Pentagon da Hollywood’dan destek istemişti

HÜKÜMETİN Kürt meselesini çözmek için sinema ve tiyatro sanatçılarından destek araması bana 11 Eylül sonrası Pentagon’un Hollywood’dan destek aramasını anımsattı.

Bir sorunun çözümü için hükümetin destek istemesinden daha doğal bir şey olamaz. Ama önce ne için destek istediğinizi netleştirmeniz gerekmez mi?
Bunun için de ilk konuşulacak kişiler her halde Kürtler olmalıdır.
Zaten işin doğrusunu söylemek gerekirse ben bu tip destek arayışlarını sanatın ruhuna uygun bulmam. Temkinli yaklaşırım.
Siyasetçilerin çeşitli yöntemler kullanarak medyayı manipüle etmeye kalkması nasıl gazetecilik etiği açısından kabul edilemezse, siyasetin, iktidarların, askerlerin kamuoyunu yönlendirmek için basından ya da diğer medyadan destek beklemeleri de o kadar ters bir şey.
Hele sanatçılar?  Sanatçı siparişle çalışmaya başladığında yaratıcılığını rehin bırakmış demektir.
11 Eylül’den sonra Pentagon Hollywood’un önde gelen yapımcılarını, yönetmenlerini ve sanatçılarını toplayarak Irak ve Afganistan savaşları için destek istedi.
Ordunun bütün olanakları sinemacılara açılacaktı. İstedikleri gibi savaş alanlarına girebilecek, çekim yapabilecek, depolardaki malzemeye ulaşımları sağlanacaktı. Bu, aksiyon sineması açısından büyük paralar anlamına geliyor ve sinemacıları mali yüklerden kurtaracak cazip bir teklif olarak Hollywood’a sunuluyordu.
Bunun karşılığında ise ordunun istediği bir tek şey vardı. Senaryolar, çekimden önce onlar tarafından kontrol edilecekti.
     
2003 ve 2004 yıllarında bu ilişkiye ışık tutan iki önemli belgesel yayınlandı. İlki Hollywood and Pentagon: Dangerous Liasons (Hollywood ve Pentagon: Tehlikeli İişkiler) idi. İkincisi de David L.Robb’un Operation Hollywood: How The Pentagon Shapes (Operasyon Hollywood: Pentagon nasıl biçimlendirir) adlı kitabından aynı isimle hazırlanan bir filmdi. Robb, o dönemde bilgiye erişme hakkı çerçevesinde Pentagon’un belgelerine ulaşabilmişti. Sonuç şaşırtıcıydı. Ünlü Lassie filminde bile  Pentagon’un yönlendirmesine rastlamıştı yazar. Pentagon, film çekimi sırasında sağladığı yardım karşılığında Lassie’ye müdahalelerde bulunmuştu. Bunlardan biri de Lassie’nin bir Amerikan askeri uçağının düşmesinden önce havlamaya başladığı sahneydi. Senaryoya göre hassas köpek Lassie, uçağın düşeceğini kanatlardan gelen tuhaf bir ses yüzünden fark etmişti. Nitekim daha sonra o kanatta yapım hatası olduğu anlaşılıyordu senaryoda. Pentagon’un makası bu sahnede senaryoya daldı. Amerikan askeri uçaklarında arıza olamazdı. Bu “mükemmel ordu” imajına ters bir durumdu.  
Pentagon yetkililerinin Hollywood ile buluşmasında nelerin konuşulduğu tamamen gizli tutulmuştu.
Ama bir süre sonra, bu toplantıda işbirliği teklifini değerlendirenlerden birinin NCIS’in yapımcısı Donald Bellisario olduğu anlaşıldı. İki üç hikayede bir Naval Criminal Investigative Service’in kahraman ajanlarının Müslüman bir teröristin Amerikan topraklarında düzenlemek istediği eylemleri ortaya çıkarttığı dizinin yapımcısı. 
        
BİR hükümetin kendi sanatçılarıyla buluşmasına karşı değilim. Ama bu buluşmalar Hükümet’in destek aradığı değil, sanatçının sorunlarının masaya yatırıldığı ve sanata destek vermek için düzenlenen toplantılarsa. Türkiye’de ne otuz yıldan beri süren savaş, ne de Kürt sorunu nedeniyle yaşanan insan hikâyeleri sinema ve tiyatroda, edebiyatta, resimde, müzikte anlatılabildi. Neden? Çünkü bu ülkenin düşünce ve ifade özgürlüğü sınırları buna el vermedi. AKP Hükümeti, işte bu özgürlük ortamını sağlayabildiği ölçüde Kürt sorununun çözümünde sinemanın, tiyatronun, müziğin, sanatın ve medyanın desteğini arkasında bulacaktır. Ama bu tamamen hayata ve sanata bir bakış meselesidir.
Yazarın Tüm Yazıları