GeriSeyahat 22.00’de sofraya oturup 24.00’te eğlenmeye başlıyorlar
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi
22.00’de sofraya oturup 24.00’te eğlenmeye başlıyorlar

22.00’de sofraya oturup 24.00’te eğlenmeye başlıyorlar

Beyrut; yemekleri, gece hayatı ve kumarhaneleriyle son yılların yükselen yıldızı. Sadece Avrupalı ve Amerikalılar’ı değil, Türk eğlence tukunlarını da cezbediyor. 100 binden fazla kişiyi iç savaşta kurban veren Beyrut’ta, savaşın izlerini de görmek mümkün, dünyaca ünlü giyim ve mücevher markalarını da... Geceleri kentin üstüne neonların renkli ışıkları yandığıysa ortaya bambaşka bir Beyrut çıkıyor

Eğlenmek ve dans etmek isteyenlerin bir kez gittikten sonra müdavimi oldukları bir kent Beyrut. Gündüzleri sakin ve durağan, geceleri ayakta. Eğlenceleri gecenin karanlığında başlayıp sabahın ilk ışıklarına dek sürüyor. Her dinden ve her dilden insan; barlarda, kulüplerde ve diskoteklerde felekten bir gece çalıyor.
Beyrut gece hayatı denince herkesin aklına ilk gelen mekan B018. Daha şık bir mekan istenirse de Cyrstal. Burası biraz pahalı. Bir şişesi binlerce dolar ve özel seremonilerle patlatılan Crystal Şampanyalar’ı içmek için cüzdanların dolu olması gerek. ‘Ben biraz Lübnan müziği dinlemek istiyorum derseniz’ adresiniz Music Hall Starco. Burada Arap müzikleri eşliğinde masaların üstünde göbek atılıp kalça kıvrılıyor.
Alemlere akmadan önce de şık mekanlarda yemek isteyenlerin tercihleriyse Paris’teki Buddha Bar tarafından işletilen Bound. Burası mor dekorasyonu ve yemekleriyle çok trendy. Karam, SO, Leila ve Acrafieh de Lübnan mutfağından en güzel örneklerini sunan restoranlar. Centrale ise ünlü mimar Bernard Khoury tarafından bir binanın üstüne silindir bir tüp şeklinde inşa edilmiş. Yemek sonrası müzik için de ideal. Beyrut’ta yemekler müthiş, tek sorun sigara yasağı olmaması. Akşam yemekleri sonrasında Gemayzieh’deki Miyu’da bir kadeh Mojito içmek adetten sayılıyor.

TABUT ŞEKLİNDEKİ GECE KULUBÜ

Beyrut’un geceleri en işlek yeri, Bizim Beyoğlu’nu andıran Monot Caddesi. Geceyarısından sonra herkes burada. Saat 03.00 civarındaysa doğruca BO18’in bulunduğu Karantina mahallesine gidiliyor. Bu mahalle Fransız mandası sırasında bulaşıcı hastalığa yakalananların hapsedildiği bölge. Bu hapishaneler daha sonra da işkence merkezi olarak kullanmış.
BO18’in kurucusu ve işletmecisi eski bir caz müzisyeni. İç savaş yıllarına rastlayan gençliğinde, kapı numarası B018 olan evinde düzenlediği ‘müzikli terapi geceleri’yle ünlenmiş. Savaşta arkadaşını yitiren bu müzisyen 1996’da açtığı gece kulübüne de eski dairesinin numarasını isim olarak vermiş. Mekan bir otoparkın içinde ancak yerin altında bir sığınak gibi. Tabut formunda tasarlanmış ve kutu gibi küçük. Masaları ölmüş müzisyenlerin sembolik mezarları şeklinde tasarlanmış. Koltukların sırt dayama yerleriyse mezar taşı gibi.
Gece yarısına doğru diskoteğin tavanı açılıyor. Müşteriler de gökyüzüne doğru bakarak sabahın ilk ışıklarına dek kendilerinden geçiyor. Ancak geç gidenler kalabalık yüzünden masaları ve koltukları göremiyor. Yüzlerce kişi kalabalıktan kıpırdayamadan durduğu yerde dans etmeye çalışıyor. Bu kalabalıkta taciz, yankesicilik ve kavga olmasın diye de 3 metrekareye bir dev gibi bir bodyguard düşüyor.

DOLCE&GABBANA’DAN ALTIN ŞİŞE

İtalyan markası Martini yeni çıkardığı Martini Gold’un tanımını Beyrut’ta yaptı. Bu yeni çıkan içkinin şişesini de Dolce&Gabbana tasarladı. Şişenin üstünü altın görümümlü bir maddeyle kapladıkları için, altından bir şişe gibi duruyor Martini Gold. Martini’nin içki kültürüyle Dolce&Gabbana’nın yaratıcılığını birleştiren bu vermut Beyrut’un gözde mekanlarından Rose’da tanıtıldı. İçinde Akdeniz dünyasının aromatik tatlarıyla egzotik baharatların zıtlığını barındıran bu formül İspanya’dan safran, Etiyopya’dan mür ve Hindistan’dan zencefil katılarak zenginleştirildi. Tanıtımı da Ukrayna’dan gelen iki güzel manken yaptı.

EĞLENCENİN DOZU VE KIVAMI

Beyrut’ta 22.00’da akşam yemeğine oturuluyor, gece 24.00’den sonra başlıyor. Pek çok mekanın kapısında rezervasyon soruluyor. En şık kıyafetlerinizle çıkın çünkü her yer dergilerden fırlamış gibi insanlarla dolu. Eğlencede locaların önemi büyük. Oturanlara pek rastlanmıyor, herkes ayakta dans ediyor. Genellikle kimse kimseyi pek rahatsız etmiyor.
False