Bahar aylarının vazgeçilmez rotası: Abant
Abant, şu sıralar küçük bir kaçamak yapmak isteyenler için en ideal adres. Temiz havanın verdiği huzur paha biçilemez. Peki Abant'ta nereleri gezmeli? Hangi lezzetleri tatmalı? İşte size Abant gezi rehberi...
Abant yolu üzerinde ve Abant Gölü etrafında birçok restoran var hepsi de kendin pişir kendin ye tarzında ve çok keyifli. Bolu'nun etlerinin ne kadar meşhur olduğunu zaten duymuşsunuzdur. Durum böyle olunca insan her dakika yemek yemek istiyor.
Eve dönerken köy ekmeği ve bolu kasabından et almanızı tavsiye ederim. Bir de organik pazar var. Ben çok meraklı olduğum için sebze, meyve ne varsa topladım. İstanbul'a getirdim. Her şey bahçeden ve taptaze. Uğramanızı tavsiye ederim. Özellikle de köy yoğurtları bir harika!
Abant, gölü ile meşhurdur. Gölün etrafı çok huzurlu ve çok büyük bir alan. At binebilirsiniz, yemek yiyebilirsiniz, yürüyüş yapabilirsiniz ve harika fotoğraflar çekebilirsiniz. Aslında yapılabilecek aktiviteler hemen hemen bunlarla sınırlı diyebilirim. O yüzden ideal konaklama süreniz 1 veya 2 gün olabilir.
Akşamları ise otelinizde veya odanızda şömine varsa bu keyfi mutlaka yaşamalısınız. Dışarısı karlı ve soğukken çıtır çıtır yanan odunların verdiği huzuru tarif etmem mümkün değil. Bence Abant’ın en güzel zamanları bahara doğru veya kışın karlıyken.
Hamilelikte insanın canının ne çekeceği belli olmuyor. Bazen tatlı, bazen değişik bir yemek, bazen de seyahat! Bir anda evde otururken canım ormanın arasında, bol bol yeşil manzarası olan, mis gibi dağ havası almayı çekti.
Tam da hayalimdeki gibi, ormanın ortasında bir otele gittik. Odaları dağ evleri şeklinde ahşaptan tasarlanmış. Sabahları verdikleri serpme köy kahvaltısı ise çok can alıcı diyebilirim. Tertemiz doğası, muhteşem göl manzarası ve bol oksijenli havasıyla Abant, benim için unutulmaz bir deneyim oldu.