Bir bavula sığan hayatların müzesi
İstanbul Çatalca’daki Mübadele Müzesi, 1923’te zorunlu göç uygulamasıyla değişen hayatları yaşatıyor.
Çatalca’nın Kaleiçi Mahallesi’ndeki Mübadele Müzesi, binasıyla birlikte bir göç anıtı gibi... Bahar Sokak, 4 numaradaki tuğla yapı, 1913-1923 yılları arasında, Yannis’in tavernasıymış. Rum Yannis Mübadele ile Yunanistan’a göçünce tavernayı sağlık memuru Fethi Onuk devralmış fakat işletemeyince bırakmış. Sonra yapı hazineye devredilmiş, bir süre Ziraat Bankası olarak kullanılmış. Sonraki yıllarda farklı sahipleri, işlevleri olmuş. Nihayet 1967’de Kamil Ölçer tarafından satın alınmış ve hâlâ çocuklarının mülkiyetinde. Ölçer Ailesi yapıyı Mübadele Müzesi olarak kullanılmak üzere Lozan Mübadilleri Vakfı’na tahsis etmiş.
İki katlı müzenin giriş katında mübadillere ait eşyalar sergileniyor. Ortak özellikleri, alelacele bir bavula konulup at arabalarıyla taşınabilecek kadar küçük olmaları. Çeyizlikler, gelinlikler, müzik aletleri, fotoğraflar, mektuplar... Müzede çeyizlik eşyalar büyük bir yer tutuyor. İlmek ilmek işlenmiş çarşaflar, birbirinden güzel masa örtüleri, büyük bir uğraşla kanaviçe işlenilen kumaşlar... Geçen yüzyılın başındaki gündelik yaşama ait hemen her şey önünüze seriliyor.
Müzik enstrümanlarına özel bir bölüm ayrılmış. Selanik doğumlu ünlü bestekâr Faiz Kapancı’nın udu, mandolini, darbukası, nota defteri bu bölümde bulunuyor. Mutfak ve ev eşyaları arasında sedef saplı kaşıklar, bakır sahan, tava, tepsi, ibrik, rakı kadehleri, porselen çay takımı, toprak küpler, demir ütüler, gaz lambaları, cam çekiçleri var.
Fotoğraflar ve belgeler bölümünde ise, Girit’in ilk fotoğrafçılarından Hamza Rüstem Bey’in fotoğraf makinesini, negatif baskı için kullanılan camları, mübadillere ait mal tasfiye talepnamelerini, bazı haritaları, Kuran-ı Kerim kopyalarını, dönemin pullarını ve 19. yüzyıl sonlarında yayımlanan Sabah gazetesinin nüshalarını görebilirsiniz. Müzeden yine Mübadele ismini taşıyan meydana çıkan sokaktaki panolara da göç yollarını gösteren haritalar yerleştirilmiş. Cumhuriyet’in ilk yıllarında yaşanan bu büyük göçün izlerini sürmek isterseniz, mutlaka müzeyi ziyaret edin. Hele de ailenizin bir göç hikâyesi varsa...