Artos’un eteÄŸinde, zümrüt yeÅŸili sularda...
Artos’u ilk gördüğümde heybetinden büyülenmiştim. Bende uyandırdığı his tam anlamıyla sonsuzluktu. Van Gölü’nü bağrına basmış, koca cüsseli uyuyan bir dev gibiydi adeta. Çok geçmeden fark ettim ki bu coğrafyanın en az dağları kadar etkileyici bir yanı daha vardı, o da binlerce yıldır keşfedilmeyi bekleyen sualtı.
Baştan söylemekte fayda var. Buradaki dalış koşulları hayli çetin. O nedenle tüm zorluğa göğüs geren, gölün tek endemik türü incikefalinden ilham almak gerek. İrtifa, vizibilitenin ve su sıcaklığının düşük olması biz dalgıçları zorlayan en önemli etkenler. Lojistik destek yani dalış malzemesi sorunu ise yakında aşılıyor çünkü bölgeyi sualtı tutkunlarının cazibe merkezi haline getirecek profesyonel bir dalış okulu yakın zamanda şehirde hizmet vermeye başlıyor.
Bu eÅŸsiz coÄŸrafyaya ait elde ettiÄŸimiz görüntüleri yakın bir zamanda‘Van Gölü’nün Sırları’ adlı kitapta topladık. Eser sualtı görüntüleme yönetmeni Tahsin Ceylan’ın kareleriyle ölümsüzleÅŸti. ÇocukluÄŸu Van Denizi’nde geçen (yöre halkı göl denmesinden hoÅŸlanmıyor) Vanlı iÅŸadamı Abdurrahman Haksever’in destek olduÄŸu kitabı, GevaÅŸ Kaymakamlığı’ndan temin etmek mümkün. Ben görülmesi gereken yerleri sizin için önceliklendirdim. Dahası için zümrüt yeÅŸili bu serin suları ziyaretiniz gerekiyor.
Sualtının peribacaları
Mikrobiyalit ya da diğer adıyla Van Gölü’nün mercanları. Kırılgan ve hassasiyetleri yüksek. Dalışlarda çok dikkat etmelisiniz. Bir palet darbeniz yüzlerce yıllık bir geçmişi saniyede yok edebilir. Kapadokya’daki peribacalarına benziyorlar. Adilcevaz’da yoğun olarak görebilirsiniz.
Akdamar Åžilebi
Van Gölü’nün sodalı suları, kalkan gibi binlerce yıllık tarihi koruyor. Akdamar Şilebi bunlardan biri. Hayvan taşımacılığında kullanılan ve 58 yıl önce batan şilep, 10-22 metre derinlikte. Özellikle ahşap donanımı tüm zarafetini ve güzelliğini koruyor. Van Gölü’nün keşfedilen (şimdilik) tek batığı.
Adilcevaz Kalesi
3 bin yıllık geçmişe sahip olduğu ileri sürülen Adilcevaz Kalesi, Urartu eseri. Suyun sodalı olması sebebiyle hiç tahrip olmamış. Etrafında yer alan mikrobiyalitler kalenin görselliğini daha da artırmakta. 2017 yılının en önemli 10 arkeolojik keşfinden biri seçildi.
Selçuklu mezar taÅŸlarıÂ
Gevaş’ta göreceğiniz Selçuklu mezar taşları, yüzeye çok yakın, 3-4 metre derinlikte bulunuyor. Aletli dalışa gerek olmaksızın şnorkel ile de görebilirsiniz. 70 yıl önce sökülüp iskele yapıldığı anlaşılan taşların bulunduğu bölgenin sualtı müzesi olması planlanıyor.
Â
Â