Ayşe çölde (Bakınız: Şekil A)

‘Çölde Çay’’ filmini seyrettiğimde aklımda kalmıştı. Çöl hakikaten farklı bir yer. Dubai'de bizzat tanık oldum. Bir defa o kum, bildiğiniz kum değil, unutun! Sanki kimyon. Koy şişeye, serp yemeğe. Toz gibi uçuşan, büyülü, ipeksi, insanın tenini okşayan bir şey. Ama aynı zamanda insanın teniyle acayip laubali olan bir şey. Ne kadar sakınırsan sakın, her tarafının kum olmaması mümkün değil. Yanlış anlamayın, kulak arkalarınız dahil! Ayakkabılara gelince, gerçekten özel vaka. Nasıl girmiş bu kadar çok kum buraya!Çöl kendi başına insanı çağıran bir yer. O göz alabildiğine gördüğün aynı renk boşluk, kafanda sonsuzluğun simgesi olarak yerini alıyor. Öyle bir yerde, güneş batarken öbür yakadan ayın doğması ve gökyüzündeki iki yuvarlak görüntü insanı aptallaştırıyor. Van Gogh tablolarından biriyle karşı karşıyayım hissi uyandırıyor. Sadece sarısı biraz daha farklı. Bu daha mat. Güneşin batışıyla birlikte çöl renk değiştiriyor. Birdenbire ürperiyorsun. Ama görüntünün yarattığı etkiden mi, sevgilinin seni okşayan elinden mi, çıkan hafif rüzgardan mı belli değil...Birleşik Arap Emirlikleri'nin Dubai'sinde mutlaka yapılması gerekenlerden bir tanesi de Çöl Safarisi. Afrika'daki gibi değil. Resmen lunaparkta inen çıkan tren gibi. Hani roller coster mıdır nedir, onun gibi. Ya da teşbihte hata olmaz, San Francisco'daki polisiye dizilerdeki gibi. Koskoca cip, bir tepeye tırmanıyor, bir çukurun dibine düşüyor. Kum tepelerinin üzerinden atlaya zıplaya gidiyor. Sürekli gülüyorsun, şahane! Böbrek taşı düşürenlere iyi ama hamilelere tavsiye edilmez. Çöl safarisinin finali şöyle: İnip çıktıktan sonra, ciplerle çadırların olduğu bir yere gidiyorsun. Orada dansöz eşliğinde yemek var. Hakiki oryantal bir hizmet. Ne yazık ki, kumlar kaşındırma faaliyetini abarttığı için biz erken ayrıldık. Suçlusu Nálán!*Kişisel kararsızlık tarihimin en vahim günlerinden birini Dubai'de yaşadım. Parasailing dedikleri bir numara var. Bir teknenin arkasına bağlanıyorsun paraşütle, harbi bildiğin paraşüt, tekne hızlandıkça sen de havalanıyorsun, lafın gelişi veya mecazi anlamda değil bayağı yükseklere çıkıyorsun. Kuş bakışı Dubai'yi görebileceğin kadar. Yapar mıyım, yapamaz mıyım? Korkar mıyım, korkmaz mıyım? Hem kendimi hem ekipteki diğer iki kişiyi (sevgilim ve Nálán) perişan ettim. Ama sonunda becerdim. Herkese ve her şeye bir süre tepeden baktıktan sonra yeryüzüne döndüm. Şimdiki hayalim uçaktan paraşütle atlamak. Bakalım ne zaman kısmet olacak!�