‘Ruslar Geliyor!’

BBC MUSIC’in eylül sayısının kapağında “Ruslar Geliyor” yazısını okuyunca, bir zamanın çok ünlü filmini hatırladım.

Haberin Devamı

Norman Jewison’un filminde bir Rus denizaltısı, bir tatil beldesinde görülüyordu, herkes paniğe kapılıyordu. Tam bir soğuk savaş komedisi. Filmin tarihi 1966.

Gençliğimde gittiğim siyasi, yarı siyasi toplantılarda, “sol” kelimesi söylendiğinde, kimileri ayağa kalkar, “Moskova’ya! Moskova’ya!” diye bağırırlardı.

Gazetelerde, konuşmalarda, dergilerde sık kullanılan deyimler de, “demirperde” ve “soğuk savaş”tı.


Kısa bir açıklamada bulunayım, Ruslar Türkiye’ye değil İngiltere’ye geliyorlar. Hatta gelmişler bile.


Derginin kapak yazısının altında şöyle bir spot var:


“Niçin Gergiev, Jurowski ve Petrenko, İngiliz orkestralarının yeni çarları?”


* * *

 

İÇ sayfadaki yazının başlığı ise “Rus Devrimi”.


Daniel Jaffe
hazırlamış dosyayı.


Beş orkestra şefinin adı ve yaşları: Valery Gergiev 56, Vasily Petrenko 33, Vladimir Jurowski 37, Kirill Karabits 32, Andris Nelsons 30 yaşında.


Müzik tarihinde yönettikleri orkestrayla özdeşleşen birçok adı iyi müzik dinleyicileri bilir, bugün durum farklı, küresel trafik böyle bir yıllanmayı mümkün kılmıyor.

Beş orkestra şefinin de, genç yaştaki bu başarılarının ardındaki nedenler hemen hemen aynı. Küçük yaşlarda kulaklarına iyi müzik ulaşmış.


Çünkü çocukluktan kulakları iyi müziğe yönelik olarak eğitiliyor, alıştırılıyor. Ben müzik sevgisinin genellikle aileden geldiğine inanırım. Çalışma ve yeteneği unutmadan.


Gergiev’
e ilk piyano hocası, “Sen bir orkestra şefi olacaksın,” demiş.


Neden İngiltere sorusunun yanıtında, hem gelişmiş bir müzik ortamı, hem de iyi bir dinleyici kitlesinin varlığı başta geliyor.


Petrenko’
yu ailesi 7 yaşında Leningrad Müzik Okulu Çocuk Korosu’na göndermiş.


Jurowski’
nin babası ünlü şeflerden Mikhail Jurowski. Müzikçi olmasını başka cümlelerle açıklamaya gerek yok.


Karabits,
11-12 yaşlarındayken evde Kirill Kondraşin yönetimindeki orkestradan, defalarca Şostakoviç’in 11. Senfoni’sini dinlemiş.


Ona göre, şefler, ülkelerinin kültür elçileridir.


Nelsons
müzikçi bir aileden geliyor. Riga’da beş yaşında Wagner’in Tanhauser operasını seyretmiş.


Dosyada genç İngiliz şeflerinden de söz ediliyor ama, konumuzun dışında.


Ancak zengin diskotekleri olan okurlarım, gerek long play’lerini gerek CD’lerini gözden geçirirken yararlı olur diye, Tepedeki On Sovyet Şefi’nin adlarını da vermem gerekiyor:


Serge Koussevitzki (1874-1951), Nikolai Malko (1883-1961), Samuil Samosud (1884-1964), Yuri Faier (1890-1971), Vladimir Dranişnikov (1893-1939), Alexander Gauk (1893-1963), Yevgeny Mravinski (1901-1988), Mstislav Rostropoviç (1927-2007), Evgeny Svetlanov (1928-2002), Gennady Rozhdestvenski (doğumu 1931).


* * *

Haberin Devamı


SANIRIM
şimdi de bu genç kuşağın başarı çizgisini izleyeceğiz.

Haberin Devamı

Elbette ustalarla karşılaştırarak.  

Yazarın Tüm Yazıları