Ölçüye göre demokrasi

FRANSA’da askeri mahkemelerin kaldırılacağını yazınca bazı okuyucularım itiraz etti. “Orası Fransa. Burası Türkiye!”

Haberin Devamı

Bu seçkinci itirazı o kadar çok duydum ki yanıtım hazır. Demokrasinin değerleri evrenseldir. Yani Avrupa’da işkenceyi yasaklayabilirsiniz ama Türkiye’nin koşulları buna izin vermez; Ya da Amerika’da basın özgür olabilir ama Türkiye’de buna izin verirseniz herkes aklına geleni söyler, ulusal hassasiyetlerimizi tahrik eder filan. Bu itirazları kabul etmek mümkün değil.

Demokrasinin değerleri evrenseldir, toplumun kapasitesine göre demokrasi biçemezsiniz. Öyle yapmaya kalktığınızda o tip demokrasi iktidara hakim olan güç için geçerli olur sadece, muhalefetin kaderi ise baskı rejimi altında, başına geleni sineye çekerek susup oturmaktır. Bu ölçüye göre demokrasi anlayışı o kadar yaygın ki, maalesef bugün Türkiye’de demokrasiden söz etmeye kalkanın başı hâlâ derde giriyor.

Haberin Devamı

ÇARESİZLİK ASKERE YÖNELTTİ

AKP’nin iktidara hakim olma mücadelesini yandaş kadrolaşmayla tamamlama çabası Türkiye’de bazı kesimleri darbe arayışına itti. Ordu içinde darbe hayalleri görenler kadar halk arasında da Silahlı Kuvvetler’in gidişata el koymasını isteyenler oldu. Demokrasinin değerleri kavrandıkça ve bunların herkes için geçerli olduğu güvencesine kavuşuldukça bu arayış zayıflayacak ve Türkiye bundan kurtulacak. Önemli olan bu güvence, gerçek demokrasinin kurumsallaşabilmesi.

KÜRTLERİ DIŞARIDA BIRAKAN DEMOKRASİ OLAMAZ

AKP Hükümeti, darbe planlarına karşı doğru bir tavır sergiliyor ama Kürt meselesinde aynı şeyi söyleyemem. Bugün Güneydoğu’da belediye başkanları teker teker tutuklanıyor. PKK ile ilişkileri olduğu gerekçesiyle tutuklamalar geniş biçimde sürüyor. Dün sabah Batman belediye başkanının tutuklandığını haber aldım. Belediyle başkanları sokaktan gelip aday olmuyorlar, resmi işlemlerden sonra adaylıkları gerçekleşebiliyor. Düne kadar aday olmalarında sakınca görülmeyenlerin, seçimden sonra mı PKK ile ilişkiye geçtikleri keşfedildi? Yoksa, bir sindirme operasyonu mu sahneye konuyor? Son ortaya çıkan darbe planında belediye başkanlarının tutuklanması senaryosuna öfkeyle karşı çıkan arkadaşların Güneydoğu’da belediye başkanları tutuklanırken sessiz kalmalarını anlayamıyorum.

Haberin Devamı

Yoksa seçkinci demokrasi anlayışı tam da bu mudur? Diyarbakır Adliyesi’nde bileklerine naylon kelepçe takılmış bekleyen zanlıların resimleri gözlerimizin önünde. İçişleri Bakanlığı, durumu incelemiş ve raporunu vermiş. Kelepçe uygulamasında hiçbir terslik bulamamış. Uygulama mevzuata uygunmuş, soruşturma açılmayacakmış. Nerede demokrasi, nerede Kürt açılımı? Kürt açılımını kelepçelerin gölgesinde derinleştirmek mümkün mü?

BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ

BUGÜN Türkiye’nin de üye olduğu Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi toplanıyor. Parlamento Meclis Başkanlığı’na Mevlüt Çavuşoğlu’nun (AKP-Antalya) seçilmesi bekleniyor. Çavuşoğlu tek aday. Avrupa Konseyi’nin etkin kurumu olan parlamenterler meclisini ilk kez Türkiye yönetecek. Meclis’in gündeminde Sosyalist Grup’tan İngiliz milletvekili Andrew McIntosh’un basın özgürlüğü ile ilgili raporu var. Rapor, Türkiye’deki durumdan da söz ediyor. Bence durum utanç verici. Raporda, “Basın özgürlüğü demokrasinin temel koşulu olduğu kadar Avrupa Konseyi üyeliğinin de önkoşuludur” deniyor. Evet, Türkiye Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclis başkanlığını devralıyor. Bugüne kadar Konsey’de Türkiye’nin sorumluluk üstlendiği en yüksek seviye bu. Başkanlık dönemini iyi değerlendirmek gerekiyor. Basın özgürlüğü konusundaki utançlardan kurtulmak da bu sorumluluğun bir parçasıdır aslında.

 

Yazarın Tüm Yazıları