Sedef Batı

Kafamız iyice karıştı! Aç mı yatalım tok mu? Bilim ne diyor?

24 Ağustos 2024

Hepimiz dönem dönem uyumadan önce açlık yaşar, yeme isteğimizi bastırmaya çalışırız. Bazen ne kadar engellemeye çalışsak da açlığa dayanamaz, ağzımıza bir şeyler atarız ama pişman olmaktan da geri kalmayız. Peki böyle bir durum yaşadığımızda sabaha kadar dayanmalı mıyız yoksa karnımız tok mu yatmalıyız?

Bugüne kadar yatmadan yaklaşık üç saat önce yemeyi bırakmanın en iyisi olduğunu duyduk, ona inandık. Çünkü uzmanlar bunun vücudumuza yediğimiz son yemeği sindirmesi için bolca zaman tanıdığını, böylece uykumuzu bozmadığını, ayrıca reflüsü olan kişilere yatmadan önce reflü semptomlarından kaçınmaları için zaman verdiğini söyledi.

KİŞİNİN DURUMUNA GÖRE DEĞERLENDİRİLMELİ

Diyetisyen Gülçin Işık, her geçen gün beslenme protokollerine dair yeni yeni çalışmaların ortaya çıktığını, kimi zaman az az ve sık sık beslenmenin daha faydalı olduğunu okurken kimi zaman aralıklı oruç şeklinde beslenin vücuda daha iyi geldiğini yazan yazılar okuduğumuzu ifade etti. Işık, buradaki meselelerin çoğu zaman bireysel durumlara göre değişebildiğini, kişinin yaşının, cinsiyetinin, sağlık durumunun, spor yapıp yapmamasını günlük yaşamındaki iş yükünün, psikolojik ihtiyaçlarının vb. değerlendirilerek kişiye göre karar verilmesi gerektiğinin altını çizdi.

Son yıllarda en çok da aralıklı orucun faydalarının görüldüğünü, uzun açlıkların vücuttaki etki mekanizmasının insülin düzeylerini düzenlediğini, kanserli hücrelerin ölmesini sağladığını, kolesterol düzeylerini düşürerek kalp sağlığına iyi geldiğini gösteren pek çok çalışmanın olduğunu belirtti ve ekledi:

“Gerçekten de eğer ki kişi uygularken sorun yaşamıyorsa aralıklı oruç yaparak, günde 2 kez beslenerek yağ kaybı sağlayabilir, bağırsak sağlığını düzeltebilir, uyku düzenini iyileştirebilir, kan basıncını düşürebilir. Dolayısıyla da bunu da destekleyen çalışmalar ışığında baktığımızda kişiler; örneğin, 12.00 ve 20.00 saatlerinde yemek yiyip, daha sonra yemeyerek akşam atıştırmalıklarını keserek, uykuya aç bir şekilde geçiş yapabilirler.”

AÇ YATMAK DAHA HIZLI YAŞLANDIRIR MI?

Yazının Devamını Oku

Mutfak ve banyo giderlerindeki gizli tehlike: Soluduğumuz havayı bile bozuyor | Biriken küf mantarları ve dirençli bakteriler bakın nelere neden oluyor!

23 Ağustos 2024

Bugüne kadar yapılan pek çok mikrobiyolojik çalışmaya göre; evlerde en çok mikrop, lavabolarda ve giderlerde bulunuyor. Mutfak tezgâhı, lavabosu ve banyo giderleri ciddi anlamda bakteri barındırıyor. Yapılan çok sayıda çalışmada; mutfak lavabosunda ciddi bir bakteri yatağı olduğu doğrulandı. Uygun temizlik olmadığında E.coli, salmonella gibi bakteriler yaşam alanımıza yayılabilir. Saç, kıl, tuvalet kâğıdı gibi cisimler, gider borularını tıkayarak suyun akışını engelleyip lavaboyu tıkayabiliyor. Tıkanık giderler, bakteri ve mikropların üremesi için uygun ortam oluşturabilir. Bu nedenle mutfak, banyo ve lavaboların virüslere karşı etkili maddelerle her gün temizlenmesi gerekiyor.

Peki pis gider ve lavabolardan soluduğumuz hava bizi hasta eder mi?Temizlik esnasında kullanılan kimyasallar akciğer sağlığımızı nasıl etkiliyor?
Doğal temizlik malzemeleri ile bu bakterilerden kurtulmak mümkün mü?
Gider temizliğinde nelere dikkat etmeliyiz?

Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Songül Özer ve Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Reha Baran ile konuştuk. İşte 10 SORUDA mutfak ve banyo giderlerindeki tehlikelerin boyutu ve yapılması gerekenler…

1- Pis gider ve lavabolardan soluduğumuz hava sağlığımızı nasıl etkiliyor?

Prof. Dr. Reha Baran:

Yazının Devamını Oku

12 yıl önce rahimde kaybolan spiral, bağırsağında çıktı | Bu spiraller neden kayboluyor?

24 Temmuz 2024

ABD'de yaşayan Daniella Hampton, doğum kontrol yöntemi olarak spiral yani rahim içi araç taktırmıştı ancak 6 hafta sonra ona spiralin düştüğü söylendi.

9 yıl boyunca yeniden çocuk sahibi olmayı denedi ancak bir türlü hamile kalamayınca spiralin vücudunda kaldığını düşünmeye başladı. 2021 yılında geçirdiği bir trafik kazası sonucunda yapılan tetkiklerde, yıllar önce takılan spiralin kolonunda olduğu tespit edildi. Çekilen röntgende, spiralin kalın bağırsağının içinde olduğu ve rahmini deldiği ortaya çıktı.

Bu süre zarfında kolon ağrılarının olduğunu ama doktorların bir şey bulamadığını iddia eden kadın, onca yıl o spirali vücudunda tuttuğu ve hamile kalamadığı için çılgına dönmüştü.

Spiralin çıkarılması için operasyon geçiren ve ikinci çocuğunu doğuran Hampton, Facebook'ta bir paylaşım yaptı ve röntgenlerinin fotoğraflarını şu cümlelerle paylaştı: "Vücudunuza güvenin hanımlar. Spiralin içimde olduğunu her zaman biliyordum ama kanıtlayamıyordum."

Peki nasıl oluyor da bu rahim içi araçlar vücutta kayboluyor?
Bu durum nadir yaşanan bir komplikasyon mu?
Takılırken yapılan bir hatadan mı kaynaklanıyor?

Yazının Devamını Oku

Hamile olduğunu sanıyordu, 4. evre kanser olduğunu öğrendi ve 11 hafta sonra yaşamını yitirdi

11 Nisan 2024

Kuzey Lanarkshire'daki Holytown'da yaşayan 33 yaşındaki Fiona Gallacher, iki ay boyunca şiddetli karın ağrısı, şişkinlik ve kusma sorunu yaşadı. Ocak ayında hamilelik testinin negatif çıkmasının ardından doktora gitti.

Günler sonra yapılan test sonuçları, mukus salgılayan bezlerin agresif bir kanseri olan dördüncü aşama adenokarsinom olduğunu gösterdi. Ocak ayında teşhis konduğunda doktorlar ona altı ay ile bir yıl arasında yaşama süresi vermişti ancak sadece 11 hafta sonra, 22 Mart'ta yaşamını yitirdi.

Fotoğraf: Facebook

Fiona'nın ailesi ve arkadaşları insanları endişe verici semptomları göz ardı etmemeleri, sağlık kontrollerini yaptırmaları konusunda uyarıyor.

Fiona’nın kız kardeşi Kellyann Daily Mail’a kardeşinin yaşadıkları ile ilgili şunları söyledi:

“Fiona şiddetli mide ağrıları yaşamaya başladı ama bunu sadece kendini iyi hissetmemesine bağladı. Midesi aniden şişti ve hiçbir şey şişkinliğini geçirmedi. Yaşadığı semptomlardan dolayı başlangıçta hamile olduğunu düşündü. Çünkü o kadar şişmişti ki sanki hamile gibi görünüyordu. Günler sonra bize onun kanser hastası olduğunu ve çok fazla zamanının kalmadığı söylendi. Bu hepimiz için büyük bir şoktu, gerçekmiş gibi gelmiyordu.”

Fiona’nın

Yazının Devamını Oku

7 SORUDA ÖNLEYİCİ BOTOKS DOSYASI | Yüzümüzde çizgiler belirmeden botoks yaptırmak genç görünüm süresini uzatır mı?

8 Nisan 2024

Herkes pürüzsüz ve genç bir cilde sahip olmak istiyor. Kimse yaşlanmak istemiyor ve yüzünde çizgiler belirmeye başlayınca panik oluyor.

Kırışıklıklar için en basit çözüm olarak karşımıza botoks çıkıyor ama botoks için genel bir tabu vardır. 20’li yaşlarında botoks yaptırmak isteyen ‘yaşın küçük, kırışığın yok’ tepkisi ile karşılaşır ama pek çok uzman botoks ile en güzel sonucun genç hastalarda elde edildiğini söylüyor. 

20'li ve 30'lu yaşlarındaki insanlar, kırışıklıkları durdurmak umuduyla giderek daha fazla botoks yaptırıyor. Bu uygulamaya önleyici botoks adı veriliyor. Ama işe yarıyor mu? Botoksun çeşitli kullanım alanları iyi araştırılmış olsa da, kırışıklıkları önlemek için uzun süreli kullanımına ilişkin geniş çaplı klinik araştırmalar yok. Bunu destekleyen kanıtlar genelde küçük çalışmalara dayanıyor ve genellikle ilacı satan şirketler tarafından finanse ediliyor.

Yine de birçok dermatolog ve plastik cerrah, botoksun bazı kırışıklıkların oluşmasını geçici olarak durdurabildiğini söylüyor. Dermatolog Ife J. Rodney, Washington Post’a yaptığı açıklamada cilt kırışıklıları ve botoks etkisini ilginç bir örnekle anlattı:“Genç cildi bozulmamış bir kâğıt parçası gibi düşünün. Kâğıdı buruşturmamak, buruşmuş bir kâğıdı tamamen düz hale getirmekten çok daha kolaydır.

Peki 20'li veya 30'lu yaşlarda botoks yaptırmak kırışıklıkların oluşumunu nasıl geciktiriyor? 
Botoksa ince çizgiler ve kırışıklıklar belirmeden önce mi başlanmalı?
Önleyici botoks tedavileri kişinin genç görünümlü süresini uzatabilir mi? 

Yazının Devamını Oku

BİR SORUDAN FAZLASI | Bu bayram önce kimin ailesini ziyaret edeceğiz?

5 Nisan 2024

BİZ HER BAYRAM BOŞANIYORUZ

Nedim K. (44)

Biz eşim ve iki oğlumla birlikte Samsun’da yaşıyoruz. Ailelerimiz ise iki farklı şehirde yaşıyor. Kayınvalidem ve kayınpederim bize yakın oldukları için sık sık ziyaretlerine gidiyoruz. Onları seviyorum ve asla saygıda kusur etmiyorum ama bayramlarda tatile gitmek ya da ara sırada kendi ailemle vakit geçirmek istiyorum.

Gel gelelim eşim ailesine "Bu bayram gelmeyelim" diyemiyor. "Sen her bayramı benim ailemle geçirsen memnun olur musun?" dediğimde "O başka" diyor. Neyi başka bal gibi aynı işte... Özetle biz her bayram boşanmaya karar veriyoruz, bayram geçince sinirimiz geçiyor unutuyoruz. Ta ki bir sonraki bayrama kadar...

BİZDE BAYRAM DEMEK KAVGA DEMEK

Melek S. (71)

Ben hayatımın en büyük hatasını farklı memleketten biri ile evlenerek yaptım. Evlendiğimiz ilk yıldan beri her bayram aynı sorunu yaşıyoruz. Bizim evde bayramın yaklaşması demek kavga gürültü ve dargınlık demek. Çocuklarım da bu yüzden küçüklükten itibaren bayramlardan nefret etti.

Yazının Devamını Oku

Terapi ile ilgili yıllardır kafamıza kazınan yanlışlar… | Tüm problemleriniz için annenizi suçlamayı bırakın

25 Mart 2024

TERAPİDE FİLMLERDEKİ GİBİ KOLTUĞA UZANILIR

Doç. Dr. Taha Can Tuman, ilk ortaya çıkan terapi türü olarak bahsedilen psikanalizin bilinç dışına odaklanmakta ve danışanın bir divana uzanarak serbest çağrışım yöntemi ile anlattıkları değerlendirilir. Ancak sonrasında gelişen psikodinamik terapi, destekleyici terapi, bilişsel davranışçı terapi, kabul ve kararlılık terapisi, aile ve çift terapilerinde divan ve koltuğa uzanma uygulaması bulunmaz. Danışan ve terapist karşılıklı göz hizasında oturarak terapi seansları gerçekleştirir.

Dr. Quinn-Cirillo, yatar vaziyette uzanma düşüncesinin Freudcu kökleri olduğunu söyledi. Psikanalitik bir geçmişe sahip olan yazar Susie Orbach, "Danışanlarım bana bakmayı tercih etmeseler bile ben o kişiye bakmayı seviyorum.” dedi.

Terapist Jodie Cariss ise bu dinamiği reddediyor çünkü bu danışana iyi değilsin bu yüzden uzanıyorsun' gibi bir duygu yüklüyor. Artık hayatımıza uyduğunu düşünmüyorum.”

TERAPİ ÇOK UZUN SÜRER

Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Taha Can Tuman, danışanın sorunlarına ve gereksinimlerine göre terapi seanslarının sıklığı ve sayısının belirlendiğini, burada terapi ekolünün de etkisinin olduğunu söyledi ve ekledi:

“Psikanaliz yıllarca devam eden bir terapi ekolüyken, depresyon, obsesif kompulsif bozukluk ve anksiyete bozuklukları için bilişsel davranışçı terapide genelde 12-24 seans devam eder. Özgül fobiler için terapi süresi çok daha kısa olabilir. Sonrasında yinelemeleri önlemek ve ruh sağlığını güçlendirmek için güçlendirme seansları üç-altı ayda bir yapılabilir. Tamamen danışanın klinik durumu, kalıntı belirtileri, işlevselliği ve ihtiyaçları değerlendirilerek karar verilir.”

Yazının Devamını Oku

Anormal kanamaları vardı, doktoru endişelerini yersiz buldu ama tam 14 yıl sonra 3'üncü evre kanser teşhisi kondu

8 Mart 2024

Avi Grant-Noonan, 2007 yılında kızını dünyaya getirdi. Doğumdan sonra aylarca adet görmedi. Zaman içinde ara sıra kanamaları olduğunu fark etti. Belirtileri yıllarca sürdü ama jinekoloğu endişelenmemesi gerektiğini söyledi, Noonan'a aşırı tepki verdiğini hissettirdi.

Business Insider'a konuşan 38 yaşındaki Noonan, "Kendi sağlığımı ikinci plana atıyorum ama o zamanlar daha fazla çocuk istemiyordum, bu yüzden sorun yoktu. Ben de özel ihtiyaçları olan kızımın bakımına odaklandım” dedi.

36 KİLO VERDİ AMA BUNUN NEDENİNİ HER GÜN KOŞMASINA BAĞLADI

Noonan, o zamanlar rahim ağzı kanserini tarayan birkaç rutin smear testine gidemedi. 2017 ile 2018 yılları arasında yaklaşık 36 kilo verdi ancak bunu günde iki kez koşmaya başlamasına bağladı.

O ve kocası, 2017 yılında başka bir bebek sahibi olmaya karar vermişlerdi. Bunun için çabalamaya başladıkları için şaşırıyorlardı çünkü Noonan henüz 32 yaşındaydı ve zaten bir çocuğu olmuştu, yani bir sorun yoktu.

Noonan, 2019 yılında ikinci çocuğuna hamile kaldı ancak hamileliğinin 4. ayında düşük yaptı.

Noonan, o zamana kadar yaşadığı ve aklının bir köşesine yerleştirdiği semptomların ona bir nevi vücudu ile anlaması gereken bir şeyler ile ilgili haber verdiğini düşündü. “Kendimi iyi hissetmiyorum, bir şeyler oluyor. İşte bu kanserle yolculuğumun başladığı zamandı." dedi.

2021 yılında, 34 yaşındayken, anormal kanamasının ilk başlamasından 14 yıl sonra Noonan'a

Yazının Devamını Oku

Akşam yemeğini yedikten 45 dakika sonra vefat etmişti | ÇAPRAZ bulaşma riskine dikkat! Yemeğin hazırlandığı tava bile hayati bir detay

29 Şubat 2024

Anafilaksi, hızla ortaya çıkan ve ölüme yol açabilen ciddi ve yaşamı tehdit eden alerjik reaksiyondur. Pek çok insanın bazı gıdalara alerjisi olabiliyor ama herkesin vücudunun verdiği reaksiyonlar farklı oluyor. Bazılarında sadece şişkinlik ya da kaşıntı yapıyor, bazılarında ise bahsi geçen olayda olduğu gibi ölümle sonuçlanabilecek reaksiyonlara neden olabiliyor.

Peki bu durum neye göre değişiyor?
Gıdalarda çapraz bulaşma nedir?
Bu olayın ölümle sonuçlanmasının nedeni çapraz bulaşma mı?
En riskli gıda alerjileri nelerdir?
Nasıl önlem alınabilir?

Besin Alerji Derneği Başkanı Alerji Uzman Prof. Dr. Ahmet Akçay ile hem bu yaşanan olaya yorumunu hem de ölümlere neden olan alerjik reaksiyonlara karşı alınması gereken önlemleri konuştuk.

Yazının Devamını Oku

Pazar ve marketlere satılan 3 ton sahte tereyağı ele geçirildi! Biz nasıl güvenle tereyağı yiyeceğiz? Sahtesi nasıl anlaşılır?

23 Şubat 2024

Tereyağına süt kreması yerine margarin, ayçiçeği yağı, mısır özü yağı, palm yağı, hayvansal kaynaklı farklı bitkisel yağlar ve patates nişastası eklenmesi en çok uygulanan hilelerden. Bu hileli tereyağlarını ayırt etmenin en iyi yollarından biri ambalajlı ürün almak ve ürün etiketlerini okumak. Ancak bunun da çaresini bulan gıda sahtekarları ünlü markaların sahte etiketleri ile tonlarca sahte tereyağı üretti.

Özellikle pazarlarda ya da yöresel doğal ürün satan yerlerde ambalajsız tereyağı satılıyor. 'Mis gibi sapsarı köy tereyağı' diye gözümüz boyanıyor. Ama boyanan sadece gözümüz değil... İçine katılan kimyasal maddelerle sarı renge çevrilen bitkisel yağlarla tüketiciler kandırılıyor.

-- Peki marketlerde bile karşımıza çıkan sahte tereyağlarını nasıl ayırt edeceğiz?
-- Tereyağı alırken nelere dikkat etmeliyiz?
-- Kullanmadan önce sahte olup olmadığını anlamak için ne yapabiliriz?
-- Tereyağının rengi doğallığı açısından belirleyici bir rol oynar mı?

Yazının Devamını Oku

Akciğerlerimizi korumak ve yaşlanınca nefes sorunları yaşamamak için ne yapmalıyız? Daha sağlıklı akciğerler için bunlara dikkat!

7 Aralık 2023

Vücudumuzdaki hücrelerin yaşamak için oksijene ihtiyacı vardır. Bu nedenle akciğerler en hayati organlarımızın başında gelir.

Yaşlandıkça kemiklerde, kaslarda ve akciğer dokusunda meydana gelen değişiklikler, solunumumuzu tehlikeye atabilir, nefes darlığına neden olabilir ve enfeksiyon riskini yükseltebilir.

Yaş ilerledikçe akciğer fonksiyonlarında düşüş normal olsa da egzersizle ve diğer birtakım etkenlere dikkat ederek nefes kalitesi artırılabilir. 

Peki akciğer sağlığımız için nelere dikkat etmeliyiz?

Güçlü ciğerler için neler yapmalıyız?

Bu soruların yanıtını konunun uzmanlarından almadan önce ilerlemiş yaşlarına rağmen sağlıklı bir şekilde yaşamlarını sürdüren Dursun T. ve Meksude S.'nin tavsiyelerini dinleyelim. 

SÜREKLİ YATMIYORUM, BASTONSUZ YÜRÜYORUM

104 yaşındaki anneanne Dursun T.,  yalnız yaşıyor ama gündüzleri evine bir yardımcı geliyor. Her işini kendi yapan Dursun T.'ye gençliğini nasıl geçirdiğini, şu anda nasıl bir yaşam sürdüğünü ve nefes problemi yaşayıp yaşamadığını sorduk. Bakın neler anlattı...

Yazının Devamını Oku