Arabesk mimari örneği

Anadolu Yakası'nda minibüs yolundan Maltepe yönüne giderken, Küçükyalı Köprüsü'nün sağında büyük beyaz bir apartman inşaatı var. Neredeyse tamamlanmış olan yapı ilk bakışta her zaman rastlanılan, süslemede biraz aşırıya kaçılmış yapılardan biri gibi duruyor ama kilise girişini andıran kapısını görünce kendine özgü bir mimarisi olduğu anlaşılıyor.

Apartman boşluğuna dek gelen kemerin içinde büyükçe bir melek heykeli asılı. Girişi ise iki yana yerleştirilmiş olan aslanlar koruyor. Aslan başları diğer kısımlarda da bolca kullanılmış. Mimar Engin Akçin projeyi yaklaşık iki yıl önce hazırladığını söylüyor. Apartmanın sahibi ve müteahhiti Yılmaz Mızrak, kendisinden gösterişli bir yapı tasarlamasını istemiş. Her katta iki daire bulunan apartman bitirildiğinde dubleks olarak inşa edilen en üst katı Mızrak kullanacak, alt katlar satılacak veya kiraya verilecek.

Mimar Akçin yapıyı neo-eklektik ve postmodern olarak tanımlıyor. Ancak projeyi çizdikten sonra yapılan değişiklikler ile ilgilenmediğinden bugünkü mimari özelliklerini değil, kendi çizdiği yapıyı tanımlayabiliyor. Bina Yılmaz Mızrak'ın isteği üzerine biraz da kitch olarak tanımlanabilecek bir formda inşa edilmiş. Akçin, bugün yer alan heykellerin kendi çizdiği projede bulunmadığını söylüyor. Kendi mimari tarzının dışında bulunan yapı için ‘‘aslında biraz da arabesk. Ben olabildiğince rafine hale getirmeye çalışmıştım’’ diyor.

Dış cephe tamamiyle mermeri andıran, cam elyaf içerikli beton dökme malzeme ile kaplı. İç mimarisinin bölgede bulunan diğer konutlardan bir farkı yok.

Bina sahibi Yılmaz Mızrak, binayı görmek üzere Japonya'dan uzmanların geldiğini, oradaki mimarlık dergilerinde binanın fotoğraflarının çıktığını söylüyor.