Bu işin içinde olma şansını kaçırmak istemedim

“Game of Thrones”ta Jon Snow rolüyle unutulmaz karakterler arasına giren Kit Harington, HBO’nun sevilen dizisi “Industry”nin kadrosuna dahil oldu. Dizinin 3’üncü sezonunda dramatik, sinir bozucu ama bir o kadar da çekici olan Sir Henry Muck’u canlandıran Harington ile Zoom üzerinden görüştük. Ünlü oyuncu, “Dizinin tamamen benzersiz olduğunu düşündüm ve bu yüzden bu işin içinde olma şansını kaçırmak istemedim” dedi.

Haberin Devamı

◊ Kit, “Industry” dizisinin hayranı mıydınız?

- Evet, dizinin hayranıydım. İlk iki sezonu izlemiştim ve bayılmıştım. İnsanların dizileri karşılaştırmasından hoşlanmıyorum. Ama bu dizinin benzersiz olduğunu düşünmüştüm. Bu işin içinde olma şansını kaçırmak istemedim.

◊ Peki zaten var olan bir yapıma sonradan katılmanın en büyük zorluğu ne sizce?

- Sevdiğim bir işi mahvetmekten korkuyordum. Mahvetmemeye çalışmak duygusu zihnimde yaşadığım en büyük zorluktu. Oturmuş bir yapıma girdikten sonra ‘işe yaramıyor bu adam, bu hikâyede olmadı’ düşüncesi beni zorladı. Çünkü oynayan herkesi 2 sezon boyunca izledim, tüm performansları gördüm ve hepsine ayrı ayrı hayran kaldım.

Diziyi yaparken mükemmel bir toplulukla çalışacağımı biliyordum. Önemli olan onlara doğru şekilde uyum sağlayıp sağlayamayacağımdı.

Haberin Devamı

Bu işin içinde olma şansını kaçırmak istemedim

◊ Karşılaştırmalardan hoşlanmıyorsunuz ama “Game of Thrones” başladığında dizideki birçok oyuncu kariyerinin başındaydı ve diziyle birlikte büyüyüp tanındı. Sezonlar boyu süren Thrones ailesi hafızalara kazındı. Bu dizide de aynı şey var. Birçok oyuncunun ilk işi. Bu yönden karşılaştırırsak ne dersiniz?

- Tema ve hikâye açısından hiçbir şekilde “Game of Thrones” ile kıyaslanabilir olduğunu düşünmüyorum. “Game of Thrones”a hiçbir şekilde benzemiyor. Ancak bir aktör olarak bu dizideki deneyimime gelince, aslında çok benzer. Haklısın, bu dizide oynayan çok sayıda aktörün ilk işi. Benim “Game of Thrones”taki deneyimim de aynıydı. Diziye girmemin sete bir heyecan getirdiğini düşünüyorum.

Sette kurulan ilişkilerin ve çalışırken insanların nasıl geçindiğinin işlerin başarısıyla ilgili olduğunu düşünüyorum. Yaptığımız iş bir aile kurumu gibi. Ve eğer sette uyum varsa o zaman şov da iyi oluyor ve beğeniliyor. Ayrıca, diziye gelen yeni insanların getirdiği bir heyecan da var.

Bu işin içinde olma şansını kaçırmak istemedim

Haberin Devamı

YAKIŞIKLI VE KARİZMATİK AMA TEHDİTKÂR

◊ Karakterinizi nasıl görüyorsunuz? Sizi televizyona geri döndürecek kadar karşı konulamaz olan neydi?

- Henry gibi birçok insan tanıdım. Onda beni büyüleyen şey, inanılmaz bir şekilde kendi ayrıcalıklarını görememesi. Görebildiğini söylese de göremiyor.

Hayatında korkunç şeyler olsa da küçük yaldızlı kafesinin içinde yaşıyor. Ayrıcalıklı yerde ama yine de derinden mutsuz. Kim olduğunu bilmeyen insanların hikâyesini keşfetmek istedim. Keza yakışıklı ve karizmatik ama tehditkâr birini oynama fikri de gerçekten eğlenceli geldi. Sadece harika bir karakter olduğunu düşündüm ve oynamak istedim.

◊ Bu dizide sınıf kodları kostümler aracılığıyla ifade ediliyor. Henry’nin nasıl giyineceği hakkında nasıl bir çalışma yapıldı?

Haberin Devamı

- Kostüm tasarımcısı Laura Smith ile oldukça içli dışlıydım. Kıyafetleri çok sevdim. Baştan sona eğlenceli olan küçük detaylar vardı. Kıyafetlerde eğer o sınıftan değilseniz, bilemeyeceğiniz bir sürü küçük kural da vardı.

Kahraman gibi hissetmiyordum bu psikolojik yaraya yol açtı

◊ The Times gazetesine verdiğiniz röportajda, size dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB) teşhisi konduğunu ve bu sorunla içki içerek başa çıkmaya çalıştığınızı söylemiştiniz. “Games of Thrones”un getirdiği şöhret sonrası insanlar sizin Jon Snow gibi olmanızı beklediğini dile getirdiniz. Bu konu hakkında neler söylemek istersiniz?

- İnsanlar bana kahramanmışım gibi davranıyorlardı ama hayatımda kişisel olarak hiç öyle hissetmiyordum. Ve bence bu bir tür psikolojik yaraya yol açtı. Çok içiyordum. Bağımlılık ve beraberinde getirdiği birçok şeyle uğraşıyordum ve her şeyi saklıyordum.

Haberin Devamı

Ve bu oynadığım karakterin tam tersiydi. “Game of Thrones”un çekimleri bittikten sonra çöküşü 2018-19’da West End’de Sam Shepard’ın “True West” oyununda rol aldığımda yaşadım.

Bu işin içinde olma şansını kaçırmak istemedim

Karakter ve ben bir noktada çok karıştık. Gerçekten kim olduğumu bilmiyordum. Bir alkoliği oynarken sürekli içiyordum. Sonunda etrafımdaki insanlara neler yaşadığımı anlattım ve yardım almak için harekete geçtim.

 

Yazarın Tüm Yazıları