Balkanların Paris'i: Bükreş

Yaklaşık bir ay önceden uçak biletinizi alırsanız ödeyeceğiniz miktar 200-300 lira arasında olacaktır. Schengen vizesiyle giriş yapabildiğiniz Romanya bizlere sadece 1 saat 20 dakika uzaklıkta. Hem bize yakın hem yemekleri lezzetli hem de gece hayatı çok eğlenceli. Bu sene saatleri geri almadığımızdan dolayı Romanya ile aramızda bir saatlik zaman farkı var. Havaalanından şehir merkezine ulaşım gayet kolay. Kapıdan çıktığınız an 780 numaralı otobüs sizi 'Gara De Nord' durağında yani tren istasyonunda  veya 783 numaralı otobüsüne binip 'Piata Unirii' durağında inerek şehir merkezine rahatlıkla gidebilirsiniz.

Açık hava müzesi
Otobüslerin kalktığı yerden bileti 8 Ron'a yaklaşık 6,5 TL‘ye alabilirsiniz. Ben direkt tren istasyonuna gidip bir sonraki gün için sabah ilk tren akşam son tren Braşov biletlerimi 88 Ron'a aldım. Buralara kadar gelmişken tren istasyonunun önünden kalkan 212 numaralı otobüse binip 1-2 dakika Village Museum’a yürüyün. Bu müzeye giriş 10 Ron. Hepsi birbirinden farklı 50 Roman evini gezip köy hayatına kendinizi kaptırabilirsiniz. Bir nevi açık hava müzesi olan Village Museum, hafta sonu koşuya çıkanların, bisiklet sürenlerin ve çocuklarıyla piknik yapanların ilk tercihi olan Herastrau Park’ın hemen yanında. Müze bitimi gölün kenarında dolaşarak parkın tadını çıkarabilirsiniz.

Oteller cep yakan cinste olduğu için ben ilk hostel deneyimimi bu şehirde yaşadım ve dünyanın en tatlı insanlarıyla aynı odada kalıp arkadaş oldum. Hep korktuğum ve asla kalamam dediğim hostel fikri artık bana daha bir güzel geliyor çünkü her ülkeden bir arkadaşınız oluyor ve tek başınıza gittiyseniz kısa sürede arkadaş edinip beraber gezme şansı yakalıyorsunuz. Konaklama için Lipscani yani Old Town bölgesini tercih edin. En güzel restoranlar, gece hayatı ve gezilmesi gereken yerler buradan yürüme mesafesinde.

Sanat şehri
Şehirde inanamayacağınız derecede 50 den fazla sergi, müze, opera ve tiyatro var. Benim en beğendiğim dışı çok gösterişli içi de bir o kadar güzel olan 'The National Museum of Art of Romania' oldu. Güzel bir pasaj görmek ve fotoğraf çekmek istiyorsanız Pasajul Victoriei’ye mutlaka uğrayın. Şehir merkezinde mutlaka gezilmesi gereken yapı dünyanın en büyük ikinci yönetim binası unvanını alan Parlemento Binası. Bu yapının özelliği diktatör lider Nikolay Çavuşesku tarafından ülkeyi zora sokacak bir bütçeyle beş senede binlerce mimar ve işçinin 7/24 çalıştırılarak bitirilmesidir.

Parlemento binasına girmek için belirli şartlar var. Bunların ilki pasaportunuzu kapıdaki görevlilere bırakmak, ikincisi 45 Ron gibi bir parayı gözden çıkarmak. 15 kişilik grupla tur rehberi eşliğinde gezmek ve en sıkı havaalanlarındaki X-Ray aramalarını aratmayacak güvenlik önlemlerinden sabırla geçmek. Tüm bunlara değiyor. Muhteşem bir mimarisi var ancak içeride fotoğraf çekmek yasak. Odeon Tiyatrosu ve ya Opera’da denk gelirseniz mutlaka bir etkinliğe gidin, sanata düşkünlüklerini kalabalıktan anlayabilirsiniz. Odeon Tiyatrosu'nun önünde gözlerinizi yaşartıp sizi gururlandıracak Atatürk büstü ve meşhur sözü sizleri bekliyor. Başka bir ülkede görmek inanılmaz gurur verici.

Tadına doyum olmayan lezzetler
Yemek konusunda hiçbir sıkıntı yaşamazsınız aksine kilo alıp döneceksiniz. Drop adı verilen eti, mamaliga adı verilen mısır ekmekli patates püresi, chifftele adı verilen minik köfteleri , ekmek içinde fasulye çorbasını en eski ve en meşhur restaurant olan Caru’cu Bere’ de yemenizi öneririm. Onun dışında Old Town bölgesinde Türk mutfağından İtalyan lezzetlerine her çeşit restaurantı bulabilirsiniz.

Meşhur gece hayatı
Gece hayatına gelince ister tek başınıza ister grupla rahatça eğlenebilirsiniz. En meşhur gece klübü Bamboo.  Konsept bir eğlence isterseniz her hafta farklı kostum partisi düzenlenen Gaia Night Club da eğlenceli. Daha rahat ve ucuz bir eğlence isterseniz gözünüze kestirdiğiniz herhangi bir yere girebilirsiniz fiyatlar aşırı değil gayet makul çünkü burası tam bir öğrenci şehri.

Gel gelim 3 saatlik yaptığım yolculuk sonucu vardığım Transilvanya bölgesine. Trenle Braşov’da indikten sonra 4 Ron a istasyon kapısından bilet alıp otobüse atlıyorsunuz ve Bran kalesine giden otobüslerin kalktığı terminale gidiyorsunuz. Buradan yarım saatte bir kalkan Bran otobüslerine 7 Ron ödedikten sonra meşhur Drakula’nın yaşadığı şatoyu 35 Ron ödeyip doya doya gezebilirsiniz. 

Raşnov’a giden otobüse binmenizi tavsiye etmem çünkü kale çok yukarıda ve otobüs yol kenarında bıraktığı için çok fazla yürürsünüz bunun yerine taksiyi diğer turistlerle bölüşmeyi deneyin çünkü herkesin ikinci gideceği yer orası ve taksi 30 Ron'a gidiyor. Taksilerle pazarlık yapmaktan kaçınmayın. Raşnov’a geldikten sonra Raşnov kalesine çıkmak için traktöre bağlı otobüslere 5 Ron vererek yukarı çıkabilir ya da 20 dakika yürüyebilirsiniz.

Kaleye giriş ücreti 12 Ron ve çıkabildiğiniz kadar tepeye çıkıp şehre en yukarıdan bakın. Ben yine Braşov şehir merkezine gitmek için taksiyi bölüşmenizi öneririm çünkü otobüs çok geç geliyor ve otobüsü yakalamanız için yarım saatlik yürümek gerek. Zaman ve enerji kaybındansa 7 Ron otobüse vermek yerine kişi başı 8 Ron Taksiye vermek daha mantıklı. Braşov’un şehir merkezi masal gibi, renkli bir sürü ev yanyana... Dağın tepesinde Hollywood usulü kocaman Raşnov yazıyor, sokaklar cıvıl cıvıl, meydanda cafeler mevcut. Karşılıklı bir çok mağazanın ve cafenin yer aldığı sokağa doğru ilerleyin, Taksim Meydanı'nı andırıyor. Çok fazla gezilecek yer olmasada burada bir saat bile durmak insana huzur veriyor.