Akbük-Bodrum etabı unutulmazdı
Şahidin Aydemir (52), by-pass ameliyatı geçirdi, sporu bırakmadı. Geçen ay Çanakkale’den Bodrum’a 9 günde toplam 650 kilometre pedal bastı.
İstanbul’da yaşayan Şahidin Aydemir, müzik, ses, ışık sistemlerinin satışını ve montajını yapıyor. 2004’ü ikinci doğum yılı kabul ediyor. Prof. Dr. Bingür Sönmez tarafından yapılan by-pass operasyonundan sonra yeniden doğduğunu, hayatındaki önceliklerin değiştiğini söylüyor: “Keyif aldığım şeyleri daha çok yapmak istediğimi fark ettim. Doğa sporları, yeni yerler ve yollar keşfetmek için fırsatlar aramaya başladım. Artık sık seyahate çıkıyorum. Her hafta sonu bir yere gitmeye çalışıyorum. Olabildiğince bisikletle geziyorum.”
Bursa-İnegöl-İznik, Sakarya–Hendek arasında ve Kapadokya civarında bisiklet yolculukları yaptı. Son turunda, dokuz günde Çanakkale’den Bodrum’a gitti. Bu yolculuğa “Kalbin ile Pedalla” adını verdi. Ona radyoloji teknisyeni arkadaşları Ali Serkan Yükçeken ve Murat Dündar eşlik etti. “Bisiklete dikkat çekmek istedim: Kalbe en yararlı sporların başında geliyor. Trafiğe karşı alternatif... Asıl amacım by-pass operasyonuyla yeni başlangıç yapılabileceğini göstermekti. Ayrıca gelecekte yapmayı planladığım daha büyük, yurtdışı turlarına hazırlık yapmaktı.”
Üç bisikletçi ilk akşam Kadırga Koyu’nda, sonrasındaki günlerde sırasıyla Burhaniye Ören, Dikili, Çandarlı, Eski Foça, Selçuk, Güzelçamlı, Didim-Akbük’te konakladı. Dokuzuncu gün Bodrum’a vardı. Aydemir en çok Akbük-Bodrum etabından keyif aldığını söylüyor.
“Sanki kocaman bir pastanın son dilimi gibiydi. Hem bittiği için üzülüyor hem de tadına doyamıyorduk. Aydın Güzelçamlı’dan ayrılıp Davutlar ilçesine oradan da 5 kilometrelik rampayla Söke Ovası’na vardık. Ovayı geçip Akbük’e ulaştık. Evimiz salyangozlar misali sırtımızdaydı. Çadırlarımızı kurup denizle ödüllendirdik kendimizi. Sahilde çay içip akşam yemeğimizi de yedikten sonra sabah Bodrum’a yol almak için hazırdık. İlk 7 kilometre, dik ve uzun bir rampadan, ormanın içindeki yollardan geçerek Kazıklı Köyü’ne ulaştık. Moladan sonra yola devam ettik. İnişli çıkışlı güzergah bizi 14 kilometre sonra Milas’ın Gürçamlar Köyü’ne çıkardı. Sabah bakkaldan alışveriş yaptık, köy kahvesinde kahvaltı ettik. Kızılağaç Köyü’nden geçerek Avşar Köyü’nde verdiğimiz molayla devam etti yolculuğumuz. Deniz ve orman tarif edilemeyecek kadar güzeldi. Çam ormanı ve deniz kokusu, iniş, çıkış derken doğayla bütünleştik. 40’ıncı kilometrede Muğla-Bodrum ana yoluna çıktık. 60’ıncı kilometrede Bodrum Güvercinlik’teydik. 20 kilometre sonra beyaz evlerin manzarası önümüzdeydi. Hayatımın en güzel 80 kilometresiydi diyebilirim.” Aydemir, yol boyunca konaklama ve yemek ihtiyacını nasıl karşıladığını şöyle anlatıyor: “İlk gün Kadırga Koyu’nda arkadaşım Ahmet’in pansiyonunda misafir olduk, ertesi gün Edremit Körfez bisiklet grubu bizleri çay ve sohbetleri ile ağırladılar. Ören’de Zehra-İlhami Güngör çifti bizleri evlerinde misafir etti. Diğer geceler pansiyonda ya da çadırda konakladık. Öğle yemeklerini ekmek arası yaparak geçiştirdik. Akşamları ise ilçelerdeki esnaf lokantalarında sulu yemek yemeyi tercih ettik.” Turun keyifli yanlarını şöyle anlatıyor: “Köy yolları çok sakindi. Huzur veriyordu. Orman ve sahil kenarı yolların doğal güzelliği aklımızı başımızdan aldı. Çam, çiçek kokusunu duymak harikaydı.”
SAĞLIĞIMI BİSİKLETE BORÇLUYUM
Bisiklet yolları daha yaygın olmalı. Yerel yönetimlerin katkıları ile bisiklet aktiviteleri artırılmalı. En pahalı benzini alıp dünyaya egzoz gazı bırakmaktansa bisiklet tercih edilmeli. Kas gücü kullanılmalı. Ben bu anlamda hem doğaya zarar vermiyorum hem de bisiklet sporu yaptığım için daha sağlıklıyım. Kolesterolum, tansiyonum düzene girdi, stresim azaldı.