsiniz.

Bu parkta bazı alanların boy sınırı var. Onları bir not edin: Big Thunder Mountain: 102 cm, Space Mountain: 132 cm, Autopia: 132 cm, Pirates Beach: 140 cm, İndiana Jones: 140 cm... Ayrıca size verilen haritada hangi tarihler arasında hangi bölümlerin kapalı olduğu ya da hangi oyunların ekstra para gerektirdiği de yazılı. Bu bilgilere göre ön elemenizi yapabilirsiniz.

Hangi alanda ne olduğunu teker teker açıklamama gerek yok çünkü hepsini dolaşıp görmeniz lazım zaten. Temel olarak oyun alanları bir vasıtaya binip gezmek üzerine kurulu. Kuyruk dışında yürüyerek gezeceğiniz pek şey yok. Ayrıca bildiğimiz lunapark aktiviteleri ve benzerleri var: Atlı karınca, dönen fincanlar ya da bizim bildiğimiz Balerin’in türevleri. Bir de oturarak izleyeceğiniz şovlar var. Birinci alanda oturarak izleyeceğiniz en keyifli şovlardan biri "Honey, I shrunk the Audience." "Eyvah çocuklar küçüldü" filminin şov hali. Bir de Discoveryland’daki Videopolis’de "Aslan Kral" filminin müzikali oluyor. The Caparral Theatre’da da Tarzan gösterisi var. Saatler sezona ve günlere göre değiştiği için yine size verilen park haritasından ayarlama yapacaksınız.

Bir araca binerek dolaştığınız görsel geziler arasında "İt’s a small world" gibi son derece yumuşak ve dinlendirici olanlar da var, "Karayip Korsanları" gibi ürkütücü olanlar da... Ayrıca yeni açılan bölüm Buzz Lightyear da çok zevkli çünkü uzay gemisinde gezerken hedeflere ateş edip puan da kazanıyorsunuz.

KUYRUK, KUYRUK, KUYRUK

Her zaman kuyruk beklemek zorundasınız, bunu bilin. Bir eğlenceye gireceğiniz kapıda, dakika yazıyor. Yani o andan itibaren, gerçek aktiviteye ulaşmanız için arada ne kadar süre olduğu bu. Hafta arası bu süreler 5-10 dakika ya da sıfırken, cumartesi pazar 60-95, hatta daha fazla dakikaya kadar çıkıyor. Dolayısıyla en iyisi hafta arası gitmek. Çünkü hafta sonu Fransa ve yakın ülkelerden gelenler de oluyor. Tek başınıza belki bu kuyrukları göze alabilirsiniz ama çocuklar çok daralıyor. Hele bazıları son derece klostrofobik koridorlardan oluştuğu için bazen siz bile kötü olabilirsiniz.

Ancak bir sistem var: Fast pass, bazı oyunlar için geçerli olan ve kuyruk beklememenizi sağlayan bir sistem. Hangi oyunlarda geçerli olduğu, size verilen haritada FP olarak işaretlenmiş. Bu oyun alanına gidiyorsunuz, parka giriş kartlarınızı, orada bulunan makinelerden geçiriyorsunuz ve size randevu kağıdı veriyor. O kağıttaki saat dilimi arasında gittiğinizde, ayrı bir kapıdan sıra beklemeden içeriye giriyorsunuz. Hafta arası yarım saat sonraya randevu verilirken, hafta sonları üç saat sonrasına sarkabiliyor, bunu da bilin. Bu arada saat 16.00 gibi birden bazı yollar iplerle kesiliyor. Çünkü burada Disney kahramanlarının geçidi olacak. Oturup on dakika onların yürüyüşünü seyrediyor, selamlaşıyorsunuz. Çocuklar bayılıyor! Arada belli saatlerde belli. Disney karakterleri de fotoğraf çektirmek ve imza vermek için "tanışma"ya çıkıyorlar. Yalnız burada bile kuyruk oluyor. Bu park hafta arası 10.00, haftasonu 9.00’a açılıp hafta arası 18.00, hafta sonu 22.00’de kapanıyor. Ama bütün bu saatler arasında deli gibi koşturacağınızı sanmayın. İlk gün başarılı bir performans gösterseniz bile ikinci gün daha erken yoruluyor ve otele dinlenmeye gitme ihtiyacı hissediyorsunuz.

EURODISNEY’E NASIL GİDİLİR

Paris’te havaalanına indiğinizde 90 Euro gibi bir paraya Disney dünyasına taksiyle gidebilirsiniz. Ama kırmızı Eurodisney otobüslerine binmenizi öneririz. Üç yaşın altına para yok, diğerleri 13, büyükler 16 Euro. Sizi otelinizin önüne kadar da bırakıyor. Orada kalacağınız süre içinde en çok karşılaşacağınız şey olan kuyruk bekleme işlemine buradan alışmaya başlayabilirsiniz. Otele giriş için size gönderilen voucher’i görevliye teslim ediyorsunuz. O da size bütün bilgilerinizin, parklara giriş kartlarınızın, park haritalarının, kahvaltı durumlarının olduğu bir zarf veriyor ve özetle neyin ne olduğunu anlatıyor. İki yıldızlı otellerde komi de yok, her şeyi kendiniz taşımak durumundasınız.

Odanıza yerleştiğinizde, önce ciddi bir plan yapmanız lazım. Çocuğunuzun boyuna ve yaşına göre elemeniz gereken yerler de var çünkü...

NEREDE KALINIR

En pahalı otel olan Disney, park alanının içindeki tek otel. Diğerleri park alanının çevresine yayılmış. Yürüyerek 5-15 dakikalık mesafelerde. Ne var ki 10 dakikada bir "shuttle" denilen otobüsler her otelden park alanına gidip geldiğinden yürümek zorunda kalmıyorsunuz. En geç otobüs 23.30’da. İki yıldızlı Cheyenne, üç yıldızlı Sequela Lodge ya da NewPort Hotel güzel görünenlerden. Her bir otelin bir konsepti var. Mesela Cheyenne, kovboy kasabası gibi. Oteller parayı almadan rezervasyon yapmıyorlar. Fiyata, oda, kahvaltı, gün ve kişi sayısına göre parklara giriş bileti de dahil oluyor. Ki bu önemli bir nokta. Çünkü üç kişi üç günden parklara giriş ücreti zaten ciddi bir miktar... Bu arada, iki yıldızlı otellerden çok fazla bir lüks beklemeyin. Yatak, televizyon ve bir sabun veriyorlar. Minibar falan yok. Su bile yok. Ama bunu bilirseniz, ona göre otelin marketinden ihtiyacınızı alıp odada saklayabiliyorsunuz.

NEREDE YENİR

Bütün park alanlarının olduğu yerlerde yemek yiyebileceğiniz mekanlar var. Önerim, gündüzleri bulunduğunuz bölüme en yakın yemek yerinden yiyecek bir şeyler almanız. Zaten yemek pizza, hot dog, hamburger, fish and chips, sandviç ağırlıklı. Ve tabii bunun için de kuyruk var. Her yerde çocuk mönüsü bulunuyor. Gündüz çocuk mönüleri altı euro civarında. Büyüklerinki de 10-12 civarı. Akşamlara gelince... Village, gece hayatı ve alışveriş bölümü. Gündüz de açık tabii ama asıl olay gece... Güzel ve eğlenceli mekanlar var: Patenlilerin servis yaptığı Annette, yağmur ormanları içine kurulmuş Rainforest Cafe, kahramanların masaları gezdiği Mickey Cafe ya da Planet Hollywood gibi. Ayrıca diskotek ve sinema salonu, bar ve oyun salonları da var. Village’ın sonunda dev bir balon var. Akşamları 23.00’te binip köyü tepeden seyredebilirsiniz. Hazır oraya gitmişken, yakındaki "Aquarium Sea Life Val d’Europe" adlı dev akvaryumu da bir ziyaret edebilirsiniz.

ALIŞVERİŞ

Tabii ki Village kısmındaki dükkanların yanı sıra bütün oyun parklarında alışveriş mağazaları, hatta otellerde bile dükkanlar var. Hemen özet vereyim: Her yerde hemen hemen aynı şeyler bulunuyor. Ve en önemlisi fiyatları kuruşu kuruşuna aynı. Bazı mağazalarda temalara göre çeşitlilik olabiliyor. Mesela dragon bölümünde ejderha ve şovalye biblolarıyla karşılaşabiliyorsunuz. Kostümler çok çeşitli ve 45 euro civarında. Oyuncaklar 10-20 Euro’dan başlıyor.

WALT DISNEY STUDIO PARK

Dublör gösterilerini kaçırmayın

Daha küçük olan ikinci park alanı da Walt Disney Studios Park. Film ve animasyon dünyası... Dört bölümden oluşuyor: Backlot, Production Courtyard, Front Lot, Animation courtyard. Burada kaçırmamanız gereken çok önemli bir gösteri var: Moteurs Action! Nefis bir dublör gösterisi. Bu parkta da boy sınırı olan tek yer var. Roller Coaster: 120 cm. Bunun dışında daha çok izlemek üzerine kurulmuş bir alan. Studio Tram Tour da filmlerde kullanılan yerleri, sel, deprem, yangın gibi olayların filmlerde nasıl yapıldığını gösteren güzel bir tren yolculuğu.

Burayı gezmek daha kısa sürüyor. Çok sık gösteri olduğu için akşamdan saatleri ayarlamanızı öneririz. Tabii bu ayarlamayı yaparken giriş çıkışlar için belli süreler de koymayı unutmayın.

BUNLARI NOT EDİN

Bebek arabası kiralayabilirsiniz. Ayrıca pusetle gezerken gireceğiniz bölümün bir yerinde puset park alanları var.

Allah korusun ama kayıp çocuklar masası da bulunuyor. Benim önerim, çocuğunuzun bir tarafına kaldığınız otel ve sizin bilgilerinizin, telefonlarınızın olduğu bir not iliştirmek.

İlkyardım Merkezi, bebek bakım bölümü de var.