Bu kekler insanı günaha sokar

Pittsburg'un fakir bir mahallesinde, bir demir işçisinin beş çocuğundan biri olarak büyüyen David Funaro'nun ailesi İtalyan göçmeni. Üniversitede üç yıl boyunca hukuk okuyan Funaro çok çalışmasına rağmen iyi notlar alamadığını görünce okulu bırakıp pasta şefi olmaya karar vermiş ve kazandığı bursla Fransa'da aşçılık okumuş. Bu dönemde sıradışı lezzetleri biraraya getirdiği makaronlarıyla meşhur Pierre Hermé'yle çalışma fırsatı bulmuş. Amerika’nın Pittsburg kentinde ailesiyle birlikte İtalyan bisküvileri satan Café Biscotti'yi açan Funaro burada 56 değişik lezzette biscotti yaratmış.

Funaro Godiva ekibine 2007'de katılmış. Funaro zorlu iş görüşmesini şu sözlerle anlatıyor: "Sınava giren 15 kişinin içindeki tek Amerikalıydım. Elimden gelen en eğlenceli performansı sunmak, en lezzetli çikolataları yaratmak zorundaydım. Çok heyecanlandım. Görüşmeye önceden yaptığınız bir çikolatayla katılıyorsunuz, o çikolatayı herkesin önünde bir kez daha yapmanız gerekiyor, son olarak da sınav sırasında size bir tarif daha veriliyor. Bana yapmam için verilen tarife baktım, yedi çeşit şeker içeren bir karamel tarifiydi. Başım belada diye düşündüm. Sonunda da batırdım. Ama yine de devam etmemi istediler. Malzemeleri kullanış biçimimi beğenmişlerdi. Çok şaşırdım ve rahatladım. 13 kişilik bir kurul bir camın arkasında oturuyordu ve ben kendimi balık gibi hissediyordum. Hayatında yaptığım en zor iş görüşmesiydi. Üzerine iki görüşme daha yaptım, sonunda da işi kaptım."

FAVORİM KABAK TATLINIZ

David Funaro Godiva’nın araştırma ve geliştirme takımının üyesi. Asıl görevi sorumlu olduğu Japonya, Pasifik ülkeleri ve Avrupa'da yeni lezzetler yaratmak. Geçen yıl dört kıtada, 10 ülkeyi gezerek Godiva için ülkelere has ürünler geliştirmiş. Ziyaret etmekten en keyif aldığı ülkelerin başında da Türkiye geliyor. "İstanbul'a gelmeden neyle karşılaşacağımı bilmiyordum" diyen Funaro kekleri nasıl yarattığını şöyle anlatıyor: "Gittiğim ülkelerin kültürünü anlamaya çalışıyorum. Çıkıp sokaklarda dolaşıyor, yemekleri tadıyorum. İnsanlar ne giyiyor, nelerden bahsediyor dikkat ediyorum. Fotoğraf çekmeleriyle ünlü Japonlara benziyorum. Not alıyor, fotoğraf çekiyorum. Sonra ABD'deki çikolata laboratuvarımızda üzerinde çalışıyorum. Türk mutfağı da çok lezzetli. Yeni ülkeler keşfederken, hep eski lokantalarda, hatta kenarı kırık tabaklarda yemek isterim. Burada meze ve kebaplara bayıldım. Tatlılardan da favorim kabak tatlısı ve şekerpare."

LEZZETLİ KEK ZAMAN MAKİNESİDİR

Funaro, Türkiye'deki altı Godiva mağazasında satılmak üzere üç farklı kek yarattı. Sütlü çikolatalı ve bitterli günah kekleri ile erimiş çikolatalı sıcak kek. Keklerin her birinde yedi ayrı tarifle yapılan malzeme birleşiyor. Badem unuyla yapılan ve çikolatayla tamamlanan 'günah kekleri'ne isimlerini Funaro'nun ilham kaynağı olduğunu söylediği annesi vermiş. Kekleri yaptıktan sonra annesine tattıran Funaro, "Kekler o kadar lezzetli ki bunu yiyen günaha girer" cevabını almış. Zaten Funaro'nun da amacı yiyenleri en sevdikleri lezzetleri tattıkları anlara götürmek: "Lezzetli kek zaman makinesi gibidir. İnsanlara anneannelerinin yaptığı pastayı hatırlatabiliyorsam, çok mutlu olurum."