Ersin KALKAN
Son Güncelleme:
Antalya’da kablolusu kayağı
Antalya’da kurulan Hip-Notics adlı tesiste, kablolu su kayağı yapılıyor. Üç gölette suyun üstüne çekilen kabloların yardımıyla tehlikesiz bir biçimde, zevkle suda kayıyorsunuz. Genç Ruslar bu işi amatörce yapmaya çok meraklı.
Antalya’daki Hip-Notics Cable - Ski Park’ta wake board sporlarından biri yapılıyor. Bir teknenin dümen suyunda yapılan su kayağına Wake Board deniliyor. Genelde, bir sürat motoruna bağlanan iki halat, ucunda tutunmak için bir aparat, ayaklarınızda da karda kullanılana benzer iki kayak olur. Yapmayan için tehlikeli görünür bu spor. Fakat Antalya’daki tesiste sistem çok değişik, tehlikesiz ve çok zevkli. Tesis 200 dönümlük arazide kurulmuş. İçinde üç gölet var. Suyunu meşhur Köprülü Kanyon’un içinden geçen Köprü Çay’dan aldığı için pırıl pırıl ve serin.
Hiç bilmeyenler önce üçüncü gölette kayağa alışıyor, sonra diğer göletlere geçiyor. Kablolu ski’yi üç saatte öğrenmek mümkün. Önce newboard’la başlanıyor. Dizlerin üzerinde kaydığınız için ağırlık merkezi aşağıda oluyor ve düşme riski neredeyse sıfıra iniyor. Böyle birkaç tur attıktan sonra, isterseniz mono kayağa geçebiliyorsunuz.
FİLİPİNLER’E GÖRE ANTALYA DAHA İYİ
Almanya, İngiltere, İsveç, Norveç gibi kuzey ülkelerinde çok sayıda meraklı bu sporla uğraşıyor. Avrupalı sporcular, göller kuzeyde donduğu ya da su sıcaklığı 0 derecelere yakın seyrettiği için kışları bu sporu yapmak için Filipinler’e gidiyor. Şimdi artık Antalya’ya da geliyorlar. Hip-Notics’te rastladığımız bir grup Alman sporcuyla sohbet ettik. İçlerinden biri şunları söyledi:
"Filipinler’deki göllerde suların dibini görmek mümkün değil. Balçıkların içinde kayıyoruz. Almanya’daki göllerin de Filipinler’den kalır yanı yok aslında. Buradaki sistem çok güzel kurulmuş. Tertemiz, berrak, ışıklı bir su var. Ayrıca Filipinler’de parmak büyüklüğünde sivrisineklerin saldırısını savuşturursanız spora devam ediyorsunuz. İşte bu nedenle önümüzdeki kış buraya gelmeye karar verdik." Alman sporcuların Antalya’yı tercih etmelerinin bir nedeni de su sıcaklığının kışın ortasında bile 15 derecenin altına düşmemesi.
TAKIMI BURADA KAMP YAPTI
Su Kayağı Merkezi’nde, Mono Ski, Wake-board, Knee-Board, Disk-Ski, Jump-Ski’nin yanı sıra aydınlatmalı göletlerde gece kayağının da tadına varmak mümkün. Ayrıca, göletin etrafındaki müzik sistemi sayesinde kayak yaparken müzik de dinliyorsunuz. Sabah 8.30’da açılan tesis, normalde kapılarını 17.30’da kapatıyor. Ama asıl güzel saatler o zaman başladığı için 21.00’e kadar kalmak en iyisi. Ayrıca aydınlatma olduğundan gece de kayak yapılabiliyor.
Tesisin ziyaretçileri iki farklı kategoride. Birincisi günübirlik gelenler. Bunlar çoğunlukla su sporlarına meraklı genç Ruslar oluyor. İkincisi ise profesyoneller. Örneğin İsrail Wakeboard Milli Takımı, kampını burada gerçekleştirmiş. Moskova’daki şampiyonaya hazırlanmışlar.
Türklerin ilgisi şimdilik çok sınırlı. Bu tesisin açılışı ile birlikte, biraz pahalı olduğu için pek gelişemeyen bu sporla, belki bundan sonra ilgilenenlerin sayısı artabilir. Hip-Notics’e bu sezon giriş ücreti 70 YTL. Bir kez girdikten sonra artık kayak kiralamaya veya kaymaya ücret ödemiyorsunuz. Hem kaymaktan sıkılırsanız, göletlerde yüzebilirsiniz. Burada çocuklar için park bulunuyor. Hem eğlenmek isteyenler hem de wake board hareketleri denemeleri yapmak isteyenler ise trambolini tercih ediyorlar. Ayrıca meraklıları için plaj voleybolu da var. İlk sezonunda genç kayakçılar için bir haftalık yaz kampı düzenlenmiş. Hip-Notics, tüm yıl boyunca açık.
KABLOLU SKİ BİR ALMAN MÜHENDİS TARAFINDAN GELİŞTİRİLDİ
Cable Skiing, bir tekne tarafından çekilerek yapılan su kayağı yerine, özel tasarlanmış çelik direklerden su yüzünden 8-12 metre yüksekliğe kurulu bir kablo hattından sarkan iplerin çekmesiyle yapılan su kayağı. Kablo, gölün etrafında saat yönünün tersine ilerliyor. Hızı saatte en az 20, en fazla 65 kilometre gidecek şekilde ayarlanabiliyor. Gölde 12 kişi aynı anda kayabiliyor. Kablo saatte 28 kilometre hızla döndüğünde, 800 metrelik bir parkurda her bir kayakçı parkuru iki dakikada tamamlıyor. Suyun derinliği 170 santim. Can yeleği kullanmak zorunlu olduğu için yüzmeyle arası iyi olmayanlar da kolaylıkla bu sporu yapabiliyor. Aslında bu spor uzun yıllardır yapılıyor dünyada. 60 yıl önce Alman mühendis Bruno Rixen’in icadı olan kablolu ski, kısa zamanda her yere yayılmış.
10 MİLYON DOLARLIK YATIRIM
Hip-Notics’i Metin Levi adında genç bir işadamı kurmuş. Birkaç yıl önce Almanya ve İsrail’de görmüş ilk kez ve Türkiye’ye döner dönmez yer aramaya başlamış. Burası eski bir çeltik tarlası. Çok fazla sivrisinek yaptığı için bölgede çeltik üretimi durdurulmuş. Fakat killi bir toprağa sahip olduğundan narenciye ekimine de uygun olmayan arazi yıllarca boş kalmış. Metin Levi, burayı satın alıp hemen işe koyulmuş ve altı aylık bir çalışma sonrası tesisi hizmete açmayı başarmış. Sistemin tamamı 10 milyon dolara malolmuş. Göletler toplam 120 bin metreküp su içeriyor. Tesisin içindeki Proshop’ta konuyla ilgili aksesuvarlar satılıyor. Ayrıca bir kafesi var.
Hiç bilmeyenler önce üçüncü gölette kayağa alışıyor, sonra diğer göletlere geçiyor. Kablolu ski’yi üç saatte öğrenmek mümkün. Önce newboard’la başlanıyor. Dizlerin üzerinde kaydığınız için ağırlık merkezi aşağıda oluyor ve düşme riski neredeyse sıfıra iniyor. Böyle birkaç tur attıktan sonra, isterseniz mono kayağa geçebiliyorsunuz.
FİLİPİNLER’E GÖRE ANTALYA DAHA İYİ
Almanya, İngiltere, İsveç, Norveç gibi kuzey ülkelerinde çok sayıda meraklı bu sporla uğraşıyor. Avrupalı sporcular, göller kuzeyde donduğu ya da su sıcaklığı 0 derecelere yakın seyrettiği için kışları bu sporu yapmak için Filipinler’e gidiyor. Şimdi artık Antalya’ya da geliyorlar. Hip-Notics’te rastladığımız bir grup Alman sporcuyla sohbet ettik. İçlerinden biri şunları söyledi:
"Filipinler’deki göllerde suların dibini görmek mümkün değil. Balçıkların içinde kayıyoruz. Almanya’daki göllerin de Filipinler’den kalır yanı yok aslında. Buradaki sistem çok güzel kurulmuş. Tertemiz, berrak, ışıklı bir su var. Ayrıca Filipinler’de parmak büyüklüğünde sivrisineklerin saldırısını savuşturursanız spora devam ediyorsunuz. İşte bu nedenle önümüzdeki kış buraya gelmeye karar verdik." Alman sporcuların Antalya’yı tercih etmelerinin bir nedeni de su sıcaklığının kışın ortasında bile 15 derecenin altına düşmemesi.
TAKIMI BURADA KAMP YAPTI
Su Kayağı Merkezi’nde, Mono Ski, Wake-board, Knee-Board, Disk-Ski, Jump-Ski’nin yanı sıra aydınlatmalı göletlerde gece kayağının da tadına varmak mümkün. Ayrıca, göletin etrafındaki müzik sistemi sayesinde kayak yaparken müzik de dinliyorsunuz. Sabah 8.30’da açılan tesis, normalde kapılarını 17.30’da kapatıyor. Ama asıl güzel saatler o zaman başladığı için 21.00’e kadar kalmak en iyisi. Ayrıca aydınlatma olduğundan gece de kayak yapılabiliyor.
Tesisin ziyaretçileri iki farklı kategoride. Birincisi günübirlik gelenler. Bunlar çoğunlukla su sporlarına meraklı genç Ruslar oluyor. İkincisi ise profesyoneller. Örneğin İsrail Wakeboard Milli Takımı, kampını burada gerçekleştirmiş. Moskova’daki şampiyonaya hazırlanmışlar.
Türklerin ilgisi şimdilik çok sınırlı. Bu tesisin açılışı ile birlikte, biraz pahalı olduğu için pek gelişemeyen bu sporla, belki bundan sonra ilgilenenlerin sayısı artabilir. Hip-Notics’e bu sezon giriş ücreti 70 YTL. Bir kez girdikten sonra artık kayak kiralamaya veya kaymaya ücret ödemiyorsunuz. Hem kaymaktan sıkılırsanız, göletlerde yüzebilirsiniz. Burada çocuklar için park bulunuyor. Hem eğlenmek isteyenler hem de wake board hareketleri denemeleri yapmak isteyenler ise trambolini tercih ediyorlar. Ayrıca meraklıları için plaj voleybolu da var. İlk sezonunda genç kayakçılar için bir haftalık yaz kampı düzenlenmiş. Hip-Notics, tüm yıl boyunca açık.
KABLOLU SKİ BİR ALMAN MÜHENDİS TARAFINDAN GELİŞTİRİLDİ
Cable Skiing, bir tekne tarafından çekilerek yapılan su kayağı yerine, özel tasarlanmış çelik direklerden su yüzünden 8-12 metre yüksekliğe kurulu bir kablo hattından sarkan iplerin çekmesiyle yapılan su kayağı. Kablo, gölün etrafında saat yönünün tersine ilerliyor. Hızı saatte en az 20, en fazla 65 kilometre gidecek şekilde ayarlanabiliyor. Gölde 12 kişi aynı anda kayabiliyor. Kablo saatte 28 kilometre hızla döndüğünde, 800 metrelik bir parkurda her bir kayakçı parkuru iki dakikada tamamlıyor. Suyun derinliği 170 santim. Can yeleği kullanmak zorunlu olduğu için yüzmeyle arası iyi olmayanlar da kolaylıkla bu sporu yapabiliyor. Aslında bu spor uzun yıllardır yapılıyor dünyada. 60 yıl önce Alman mühendis Bruno Rixen’in icadı olan kablolu ski, kısa zamanda her yere yayılmış.
10 MİLYON DOLARLIK YATIRIM
Hip-Notics’i Metin Levi adında genç bir işadamı kurmuş. Birkaç yıl önce Almanya ve İsrail’de görmüş ilk kez ve Türkiye’ye döner dönmez yer aramaya başlamış. Burası eski bir çeltik tarlası. Çok fazla sivrisinek yaptığı için bölgede çeltik üretimi durdurulmuş. Fakat killi bir toprağa sahip olduğundan narenciye ekimine de uygun olmayan arazi yıllarca boş kalmış. Metin Levi, burayı satın alıp hemen işe koyulmuş ve altı aylık bir çalışma sonrası tesisi hizmete açmayı başarmış. Sistemin tamamı 10 milyon dolara malolmuş. Göletler toplam 120 bin metreküp su içeriyor. Tesisin içindeki Proshop’ta konuyla ilgili aksesuvarlar satılıyor. Ayrıca bir kafesi var.