O tebliğe atık bitkisel yağları da eklemek gerek

HAZİRAN ayının ilk yarısında Garanti Bankası’nın Dünya Gazetesi’yle birlikte sürdürdüğü “Anadolu Sohbetleri”nin 80’incisi için gittiğim Malatya’dan İstanbul’a dönerken havaalanında Taşyapı Yönetim Kurulu Başkanı Emrullah Turanlı ve Ezici Yağ Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Ezici’yi gördüm:

Haberin Devamı

- Hayırdır. Sizi Malatya’da buluşturan gerekçe nedir?

Mustafa Ezici yanıtladı:

- Ezici Yağ olarak atık bitkisel yağlardan biodizel üretmeye çalışıyorduk. Emrullah Bey, bu işimize ortak oldu. Şimdi Taşyapı’nın da gücüyle atık bitkisel yağları toplayıp biodizel üretmeye daha sıkı asılacağız. Bu konuda gereken vergi desteği de verilirse, Türkiye’nin her köşesinden topladığımız atık bitkisel yağlar hızla biodizele dönüşecek.

Emrullah Turanlı, işbirliği planını daha ileri taşıdı:

- Malatya’da atık bitkisel yağlarla ilgili görüşmeler yaptık. Başka illerimize de gideceğiz. Ayrıca birlikte çöpten elektrik üretimi konusuyla da ilgileneceğiz.

Diğer işlerini bırakıp, tüm varlığını atık bitkisel yağları biodizele dönüştürme işine yatıran, ancak vergi desteğiyle önü açılmayınca hevesi kursağında kalan Mustafa Ezici, yanına Taşyapı’nın gücünü alınca umutlanmıştı:

- Hem atık bitkisel yağların çevreyi kirletme etkisini ortadan kaldıracağız, hem de enerjiye dönüşmesini sağlayacağız. Bu sefer maya tutacak.

Ancak, geçenlerde Mustafa Ezici’den aldığım bir başvuru kopyası, hâlâ hedefledikleri adımı atamadıklarını ortaya koydu:

- Gelir İdaresi Başkanlığı’na...

Ezici,
önce Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın lisansıyla iş yapmaya çalıştıklarını vurgulamış:

- Bitkisel Atık Yağların Kontrolü Yönetmeliğine uygun şekilde yılda 10 bin ton atık yağ toplayıp, biodizele dönüştürmeye çalışıyoruz.

Sonra ÖTV’yle ilgili kararname ve tebliğlere dikkat çekmiş:

- Enerji Piyayası Düzenleme Kurumu’ndan (EPDK) lisanslı firmaların yerli tarım ürünleriyle elde ettiği biodizelin rafineri veya dağıtım şirketlerine tesliminde ÖTV tutarı “sıfır” olarak belirlenmiştir.

Bu kararın rafineri ve akaryakıt dağıtım şirketlerine nasıl yansıdığına vurgu yapmış:

- Türkiye’de üretilen biodizeli akaryakıtına karıştıran rafineri ve dağıtım şirketi, “sıfır ÖTV”den karışım düzeyi kadar yararlanabiliyor.

27 Eylül 2011’de yayınlanan bir başka tebliği de anımsatmış:

- Yerli tarım ürünlerinden elde edilen biodizeli motorine karştırma oranı yüzde 1’le başlayıp, zamanla yüzde 3’e kadar yükselecek. Çok doğru bir yaklaşımla, bu karışımın 1 Ocak 2014’ten itibaren zorunlu olarak uygulanması söz konusu. Oran 1 Ocak 2016’da yüzde 3’e çıkacak.

Bu noktada işin eksik bırakılan yanının altını çizmiş:

- Atık bitkisel yağlardan elde edilen biodizelin ÖTV’si konusunda hâlâ bir belirsizlik bulunuyor. Oysa, mevzuatımız isteğe bağlı olarak şu anda motorine yüzde 5’e kadar biodizel karıştırılmasına izin veriyor. Eğer ÖTV tebliğlerine “Atık bitkisel yağlardan üretilenler dahil” ibaresi eklenirse, bu konudaki üretim hızlanır.

Gelir İdaresi Başkanlığı’na şu çağrıyı yapmış:

- Atık bitkisel yağlardan elde edilen biodizeli de “sıfır ÖTV” kapsamına alın. Bir yandan çevreyi atık bitkisel yağlardan kutaralım, diğer taraftan bunları ekonomiye kazandıralım.

Gelir İdaresi Başkanlığı, ÖTV’yle ilgili söz konusu tebliğine, atık bitkisel yağ işiyle uğraşmaya soyunanların beklediği 5 kelimeyi ekler mi?

Haberin Devamı

Vergi ve ihracat liderlerine yeşil pasaport kapısını açalım

Haberin Devamı

CHP Ankara Milletvekili Sinan Aygün, Orka Group Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Orakçıoğlu’nun “Eşim sayesinde aldığım yeşil pasaportla vizesiz dolaşmak zoruma gidiyor” sözünü yansıttığım yazım üzerine geçen yıl TBMM Başkanlığına sunduğu yasa teklifini gönderdi:

- Ankara Ticaret Odası (ATO) başkanlığım sırasında AB ülkelerine vizenin kaldırılması için ben de çok çaba harcadım. Bu konuda sonuç alınıp alınmayacağı meçhul. O nedenle milletvekili seçilince ilk yaptığım işlerden biri işadamlarımıza yeşil pasaport diye bilinen hususi damgalı pasaport verilmesini sağlayacak yasa teklifi hazırlamak olmuştu. Ancak, verdiğim teklif TBMM gündemine alınmadı.

Sinan Aygün’
ün verdiği teklifte yer alan diğer imzalar arasında Süleyman Çelebi, Osman Korutürk ve Gülsün Bilgehan gibi isimler dikkatimi çekti. Sonra teklifte yer alan hususi pasaport verilerine baktım:

- Bugüne kadar 2 milyon 107 bin 426 hususi pasaport verilmiş. 3 Ekim 2011 itibariyle 993 bin 267 hususi pasaportun kullanımda olduğu görülüyor. Bunların çoğunu 1, 2 ve 3’üncü dereceden devlet memurları, eş ve çocukları oluşturuyor.

Ardından Sinan Aygün’ün teklifini okudum:

- Yıllık ihracatı 30 milyon doları aşan şirketlerin başkan ve genel müdürlerine, illerin kurumlar vergisi listesinde ilk 3’te yer alan kurumların başkanlarına, gelir vergisinde illerde ilk 3’e girenlere, her iki vergide de Türkiye’nin ilk 250’sine girenlere, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının başkanlarına, Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanına, işçi ve memur sendikaları konfederasyonu başkanlarına hususi pasaport verilmesi sağlanmalı.

Aygün, yasa teklifinde pasaport sayısını da ortaya koymuş:

- Yapılacak yasa değişikliğinin dolaşıma çıkaracağı yeni hususi pasaport sayısı 5 bini geçmez.

TBMM bu teklifi gündeme alır mı?

Yazarın Tüm Yazıları