36 saatte Cotswolds

Kartpostal gibi köyler, yusyuvarlak tepeler, şatolar, bahçeler, geleneksel pazar ızgarası.... İngiltere’nin ortasındaki bu doğal cennet Anglosakson kültüründen hoşlananlara tüm aradıklarını sunuyor. 2 bin kilometrekarelik alanda beş ilçeye bağlı sayısız güzel köy var. Ortaçağdaki yün tüccarlarınca inşa ettirilen dev köşkler, görkemli kiliseler özenle korunmuş. Ülkenin en büyük ‘Tescilli Sıradışı Doğa Güzelliği’ alanı Roma kalıntıları, katedraller, bahçeler ve şatolarla güzelleştirilmiş. Üst gelir gruplarının yaşadığı bölgede çok sayıda ünlü kişi yaşıyor. At binmeyi bilmeyen yabancılar bile sakin kasaba yollarında otomobil kullanmaktan, zaman içinde kaybolmuş köşklerin arasında gezinmekten, Avrupa’nın en güzel bölgelerinden orta güney İngiltere’yi keşfetmekten hoşlanacaktır.

Cuma
15.00
Zamanın durduğu köyler

National Trust vakfına ait tarihi köyün kilisesi Lacock Abbey, 800 yıl önce manastır olarak kurulmuştu. Bölgedeki diğer dini yapılarla birlikte manastıra da el koyan 8. Henry, Sir William Sharington’a sattı. O da malikaneye dönüştürdü ve sülalesi 2011’e kadar burada yaşadı. Malikanenin tarihi eşyaları yerli yerinde. Yapıyı gezerken kitaplığındaki 14.yy’dan kalma elyazısı din terimleri sözlüğünü de görün. Salonlar size tanıdık gelebilir, iki Harry Potter filmi burada çekilmişti. Köyün sessiz sokaklarında yürümek için biraz zaman ayırın. Sonra otomobille 20 dakikada ulaşacağınız Castle Combe’ye gidin. Bybrook Nehri’nin kıyısındaki köy görülmeye değer (giriş 75 TL).

18.30
Fransız iştahı

Cote Brasserie’nin Cirencester şubesinde saat 19.00’dan önce masaya oturmuş olmalısınız. Uygun fiyatlara otantik Fransız yemekleri sunan restoranda daha sonra boş yer bulmak zor. Üç tabaklık mönüsü 75 TL. Biz bunlardan beyaz şarapta pişirilmiş midye, coq au vin (kırmızı şaraplı, mantarlı, sarmısaklı, içyağıyla lezzetlendirilmiş tavuk yahnisi) baştan çıkartacak krem çikolatayı tattık... Cirencester yürüyüşçü cenneti. Kalorileri güzelim sokaklarda gözünüze ziyafet çekerek yakabilirsiniz. Burası Romalılar döneminde Londra’dan sonra İngiltere’nin en büyük kentiydi. Şu anda nüfusu 19 bin. Buna karşın hala Cotswolds’un en iyi korunmuş kentlerinden biri.

Cumartesi
08.00
Çörek cenneti

Windrush Nehri’nin kıyısındaki Bourton-on-the-Water, Cotswolds’un en güzel köylerinden. Bunu herkes biliyor. Erkenden gidin, tur otobüsleri gelmeden Bakery on the Water’ın bahçesinde bir masaya oturun. Bu fırın bir aile işletmesi. Harika ekmekler, leziz çöreklerin yanı sıra öğlen yemeği servisi de yapılıyor. Buradaki her şey leziz, fakat bademli croissants takdire şayan. Kahvaltıdan sonra köyün demircisi Hartwells’den bisiklet kiralayıp (üç saati 70 TL) manzaralı yoldan The Slaughters (Upper ve Lower) ve çevresini gezin. Taş evlerle dolu iki köy ve çevresindeki asma köprülerin her biri sizi fotoğraf çekmeye kışkırtacak.

12.30
Pazarın çekim gücü

Stow-on-the-Wold’e aşık olmamak mümkün değil. Pazarıyla ünlü kasabanın halkı o kadar misafirperver ve yabancılara karşı iyi niyetli ki köy meydanındaki kitaplıktan kitap ve DVD ödünç alabilirsiniz. Meydan çevresindeki sokakları turlayın, kuzey kapısı Tolkien romanlarını çağrıştıran St. Edward’s Kilisesi’ni gezin, seyahat rafları şaşırtıcı derecede zengin kitapçı Borzoi’ye uğrayın, sonra öğlen yemeği için Huffkins Bakery’ye gidin.

15.00
Merak kışkırtan detaylar

İngiltere’de aristokratlara ait yüzlerce malikane var, hiçbiri Snowshill Malikanesi ve Bahçeleri kadar sahibinin kişiliğini yansıtmıyor. 8. Henry’nin eşi Katherine Parr’a hediye ettiği yapıyı 1919’da mimar ve koleksiyoner Charles Wade satın aldı. 30 yılda oyun evine dönüştürdü. Kendisi malikanenin arkasındaki elektriği olmayan köy evine yerleşti, Bali maskları, gerçek boyutlu samurai heykeli, giyilebilir tarihi zırhlar gibi objelerden oluşan 22 bin parçalık koleksiyonuyla ana binayı donattı. Her oda tuhaf kişiliğinin bir başka yönünü yansıtıyor, objelerin her birinin öyküsü var (85 TL).

18.30
Köyün sersemi

Aynı dikkat çekici güzellikteki köyün 300 yıllık kervansarayı The Ebrington Arms, geleneksel İngiliz pub’larının tüm özelliklerine sahip: Şömineli ve konforlu odalar, yerel biralar, tablo gibi bahçe... Gerçek ikramiye mönüsü. Standard pub yemeklerinden çok daha kaliteli. Yemeğe bir bardak Village Idiot Brown Ale (Köyün sersemi birası) ile başlayın. Mevsimlik mönüye gözatın. Fasulyeli, yerel domatesli, baharat soslu kuzu pirzolasını (115 TL) denemeye değer.

20.30
Kek yürüyüşü

Otomobile atlayıp batıya, bölgenin diğer güzel köylerinden Chipping Campden’a gidin. Güzel köy evlerinin sıralandığı High Street’ten başlayıp uzun bir yürüyüşe çıkın. 1627’de inşa edilen üçgen alınlıklı Market Hall’u, 1380’de zengin yün tüccarı William Grevel’in inşa ettirdiği Grevel House’u görün. Sonra 500 yıllık binada hizmet veren sevimli İtalyan kafesi Huxleys’te mola verin. Harika pastalarından, çöreklerinden tadın.

Pazar
08.00
Tereyağlı ekmeğin lezzeti

Pazar gününe The Broadway Deli’de ismi gibi Dev Kahvaltı ile başlayın. Sosis, jambon, ızgara domates, mantar turşusu, omlet, fırınlanmış fasulyeden oluşun mönüye tereyağlı ekmek dahil (85 TL). Bu kaloriyi birazdan yakacaksınız, endişe etmeyin. Daire şeklindeki 6,5 kilometrelik Cotswold Yolu’nda enfes manzaralarla karşılaşacaksınız. Tarihi şatolardan, çayırlardan geçip Broadway Kulesi’ne varacaksınız. Tepedeki kuleden bölgedeki 16 kasabayı kuşbakışı görmek mümkün. Kale şeklindeki kuleyi 1798’de meraklı bir kont inşa ettirmiş. Gece yakacağı ateşin 35 kilometre öteden, eşinin köyünden görünüp görünemeyeceğini merak ediyormuş. Ve muradına ermiş... Kulenin yanındaki nükleer sığınak soğuk savaş döneminden kalma.

12.30
Kraliçenin kadife kostümü

Anne Boleyn, 8. Henry’nin en ünlü eşiydi. Fakat kralın eşleri arasındaki en ilginç şahsiyet altıncısıydı. Katherine Parr’ı tanımak için görkemli Sudeley Şatosu’nu görmek gerekir. Parr, kral öldükten sonra şık, zeki ve güvenilmez kocası Thomas Seymour’la bu şatoda yaşadı. Doğum yaptıktan yedi gün sonra öldü. Seymour ise altı ay sonra vatana ihanet suçlamasıyla idam edildi. Dev şato 1640’daki İngiliz iç savaşında yıkıldı. 1782’de bir grup kadın mezarını açtığında Parr’ın cildinin hiç bozulmadığını, saçının, dişlerinin, tırnaklarının yerinde durduğunu gördü. Bir tutam saç ve kararmış dişleriyle birlikte kadifeden kostümü de şatodaki Long Room’da sergileniyor (Giriş 115 TL).

15.00
Muhafızların ızgarası

Pazar günü bahçede mangal partisi düzenlemek İngiliz kültürünün vazgeçilmezi. Bu vesileyle etli, patatesli gastronomik şölenin tadını çıkarın. Geleneğin kökeni, 1485’te kraliyet muhafız birliği Yeoman Warders’ı kuran Kral 7. Henry’ye kadar uzanıyor. Rivayete göre her pazar kiliseden sonra muhafızlar ızgara partisi yaparmış. Bu nedenle “et yiyenler” lakabı takılmış muhafızlara. Geleneksel pazar mangal partisi için gidebileceğiniz birkaç güzel yer var: 16.yy atmosferindeki The Plough Inn at Ford aynı zamanda pansiyon. Dana filetosu ile Yorkshire çöreği ya da ekmek soslu fırınlanmış tavuk tadabilirsiniz. Üstüne et suyu dökülmesini isteyin. Ana yemekler 90-140 TL.

Nasıl gidilir?
Cotswolds bölgesine en yakın büyük kent Bristol. Haziranın ikinci haftasında İstanbul’dan Bristol’e farklı havayollarından alınacak biletlerle bir aktarmalı yolculuğun gidiş-dönüş ücreti 2 bin TL civarında. Diğer seçenek Londra’dan hızlı tren. Cheltenham, Stonehouse, Stroud, Gloucesther’a başkentten düzenli tren seferi yapılıyor. Aynı tarihte Pegasus, İstanbul’dan Londra’ya 1030 TL’den başlayan fiyatlarla gidiş-dönüş uçuyor.