3 aylığına geldi 8 yılı burada geçirdi... Dünyanın en kuzeyinde kutup ayılarıyla birlikte yaşıyorlar! 'Karanlık o kadar yoğundu ki...'
Güneş bir kere battıktan sonra aylar süren geceler. Asla ısınmayan bir hava. Her an karşınıza çıkabilecek kutup ayıları ve morslar. Böyle bir hayat yaşamak ister miydiniz? Cecilie Blomdahl'ın yaptığı tam olarak bu...
Cecilia Blomdahl için bir kış gecesi camdan Arktik Okyanusu'na baktığı ilk an dün gibi: "Karanlık o kadar yoğundu ki denizin nerede bittiğini karanın nerede başladığını anlayamamıştım."
O sırada takvimler 2015'i gösteriyordu. Blomdahl, Kuzey Kutbu yakınlarında Norveç'e bağlı bir takımada olan Svalbard'a ilk kez ayak basmıştı.
Yaklaşık altı ay sürecek olan kutup gecesi başlayalı birkaç gün olmuştu; güneş Şubat ayına kadar doğmayacaktı. Ancak Blomdahl'ı en çok etkileyen ve etkisini hâlâ sürdüren şey sessizlik olmuştu.
Geçtiğimiz günlerde The New York Times'a konuşan Blomdahl, "Sanırım o zamanlar buranın evim olacağını idrak edememiştim. Sadece üç ay kalmayı planlıyordum" ifadelerini kullandı.
Bu gönderiyi Instagram'da gör
2.400 KİŞİLİK KASABADAKİ HAYATI DÜNYAYA ANLATIYOR
Bugün 34 yaşında olan Blomdahl, fiyortları tepeden gören bir kulübede eşi Christoffer ve köpekleri Grim'le birlikte yaşıyor. Sakini oldukları Longyearbyen kasabasının nüfusu sadece 2.400. Ve Blomdahl, 78'inci paralelin kuzeyindeki yaşamını Instagram'daki 1 milyon, TikTok'daki 2,8 milyon ve YouTube'daki 759 bin takipçisiyle günbegün paylaşıyor.
Blomdahl paylaşımlarını, "internette sıcak bir köşe" olarak nitelendiriyor. Fotoğraflarda Kuzey Işıkları'nın oluşturduğu benzersiz manzaralar, fiyordun tepesinde içilen kahveler, kutup ayılarıyla yakın temaslar, yollarını aydınlatmak için kafalarına lamba takılmış köpekler ve Arktik'in derinliklerinde kar motosikletiyle yapılan geziler öne çıkıyor.
"KIŞTAN OLUMSUZ BİR ŞEY OLARAK BAHSEDİLMEZDİ"
Kışı çok sevdiğini her fırsatta dile getiren Blomdahl, İsveç'in kıyı şehirlerinden Göteborg'da dünyaya geldi. Yani bu koşulların çok da yabancısı değildi. Zira Göteborg'da da kış ayları oldukça karanlık geçiyor, güneş saat 15.00 civarında batıyor.
Blomdahl, kış sevgisinin kendisine anne ve babasından miras kaldığını belirterek, "Beni ve iki kız kardeşimi dışarıya çıkmamız için teşvik ederlerdi" diye konuştu ve ekledi:
"Kış aylarında da yaz aylarındaki kadar dışarıda olurduk. Kışın geldiğinde bundan olumsuz bir şey olarak asla bahsedilmezdi. Kış sadece bir başka mevsimdi. Ben de şu an bu bakış açısını sürdürüyorum."
Bu gönderiyi Instagram'da gör
"KORKMAZSANIZ UMURSAMAZLIĞA KAPILABİLİRSİNİZ"
Ancak her şeyin güllük gülistanlık olduğunu söylemek de doğru değil. Blomdahl, videolarında sık sık Svalbard'ın doğal güzelliklerini öne çıkarsa da beyaz körlük ve vahşi hayvanlar gibi olası tehlikelerini de dile getirmeyi ihmal etmiyor.
Aylarca sürecek kutup geceleri öncesi kâbuslar gördüğünü de belirten Blomdahl, "Bence bu benim doğaya saygı duyduğum anlamına geliyor. Evet korkutucu, ama bence korkmak iyi bir şey. Biraz korkmazsanız umursamazlığa kapılabilirsiniz" dedi.
Kış aylarında depresyona girmemek için sık sık egzersiz yaptığını, D vitamini takviyeleri aldığını, vücut yağlarından ve renkli ojelerden yardım aldığını söyleyen Blomdahl, "Günü planlamak karamsarlığa kapılmamak için çok önemli. Karanlığın beni boğmaya başladığını hissettiğim zamanlarda yürüyüşe çıkıp yıldızlarla dolu gökyüzünü seyrediyorum" ifadelerini kullandı.
"BURADA HER ŞEY SIRA DIŞI AMA BU BİZİM SIRADAN HAYATIMIZ"
Svalbard takım adalarının merkezi olan Longyearbyen'da 50'den fazla ülkeden insanlar yaşıyor.
Svalbard Turizm Konseyi'nin pazarlama koordinatörü Anja Nordvalen, Blomdahl'ın "sorumluluk sahibi bir tanıtımları" sayesinde adanın tanınırlığının arttığını, özellikle ABD'den gelen turistlerin sayısında bir artış olduğunu belirtti.
Nordvalen, "Burada her şey sıra dışı ama aslında bu bizim sıradan hayatımız. Sanırım insanlar buradaki günlük hayatı merak ediyor. 'Kulübenizden çıkarken kutup ayılarına karşı önlem almalısınız' gibi sözler ilgi çekiyor" diye konuştu.
DAHA KUZEYDE YAŞAM YOK
Svalbard, Dünya üzerinde insanların yaşayabileceği en kuzeydeki nokta. Longyearbyen ise adını ABD'li bir maden şirketi sahibi olan John Munro Longyear'dan alıyor.
Longyear'ın ziyaret ettikten sonra Arktik Kömür Şirketi'ni kurduğu adalarda bir üniversite kampüsü, bir uydu araştırma istasyonu, bir küresel tohum bankası ile doğayı seven maceraperestlere hitap eden küçük ama canlı bir turizm sektörü bulunuyor.
Burası aynı zamanda bir zamanlar Rusya'nın kömür ihtiyacının önemli bir kısmının karşılandığı yer.
Svalbard, yavaş yavaş kömür üretimini sonlandırıp enerji kaynağı olarak dizele geçiyor. Bölgedeki son kömürle çalışan enerji santralinin de kapatılması planlanıyor. Ancak Blomdahl bu konularda yorum yapmak istemediğini belirterek, "Dünyada çok fazla karanlık görüş var, o yüzden ben sayfamın sıcak bir köşe olmasını seviyorum. Bence insanlar da bundan fayda sağlıyor" dedi.
"BURADA OLMAYI SEÇTİK"
Fin Lapphund cinsi köpeği Grim, Blomdahl'ın hava ne kadar karanlık olursa olsun dışarı çıkmasına vesile oluyor. Blomdahl yanında Grim'le kendini güvende hissettiğini ama yine de bir kutup ayısıyla karşılaşma ihtimaline karşın yanına tüfeğini aldığını söyledi.
Kutup kışının kendisini içe dönmeye zorladığını da ifade eden Blomdahl, "Kış katlandığımız değil tecrübe ettiğimiz bir şey. Hepimiz burada olmayı seçtik" diye konuştu.
Kutup kışının asıl karanlığı Ocak ayında çöküyor. Ardından bir gün, hiç beklenmedik bir biçimde fiyordun üstünde incecik bir ışık huzmesi görülüyor ve kapkara gökyüzü laciverte dönüşüyor. Mart ayına "mavi saat" deniyor. Kış sona ererken güneş de yavaş yavaş geri dönüyor. Ardından güneşin aylarca batmadığı kutup günü başlıyor. Blomdahl bu döngüyü, "Yeniden doğuş gibi" sözleriyle özetledi.
The New York Times'ın "How an Arctic Influencer Embraces Months of Darkness" başlıklı haberinden derlenmiştir.