Fatma Aksu

Şişli’nin genç belediye başkanı Resul Emrah Şahan, yaklaşık iki hafta boyunca, trafiği aksatmamak için geceleri süren hummalı bir çalışmayla ilçenin çehresini değiştirmiş. Belediyenin kasasından bin lira bile harcamamış. Seneye ise çıtayı daha yukarıya taşımayı şimdiden kafasına koymuş. Bu tasarımların ilham kaynağını merak ediyoruz. “Amerika’yı yeniden keşfetmeye gerek yok” hatırlatmasında bulunan Başkan Şahan, “Dünyada çok örnek var. Barcelona’ya, Amsterdam’a, Berlin’e baktık ama tasarımlarınızı buranın dinamiklerine göre yapmak zorundasınız. Enerji verimliliğini de kullanarak, sokak genişliği, aydınlatma direği, sokaktan geçen kamyona kadar her şeyi hesaplamak zorundasınız. Dolayısıyla özgün tasarım zaten kendini gösteriyor” diyor.

Fotoğraflar: Murat ŞAKA

HER SOKAKTA BAŞKA BİR SÜRPRİZ

Şahan, İstanbul’un kalbi olarak gördüğü Şişli’nin önemini şu sözlerle aktarıyor: “Burası turizmin, alışverişin merkezi. İstanbul’un çekim merkezi. İnsanların bir araya gelebileceği bu alanların tasarımlarını, aydınlatmalarını, yeni yıla girerken biraz farklılaştırmak, yeni bir kent mekânı arzusuyla yola çıktık. İnsanlar yeni bir yıla girdiklerini görerek moral buluyor. Hepimizin moral bulmaya, kenti hissetmeye ihtiyacı var. Kamunun tasarruf yaptığı şu dönemde, turizmin de çekim merkezi olan Şişli’deki potansiyeli açık ve şeffaf şekilde kullandık. Böyle çözdük. Kasamızdan bin lira bile çıkmadı. Şişli’nin bu gücü var. Etkinlik yapmaktan geri durmayacağız. Sloganımız, ‘Yeni yılda birlikteyiz. İstanbul’un kalbi Şişli’deyiz’ dedik. İnsanları mutlu etmek, yeni yıla girerken umut aşılamak, moral vermek, kentin dinamik hayatına renk katmak istedik.

Hürriyet muhabiri Fatma Aksu, Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan ile konuştu.

14 ŞUBAT’A KADAR DEVAM EDECEK

Bir vücutta kan nasıl kalpten atıyorsa, İstanbul’un da kalbi Şişli; morali, umudu buradan yayacağız. Mottomuz bu. İnsanlar buraya gelip ışıkları görmeyecek sadece. Sokakta gezerken birden bir caz konseri çıkacak karşısına. Diğer sokakta başka bir konser. Bu enerjiyi, bu morali 2 ay boyunca, yani şubat sonuna kadar, biraz daha çeşitlendirip, etkinlikleri de renklendirerek devam ettirmek istiyoruz.”

ABDİ İPEKÇİ MEYDANI ŞIKIR ŞIKIR

Kadıköy’deki evinde 15 yıllık kız arkadaşı Sibel Civelek ile yaşayan işinsanı Rıza Kalkavan, önceki gece 02.00 sıralarında fenalaşınca yakınları tarafından Koç Üniversitesi Hastanesi’ne kaldırıldı. Hastanede durumu kötüleşen Kalkavan, yoğun bakıma alındı.

9 SAAT YOĞUN BAKIMDA

Yaklaşık 9 saat yoğun bakımda kalan Kalkavan, yapılan tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetti. 15 Ekim 2022’de akciğer kanseri nedeniyle vefat eden Billur Kalkavan’ın kardeşi olan Rıza Kalkavan için dün öğlen Zincirlikuyu Camisi’nde cenaze töreni düzenlendi. Törene Kalkavan’ın ailesi ve arkadaşları katıldı.

ADLİ TIP RAPORU BEKLENİYOR

Yakın zaman içinde sırasıyla annesini, ablasını, teyzesini ve son olarak çok sevdiği kedisini kaybedince bunalıma girip sık sık alkol tükettiği öğrenilen Kalkavan’ın sahte içkiden zehirlenme sonucu öldüğü iddia edildi. Farklı kaynaklardan edinilen bilgiye göre Kalkavan’ın 16 saat boyunca alkol tüketmesi sonucu alkol komasına girerek öldüğü öne sürüldü. Cenazesi Adli Tıp Kurumu’ndan teslim alınan işinsanının kesin ölüm sebebi, Adli Tıp Kurumu’nda yapılacak inceleme sonunda ortaya çıkacak.

‘ÖLÜMLERE SEBEP OLUYOR’

İstanbul Ambarlı Limanı’nda dün 04.00 sıralarında yükleme yapılan Komor bandıralı ‘ANMAH’ isimli kuru yük gemisi, dengesiz yükleme nedeniyle yan yattı. Gemide bulunan 15 kişiden oluşan mürettebattan 10’u ekipler tarafından kurtarılırken, 5’i denize atlayarak kendi imkânları ile limana çıktı. Olayda hafif yaralanan bir kişi hastaneye kaldırıldı.

AK Parti teşkilatlarında uzun süredir konuşulan değişim rüzgarı söylentileri netleşmeye başladı. Kulislerden edinilen bilgiye göre, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, dün AK Parti İstanbul İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe ile Bağcılar Belediye Başkanı Abdullah Özdemir’e Dolmabahçe’deki çalışma ofisine çağırdı. AK Parti İstanbul İl Başkanı Kabaktepe, Cumhurbaşkanı ile yapılan görüşmenin ardında sosyal medyada yaptığı açıklamada, 8 Şubat 2025’te yapılacak İstanbul İl Kongresi’nde yeniden aday olmayacağını açıkladı.

BUGÜN TEŞKİLATA DUYURULACAK

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın işaret ettiği ismin ise Bağcılar Belediye Başkanı Abdullah Özdemir olduğu ve Özdemir’in adaylığının, AK Parti İstanbul İl Başkanlığı’nda bugün yapılacak teşkilat toplantısında, partililere ilan edileceği öğrenildi. Mevcut AK Parti  İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe ise kongre tarihine kadar görevine devam edecek.

Özdemir’in İl Başkanlığı görevi için,  belediye başkanlığı görevinden istifa edip, yerine Meclis kararıyla yeni bir ismin atanması bekleniyor.

Öte yandan İstanbul’da ilçe kongrelerinin ilki  28 Aralık Cumartesi günü Esenler’de gerçekleşecek. AK Parti’nin, Esenler 8. Olağan Kongresi’nde mevcut ilçe başkanı Emrullah Erkuş, 29 Aralık Pazar günü de Şile’de gerçekleşecek kongrede mevcut ilçe başkanı Erdoğan Akgül ile yola devam etmesi bekleniyor.

2022’DE BAĞCILAR BELEDİYE BAŞKANI OLDU

- Kastamonu’nun İnebolu ilçesinde 1983’te doğan Abdullah Özdemir, Yıldız Teknik Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü’nden mezun olduktan sonra İstanbul Kültür Üniversitesi’nde “Deprem ve Yapılar” alanında yüksek lisans yaptı. Siyasete, Bağcılar İlçe Gençlik Kolları’nda çalışarak başladı. 2014’te AK Parti’den İBB ve Bağcılar Belediye Meclis Üyesi seçilerek bu dönemde, AK Parti İstanbul İl Başkanlığı Teşkilatlanma ve Çevre, Şehircilik ve Kültür biriminde görev yaptı. 2019’da yine İstanbul Büyükşehir Belediyesi Meclis Üyesi seçilerek 5 yıl boyunca İBB Ulaşım ve Trafik Komisyonu Başkanlığı’nı üstlendi. Abdullah Özdemir, Bağcılar Belediye Meclisi’nde 2022 yılı nisan ayında yapılan seçimde, belediye başkanlığı görevine getirildi. Özdemir son yerel seçimde yeniden Bağcılar Belediye Başkanı seçildi.

Tamamı 4 etap halinde ve 2025 yılı içinde tamamlanması planlanıyor. Projenin ilk etabı hayata geçirilerek barınakta bulunan 150 köpek, barınak içindeki geçici yaşam alanlarına aktarıldı. Ardından yıpranmış üniteler tamamen yıkılarak altyapı da dahil olmak üzere yenilendi. İlk etapta, 55 metrekare büyüklüğünde 9 ayrı ünite inşa edilip, her ünite açık ve kapalı yaşam alanlarına sahip olacak şekilde tasarlandı. Ünitelerde, 15-20 köpeğin konforlu bir şekilde yaşaması planlandı. Fatih Belediye Başkanı Ergün Turan, “Yedikule Hayvan Barınağı, sadece bir bakımevi değil, hayvanlarımız için bir yuva, bir sığınaktır” dedi. 

İmamoğlu konuşmasında Suriye’de yaşananlara dikkat çekti: “13 yıllık büyük bir trajedinin, zulmün, sıkıntının parçalanmanın sonucu, şimdi bir dönemin başlangıcındayız. Komşunun demokrasiye, hukuk devletine dönüşmesini sağla ki yarınlarda onun o gücü seni de güçlendirsin. Bir geleceğin tasarlanması konusunda hepimiz mesulüz. Doğru adımlar atılmaz ise çok büyük tehditler önümüzde birikir. Doğru adımlar atarsak, ülkemiz adına büyük fırsatlar barındırmakta.  Suriyelilerin buradan gitmesine, orada sosyal belediyecilik üzerinden kreşinden sosyal yaşam merkezlerine, bazı tesislerin yapılmasına, hizmete alınmasına her hususta bütün deneyimimizle seferberliğe hazırız.”

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), afet anında lojistik destek sağlamak ve enkaz altında canlı arama yapmak gibi kritik durumlarda kullanmak için İHA (İnsansız Hava Aracı) satın alacağını duyurdu. Geçen yıl bir tane İHA alan İBB, aracı kullanacak pilotlara eğitim aldırıyor. İBB, daha gelişmiş ve kapasitesi daha yüksek yeni bir İHA alımını 2025 yatırım programına koydu. Afet Koordinasyon Merkezi Şube Müdürlüğü’ne (AKOM) alınacak olan yeni İHA için 35 milyon TL’lik kaynak ayrıldı. Geçen yıl alınan İHA’nın 14 kilogram yük taşıma kapasiteli olduğu, yeni alınacak olanın ise 25 kilo yük taşıma kapasitesi olacağı öğrenildi.

CANLI ARAMA  KURTARMA

İBB yetkililerinden alınan bilgiye göre İHA, afet sonrası ve acil durumlarda çok yönlü bir platform olarak görev yapacak.  Termal ve yüksek çözünürlüklü kameralarıyla enkaz altında canlı arama çalışmalarında kritik bir rol üstlenecek. Afet sonrası hasar tespit çalışmalarında, yüksek irtifadan elde edilen görüntüler ile hızlı ve etkin bir şekilde hasar analizi yapılabilecek.

25 KİLO YÜK TAŞIMA

İBB yetkilileri İHA alımı için şunları söyledi: “Yeni alınacak olan İHA, 25 kilogram yük taşıyabilecek. Daha uzun süre havada kalabilecek. İniş-kalkış koşulları daha kolay olacak. Arama- kurtarma faaliyetlerinde etkin bir rol oynayacak. Hayat kurtarmaya yönelik operasyonlarda da kritik bir araç olarak hizmet verecek. Ulaşılması zor bölgelere kritik malzemeleri ulaştıracak, yüksek irtifada bile net görüntü sağlayacak. İHA sisteminden gelen görüntü ve bilgiler, İtfaiye Bilgi Sistemi ve Afet Yönetim Bilgi Sistemiyle (AKOMAYS) entegre çalışacak. İHA’lar, hangar yapıldıktan sonra kullanılmaya başlanacak.”

Jüri üyelerinin 1555 filmin tamamını izlemesi 6 aylarını aldı. Geleceğin sinemacılarını kutlayan Hasan Kalyoncu Üniversitesi (HKÜ) Mütevelli Heyeti Başkan Vekili Haluk Kalyoncu, öğrencilerin potansiyel yeteneklerini keşfetmeleri ve kabiliyetlerini kullanmalarına destek vermeye devam edeceklerini belirtti.

Festivale bu yıl ilk kez yapay zekâ kategorisi de dahil oldu. Festivalin en dikkat çeken ismi ise bu dalda katıldığı ve yaşadığı aşk acısından yola çıkarak, senarist, kurgu ve yönetmenliğini üslendiği İlahi Aşk filmiyle üçüncülük ödülü alan Serebral Palsi (SP) yüzde 90 fiziksel engelli 22 yaşındaki Mert Can Altun oldu. Aynı dalda birincilik ödülünü ise Filistin’de yaşayan küçük bir çocuğun dramı anlatan Beyaz Güvercin filmiyle Berkay Ellek aldı.

4 KATEGORİDE 19 ÖDÜL

Altın Baklava Film Festivali’nde kurmaca, belgesel, animasyon ve yapay zekâ kategorilerinde 19 film ödüle layık görüldü.

Kurmaca kategorisinde yönetmenliğini Achille Balthazar’ın yaptığı Strange Bird filmi birinci olurken, belgesel kategorisinde birincilik ödülünü Shattered Memory filmi ile yönetmen Hayat Labban, animasyon kategorisinde ise birincilik ödülünü My Father’s Car filmi ile yönetmen Cerine Raouraoua aldı.

Okulun mimari projesi İtalyan Mimar Barironi tarafından tasarlandı. Planı ise Mimarbaşı Ohannes (Balyan) Kalfa’ya çizdirildi. Binanın bir yanı kız, diğer yanı erkeklere ayrıldı. Tarihi ana binaya zaman içinde yeni yapılar eklendi. Bunlardan biri de 1912 yılında Evkaf Nezareti tarafından inşa ettirilen ve Birinci Ulusal Mimarlık akımının özelliklerini taşıyan “Jimnastik Eğitim Salonu” oldu. 

ATIL haldeydi

Darüşşafaka Lisesi’nin 1994 yılında Maslak’taki yeni binasına taşınmasının ardından okul binası 2017 yılında restore edilip Uluslararası Fatih Sultan Mehmet İmam Hatip Lisesi olarak hizmet vermeye başladı. Mülkiyeti Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne ait toplam 20 bin metrekare alanı kapsayan okul kompleksindeki iki katlı tarihi jimnastik binası yıllarca atıl ve metruk kaldı.

KORUMA ALTINA ALINDI

Üniversite raporu ve uzman görüşleri doğrultusunda, yapının statik açıdan tehlikeli olduğu, yıllar içerisinde deprem, zemin ve doğal şartlar nedeniyle yıprandığı tespit edildi. İlgili koruma kurullarının onayı doğrultusunda ve uzman ekipler tarafından tek tek elle sökülen tuğlalar numaralandırılıp uygulamada kullanılmak üzere koruma altına alındı. Fatih Belediyesi Başkanlığı’nca hazırlatılan onaylı rekonstrüksiyon projesi doğrultusunda uygulama çalışmaları tamamlanıp ay sonuna kadar hizmete alınması planlanan tarihi bina, 208 kişilik kapasitesiyle “Darüşşafaka Kütüphanesi” olarak yeniden eğitim hayatına kazandırılmış olacak. 

Tarihi Yarımada’da 1873 yılında 200 dönümlük alan içinde inşa edilen Darüşşafaka Eğitim Kurumları’nın 1994 yılında Maslak’taki yeni binasına taşınmasının ardından atıl kalan jimnastik salonu binası, aslına uygun olarak restore edildi. Bina kütüphane olarak hizmet verecek...

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 971’inci nöbetini tutan Boğaziçi Üniversitesi akademisyenlerini ziyaret etti. Ziyaret sonrası açıklama yapan Özel, özetle şunları söyledi:

“Bu üniversiteye, 1 Ocak 2021 tarihinde Melih Bulu isminde bir kayyum atanmıştı. Üniversite geleneğinden gelmeyen, kültüründen gelmeyen, Boğaziçi Üniversitesi’nde yüksek lisansa dahi kabul edilme şartlarını sağlamayan birisi, üniversitenin başına kayyum olarak atanmıştı. O günden bugüne  971’inci kez burada nöbet tutuldu. Ben de CHP Genel Başkanı olarak 971’inci nöbete desteğe geldim.

TUTUKLANAN ÖĞRENCİ

6.5 ay boyunca eylemler devam etti. Bu eylemler sırasında çok sayıda öğrenci gözaltına alındı, tutuklandı. Onlar arasında Doğu Demirtaş vardı, Silivri Cezaevi’nde ziyaret ettiğim. Öyle bir linç kampanyası başlattılar ki Doğu hakkında. Gittiğimde bir dâhi çocuk gördüm. Dört üzerinden 3.80 ortalama ile fizik bölümünde okuyan bir çocuk. Sonra serbest kaldı. Şimdi de Doğu, Berlin Teknik Üniversitesi’nde yüksek lisansını bitirmek üzere. Başardı kayyum. Doğu gibi bu ülkenin yatırım yaptığı bir öğrenciyi ellerimizle verdik.  

ÜÇ YILDIR DEVAM EDİYOR

İlk kayyum bir yıl kadar dayandı. Yerine gelen Naci İnci üç yıldır inat ve ısrarla devam ediyor. Hocalar da üç yıldır ısrarla ve inatla ona karşı mücadele ediyorlar. Bugüne kadar bu eylemlere katılan bütün akademisyenlere soruşturma açtılar, birçoğuna dava açtılar. 

Her birisi dâhi düzeyinde iyi yetiştirilmiş 200’ün üzerinde öğrenci, sadece Almanya’ya kaptırıldı şu dört yıllık kavganın sonunda. Türkiye bu öğrencileri kaybediyor.

‘DUR’ DEMEK İSTİYORUM

Ayrıca İETT hattında 350 gün ve üzeri çalışan 24 şoföre de de plaket verildi. İETT Akademi Mezuniyet Töreni, Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun katılımıyla, Harbiye’deki Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda gerçekleştirildi. Son 1 yıl içerisinde şikâyet almamış ve kaza yapmamış şoförlere plaketleri, İmamoğlu ve İETT Genel Müdürü İrfan Demet tarafından verildi.

Kadın ve Demokrasi Vakfı KADEM’in, devlet korumasındaki genç kızları hayata hazırladığı uluslararası ödüllü “Geleceğe İşbaşı Projesi”, 6’ncı dönem mezunlarını verdi. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, KADEM Mütevelli Heyet Başkanı Sümeyye Erdoğan Bayraktar, KADEM Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Saliha Okur Gümrükçüoğlu, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören ve Türk Telekom CEO'su Ümit Önal’ın da katılımıyla dün Ataşehir Grand Sheraton’da düzenlenen mezuniyet töreni, duygu dolu anlara sahne oldu. Mezun olan genç kızlar sertifikalarını alırken heyecandan konuşmakta zorlandı, gözleri doldu.

EN ANLAMLI TÖREN

Çocuk Destek Merkezleri’nde devlet koruması altında yaşayan ve çeşitli nedenlerle örgün eğitim alamamış 16-18 yaş arasındaki genç kızları desteklemek ve istihdam sağlamak amacıyla KADEM’in 2016’dan bu yana yürüttüğü proje kapsamında, 6 aylık eğitim dönemini tamamlayan 12 genç kız, hem mezuniyet hem de Türk Telekom’da işe başlamanın sevincini, sertifikalarını alıp keplerini havaya fırlatarak yaşadı. Koruma altındaki genç kızlar, “Mesleki Yeterlilik Sertifkası”nı, Sümeyye Erdoğan Bayraktar ve Saliha Okur Gümrükçüoğlu’nun elinden aldı. Projeyle bugüne kadar pek çok genç kıza yeni bir hayatın kapısını açtıklarını ifade eden Gümrükçüoğlu, “Bazıları KADEM’den sonra eğitimine devam etti, üniversiteye başladı. İş hayatına adapte oldu. Kendi evini, ailesini kurdu. Sizler, yaşadığınız bütün zorluklara rağmen, kendine güvenmenin, ‘Ben de yapabilirim’ demenin ne kadar önemli olduğunu gösterdiniz. İstediğiniz ve azmettiğiniz takdirde başarabildiğinizi, önce kendinize ispatladınız. Her birinizle gurur duyuyorum” dedi.

BAKAN GÖKTAŞ: İNANCINIZI ASLA KAYBETMEYİN

Mezuniyet töreninde konuşan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, her biri başarı hikâyelerinin kahramanı olan genç kızların gösterdikleri azim, kararlılık ve emeğin meyvelerini topladıklarını belirtip, “Bu projeyle kazandığınız bilgi ve beceriler, sadece bireysel başarınız için değil, ülkemizin dönüşümü için de büyük bir önem taşıyor. Kendinize ve potansiyelinize olan inancınızı asla kaybetmeyin. Hepinizle gurur duyuyorum” dedi.

STAJ VE İSTİHDAM İMKÂNI SAĞLANIYOR

Sivil toplum kuruluşları, kamu ve özel sektör işbirliği modeline dayanarak, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı ve paydaş kurumlarla birlikte yürütülen Geleceğe İşbaşı Projesi, dezavantajlı kızları hayata hazırlamayı amaçlıyor. Projede, genç kızlara farklı kategorilerde eğitimler verilip çeşitli kurumlarda staj ve istihdam olanakları sunuluyor. Mezunlara program bitiminden sonra da destek sürüyor.

Törene Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Demirel’in yıllarca doktorluğunu yapan Aylin Cesur ve yakın koruması Şükrü Çukurlu ile İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, eski bakan ve milletvekilleri katıldı. Demirel ile ilgili karikatürlerin de sergilendiği anma toplantısının açılış konuşmasını yapan Ekrem İmamoğlu, öncesinde salonda bulunan ve beraberinde Demirel’in hemşehrisi Hasan Hüseyin Ateşoğlu’nun başında gördüğü o meşhur şapkalardan birini eline alıp, “İslamköy’ün en meşhur şapkasıyla selam vereyim” diyerek, salonu Demirel gibi, onun şapkasını sallayarak coşturdu. İmamoğlu konuşmasında Demirel’in, “Türkiye’nin yakın tarihine damga vurmuş, teknik yönü çok kuvvetli, icraatçı, müstesna bir bürokrat ve yönetici, kendine özgü üslubuyla tam bir söz ustası” olduğunu belirtti. 

AYBÜKE, Elif, Zehra, Bengisu, İkra yüzlerce genç kız… Lise öğrencisi bu genç kızlar yeni bir meslekle tanıştı. Yüzlerce lise öğrencisi, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) işbirliğiyle Metro İstanbul ve Beykoz Üniversitesi tarafından hazırlanan “Kent İçi Raylı Ulaşım Sistemlerinde İnsan Sermayesinin Geliştirilmesi” projesi kapsamında ücretsiz sertifika programıyla raylı sistemler sektörüne adım atacak.

400 ÖĞRENCİ FAYDALANDI

Liseli genç kızlara yepyeni bir dünyanın kapısını aralayan bu proje ile kızların ulaşımın yönetiminde aktif rol üstlenmesi sağlanacak. Proje kapsamında hazırlanan ücretsiz sertifika programından şu ana kadar meslek liselerinin üçüncü ve dördüncü sınıflarında okuyan toplam 400 kız öğrenci yararlandı.

ULUSLARARASI SERTİFİKA

Metro İstanbul, meslek lisesi öğrencilerinin bu alanda çalışabileceklerini göstermek ve mesleği tanıtmak amacıyla, aralık ve ocak ayında da bir kurs düzenleyecek. Sonrasında devam etmesi planlanan kurslara öğrenciler 50’şerli gruplar halinde alınacak. Öğrenciler, sınavın ardından ulusal geçerliliği olan e-Devlet onaylı sertifika sahibi olmaya hak kazanacak.

METRO İSTANBUL YOLU

 Sertifika almaya hak kazanan öğrenciler, ileride Metro İstanbul’da çalışma imkânına sahip olacak.

Sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Filistin’in, yalnızca bir coğrafya değil, direnişin, umutla yarınlara bakmanın ve insanlığın ortak vicdanının adı olduğuna dikkat çeken ve Filistin halkının, topraklarında yükselen zeytin ağaçları gibi köklerinin sağlam, umutlarının göğe uzandığını vurgulayan Erdoğan, “Onların mücadelesi, haksızlık karşısında eğilmeyenlerin, zulümle sınananların destanıdır. Biz, tarih boyunca olduğu gibi bugün de onların haklı davasında yanındayız. Bu dayanışma yalnızca bir söz değil, paylaşılan bir insanlık mirasının ifadesidir. Filistin Halkıyla Uluslararası Dayanışma Günü’nde tüm dünyanın adalet ve vicdan etrafında birleşmesini temenni ediyorum” dedi.

Eyüpsultan’da, Akşemsettin Çocuk Etkinlik Merkezi’ni ziyaretinde velilerle de konuşan İmamoğlu, 105 merkezde, bilinen adıyla nitelikli kreş hizmeti verdiklerini, hedeflerinin 200 kreş olduğunu anlattı.

Çocukların eğitim aldığı sınıfı da ziyaret eden İmamoğlu, “Beni her bir kreş, bir metro kadar heyecanlandırıyor ve gururlandırıyor” diyerek özetle şunları söyledi: “Müfredatı, başta Boğaziçi Üniversitesi olmak üzere ülkemizin çok kıymetli sivil toplum kuruluşlarının katkılarıyla hazırlandı. Çocuklar 3-4 yaşlarında alacağının yüzde 95’ini alarak hayat yolculuğuna çıkıyor. Çocuklarımıza bu yaşta ne öğrenmesi gerekiyorsa o öğretiliyor. Bu memleketin o güzel şarkıları, türküleri, eğlenceleri, oyunlarını, güzelliklerini, birbirlerine saygılı olmayı, kızıyla erkeğiyle bir arada birey olabilmeyi öğreniyorlar. Soru sormayı, belediye başkanına hesap sormayı öğreniyorlar. Hedefimiz 20 bin çocuğa ulaşmak.” 

3 ÖĞRENCİYE BURS OLANAĞI

Proje kapsamında meslek liselerinin 3’üncü ve 4’üncü sınıflarında okuyan öğrenciler, raylı sistemler teknolojisinden uygulamalı atölyelere kadar toplam 6 gün süren çeşitli eğitimlere katılarak, YÖK ve e-devlet onaylı sertifikalarını almaya hak kazandı. Sınavlardan 100 tam puan alan 3 öğrenciye de Beykoz Üniversitesi’nde tam burslu okuma imkanı tanındı.

 Sertifika töreninde konuşan İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, İBB’de kadın çalışan sayısını 5 yılda üç kat artırdıklarını belirterek, “‘Şu mesleği kadın yapamaz.’ Bal gibi yapar. Ya da ‘Yeterince yönetici kadrolarında kadın yok.’ Niçin yok? Bazen fırsat eşitsizliğinden ötürü yok. Bazen kadının o istihdam yolculuğunda engellendiği birtakım hususlardan ötürü yok” dedi.

‘PRESTİJLİ SEKTÖR’

İstanbul’un yaklaşık 350 kilometrelik raylı sistem uzunluğunun, 750-800 kilometrelere ulaştırılması gerektiğini ifade eden İmamoğlu, kız öğrencileri ileride Metro İstanbul’da görmeyi dilediğini de belirterek “Burası çok özel, zevkli, itibarlı, prestijli bir sektör” yorumunu yaptı. 

ULAŞIMDA CİNSİYET EŞİTLİĞİ

- Projenin partnerlerinden EBRD Başkanı Renaud-Basso da toplumsal cinsiyet ve fırsat eşitliğinin sağlanmasının, EBDR’nin en önemli öncelikleri arasında olduğunu, sürdürülebilir ekonomik ve büyümenin sağlanabilmesi için ekonomik fırsatlara geniş kapsamlı erişimin sağlanabilmesi gerektiğini ifade etti. Renaud-Basso, “Ekonomik fırsatlara erişimde, eşitsizlikler ile karşılaşılması, yalnızca bir ülkenin büyüme gerçekleştirmesine engel olmaz. Aynı zamanda, ülkede yaşayan toplulukların sosyal bir uyum içinde yaşamalarına da engel olur. Eşitsizlikleri en çok gördüğümüz sektörlerden birisi de ulaşım sektörü” dedi.

MİLLİ Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğü, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na gönderdiği yazıda, sahada yapılan incelemelerde belediyelere bağlı kreş adı altında açılan yerlerde 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu kapsamında faaliyet gösteren okulöncesi eğitim kurumları programı kapsamında eğitim -öğretim faaliyeti yapıldığının tespit edildiğini bildirdi.

BELEDİYELERE UYARI

Anayasa Mahkemesi’nin Belediye Kanunu’nun “Belediyelerin okulöncesi eğitim kurumları açabilir” hükmünü iptal ettiği belirtilen yazıda, belediyelerin izinsiz eğitim öğretim faaliyeti konusunda uyarılarak yeni yerlerin açılmasının önüne geçilmesi ve mevcut yerlerle ilgili de kanun hükümlerine göre hareket edilmesi konusunun belediyelere bildirilmesi istendi. Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Yerel Yönetimler Genel Müdürlüğü de bir yazıyla bu uyarıyı, kreşi olan belediyelerin bulunduğu valiliklere ve bilgi için de ilgili belediyelere gönderdi. Bakanlığın yazısında, belediyelerin izinsiz eğitim öğretim faaliyetleri konusunda uyarılması ve yeni yerlerin açılmasının önüne geçilmesi, mevcut yerlerle ilgili de mezkur hükümlere göre hareket edilmesinin sağlanması istendi.

ÖZEL: HODRİ MEYDAN 

CHP Genel Başkanı Özel ise “CHP’nin şu ana kadar açtığı 650, ocak ayına kadar binin üzerine çıkması muhtemel kreşini hedef almaya çalışıyorlar” dedi. Özel, sosyal medya hesabından da “CHP’li belediyeler kreş açıyor, halk memnun ya Erdoğan’ın karnı ağrıyor! Valiliklere talimat gitmiş; ‘Yeni kreş açtırmayın, eskilerini kapatın’ diye. Garibanın çocuğunun kreşine elinizi uzatırsanız alnınızı karışlarız. Hadi gelin kapatın, hodri meydan!” paylaşımında bulundu. 

KARAR 2007 TARİHLİ

-  Anayasa Mahkemesi 2007 yılında verdiği kararla Belediye Kanunu’nda “okulöncesi eğitim kurumları açabilecek” düzenlemesini iptal etmişti.

TEKİN: KREŞLER DEĞİL ANAOKULLARI

Kerem, “Bu hukuksuz girişim, yalnızca şehrin yönetiminde daha fazla söz sahibi olmak için yapılan bir siyasi manevra değil, aynı zamanda Irak Türklerinin binlerce yıldır yaşadığı toprakları Türksüzleştirme politikalarının bir parçasıdır. Kerkük’ün gerçek sakinlerinin hakkı, sahte vatandaşlıklarla ve nüfus oyunlarıyla gasp edilmeye çalışılıyor” dedi.

‘KONVOYLA GELDİLER’

Süleymaniye ve Duhok şehirlerinin yanı sıra, terörist PKK’lıların tutulduğu Mahmur Kampı’ndan ve Suriye ile İran’dan binlerce kişinin Kerkük’e taşınıp, yerleşik nüfusa dahil edildiğini öne süren Kerem, nüfus sayımından bir gün önce Kerkük şehir merkezine büyük konvoylar halinde Kürt nüfusunun taşındığını ve bunun, Irak Türklerinin tarihi haklarına yönelik ciddi bir ihlal olduğunu ifade etti.

ASIL DERTLERİ PETROL

Hürriyet’e konuşan Kerem, Saddam döneminde, Kerkük’ün bir Arap şehri olduğunun iddia edildiğine dikkat çekip, şunları söyledi: “Burası bizim vatanımız. Biz toprağımızı toprağımız olduğu için seviyoruz. Altında yatan petrolünden ya da herhangi bir nimetinden faydalandığımızdan değil. Zaten hiçbir zaman da bu Türkmenlere nasip olmadı ne yazık ki. Bu kaynaklara göz dikenlerin asıl derdi, buradaki yeraltı kaynağını zimmetine geçirmektir.”

‘KERKÜK BİZİMDİR’

“Kadim bir Türk yurdu olan Kerkük, Türklerin misafirperverliğiyle de meşhurdur. Fakat misafiri de misafirliğini, gideceği zamanı bilmelidir. Bu şehrin yeraltı kaynaklarını ya da yerüstü kaynaklarını kullanmak için buraya göç ettirilen neferler veya bunların arkasındaki akıl şunu iyi bilmelidir ki, biz Kerkük’ün asıl sahibi Türkmenler olarak bu şehrin toprağını kanımızla suladık. Son Türkmen kalana kadar da biz haklı mücadelemizi devam ettireceğiz.”

DIŞİŞLERİ: IRAK TÜRKMENLERİNİN YANINDAYIZ

İSKİ, Kırklareli’nden Düzce’ye, İstanbul ve il dışındaki su kaynaklarından sağladığı suya, yılbaşından itibaren geçerli olmak üzere 17.5 oranında zam yaptı. Zamlı fiyat, TÜİK tarafından aylık açıklanan TÜFE -Yİ-ÜFE rakamlarının yarısı oranında her ay güncellenecek. 

Son duruşmada hâkim, savcının davaya ilişkin görüşünü açıklaması için duruşmayı ertelemişti. Ancak İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan açıklamada, duruşma savcısının dün ve bugün geçerli olmak üzere rapor alarak izne ayrıldığı ve bugünkü duruşmaya geçici savcının katılacağı belirtildi. Bugün mütalaa açıklanmazsa duruşmanın ileri bir tarihe ertelenmesi bekleniyor.

CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK), Esenyurt İlçe Başkanlığı’nda toplandı. Toplantının ana gündem maddesi tutuklanan Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer hakkında başlatılan soruşturma oldu. CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in başkanlık ettiği toplantıya CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, CHP Parti Sözcüsü Deniz Yücel, Adalet Bakanlığı’ndan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gökçe Gökçen, Seçim ve Parti Hukuk İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gül Çiftci, CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik ile çok sayıda MYK ve parti üyesi katıldı. Toplantının ardından Özel, Cumhuriyet Meydanı’nda halka hitap ederek özetle şunları söyledi:

AHMET ÖZER DÖNENE KADAR

“Esenyurtlular’ın iradesine, sizin seçtiğiniz belediye başkanına, belediye meclis üyelerine karşı yapılan darbe girişimidir. Esenyurt’ta yapılan şey düpedüz işgaldir. O yüzden Esenyurt’ta demokrasi nöbeti tutuyoruz. CHP belediyesine kayyum yollanmasına, işgal edilmesine sessiz kalacak, birkaç gün tepki gösterip susacak, bunu unutacak, unutturacak, bu sürecin böyle gitmesine izin verecek ve teslim olacak bir parti değildir. O yüzden Esenyurt’ta 20 gündür yaptığımız büyük direnişe, bundan sonra da Ahmet Özer göreve dönene kadar örgütümüzün demokrasi mücadelesine ve demokrasi nöbetine devam etme kararı aldık.  

İDDİANAMEYİ HAZIRLAYIN

Suç icat etmeye çalışıyorlar. Gizli tanık ifadeleriyle olmayacak iddialarda bulunup kendilerini haklı göstermeye çalışıyorlar. Bunun için elinizde ne varsa ortaya dökün. Bir an önce ortaya dökün. İddianameyi hazırlayın, yargılamayı başlatın ve artık Özer’i serbest bırakın. Biz kayyum siyasetine alışmayacağız. Biz alışırsak, biz direnmeyi bırakırsak, biz mücadeleyi bırakırsak bu hukuksuzluklar tüm Türkiye’ye, Tüm İstanbul’a yayılacak.

YILLARCA AKIL DANIŞTINIZ

 Ahmet Özer DEM’liymiş, yok şu terör örgütlüymüş. 10 yıldır CHP’li, milletvekili adayımız. Ahmet Özer suç örgütleriyle temasta diye bir telefon görüşmesi, günü saati, kaydı belli değil. Ama onların milletvekillerinin o kişiyle yemek yedikleri belli. Ahmet Özer’le bir temas eden varsa siz kendiniz temas ettiniz, yıllarca akıl danıştınız. Saatlerce dinledikleri, akıl sordukları Ahmet Özer’den suçlu çıkmaz, terörist çıkmaz.”

BİR CUMHURİYET ŞARKISI’NI İZLEDİ

Doğal afetlerde onlarca can kurtaran köpekler için, AFAD Deprem Simülasyon Merkezi’nde düzenlenen sınav, eğitim yeterlilik ve görev yeterlilik şeklinde iki başlık altında düzenlendi. 2 gün süren sınavda arama - kurtarma köpekleri ve eğitmenleri, gündüz ve gece olmak üzere çeşitli parkurlarda testlere tabi tutuldu. Gruplar halinde sınava alınan köpekler, senaryo gereği enkazda buldukları canlı sayısına göre puanlandırıldı. Yapılan sınavda, İHH arama kurtarma köpeği Bozo ve eğitmeni İbrahim Güler, sınava katılan 122 ekip arasından birinci oldu. İki aşamalı sınavı geçen arama - kurtarma köpeklerine sertifika verildi.

İbrahim Güler, “Arama - kurtarma köpeklerinin yetiştirilmesi ve olası ihtiyaç durumlarına hazırlıklı olmaları için, gerekli eğitimleri almaları önem taşıyor. Bu sınavlarda birinci olmamız bizi çok mutlu etti” dedi.

OYUN HIRSIYLA MOTİVE OLDU

Bursa’da, İHH Arama - Kurtarma ekibinde köpek eğitmeni olarak görev yapan İbrahim Güler, 6 Şubat depremlerinde çalışmalara katılan ve iki ayağından birden yaralanan Bozo’nun kendisini gururlandıran başarı hikâyesini Hürriyet’e anlattı:

“Daha önce aynı cinste olan bir köpeğim vardı. O ölünce İstanbul’daki arkadaşım bu köpeği hediye etti. Onu sahiplendiğimde 8 aylıktı. Arama - kurtarma yapacak köpeklerin oyuncak hırsı olması gerekiyor. Motivasyonlarını oyunla sağlıyoruz. Bozo’nun oyun hırsı çok olduğundan, elimizdeki oyuncakları almak için her şeyi yapıyor.

HAVLAYARAK İSTEMEYİ ÖĞRENDİ

Eğitimin temelinde havlamayı öğretiyoruz, yani elimizdeki oyuncağı havlayarak istemeyi. Saklanma kutuları dediğimiz havlama kutularımız var. Eğitime orada başlıyoruz. Açık, yarı kapalı ve kapalı olmak üzere üç aşamadan sonra enkaza çıkarıyoruz köpekleri. Arama - kurtarma köpekleri, enkazı bir oyuncak bulma alanı olarak görüyor.

Üniversitede Balkan Çalışmaları Bölümü’nde doktora yapan 32 yaşındaki Meryem Pelin, Bulgar göçmeni bir Pomak kadını. Tarihe “93 Harbi” olarak geçen Osmanlı-Rus Savaşı sonrası, Bulgaristan’dan Edirne’nin Havsa ilçesine yerleşen göçmenlerin torunlarından biri. Üniversitedeki hocaları ve akrabalarından destek alan Pelin, yaptığı araştırmalar sonucunda 48 Pomak köyünü buldu, hepsini tek tek gezdi. Bu süreçte başta yemek olmak üzere çoğu kültürün unutulduğunu gördü. Köklerine sahip çıkan Pelin, Pomak köylerinde keşfettiği ve köy kadınlarının yaptıkları kültürüne ait 22 çeşit yemeği, köyünde düzenlediği ve katıldığı etkinliklerde tanıtıyor.

KÜLTÜRLERİNİ KİTAP YAPTI

Meryem Pelin uzun süredir yürüttüğü çalışma için, babaannesinden kayınvalidesine, teyzelerinden kuzenlerine bütün köy kadınlarını seferber etti. Araştırmalar yaptı. Araştırmalarını ‘Edirne’de Pomak Halk Kültürü’ adlı kitapta topladı. Bu kitap, onun yüksek lisans tezinin de konusu oldu.  Doktora çalışmalarında bu araştırmalara gönül veren Pelin, geçen yıl Türk mutfağı haftası kapsamında köyünde bir etkinlik düzenledi. Kazanlarla pişirdikleri, balkabaklı tatlı börek “tikvenik”ten, bakla çorbası “posen bobena”dan, ovmaç çorbası “tirenisa”ya, kuru biber dolması “tapkana çuşka”dan, “labada sarması”na tam 22 çeşit balkan yemeğini tanıttı.  Pelin, Edirne Valiliği tarafından düzenlenen “Topraktan Sofraya Edirne” projesinde yer alarak, köy kadınlarının yaptıkları yemeklerin video çekimlerini gerçekleştirip belgeledi.

‘93 HARBİ’NDE GELDİLER

Edirne’deki Trakya Üniversitesi’nde Balkan Çalışmaları Bölümü’nde doktora öğrencisi olan Meryem Pelin evli ve bir çocuk annesi. Pelin, tarihe “93 Harbi” olarak geçen ve 1876-1877 arasında yaşanan Osmanlı-Rus Savaşı sonrasında, Balkanlar’dan, Doğu’dan ve Kafkaslardan gelen Osmanlı tebaası göçmenlerin torunlarından biri. 93 Harbi’nde Bulgaristan’da bulunan bir köy halkı, Edirne’ye getirilip Havsa ilçesinin bir köyüne yerleştirildi.  Meryem’in bütün çocukluğu, bir Pomak köyü olan Naipyusuf köyünde geçti. Babaannesinin yanında, dedelerinin hikâyeleri, onların gelenekleriyle büyüdü. Köyünde halen Pomakça konuşuluyor. Köydeki yaşlılar, geldiklerinde Türkçe bilmediklerinden, o yıllardan günümüze aralarında hep Pomakça konuştu. Ancak yıllar içinde Meryem’in tabiriyle ‘fast-food’ düşkünü gençler, dillerini, kültürlerini, sadece bayramdan bayrama yedikleri, damak tadını bilmedikleri geleneksel yemeklerini unutur oldu.  Hedef, Pomak kültürünü yeniden canlandırmak.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Kadın ve Demokrasi Vakfı (KADEM) tarafından “Yapay Zekâ ve Kadın” temasıyla düzenlenen 6. Uluslararası Kadın ve Adalet Zirvesi’nin önceki akşamki resepsiyon yemeğine katıldı. Yemekte ayrıca, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, KADEM Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Saliha Okur Gümrükçüoğlu, KADEM Mütevelli Heyet Başkanı Sümeyye Erdoğan Bayraktar, Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören ile Kuzey Makedonya, Senegal, Sırbistan, Gürcistan ve Mısır’dan yetkililer de hazır bulundu. Erdoğan buradaki konuşmasında özetle şunları söyledi:

KADIN TEMSİLİ YÜZDE 20

“21. yüzyıl değişimin süreklilik ve hız kazandığı eşi benzeri olmayan bir dönem. Bu baş döndüren hızlı değişimin itici gücünü ise ‘yapay zekâ ve dijitalleşme’ oluşturuyor. Yapay zekânın dönüştürücü etkileri iş dünyasından sağlığa, eğitimden ulaşıma kadar pek çok alanda gözlemleniyor. Ancak unutulan bir gerçek var ki teknoloji ne kadar ileri ve güçlü olursa olsun adaletle harmanlanmadıkça insanlık için aydınlık bir gelecek sunamaz. Bilhassa kadınlar yapay zekânın olumsuz sonuçlarından doğrudan etkilenmektedir. Birleşmiş Milletler (BM) raporlarına göre, yapay zekâ sistemlerinin tasarım ve uygulama süreçlerinde kadınların temsil oranı yüzde 20’lerde kalıyor. Halbuki kadınlar sadece bir cinsiyetin değil insanlığın yarısıdır. Yapay zekâ geliştirme ve uygulama süreçlerinde evrensel etik standartların oluşturulması kadınlar ve diğer kırılgan grupların haklarının korunması açısından büyük bir önem taşımaktadır. Tüm bunlar için küresel bir işbirliğine mecburuz.”

ADİL BİR DÜNYANIN YOLLARI ARANDI

-KADIN ve Demokrasi Vakfı (KADEM) tarafından düzenlenen ‘Yapay Zekâ ve Kadın’ temalı 6. Uluslararası Kadın ve Adalet Zirvesi, uzman konukların katılımıyla dün de devam etti. Demirören Medya’nın iletişim sponsorları arasında olduğu zirveye Demirören Medya İnsan Kaynakları Grup Başkanı Elif Karacaoğlu ve Demirören Medya Dijital Medya Direktörleri de katıldı. Haliç Üniversitesi’ndeki Zirve’de yapay zekânın yalnızca kadınlar değil, tüm insanlık için nasıl daha iyi kullanılabileceğinin yolları arandı. KADEM 6. Uluslararası Kadın ve Adalet Zirvesi, ‘Sonuç Bildirisi’nin okunmasıyla sona erdi. (DHA)

Ekrem İmamoğlu, görüşmenin ardından yaptığı açıklamada “Hiçbirimiz için hoş olmayan, Türkiye için, ülke için, hepimize açıkçası moralsizlik veren, ivme kaybettiren, itibar kaybına sebep olan kötü bir konuyu konuşuyoruz” dedi. İmamoğlu, kayyum uygulamalarına karşı direneceklerini ve hukuki zeminde neler yapabilecekleri konusunda TBB çatısı altında hazırlık yapıp Meclis’te gündeme getirilmesi için hazırlık yapacaklarını yineledi.

‘SİYASET YASAĞINI KABUL ETMİYORUZ’

TİP Genel Başkanı Erkan Baş da “Türkiye’nin her[1]hangi bir ilinde, ilçesinde, yurttaşların seçme ve seçilme hakkı ellerinden alınıyorsa, bu hepimiz açı[1]sından büyük bir tehlikeye işaret ediyor. Yani İBB Başkanı’na yargı yoluyla siyaset yasağı getiriliyor, getirilebilir ihtimalini konuşulabiliyor olmasını bile kabul etmiyoruz” diye konuştu. 

Deniz Teğmen Öz, İstanbul Beykoz SAT Komutanlığı’nda düzenlenen törenin ardından memleketi Niğde’de toprağa verildi.

Milli Savunma Bakanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamada, “Riva Beykoz İstanbul Su Altı Savunma Komutanlığı’nda eğitim esnasında, 5 Kasım 2024 tarihinde meydana gelen kaza sonucunda yaralanan kahraman silah arkadaşımız Deniz Teğmen Mustafa Kemal Öz, derhal kaldırıldığı hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak şehit olmuştur. Bizleri derin bir acı ve üzüntüye boğan bu olayda hayatını kaybeden aziz şehidimize Allah’tan rahmet, kederli ailesine, Türk Silahlı Kuvvetleri ile asil milletimize başsağlığı ve sabır dileriz” denildi.

TÖRENLE UĞURLANDI

Şehit Öz için dün İstanbul Beykoz SAT Komutanlığı’nda, İstanbul Valisi Davut Gül, İl Emniyet Müdürü Zafer Aktaş diğer yetkililer ve silah arkadaşlarının katılımıyla tören yapıldı. Şehit Öz’ün cenazesi daha sonra baba ocağı Adana’nın Pozantı ilçesine götürülüp helallik alındı, ardından Niğde Ulukışla’da toprağa verildi. Anne Suzan Öz’ün “Ciğerim yanıyor” sözleri yürekleri paraladı.

İNİSİYATİF ALIYORUM

Ekrem İmamoğlu, dün İstanbul’da ‘Brand Week İstanbul 2024’ konferansının açılışına katıldı. Açılışta konuşan İmamoğlu, özetle şunları söyledi: “Tarihin bu zor dönemecinde, demokrasimize sahip çıkmak her zamankinden daha da önemli. O nedenle ben kendimi bu konularda sorumlu kabul ediyorum. TBB Başkanı olarak inisiyatif alıyorum. TBMM’deki partilerin genel başkanlarıyla bizzat görüşüyorum. Görüşemeyen, görüşememesini istismar olarak nitelendirip kabul etmeyen insanlara ısrarla gitmeye devam edeceğim. Hiç kimsenin bizim ısrar ve iyi niyetimizden kurtulma şansı yok. Bu süreçte hiçbir şekilde geri adım atmayacağız.”

İmamoğlu dün Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan’la da görüştü. Görüşme sonrası Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in tutukluluğuna yapılan itirazın reddedilmesine ilişkin konuşan İmamoğlu, “Hiç incelemeden, irdelemeden, süreci 7 saatte karara bağlama hızı hukuka dair olan o kötü durumun bir özeti. Hepsi bir garabet” dedi. Erbakan ise görüşmede, kayyum uygulamalarının hukuki olmadığını dile getirdiklerini söyledi.

HADİSE VE EMİR CAN İĞREK’TEN KONSER: 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nda İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) tarafından Yenikapı Etkinlik Alanı’nda düzenlenecek halk konserinde Emir Can İğrek ve Hadise sahne alacak.

TOPLU TAŞIMA BEDAVA: İstanbul’da 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı nedeniyle vatandaşlar İBB ve Ulaştırma Bakanlığı’na bağlı tüm toplu ulaşım araçlarını 24 saat boyunca ücretsiz kullanacak. İBB, Cumhuriyet’in 101’inci yıldönümüne özel, kişiselleştirilmiş İstanbulkart sahiplerine İstanbul’da toplu ulaşım hizmetini ücretsiz olarak sunacak. Ayrıca 30 İBB müzesi de ücretsiz ziyaret edilebilecek.

RAYLI SİSTEMLER ÜCRETSİZ: Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu da Marmaray, Başkentray, İZBAN, Sirkeci-Kazlıçeşme Raylı Sistem Hattı ile Gayrettepe-İstanbul Havalimanı-Arnavutköy Metrosu’nu vatandaşların ücretsiz olarak kullanacağını duyurdu.

ÖZSOY OPERASINA ÖZEL PRÖMİYER: İstanbul Devlet Opera ve Balesi ise ilk Türk operası olma özelliği taşıyan “Özsoy” operasını bugün Cumhuriyet Bayramı’na özel prömiyerle sahneleyecek. Şef Hasan Niyazi Tura’nın yönettiği, Anıl Aydın’ın koro şefi olduğu operanın prömiyeri AKM Türk Telekom Opera Salonu’nda yapılacak.

SINIRSIZ İNTERNET: İBB 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nda, M7 Kabataş-Mahmutbey Metro Hattı’nda İBB Wi-Fi altyapısıyla sınırsız internet hizmetini başlatıyor. İstanbullular ve tüm metro hattı kullanıcıları yolculukları boyunca güvenilir ve sınırsız internetin keyfini çıkarabilecek, online işlemlerini yaparken kesintisiz internet erişimine sahip olacak.

Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Sarı, dün Erdek Körfezi’nde yaptığı dalışta, denizin 10 metreden 15 metreye kadar olan derinliğinde müsilaj olduğunu tespit etti. 3 gün önce yapılan dalışlarda da müsilajın 10 metreden başlayarak 24 metreye kadar yayıldığının görüldüğünü açıkladı. Prof. Dr. Sarı, şunları söyledi:

EKİMDE DİPTE BAŞLIYOR

NİSANDA YÜZEYE ÇIKIYOR

Müsilaj oluşumu Marmara Denizi’nde genellikle Karadeniz’den İstanbul Boğazı aracılığıyla giren suyun minimuma indiği, deniz şartlarındaki durağanlığın maksimuma çıktığı ekim ayında başlıyor. Ekim ayında başlayan müsilaj kış boyunca devam ederek yoğunluk arttığında nisan ayından itibaren deniz yüzeyine çıkıyor. Ancak yüzeyde görülen müsilaj, toplam müsilajın binde biri bile değildir. Marmara Denizi çevresinde yaşayan 25 milyon insanın atıklarının, ne yazık ki halen en fazla yüzde 55’i arıtılıyor. Geriye kalan atıkların yüzde 45’i olan parçacıklar, fiziksel olarak ayrılarak derin deşarjla denize boca ediliyor. Yeni müsilaj oluşumunun önüne geçmenin tek yolu Marmara Denizi’nin atık yükünün azaltılmasıyla mümkün. Üzülerek belirtmek gerekir ki 2021 yılında hazırlanan Marmara Denizi Eylem Planı (MDEP) etkin şekilde uygulanamadığı için denizin kirlilik yükü azaltılamadı ve müsilaj yeniden Marmara Denizi’ni tehdit eder hale geldi.”

Prof. Dr. Mustafa Sarı, müsilajın deniz ekosistemine vereceği zararları azaltmak, balıkçılık ve turizm başta olmak üzere ekonomik kayıpları sınırlandırmak için acilen merkezi ve yerel yönetimlerin harekete geçmesi gerektiği çağrısında bulundu.

YAPILMASI GEREKENLERİ

TEK TEK SIRALADI

Prof. Dr. Sarı, “Marmara Denizi’ne ulaşan kirlilik kaynakları kontrol altına alınmalı. Denize su değil zehir taşıyan Nilüfer Çayı, Gönen Çayı, bir tünelle Marmara’ya bağlanan Ergene Nehri’ne kontrolsüzce salınan endüstriyel atıklar durdurulmalı. Akarsular için debiye bağlı deşarj limitleri yeniden düzenlenerek acilen uygulamaya geçilmeli. Müsilajın negatif etkilerini azaltmak üzere Marmara Bölgesi’nde her türlü arıtılmamış atık deşarjı acilen durdurulmalı ve denetimler arttırılmalı” dedi.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla önümüzdeki ay Kadın ve Demokrasi Vakfı KADEM tarafından İstanbul’da 6’ncı “Uluslararası Kadın ve Adalet Zirvesi” düzenlenecek. Yapay zekâ ve kadın konusunun masaya yatırılacağı zirvede, kadınların daha adil ve güvenli bir geleceğe sahip olması için yapay zekânın nasıl kullanılabileceği ve mevcut dezavantajların nasıl bertaraf edilebileceği tartışılacak. Farklı ülkelerin aile, kadın ve teknoloji bakanlarının ağırlanacağı, dünyadan uzman isimlerin konuk olacağı zirveye ilişkin detaylar KADEM Mütevelli Heyet Başkanı Sümeyye Erdoğan Bayraktar ve KADEM Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Saliha Okur Gümrükçüoğlu tarafından kamuoyu ile paylaşıldı. Zirvede deneyim alanları ve yapay zekânın farklı kullanımlarının tartışıldığı küçük söyleşi noktaları da kurulacak. Filistinli gazeteci ve sosyal medya fenomenlerinin de katılımıyla Gazze’ye yönelik saldırılar sırasında yapay zekânın nasıl kullanıldığı konusu ele alınacak. 

‘İŞE ALIMDA KADINI ELİYOR’

Günümüzde yapay zekânın sunduğu fırsatlar kadar içerdiği tehditlerle de tartışıldığını belirten KADEM Mütevelli Heyet Başkanı Sümeyye Erdoğan Bayraktar, zirvede yapay zekânın imkânlarını ve sorunlarını kadın özelinde tartışmaya açacaklarını söyledi. Araştırmaların bazı yapay zekâ uygulamalarının cinsiyet ayrımcılığını güçlendirdiğini gösterdiğine dikkat çeken Bayraktar şöyle konuştu: “Amazon’un 2018’de geliştirdiği yapay zekâ tabanlı işe alma aracı, erkek adayları kadınlara göre daha fazla tercih etti. Yani yapay zekâ mevcut işgücü dinamiklerini kopyalayarak kadın adayları elemiş oldu. Bu sistemler ırk ve cinsiyet yanlılıklarını barındırıyor.

AKTÖRLERİ ERKEKLER

Yapay zekânın cinsiyet rollerine ve adalete nasıl etki edeceği, bugün verilecek kararlara bağlı. Peki bu kararları kimler, nasıl verecek? Yapay zekânın verdiği kararların etik ilkelere uygunluğunu ve denetimini kimler, hangi kriterlerle yapacak? Yapay zekâ dünyasının kurucuları ve en önemli aktörleri erkekler iken, kadının hakları ve temsili ne kadar adaletli olacak sorularına yanıt aranacak.”

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), Üsküdar-Kadıköy-Maltepe’yi birbirine bağlayacak olan 21 kilometrelik yeni tramvay hattı için İstanbul Valiliği’ne, Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) başvurusu yaptı. Proje tanıtım dosyasında yer alan bilgilere göre, ‘Üsküdar-Kadıköy-Maltepe Tramvay Hattı’, 21 kilometre uzunluğunda ve 33 duraktan oluşacak. Proje bedeli de 8 milyar 45 milyon 647 bin 428 lira olarak hesaplandı.

55 ARAÇ ÇALIŞACAK

Hattın açılış yılında 55 aracın satın alınması gerektiği vurgulanan raporda, tramvay araçlarının ihaleye çıkıldıktan 18 ay sonra gelebileceğine dikkat çekildi. Hattın inşaatına “ÇED Gerekli Değildir Belgesi” ve diğer tüm izinlerin alınmasından sonra başlanacak. Tramvay hattının geçeceği Kadıköy Rıhtım Meydanı’nın İETT duraklarından arındırılacağı, güzergâh üzerindeki bazı ağaçların taşınacağı belirtilen raporda şu ifadeler yer aldı: “Tramvay koridoru boyunca yapılacak olan cadde düzenlemesiyle araç yoğunluğunun ortadan kaldırılarak, yaya kullanımı öncelikli, insan odaklı, çevreci ve sürdürülebilir bir cadde tasarımı hedeflenmiştir. Bu çerçevede ‘Üsküdar-Kadıköy-Maltepe Tramvay Hattı’ projesi, sadece bir raylı sistem projesi olmayıp cadde bütününde bir düzenlemeyi hedeflemektedir.”

İstifanın ardından Hürriyet’e konuşan Yılmaz, kamuoyuna yansıyan iddialara ilişkin, “Duyduklarımız bizim de kanımızı dondurdu. Partimi zor durumda bırakmamak için istifa ettim. Kim suçluysa o yargılansın” dedi.

BAKANLIĞIN TAKDİRİ

“Hukuki süreç devam ediyor. Bir göreyim neyle suçlanıyorum?” diye konuşan Yılmaz “Tapeleri de tam görmek istiyorum. Adım geçmiyor tapelerde” diye konuştu.

Ekrem İmamoğlu ile buluşmadığını da belirten Yılmaz “Sayın Ekrem İmamoğlu’yla buluşmadık ama genel başkan yardımcılarımızdan oluşan bir heyet ve il başkanımızla bir istişare yaptık. Bu suça karışmışsam zaten onun hesabını vereceğim. Ama karışmamışsam da,  sırf siyasi kimliğimden dolayı  hedef olmak istemiyorum. Partinin elini rahatlatmak için istifa ettim. Hastanemizin kapatılması, soruşturma gereği bakanlığımızın takdiri. İdare mahkeme yolumuz da var. Hukuki sürecin sonucunu bekliyorum. Kendimize ve vicdanımıza güveniyoruz” dedi.

İstanbul’un tarihi, turistik meydanları ile işlek caddelerinin sembollerinden olan seyyar simit, kestane ve mısır  arabaları yeniden tasarlandı. Yeni seyyar satış ünitelerinin ilk örnekleri, cuma gününden itibaren Beşiktaş Meydanı’nda görücüye çıkacak.

9 FARKLI KONSEPTTEN OLUŞACAK

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Kentsel Tasarım Müdürlüğü’nce yürütülen çalışmayla, özellikle tarihi meydanlarda ve Boğaz kıyısının değişmez seyyar satış üniteleri, daha yenilikçi ve estetik bir görünüme kavuşacak. Tasarımlar,  kemerli, neşeli modern ve totem modellerden oluşan arabaların her biri, simitçi, mısırcı ve kestaneci kullanımları için 9 farklı konseptten oluşacak.

GÖRÜCÜYE ÇIKACAKLAR

Yeni satış ünitelerinin tamamında enerji verimliliği açısından güneş paneli kullanıldı. Kullanılan malzeme sayesinde, kullanıcılara kolay temizleme imkanı da sunuyor. Ünitelerde, soğuk kış şartları için örtü sistemi ve kullanıcıların yerle temasını kesmek için platform tasarlandı. İstanbul genelinde yaygınlaştırılması planlanan ve meydanların dokusu dikkate alınarak geliştirilen yeni seyyar satış ünitelerinin ilk örnekleri, Beşiktaş Meydanı’nda görücüye çıkacak.

Jüri üyeliğini ünlü sanatçılar, akademisyenler ve İBB yöneticilerinin yaptığı yarışmada, halkoylaması sonucunda üçüncülük ödülünü Cansu Kader Boşdurmaz, ikincilik ödülünü Tamay Amaç ve birincilik ödülünü Eyüp Sultan Aylar kazandı. Jüri Özel Ödülü ise Ece Zehra Hocaoğlu ve Harun Gülbahar’ın oldu. Jüride yer alan Cahit Berkay “Bu gece gençlerimizin sanatla olan bağı ve sanatın gücü kazandı” derken, müzisyen Harun Tekin de “Kazanmak veya kaybetmekten daha önemlisi burada bu seslerin duyulması. Eminim çok güzel bir şekilde duyulacaklar” ifadelerini kullandı. Ayrıca, metro müzisyeni olmaya hak kazanan 160 müzisyen, 26 Ekim itibarıyla göreve başlayacak. Müzisyenler, 1 yıl boyunca istasyonlarda performans sergileyecek.

Cansu Kader Boşdurmaz

Tamay Amaç
Eyüp Sultan Aylar

Erdoğan konuşmasında, kadınların gelecek nesilleri yetiştiren, toplumsal değerlerin kalesi, aile kurumunun temel unsuru, sosyal kalkınmanın da lokomotif gücü olduğunu vurgulayarak özetle şunları söyledi: “Kadınların sağlığı, güvenliği, eğitimi, ekonomik güçlenmeleri ve genel yaşam kalitesini artırmak devletlerin en öncelikli sosyal politika başlıklarından birisi. Bu düşünceyle, son 20 yılda Türkiye’de reform niteliğinde düzenlemeler gerçekleştirdik. Empati kurma, duyguları anlama ve yönetme becerisi yüksek kadınların çalışma hayatında güçlendirilmesi daha adil ve yaşanabilir bir dünyanın anahtarıdır. Elimizdeki dünya, insanlığın değerleriyle birlikte parça parça dağılırken kadın duyarlılığına, sezgisine ve şefkatine hiç olmadığı kadar ihtiyacımız var.”

Zirvede Farkındalık Ödülleri’ne layık görülen yazar Alev Alatlı, Prof. Dr. Ümit Meriç, Prof. Dr. Nurhan Atasoy ve BAYKAR Yönetim Kurulu Üyesi, finans yöneticisi Canan Bayraktar için plaket töreni de düzenlendi.

İmamoğlu, Mexico City’de, Türkiye Cumhuriyeti Meksika Büyükelçisi Murat Salim Esenli tarafından havaalanında karşılandı. Zirvenin “Demokrasiyi savunurken” başlıklı oturumuna konuşmacı olarak katılan İmamoğlu, İstanbul’un son yıllarda, düzensiz mülteci ve sığınmacı göçü tehdidiyle karşı karşıya olduğuna dikkat çekti ve sözlerini şöyle sürdürdü:

“Suriye’deki iç savaş 13 milyon insanı yerinden etti. Bu insanların çoğu Türkiye’ye sığındı. Ukrayna’daki ve Gazze’deki savaşlar, bölgede milyonlarca insanın yerinden edilmesini yol açarak, insani krizleri daha da derinleştirdi. Bu kriz, İstanbul ve Türkiye’nin tek başına omuzlayamayacağı kadar büyük

ŞEHİRLERİN ROLLERİ SINIRLI

Şehirler, göç ve mülteci krizinden doğrudan etkilenmekte. Ancak küresel politikaların şekillendirilmesindeki rolleri çok sınırlı. Bu nedenle belediye başkanları, karar alma sürecini etkilemek için daha fazla iş birliği yapmalı.”

İETT tarihinin ilklerinden biri olarak kayda geçen doğumun ardından İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu dün sosyal medyadan, “Metrobüste dünyaya gelen Yılmaz Bebek İstanbulkart ile ömür boyu toplu taşımadan ücretsiz faydalanacak” dedi.

Yılmaz bebeğin dünyaya geldiği 34 AS Avcılar–Söğütlüçeşme hattındaki metrobüsün şoförü Mustafa Bozdemir de o anları anlattı: “Küçükçekmece durağına geldiğimizde de hanımefendinin sancıları biraz daha artmaya başladı. O sırada yolcuları tahliye etmeye başladım. Güvenlik görevlisi bir kardeşimiz de geldi. En müsait yere arabamızı çektik. 112’yi aradım. Sağlık ekipleri geldi. Benim için çok güzel bir olaydı. Böyle bir olaya tanıklık edeceğim hiç aklıma gelmezdi.” 

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Hızlı Tren Hattı’nın Halkalı-Ispartakule kesiminde devam eden çalışmaları yerinde inceledi. Bakan Uraloğlu incelemelerinin ardından yaptığı basın açıklamasında şu bilgileri verdi:

SEFERLER 2025’TE 

“Toplam 229 kilometre uzunluğundaki Hızlı Tren Hattı; 153 kilometrelik Kapıkule-Çerkezköy, yapımına başlanan 67 kilometrelik Çerkezköy-Ispartakule ve 8.4 kilometrelik Ispartakule-Halkalı olmak üzere 3 etaptan oluşuyor. Tüm etapların tamamlanmasıyla mevcut hat kapasitesini 4 kat artırıp, yolculuk süresini 4 saatten 1 saat 30 dakikaya, yük taşıma süresini ise 8 saat 30 dakikadan 3 saat 30 dakikaya düşürmeyi planlıyoruz. Projenin en uzun ilk etabı olan 153 km uzunluğundaki Çerkezköy-Kapıkule hattının finansmanında kısmen İPA yani Avrupa Birliği fonu kullandık.

UZAK ASYA’DAN AVRUPA’YA...

Yüzde 88’i tamamlanan Çerkezköy-Kapıkule ve Halkalı-Ispartakule etaplarındaki çalışmalarımızı 2025 yılı sonunda tamamlayıp hizmete açmayı planlıyoruz. Yüzde 69 fiziki ilerleme sağlanan Halkalı-Ispartakule hattı tamamlandığında, Ispartakule’den devam edecek 67 kilometrelik hatla, İstanbul, Çerkezköy-Kapıkule hattına entegre edilecek. Böylece Türkiye’nin Avrupa sınırına bağlanan Trans-Avrupa Ulaşım Ağı’nın bir parçası olacak. 2053 yılı hedeflerimiz doğrultusunda demiryolu hat uzunluğumuzu 28 bin kilometrenin üstüne yükseltmeyi hedefliyoruz. Projemiz hattın yük taşıma kapasitesini de artırarak, Türkiye’nin yüksek standartlı demiryolu hattıyla Avrupa Birliği’ne bağlanmasını sağlayacak. Ayrıca bu hattımız Uzak Asya’dan gelen trenlerin Avrupa’ya geçişindeki ilk noktayı oluşturmasıyla İpek Demiryolu projesinin en önemli halkasını oluşturuyor.”

İmamoğlu, “Güvenli şehirler, hukuk ve demokrasinin hâkim olduğu yaşam elbette hepimiz için çok önemli bir noktada. Devletin kurumlarıyla bir araya geldiğimizde aşamayacağımız hiçbir konu yok. Üzerimize düşen vazife noktasında kararlı bir yönetimiz” dedi. 

İstanbul Fatih’te eski okul arkadaşı İkbal Uzuner (19) ve kız arkadaşı Ayşenur Halil’i (19) vahşice öldürüp intihar eden Semih Çelik’in (19) psikiyatrik durumu çok tartışıldı. Bir üniversite hastanesinin psikiyatri servisinde ilaç tedavisi gördüğü belirlenen Çelik’in, cinayet işleyip işlemeyeceğinin neden tespit edilemediği, neden hastaneye yatırılarak tedavi edilmediği çok konuşuldu. Bu durumu ve Çelik’in evinde bulunan çizimleri uzmanlara sorduk.

ÖNCE AİLESİ FARKINDA OLACAK

Uzman Psikiyatr Dr. Celalettin Kutcan, hastalığın önceden tespit edilebileceğini belirterek şunları söyledi: “Ama önce aile farkında olacak. Bir depresyon psikozu varsa  hayaller görür, sesler duyar. Böyle hastaları ilaçlarla düzeltiriz ama psikopatiyi yani kişilik bozukluğunu düzeltecek bir ilaç yok. Ancak bu hastanın, düzenli tedavilerle, etrafına zarar verecek davranışları ilaç tedavisiyle önlenebilir. Ama günümüz koşullarında hastanelerde bu tedaviler yapılamıyor. Bir psikiyatri tedavisi 10-15 dakikalık randevularla olmaz. Tedavi boyunca tek bir doktoru olup, o doktorla ilişkide olacak. Poliklinikte 1 ay sonra başka bir doktor karşısına çıktığında, doktorun hastayı tanıması zor. 

KİŞİLİK BOZUKLUĞUNU DEĞİŞTİRMEK ÇOK ZOR

Eğer daha önce bir intihar teşebbüsü yaşamışsa hastaneye yatırılır. ‘Yatmak istemiyorum’ diyen hastayı, aile imza vermese bile doktor hastaneye yatırır ve ilgili makamları zorunlu yatış yaptığına dair bilgilendirir. Tedavisi devam ettirilir. Bu çocuk bir psikopat. Son derece zeki. Bütün her şeyi saklayabilir, çünkü zeki. Karşısındakini çok rahatlıkla manipüle edebilir. İlaç tedavisiyle davranışı toparlanmaya çalışılır ama böyle bir kişilik bozukluğunu değiştirmek tıbben de çok zor. Çünkü verdiğimiz ilaçlar hastanın kişiliğiyle oynamıyor. Kişilik bozukluğu zemininde doktorun işi zor. Madde bağımlılığı varsa bu da üstüne tuz biber olmuş.”

HASTANEYE YATIŞTA 3 KRİTER

- Psikiyatr Prof. Dr. İbrahim Balcıoğlu: “Psikiyatri kliniğinde kapalı ve açık olmak üzere 2 tip servis vardır. Kapalı servisteki hastaları yatırmanın 3 tane kriteri var. İntihar düşüncesi olan ya da intihara teşebbüs eden ve çevresine zarar verecek şizofren türü hastalar. Bir de eroin ve morfin kullanan hastalar. Bunlar hastanede yatırarak tedavi edilir. Bunun dışında bizim nevroz dediğimiz diğer türler, yani ne yaptığını bilen hastalar poliklinikte ayakta takip edilir. Kişilik bozukluğu dediğimiz hastalar, hasta olduklarını kabul etmezler, hastaneye de gelmezler. Çünkü bize göre bunların cezai sorumluluğu tamdır.

HEKİM ZORLA GETİREMEZ

İngiliz eğitmen asistanı Lynn Dulladge (66) ile sistem ve network mühendisi eşi Roy Allan Dulladge (72), 2007’de emekli oldu. İngiliz çift, emekli olduktan sonra 1999’dan beri tatil için geldikleri ve hayran kaldıkları Türkiye’ye yerleşme kararı aldı. İki çocuk ve 3 torun sahibi olan çift, yola düşmeden önce çocuklarının onayını alırken “Bütün mirasımızı orada harcayacağımızı biliyorsunuz değil mi?” diye sordu. Dulladge çifti, çocuklarının, “Bunca yıl çok çalıştınız. Paranızı rahatlıkla harcayabilirsiniz” demesi üzerine, gönül rahatlığıyla yeni yaşamlarına yelken açtı. Londra’daki evlerini satan çift, 2 valiz ve 4 yaşındaki Rolly ismindeki köpeklerini yanlarına alıp 2007’de Aydın’da Didim’e bağlı Akbük Mahallesi’ne taşındı.

AVRUPA’YA YOLLADILAR

Türkiye’ye birlikte geldikleri ‘Rolly’yi birkaç yıl önce böbrek yetmezliği nedeniyle kaybeden Dulladge çifti, yıllardır kurdukları rahat bir emeklilik hayatını yaşamak için satın aldıkları evde, şimdi 7 köpek, çok sayıda kedi ve bir de tavşan ile yaşıyor. “Didim Hayvanları Arkadaşları” olarak, çoğunluğu İngilizlerden oluşan hayvanları yürütme grubunu oluşturdular. İki blok ve padok adı verilen birkaç kabinden oluşan barınağın kapasitesini artırıp, kendi imkanlarıyla 200’ün üzerinde hasta köpeği tedavi ettirip, başta İngiltere olmak üzere, Avrupa’da yeni yuvalarına kavuşturdular.

DERNEK KURDULAR

Dulladge çifti, kurdukları resmi dernek ve gönüllülerin katkısıyla, barınakta yeterli personel olmadığı için tekli padoklarda yaşayan köpekleri gezdiriyor, barınağa ilaç, tıbbı ve tüketim malzemesi tedarik ediyor.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, dün Bakırköy Belediye Başkanı Ayşegül Ovalıoğlu’nu ziyaret etti. Çıkışta basın mensuplarının, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, Türkiye Büyük Millet Meclisi açılışında yaptığı, “İsrail’in Lübnan’dan sonra gözünü Türkiye’ye dikeceği” yolundaki açıklaması ve TBMM’deki salı günü gerçekleşecek gizli oturumun içeriğine ilişkin soru üzerine Özel, şunları söyledi: “Eğer Türkiye ile ilgili bir güvenlik sorunu varsa üzerimize düşeni yaparız. Ben şunu söyledim. ‘Eğer bir ülkenin Cumhurbaşkanı, Meclis’in kürsüsüne çıkıp bize, ‘İsrail’in saldıracak hedeflerinde Anadolu toprakları, biz varız’ diyorsa, derhal bunun bütün gerekçelerini, kanıtlarını, istihbaratını o Meclis’te paylaşması lazım. Açık oturumda bunu yapamayacaktır.

MİLLETİMLE PAYLAŞIRIM

Kapalı bir oturum olsun, bize bilgi verin’ dedik. Meclis’in toplanıyor olmasını olumlu buluyoruz. Ancak o oturma mutlaka Sayın Erdoğan’ın gelmesi gerekiyor. Bakanlar da bilgi verebilir. Bu oturumun 15-20 dakika, yarım saat sürme zorunluluğu yok. Bir gün bile sürebilir. İlgili bütün bakanlar bilgi versin. Erdoğan her şeyi orada anlatsın. Yok yasak savmak için böyle bir oturum olursa, bunu çıkar millete ifade ederim.

Elbette kapalı oturumun tutanakları 10 yıl gizli kalacaktır. Ama içerikten milletim adına tatmin olmazsam bunu milletimle paylaşırım. Benim endişem bu meselenin suni bir gündem olarak köpürtülüp güvenlik kaygılarıyla yitirilen siyasi itibarın geri tahkim edilme çalışmasıdır. Eğer buna kalkan olursa, ifşa ederim. Yok, bizim bilmediğimiz, onların bildiği gerçek güvenlik sorunları varsa bu konuda üstümüze ne düşüyorsa yaparız. Ama yine de bu milletin esas meselelerini konuşmaktan bir adım geri durmayız.”

KADINLARIN ARKASINDAN DEVLETİ ÇEKTİNİZ

Özel, basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularına da şöyle yanıt verdi: “Kutuplaşma ne kadar düşerse sesler ne kadar duyulursa içerik ne kadar kazanırsa o kadar önemlidir. Yoksa, ‘Bahçeli benim elimi sıktı’ diye biz ne Bahçeli’yle ne Erdoğan’la oturup, ne Anayasa yaparız, ne bir başka şey. Bizim onlara sözümüz belli. Anayasaya uymayanlarla Anayasa konuşmayacağız.”

Özel kadın cinayetleri ile ilgili olarak da “Biz iki elimizi birden kaldırmaya yine hazırız. Varsanız İstanbul Sözleşmesi’ne, yeniden Meclisten onaylayalım.’ Aslında şu anda çıkılmış bile değil. Ama hukuksuz bir şekilde Türkiye çıktı görünüyor ve maalesef bu katiller, bu kadın düşmanları, bu şiddet uygulayanlar ‘Bana bir şey olmaz diye’ düşünüyor. Elbette kanunlar var ama yetersiz. Çünkü kadınların arkasından devleti çektiniz” diye konuştu.

İmamoğlu dilekçesini sunduktan sonra basın mensuplarına şöyle konuştu: “Mahkemeye sunduğum talepte olduğu gibi; seçilmiş bir yöneticinin, görevini yapmaktan ve siyasi faaliyette bulunmaktan yasaklanmasının, evrensel hukuk ölçüleri ve kamu vicdanı karşısında meşru olabilmesinin temel şartlarından birinin, söz konusu yöneticiye kendini bizzat savunma hakkı tanınması olduğunu düşündüğüm için, talebimi az evvel üçüncü kez mahkemeye iletmiş bulunuyorum. Bu dava, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin seçilmiş başkanı olarak bana değil, aziz milletimizin iradesine yöneltilmiş açık bir darbe girişimidir. “Bana sarf edilen ‘ahmak’ ifadesini kime iade ettiğim bellidir. Zaten o kişi bana, ben de ona dava açtım. ‘Ahmak’ ifadesinin suç olmadığı da Yargıtay kararlarıyla ortadadır. Dünyanın en zorlama siyasi yasak davasının artık Türkiye gündemini işgal etmesini ben istemiyorum.” 

CHP, ABD ziyaretlerinde New York’taki Türkevi’ni kullanma kararı aldı. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Hürriyet’e, artık otellere oda dışında bir rezervasyon yaptırmayacaklarını, toplantı ve görüşmelerde Türkevi’ni kullanacaklarını söyledi. Özel, “Bunu aktardığımızda oradaki görevili arkadaşlar da bundan memnun oldu. Dışişleri Bakanı üzerinden bu süreci yürüteceğiz” dedi.

Özel, Türkevi’ne ilk ziyaretini de New York’ta yapılacak Sosyalist Enternasyonel toplantısı için ABD gezisi sırasında gerçekleştirecek. Özel, dün ABD’ye hareketinden önce düzenlediği basın toplantısında, “ABD’de ben Türkevi’ne gideceğim. Sayın Büyükelçimiz ve BM Daimi Temsilcimizden randevu istedik. Dün gördüğüm kadarıyla oradaki diplomasi muhabirleri bu görüşme bu binada yapılacak diye haberleri geçiyorlardı televizyonlarda. Yalnız bizim o ziyaretlerimiz cuma gününe planlandı” dedi. Özel, cuma gününe kadar sürecek ziyaretine ilişkin özetle şunları söyledi:

ANKARA DEKLARASYONU 

“BM toplantısına paralel olarak Sosyalist Enternasyonal’in toplantısını New York’ta yapıyoruz. Değişim kurultayımızın son gününde Sosyalist Enternasyonal’in küresel ve yerel sorunlara ilerici çözümler öneren komitesiyle birlikte Ankara Deklarasyonu’nu hazırlamıştık. Deklarasyonu bizzat ben paylaşacağım, ben sunacağım. Ayrıca orada Prezidyum toplantısında, Sosyalist Enternasyonal Başkan Yardımcısı sıfatıyla ve Türkiye’yi temsilen bir konuşmam da olacak.

AYŞENUR’A SAHİP ÇIKIN

Şüphesiz son günlerde İsrail’in artırdığı saldırgan tutum birinci gündem maddemiz. Yine hem Türkiye Cumhuriyeti hem ABD vatandaşı olan Ayşenur kardeşimizin katledilmesi noktasında İsrail’e tepkimizin yanı sıra ABD’de kendi vatandaşına gereği gibi sahip çıkması noktasında görüşlerimizi ifade edeceğiz. CHP’nin iktidarında Türkiye’nin hedefi AB’ye tam üye olmasıdır. New York’taki temaslarımızda görüştüğümüz herkesten AB’ye tam üyelik noktasında gerekli desteğin yazılı olarak tekrar ifade edilmesine yönelik beklentimizi ifade edeceğiz.”

ERDOĞAN’IN BİR ÇAYINI İÇERDİM

İSTANBUL Büyükşehir Belediye Başkanı (İBB) Ekrem İmamoğlu, Sultanbeyli ve Sancaktepe ilçelerindeki olası olaylara kısa zamanda müdahale imkânı verecek Battalgazi İtfaiye İstasyonu’nu hizmete açtı. İmamoğlu buradaki konuşmasında özetle şunları söyledi:

KİMSEYİ TANIMAM

“Zaman önümüzdeki sürece dair en iyi şekilde hazırlanma zamanıdır. Zaman milletin sorunlarını konuşmayı ve o sorunlara çözüm bulmayı bize emreden bir zamandır. Zaman, hele hele aynı odada, aynı mekânda, aynı çatı altında siyaset yapan insanların, ‘Sen benim ayağıma bastın, koluma dokundun… Ya da karnıma dirsek attın. Yüzüme sert baktın’ deme zamanı değildir. Bununla uğraşan kim var ise benim yol arkadaşım da değildir, nokta. Mesele memleket meselesidir. ‘Ekrem İmamoğlu koşuyor, çalışıyor. Ben ondan daha fazla koşacağım, onu geçmek için daha çok çalışacağım’ diyen siyasetçi benim en kadim, en saygı duyduğum yol arkadaşımdır, nokta. Ama parti içindeki mevzuları konuşup konuşturan, geceyi gündüzü meşgul eden, meseleymiş gibi, mesele üstünde tepinen kim varsa hem bu millete ihanet eder hem de Başkomutan Gazi Mareşal Mustafa Kemal Atatürk’e ihanet eder. Milletime layık olmak için kimseyi tanımam.”

Sultangazi’de düzenlenen ve “Yuvamız İstanbul” adıyla hizmet verecek çocuk etkinlik merkezlerinin toplu açılışı, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu tarafından gerçekleştirildi. Açılış töreninde konuşan İmamoğlu, “Mega Proje” olarak tanımladığı kreş sayısının, yapımı devam edenlerle birlikte 2024-2025 eğitim yılı ortalarında 160’ı bulacağını söyledi. 5 yılın sonunda da bu rakamı 500’e çıkarmayı hedeflediklerini dile getiren İmamoğlu, “Çocuklarına özen gösteren, onları iyi yetiştiren bir memleket çok güçlü olur. Çocuklarımızı koruyacak, en iyi şartlarda hazırlayacağız. Daha önemli ve öncelikli bir işimiz yoktur” dedi.

Metrolarda performans sergileyecek 160 asil, 80 yedek olmak üzere toplam 240 müzisyenin belirleneceği seçmeler Pop-Rock, Dünya Müzikleri, Türk Halk Müziği-Türk Sanat Müziği ve Enstrümantal olmak üzere dört farklı kategoride gerçekleştirilecek. Sonuçlar 7-13 Ekim arasında açıklanacak. Yeni seçilen Metro İstanbul müzisyenleri, görevlerine 26 Ekim Cumartesi günü başlayacak.

ÖDÜL DE VAR

Metro müzisyenlerinin seçilmesinin ardından, müzisyenleri bir de ödül süreci bekliyor. 17 Ekim’deki elemeler sonucunda her kategoriden en yüksek puanı alan ilk 3 kişi ya da grup, toplam 12 finalist, Müze Gazhane’de İstanbul halkına performans sergileyecek. Final konserinde, ödül jürisi ile İstanbulluların Radar Türkiye uygulamasından verdiği oylar, en iyi 3 metro müzisyen ve grubunu belirleyecek, ödüller sahibini bulacak. 

BİR YIL HEM ÇALIP HEM SÖYLEYECEKLER

Seçmelerde en yüksek puanı alan 160 kişi ya da grup, 1 yıl boyunca metro müzisyeni olmaya hak kazanacak.

Emine Erdoğan, önümüzdeki günlerde New York’ta gerçekleşecek Birleşmiş Milletler (BM) 79’uncu Genel Kurulu kapsamında düzenlenecek etkinlikte Türkiye’nin koruyucu aile hizmet modelini anlatacak. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş’ın ev sahipliği ve Emine Erdoğan’ın himayelerinde UNICEF Genel Merkezi’nde yapılacak etkinlik, ‘Denizyıldızı Hikâyesi: Gönül Elçilerine Küresel Davet’ başlığı ile düzenlenecek. Erdoğan konuşmasında, koruyucu aile konusunda küresel anlamda bir seferberlik çağrısı da yapacak. Koruyucu aile hizmetinin sağlıklı toplumun devamına olan etkisi üzerinde durulacak etkinlikte, Türkiye’de başarıyla yürütülen ve özellikle Türk Cumhuriyetleri ve Afrika ülkeleri tarafından büyük ilgiyle karşılanan koruyucu ailelik modeli ve uygulamalarına yönelik bilgi ve tecrübeler aktarılacak.

HER ÇOCUĞA KORUYUCU AİLE

2012’de başlatılan Gönül Elçileri projesi ile bütün çocukların, sevgi ve güven ortamında büyüme hakkına sahip olduğu vurgulanıyor. Koruyucu ailelik sistemi ile bir çocuğun hayatını tümden değiştirebilecek bir dokunuşa sahip olan gönüllülük projesi ile devlet ve ailelerin el ele çalışması ve aile bakımından yoksun çocukların yetiştirilme sorumluluğunun paylaşılmasıyla her çocuğa sevgi dolu bir yuvanın verilmesi hedefleniyor.

Zirve aracılığıyla tüm dünyaya seslenen Erdoğan, “İnsanlığın geleceği çocukla filizlenir. Ukrayna’nın, Suriye’nin, Gazze’nin ve diğer tüm çatışma bölgelerinin çocuklarına savaşmak veya ölmek haricinde insan onuruna yakışır bir gelecek borçluyuz” dedi. Mesajında eski Güney Afrika Devlet Başkanı Nelson Mandela’nın “Bir toplumun ruhunu yansıtan şeyin çocuklara davranışında gizli” sözüne de atıfta bulunan Erdoğan, “Ben bu cümleyi insanlık adına yeniden kurmak istiyorum ve diyorum ki, insanlık olarak ruhumuzun yansımasını görmek istiyorsak, dünya çocuklarının mevcut durumuna bakmalıyız. Bebeklerin nüfusa bile kaydedilmeden kefene sarılması, çocuk ölümlerinin savaş zayiatı sayılması, bugünkü insanlığın ruhunun ne denli karanlıkta olduğunu ortaya koyuyor ”dedi. Dünyanın çeşitli bölgelerinde yaşanan savaşların ortasında kalan çocukların trajedisini yansıtan görüntülerinin de yer aldığı video mesajında Erdoğan, “Savaşın adil ve kalıcı bir barışla bir an önce sona ermesini yürekten diliyorum” ifadelerini kullandı. Emine Erdoğan ayrıca, Türkiye’nin bin 500’e yakın Ukraynalı çocuk ve refakatçisine ev sahipliği yaptığını da hatırlattı.

Uluslararası dayanışma ve özellikle mülteci ile Ukrayna ve Filistin meselesinde Batı’yı ikiyüzlülükle suçlayan İmamoğlu, özetle şöyle dedi: “Uluslararası dayanışma hususundaki ikircikli yaklaşımlar, bu kavrama olan inancı derinden sarsmaktadır. Bunun en somut örneklerinden birine biz, Türkiye olarak yakından şahit olmaktayız. Düzensiz göç ve mülteci sorununun AB dışındaki ülkelere aktarılması ve Türkiye gibi, Avrupa sınırı dışındaki ülkelerde tutulmaya çalışılması kalıcı bir politika haline gelmeye başlamıştır.  ‘Bu konuda Türkiye duvar olsun. Oradan geçmesin de ne olursa olsun’ politikası hem Türkiye’ye hem de insani açıdan mültecilere büyük bir haksızlıktır.  Artık bu yükün paylaşılması vakti gelmiştir.”           

İmamoğlu, gazetecilerin sorularını yanıtlarken önceki gün Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’u ziyaretinin içeriğine ilişkin soruya şu cevabı verdi:

TEŞEKKÜR EDERİM

“Sonuçta arzu ettiğimiz şey oldu. Kurumların görüşmesi hizmetlerin aksamaması anlamına gelir. İstanbul’un uzun zamandır aksayan, masada duran 4 yıllık konuları vardı. Kendileri çok pozitif yaklaşımda bulundular. Kentsel dönüşüm ve çevre gibi alanlarda işbirliği adımları, itfaiye ve zabıta alımlarıyla ilgili taleplerimiz vardı. Çok verimli 1.5 saate yakın görüşmemiz oldu. Pozitif tutumundan dolayı Sayın Murat Kurum’a teşekkür ederim.” 

Emine Erdoğan, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Paris 2024, sadece zaferlerin değil, emeğin ve inancın taçlandığı yer oldu. Paralimpik Olimpiyatları’nda ülkemize tarihi bir başarı kazandıran tüm milli sporcularımızı yürekten kutluyorum. Yolunuz açık, başarılarınız daim olsun!” ifadelerini kullandı.

Erdoğan’ın paylaşımında milli sporcuların yer aldığı görsel ile Türk bayrağı da yer aldı.   

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, “8 Eylül Dünya Okuma Yazma Günü” nedeniyle sosyal medya hesabından yaptığı bir video paylaşımda, dünden bugüne kendi himayesinde yürütülen eğitim kampanyalarını tanıtıp, ülkelerin geleceği için eğitimin önemine dikkat çekti.  Erdoğan’ın okuryazar olmanın önemini anlatmak ve bu hakkı her bir vatandaşa ulaştırmak için başlatılan “Haydi kızlar Okula”, “Ana-Kız Okuldayız”, “Nerede Kalmıştık” projeleri ve okuma yazma seferberliği çalışmalarına yer verdiği paylaşımda şöyle denildi:

1 MİLYON OKURYAZAR OLDU

“Bilhassa yürüttüğümüz eğitim kampanyalarıyla ilimin, bilimin, teknolojinin, sanatın ve sporun gücüyle tanışan kızlarımız bugün yegâne iftihar kaynağımız. ‘Okuma-yazma seferberliği’ çağrımıza kulak veren 1 milyon 763 bin 502 vatandaşımız ise en büyük cesaret örneklerimiz. Dünyası harflerin ışığıyla aydınlanan her bir azimli kardeşimizi yürekten kutluyorum.” Erdoğan, paylaşımında ayrıca,  okuryazar olmanın önemini anlatmak ve bu hakkı her bir vatandaşa ulaştırmak için “Haydi kızlar okula”, ‘7 çok geç” “Ana-kız okuldayız”, “Nerede kalmıştık” projeleri ve “Okuma yazma seferberliği” projeleriyle, dünden bugüne gayret ettiklerini belirtti.

Videoda Erdoğan’ın şu ifadeleri de hatırlatıldı: “Yüz yıl sonrasını düşünüyorsan insan yetiştir.”

Uraloğlu, “Yasal altyapıyla ilgili bir çalışma yapıyoruz, bunu şu an trafiğe kapalı yerde yapıyoruz. Muhtemelen önümüzdeki yılın ilk çeyreğinde, bir yasal düzenleme ile trafiğin daha disipline, daha az yoğun olduğu yerde, canlı trafikte de deneyimlemeye başlayacağız. Bunun hukuki altyapısını da oluşturmaya başladık” dedi.

Uraloğlu, Ford Trucks’ın Seviye-4 Otoyol Pilotu teknolojisine sahip kamyonunun, Akıllı Ulaşım Sistemleri (AUS) ile donatılan Yavuz Sultan Selim (YSS) Köprüsü Kuzey Çevre Otoyolu’ndaki trafiğe kapalı alanda gerçekleştirilen test sürüşüne katıldı. Etkinlikte söz konusu teknolojinin önemine değinen Uraloğlu, “Seviye-4 Otoyol Pilotu” fonksiyonunun şehir dışı lojistik merkezleri arasında sürücüsüz lojistiğe imkân tanıyacağına işaret etti.

Daha çevreci teknolojiler üzerine araştırmaların da hız kazandığına dikkati çeken Uraloğlu, şunları kaydetti: “2035’te her iki araçtan birinin elektrikli olacağı öngörülüyor. Bu noktada bizler de ülkemizin ürettiği yerli ve milli aracımız Togg’u fosil yakıtlı motorlar olmadan sadece elektrikli olarak üretiyoruz. Artık elektrikli ve otonom araçlar hayatımızın bir gerçeği. Bu gerçekten hareketle tüm yatırımlarımızın odağına mobilite, dijitalleşme ve çevreye duyarlılığı yerleştiriyoruz.”

ÇEVRE, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, önceki akşam Habertürk’te katıldığı programda Vaniköy’de uzun yıllar suç örgütü lideri Adnan Oktar tarafından kullanılıp, geçen yıl 26 milyon dolara Rus milyarder Roman Abramoviç’e yakın bir isim olan Boris Borisenko tarafından satın alınan kaçak villaların yıkımının tamamlandığını söyledi. Boğaziçi’nde yetkinin İBB’ye bağlı Boğaziçi İmar Müdürlüğü’nde olduğunu ve Boğaz’da başka kaçak yapılar da bulunduğunu, yakında onlara da yıkım kararı çıkartacaklarını açıklayan Bakan Kurum, “Sayın Ekrem İmamoğlu hangileri olduğunu biliyor” diyerek şunları aktardı:

‘ONLARCA ÖRNEĞİ VAR’

 “Boğaz’da bunun onlarca örneği var. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni uyarıyorum. Boğaz’da kaçak yapı varsa yapılmasına müsaade etmeyin. Varsa yapılan, durdurun ve o kaçakların yıkımını gerçekleştirin. Tüm Türkiye duysun. Kendileri de biliyor, var mı yok mu? Dolayısıyla varsa kaçak yapı, durdursunlar. Yıkımını gerçekleştirsinler. Yarın biz yıkıma gittiğimizde, bizim peşimizden gelmeyin. Bütün Boğaz’da imara aykırı ne varsa gidip tespitlerimizi yapıyoruz. Ve bu tespitler çerçevesinde de gereken işlemi yapacağız. Buradan da uyarmış olalım. Kendilerini göreve davet ediyoruz. Boğaz’ın talan edilmesine müsaade etmeyeceğiz. Kaçak yapıları yıksınlar. Boğaz’da şu an basit tadilat adı altında verdikleri imar değişikliği, proje değişikliği yapılan inşaatları lütfen durdursunlar.”

İMAMOĞLU İLE GÖRÜŞECEĞİZ

- Bakan Kurum, birlikte yarıştıkları İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerinin ardından rakibi Ekrem İmamoğlu’nu arayıp tebrik ettiğini, yeniden bakan olduktan sonra da İmamoğlu’nun kendisini arayarak tebrik edip görüşmek istediğini ilettiğini söyledi: “İmamoğlu ile önümüzdeki haftalarda bir araya geleceğiz. Neyi görüşmek istiyorsa, bütün konularda her şeyi görüşürüz. Mantıklı gerekçeleri olan her işi yapmaya hazırız.”

Trafiğe çıkan okul servisleri yaklaşık 320 bin öğrenci taşıyacak. İstanbul Valiliği, trafikte ilk gün sendromu yaşanmaması için aldığı önlem kapsamında, pazartesi günü eğitim öğretimin 10.00 ile 15.00 saatleri arasında yapılmasına karar verirken, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) de hazırlıklarını tamamladı.

TOPLU ULAŞIM VE İSPARK ÜCRETSİZ

- İBB birim sorumluları, pazartesi gününden itibaren AKOM (Afet Koordinasyon Merkezi) ve UYM’de (Ulaşım Yönetim Merkezi) 3 gün boyunca nöbet tutacak. İstanbul trafiği kent içi kameralardan anlık takip edilecek. Trafik Müdürlüğü’ne bağlı Mobil EDS araçları ile Toplu Ulaşım Hizmetleri Müdürlüğü denetim ekipleri, sivil trafik ve zabıta ekipleri koordineli olarak denetimlerde bulunacak.

- Okul servis araçları ilk  2 gün, arabalı vapurlardan öncelikli olarak yararlanacak. İDO’nun Sirkeci-Harem hattındaki yaya yolcular ücretsiz seyahat edecek. İlk gün, 06.00-16.00 saatleri arasında İBB’ye bağlı toplu ulaşım araçları (bilet entegrasyona dahil olanlar) ücretsiz olacak. İSPARK da, okul servis araçlarına ilk gün ücretsiz hizmet verecek.

İETT VE METRODA EK SEFERLER

- Okulların açılmasından itibaren, İETT her gün bin 716 ek sefer yapacak. 137 binden fazla yolcu bu seferlerle toplu taşımaya yönlendirilmiş olurken, 114 bin aracın bu tedbirlerle trafikten çekilmesi hedefleniyor. Metro İstanbul da 435 ilave sefer planlıyor. Bu seferlerle yaklaşık 500 bin yolcunun toplu taşımaya yönelmesi bekleniyor.   

SERVİS SORGULAMASI

- Sinyal direklerine bir hafta süreli Trafik Şube Müdürlüğü tarafından hazırlanan “Ben Duyarlı Sürücüyüm” levhası asılacak. İnternet, Mobil Platformlar, Değişken Mesaj Sistemleri’nde gerekli bilgilendirme ve yönlendirmeleri yapılacak.  Veliler https://tuhim.ibb.gov.tr adresinden kayıtlı şoför sorgulama ve okul servis ücretini hesaplayabilecek.

Yasal düzenlemelere aykırı inşaat faaliyeti gerçekleştirildiği tespit edilen inşaat durdurulmuş, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı İl Müdürlüğü ile İstanbul Büyükşehir Belediye ekipleri önceki gün alanda yıkım faaliyeti başlatmıştı.

KEPÇENİN GİREMEDİĞİ YERLERİ ELLE YIKTILAR

 Ruhsatsız, kaçak yapılar ve iskanlı yapıdaki eklentilerin yıkım işlemi dün de gün boyu devam etti. İBB ekipleri, bakanlık ekiplerinin denetiminde iş makinalarıyla girdiği alanda, yıkım işlemi yaptı. Ekipler, kepçelerin giremediği yerlerdeki kaçak bölümleri elle yıktı. Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü kaçak inşaatlar sırasında kesilen ağaçların yerine dikilmek üzere alana yeni ağaç fidanları getirdi. 

İstanbul, önümüzdeki günlerde, uluslararası bisiklet yarışına sahne olacak. İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) iştiraki Spor İstanbul’un bu yıl 2’ncisini düzenleyeceği, dünyada iki kıta arasında gerçekleştirilen tek bisiklet yarışı ‘Tour of İstanbul’’un ikincisi 12 - 15 Eylül 2024 tarihleri arasında gerçekleştirilecek.

32 BİN EURO ÖDÜL

Bu yıl bir üst kategoride yapılacak turnuvada toplam 32 bin 400 Euro ödül dağıtılacak. Dün İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Spor İstanbul Genel Müdürü Renay Onur ve Türkiye Bisiklet Federasyonu Asbaşkanı Metin Cengiz’in katılımlarıyla tanıtılan İstanbul Bisiklet Turu’na 151 ülkeden 350 sporcu katılacak. Uluslararası yıldızların pedal çevireceği ve Çatalca, Şile, Beykoz, Yenikapı olmak üzere 4 etap halinde, toplam 488 kilometrelik güzergâhta yapılacak yarışlarda, bisikletçiler, Tarihi Yarımada, Galata Köprüsü, 15 Temmuz Köprüsü ve Avrasya Tüneli ile Polonezköy, Ağva gibi İstanbul’un gözde alanlarından da geçecek. Yarışçıların geçtiği bazı güzergahlarda çeşitli etkinlikler düzenlenecek. İstanbullular, sporcuları yakından izleme fırsatı bulacak.

WORLD TEAM’LER  

Düzenlendikten sadece 1 yıl sonra, 2.2 kategorisinden 2.1 kategorisine yükselen Tour of İstanbul’da, Astana Takımı , ilk World Team (dünya takımı) olarak kayıtlara geçecek. Tour of İstanbul’da, bu yıl İBB Spor Kulübü sporcuları da yarışacak. İBB Spor’un hedefi, ilk etapta ‘pro takım’ seviyesine ulaşmak, uzun vadede de World Team olmak. Tour of İstanbul’da Türkiye’den Spor Toto, Sakarya Büyükşehir Belediyesi ve Konya Büyükşehir Belediyesi takımları katılacak.

KIŞ SPORU HARİÇ

Turnuvanın adının bile kendisini çok heyecanlandırdığını belirten İmamoğlu, İstanbul’un kar sporları dışında bütün sporlara uygun olduğunu vurgulayarak “Böylelikle bir spor şehri İstanbul’un varlığını da bütün dünyaya göstermiş oluyoruz” dedi.

Villa, kaçak inşaat yapıldığı gerekçesi ile 16 Ağustos İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nce (İBB) mühürlenmişti. 22 Ağustos’ta ise Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı görevlileri, inşaatı durdurmuştu. Bakanlık, kaçak yapıların yıkımı için İBB’ye 1 ay süre vermişti.

1 AYLIK SÜRE DOLMAMIŞTI

Bakanlık ekipleri, İBB’ye verdiği 1 aylık süre dolmadan dün sabah villanın bulunduğu alana giderek kaçak yapıların yıkımına başladı.

Yıkım çalışmasına katılmak isteyen İBB yetkilileri, araziye yoldan giremeyince, yol kenarındaki çitleri yıkarak girdi. Yıkımına başlanan yapılar ise şöyle: 3 adet 2 katlı, 4 adet 1 katlı kısmen betonarme kısmen çelik konstrüksiyon taşıyıcı sistemli yapılar, 1 adet havuz yapısı, 1 adet güçlendirilmiş set yapısı, betonarme istinat duvarları, merdivenler, bahçe duvarları, bekçi kulübeleri.

İBB Başkanı İmamoğlu, İBB’ye haber vermeden işlem yapıldığı gerekçesiyle Bakanlığa tepki gösterdi.

Bu da en çok, doluluk oranları yüzde 46’lara düşen barajların, aşırı sıcaklar nedeniyle suyun buharlaşmasını önleyip, dolmasına yarayacak. Dün 25-30 derecelerde seyreden hava sıcaklıklarının önümüzdeki hafta 21-22 derecelere kadar düşmesi beklenirken, İstanbul Büyükehir Belediyesi Afet Koordinasyon Merkezi (AKOM) da, İstanbulluları yağış ve su taşkınlarına karşı uyardı. AKOM’dan yapılan açıklamada, “Bu hafta görülecek yağışlarda alarm ya da uyarı beklemeden yağışın başlamasıyla birlikte kritik noktalarda tedbir alınması önem arz etmektedir. İstanbul’da hava sıcaklıklarının 6 Eylül’e kadar mevsim normalleri civarında seyretmesi beklenmekte” denildi.

İstanbul’da dün metrekareye 5 - 30 arasında yağmur düştü. Bunaltıcı nem oranı yüzde 90’a kadar çıktı. İstanbul’da bugün ve yarın da yağmur bekleniyor.

BAŞKENTİ SAĞANAK ETKİLEDİ

Ankara'da ise dün öğleden sonra başlayan sağanak etkili oldu. Bazı araçlar, sağanaktan dolayı oluşan su birikintileri nedeniyle yolda ilerlemekte güçlük çekti.

İSTANBUL Büyükşehir Belediyesi (İBB) UKOME Toplantısı dün 1453 Çırpıcı Sosyal Tesisleri’nde İBB Genel Sekreter Yardımcısı Gürkan Akgün başkanlığında gerçekleştirildi. İBB, 19 bin 198 adet sarı, 118 adet turkuaz ve 287 siyah lüks olmak üzere toplam 20 bin 311 adet taksinin bulunduğu İstanbul’da tüm paydaşlarla aylardır yürütülen çalışmalar sonucunda hem taksi sayısını arttıracak hem de yeni taksi sistemini hayata geçirecek teklifi UKOME’nin onayına sundu. İlk etapta 2 bin 500 taksiyle başlanacak uygulama oybirliğiyle kabul edildi. Uygulamaya Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı da destek verdi. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, sosyal medyadan projede emeği geçen ve destek veren tüm kurumlara teşekkür etti. Teklife göre, uygulama kapsamında hizmete girecek 2 bin 500 taksinin çalışma şekli şöyle olacak:

DİJİTAL UYGULAMADAN

- İstanbul ulaşımına dahil olacak yeni taksiler, sadece dijital taksi uygulaması üzerinden çağrılabilecek. Taksici müşteri çağrısını reddedemeyecek.

- Sadece ileri teknolojik dijital sistemle çalışacak yeni taksilerde şoförle yolcu arasında güvenlik bariyeri bulunacak.

- Müşterinin ayırt edebilmesi için mevcut sarı taksilerden farklı renk ve dizaynda tasarlanacak. Yeni taksilerin beyaz renk ve sarı damalı olması planlanıyor. Tepe lambasız olacak.

YOLCU SEÇEMEYECEK

- Yalnızca uygulama ve entegre taksi durakları üzerinden yolcu alabilecek. Böylelikle şoförün müşteri seçme ya da güzergâh beğenmeme şansı olmayacak.

- İBB Ulaşım Akademisi tarafından sertifikalandırılmış şoförler hizmet verecek.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, ‘Huzur Sokağı’ romanıyla hatırlanan yazar Şule Yüksel Şenler’in vefatının 5. yılı nedeniyle sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda özetle şunları kaydetti: “Şule abla bizlere, insan olmanın özünde yatan doğruluk, adalet ve hakikat için mücadele etmeyi, ideallerini cesaret ve zarafetle savunabilmeyi öğretti. Ne mutlu ki bugün, mirasını yaşatmak için kurduğumuz Şule Yüksel Şenler Vakfı, ömrünü adadığı herkes için adil bir dünya hayalini yeni nesillerin kalbine nakşediyor.”

Erdoğan paylaşımında yer verdiği videoda da Şenler’i şöyle anlattı: “Çevresine özgüven aşıladı. Ben ona baktığımda cesareti, sabrı, korkusuzluğu, inancın insanı nasıl devleştirdiğini görüyorum. İçinde yaşamayı arzuladığımız dünyayı kuracak cesareti vermiştir o bize. Ne mutlu ki ektiği tohumların filiz verdiğini kendisi de gördü.”

ERDOĞAN DA ANDI

Cumhurbaşkanı Erdoğan da Şenler için paylaştığı mesajında, “Ömrünü aklıselim, kalbiselim, zevkiselim nesiller yetiştirmeye adayan; eserleriyle, mücadele ve imtihanla geçen hayatıyla pek çok gence ilham veren Şule Yüksel Şenler Hanımefendi’yi rahmetle yâd ediyorum” dedi.

İstanbul’un kültürel varlıklarının üçte birini bünyesinde barındıran Fatih Belediyesi, ilçedeki 6 bin 288 sivil mimarlık yapısını kayıt altına alarak, ilk etapta başta bölgenin en eski semtlerinden Zeyrek ve Cibali’de olmak üzere 100 ahşap yapının restorasyonunu tamamladı. Rengarenk boyanan tarihi evler, yeni çehresi ve tablo gibi görüntüsüyle İstanbul’u ziyarete gelenlerin de ilgi odağı oldu.

2021’de “Fatih’in Kültürel Miras Envanteri” çalışmasını başlatan Fatih Belediyesi, zamanla tahrip olup mülki anlaşmazlıklar ve terkedilme sebepleri ile kamu güvenliğini de tehlikeye atıp kaybolma tehlikesi yaşayan kültür varlıklarını tek tek fotoğraflayıp restore ediyor. Restore çalışmalarında, kültürel mirasın devamının sağlanması için yapıların mevcudundan daha sağlam olması da göz önüne alınıyor. Fatih Belediyesi bünyesinde kurulan Kültürel Miras Müdürlüğü ekipleri, yapıların güvenliğini ve sürdürülebilirliğini sağlamak amacıyla öncelik ve önem sırasına göre yapıların rölövelerini hazırlayıp Koruma Kurulu’nun onayına sunuyor.

ERGÜN TURAN: YAŞANABİLİR MAHALLELER

Fatih Belediye Başkanı Ergün Turan, sivil mimari yapıların restorasyonu sırasında özgün biçim ve oranlarına sadık kalınarak gelecek nesillere daha sağlam ve dayanıklı bir miras bırakmayı hedeflediklerini belirtip, şunları söyledi: “Zeyrek Mahallesi’nde bulunan 100’üncü ahşap yapının restorasyon çalışmaları devam ediyor. İstanbul’un en eski mahallelerinden Zeyrek ve Cibali’deki kültürel varlıklarımızı koruma altına aldık. Bunun yanı sıra uzmanlarımız gözetiminde yenileme çalışmalarımız da devam ediyor. Bu çalışmalar sayesinde tüm tarihi mahallelerimizi daha yaşanılabilir hale getireceğiz.”

Önümüzdeki hafta sonu yapılacak tüzük kurultayı öncesi İstanbul İl Danışma Kurulu toplantısında konuşan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, özetle şunları söyledi: “Birileri bekliyor ki kendi içimize düşüp onların yakasını bırakacağız, milletin meselelerini konuşmayı, siyasetin gerçek gündemini takip etmeyi bırakacağız. Bekliyorlar ki birbirimize düşeceğiz, onların kötü yönetimine rağmen sorumluklarıyla baş başa bırakacağız. Yok öyle yağma. Biz biriz, beraberiz, hep birlikte bu ülkeyi yönetmeye geliyoruz. ‘CHP değişirse Türkiye değişir’, bu inançla yola çıktık. O değişimi kişilerin değişimi olarak tarif etmedik, etseydik haksızlık olurdu.

GERİLİM İSTENİYOR

Biz kurucu partiyiz diye devletin sahibi değiliz. Devleti 22 yıldır likayatsızca yönetenler, yıpratanlar, perişan edenler bir yanda dururken günü geldiğinde sanki her şeyin sorumlusu bizmişiz gibi kendilerini geri çekmelerine izin vermeyeceğiz. Biz kendinden emin, milletine sahip çıkan bir anlayışla altı oktaki her ilkeyi bu çağda olması gerektiği gibi, geçmişini sahiplenip bugününe doğru yorumlayıp hep birlikte ilerleyeceğiz. Tayyip Erdoğan ince ince hesaplar yapıyor, hemşerilerine çayın maliyetinin kilosu 19 iken 17’den veriyor. Fıstığa geçen sene 20 lira azına alım yapıyorlar, bunlar konuşulsun istemiyor. Sadece yeni bir gerilim olsun, bu gerilim üzerinden bir kutuplaşma olsun isteniyor.

Siyasi partiler arasındaki en demokratik en katılımcı tüzüğü yapacağız. CHP demokratikleşecek Türkiye demokratikleşecek. CHP değişecek Türkiye değişecek.” 

VEBAL ALTINDA KALMAYIN

Daha sonra Balıkesir ve Edremit’e giden Özel, konuşmasında fay hattındaki şehrin kentsel dönüşüme ihtiyacı olduğunu belirtti. Özel, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a çağrıda bulundu: “İnsan hayatının siyaseti olmaz. Kentsel dönüşüm için gereğini yapın, önümüzü açın, gerekli katkıları sağlayın, vebal altında kalmayın. Samimiyetle çağrıda bulunuyor, tarih önünde sizi bir kez daha uyarıyorum.”

AHLAT ELEŞTİRİSİ

Özel, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ı Ahlat'taki törenler üzerinden eleştirdi: "Erdoğan, 21 yıl sonra Ankara dışında ilk Kabine toplantısını yaptı Ahlat’ta. Toplantı yapmaya değil fotoğraf çektirmeye, mesaj vermeye değil verdiği mesajlarla yeni tartışmaları başlatmaya gitmiştir. Malazgirt Savaşı’nın yıldönümünde oranın ruhuna uygun konuşma yerine, eski polemikleri özleyen konuşma yaptı. Fotoğrafta bir yanına ittifak ortağını, öbür yanına da o ittifak ortağının yanıtlaması gereken çok sayıda soruyu ortaya atan HÜDAPAR Başkanı’nı aldı. Yanlarına kuvvet komutanlarını koydu, fotoğraf verdi ki yeni tartışmalar yaşansın. O fotoğrafın utancını, fotoğraftakilerin çelişir gibi görünüp de nasıl aynı kötü emeller üzerinde örtüştüklerini tarih önünde not ediyorum."

Suç örgütü lideri Adnan Oktar’ın yıllarca müritleriyle yaşadığı, geçen yıl da Rus milyarder Roman Abramoviç tarafından satın alınan Vaniköy’deki malikanede, kaçak yapılaşma olduğu gerekçesi ile İBB tarafından 16 Ağustos 2024’te işlem yapılmış ve inşaat sahası mühürlenmişti. İBB tarafından tutulan tutanakta, ünlü malikanenin yeni sahibi tarafından yapılan inşaat faaliyetleri arasında, dış merdivenin kaldırıldığı ve cephede doluluk-boşluk oranlarında değişiklikler yapıldığı belirtildi. Kış bahçesi yapıldığı, B ile iskanlı yapının verilen ölçülerde büyütüldüğü, cephede doluluk boşluk oranlarının değiştirildiği anlatıldı. Tüm alanda esaslı tadilat yapıldığı, tek katlı yapı yapıldığı ve havuz yapısının büyütüldüğü, 1 tek katlı prefabrik yapı olduğu ifade edildi. Mevcut binalar dışında tek katlı yapı, 3 farklı baraka yapıldığı, bitki örtüsü bozularak kotların değiştirilmek suretiyle peyzaj çalışması yapıldığı kaydedildi.

BASİT TADİLAT DİYE BAŞLAMIŞ

İBB’nin inşaat alanını 16 Ağustos’ta mühürlemesine rağmen kaçak inşaat çalışmalarının devam ettiğine dair sosyal medyada paylaşımlar yapılması üzerine önceki gün de Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı görevlileri, polis eşliğinde malikaneye giderek inşaat çalışmalarını durdurdu. Vaniköy’deki inşaatın basit tadilat diye başladığını ancak örtülü bir şekilde inşaatın büyütüldüğünü tespit eden Bakanlık, İBB’ye kaçak yapıların yıkımı için 1 ay süre tanıdı. 

İBB’nin yıkmaması halinde, yasal olarak bu sürenin bitimini beklemeden Bakanlığın kaçak bölümleri kendisinin de yıkabileceği, ancak İBB’ye yıkım için süre tanıyacağı öğrenildi.

SUÇ DUYURUSU

Bakanlık, dün de savcılığa “imar kirliliği” ve “yapıya zarar verme” suçlarından inşaata sebebiyet verenler ve yapanlar hakkında suç duyurusunda bulundu.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB)’nin öz kaynaklarıyla yapımı planlanan Eyüpsultan-Bayrampaşa Tramvay Hattı’nın yapım çalışması, dün İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun katılımıyla start aldı. Bayrampaşa’da düzenlenen temel atma töreniyle projeyi tanıtan İmamoğlu, yolculuk süresini tek yönde 7.45 dakikaya düşürecek hattı, 2027 yılı ilk yarısında hizmete almayı hedeflediklerini söyledi.

5 RAYLI SİSTEM HATTIYLA ENTEGRE OLACAK

İmamoğlu’nun ikinci döneminin ilk raylı sistemi olan ve 1.7 kilometresi yeraltından tünellerle 1.4 kilometresi de yüzeyden gidecek hattın tamamlanmasıyla, İstanbullular Eminönü-Alibeyköy ve Eminönü-Bayrampaşa arasında aktarmasız yolculuk yapabilecek. Eminönü-Alibeyköy Tramvay Hattı ile birlikte çalışacak hat, Feshane ortak istasyonundan sonra 2 kol olarak ayrılacak. Eyüpsultan-Bayrampaşa raylı sistem hattının da tamamlanmasıyla,  Eminönü-Alibeyköy ile  Eminönü-Bayrampaşa arasında aktarmasız hizmet verecek hatta, 286 yolcu kapasiteli vagonlar, 2’li dizi olarak çalışacak.

Hat, Bayrampaşa İstasyonu’nda, Yenikapı - Atatürk Havalimanı, Yenikapı - Kirazlı metro hatları ve Topkapı-Mescid-i Selam Tramvay Hattı ile Eyüpsultan İstasyonu’nda Vezneciler –Sultangazi Metro Hattı ve Feshane İstasyonu’nunda, Eminönü - Alibeyköy Tramvay Hattı ile entegre olup, Şehir Hatları’na bağlanacak. Tarihi Yarımada’ya kesintisiz raylı sistem hattı sağlayacak.

YOLCULUK SÜRESİ 7.45 DAKİKAYA DÜŞECEK

Bayrampaşa’da düzenlenen temel atma töreniyle projeyi tanıtan İmamoğlu, hattın tasarım revizyonları devam eden ve ileride hayata geçirmeyi planladıkları Vezneciler – Sultangazi metrosuyla da bağlanacağını ifade etti.

Raylı sistemlerin 1 kilometresinin 2 milyar liraya mal olduğunu belirten İmamoğlu, 2022’de revize ettikleri projeden 25 milyon Euro tasarruf sağlandığını ifade ederek hattın fizibilite ve projelerinin Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından 2023 Şubat ayında onaylandığını, projeye uzun vadeli kredi alabilmek için de, 2024 ocak ayında, Kamu Yatırım Programı’na alınması için başvuruda bulunduklarını söyledi.

Adnan Oktar’ın kiracısı olduğu, kapıda silahlı güvenliklerin nöbet tutması ve gelip giden lüks arabalar nedeniyle bölgede ‘kozmik malikâne’ olarak bilinen Vaniköy’deki Boğaz manzaralı villalar, Oktar ve suç örgütüne yönelik operasyonlar sonrasında gündeme gelmişti. Daha sonra Boris Borisenko isimli Rus işinsanı tarafından ünlü milyarder Roman Abramoviç adına 26 milyon dolara satın alındığı iddia edilen malikânede hummalı bir tadilat başladı.

İBB MÜHÜRLEMİŞTİ

Eski Üsküdar Belediyesi Başkanı Türkmen’in ‘kaçak inşaat’ yapıldığına ilişkin paylaşımıyla malikâne bir kez daha gündeme geldi. Türkmen’in paylaşımının ardından, Boğaziçi’nde ön görünümden sorumlu olan İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Boğaziçi İmar Şube Müdürlüğü tarafından dün şu açıklama yapıldı: “Geçmişte mevcut olan kaçak yapılar yıkıldı. Sonrasında yasal yapılarla ilişkili olarak, yapı ilgilileri tarafından tamir ve tadilat izni almak amacıyla kurumumuza başvuruda bulunuldu. Yapılan incelemeler sonucunda, mevzuat gereği basit onarım izin belgesi düzenlendi. Ancak yapılan denetimler sonucunda yasal yapılara ilave ahşap ve prefabrik yapılarının inşa edilmekte olduğu tespit edildi. Bu durum üzerine 16 Ağustos 2024 tarihinde inşaat mühürlenerek faaliyetten men edildi ve konu hakkında Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunuldu. Ayrıca, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü de bilgilendirildi.”

 İmamoğlu şunları söyledi: “Bir kere Sayın Kılıçdaroğlu’yla bizim görüşmemiz sürpriz değil. Sonuçta bizim önceki dönem genel başkanımız. Bu muhabbetin içeriği tamamen bir dertleşmedir, sohbettir. Birbirine sevgisi, saygısı yüksek iki insanın buluşması. İçeriğin, kamuoyuyla paylaşılan birçok gündemle ilgisi yoktur. Muhabbet gayet güzeldi. İki saate yakın sohbet ettik. Evinde olmaktan büyük onur duydum. Selvi Hanım’ın bizi ağırlayıp çayını içmekten de memnun oldum. İnşallah kendisiyle İstanbul’da da buluşmak istediğimizi, açılışlarımıza gelmesini, bizimle birlikte olmasını ve burada kendilerini ağırlamaktan da çok mutlu olacağımı, onur duyacağımı ilettim. Özeti ve anlamı budur. Hiçbir türlü başka bir anlam yüklemeyin lütfen.

DEVAMI GELECEK Mİ?

Niye gelmesin devamı? Gelmezse yanlış olur. Yani ben Sayın Hikmet Çetin’le sağ olsun çok sık görüşürüz mesela. Sayın Karayalçın ile bazen gündem odaklı konuşuruz. Sayın Altan Öymen’le mümkün olduğu kadar görüşebiliyoruz. Niye Sayın Kılıçdaroğlu’yla devamı olmayacak? Ben daha fazla daha sık olmasını da dilerim. Sonuçta biz beraber çalıştık. Kader birliği yaptık. Bundan sonra yeni bir dönem, yeni bir süreç var. Bu sürece de Sayın Kılıçdaroğlu ve onun gibi partimizin büyüklerinin ışık tutması, yön vermesi, tavsiyede bulunması kadar önemli hususlar yoktur.” 

İki gün süren kampta, geceyi parkta kurdukları çadırda geçiren kadınlar, müzik atölyesinde nota ve vuruş dersi alıp, tiyatro eğitimi ile de beden farkındalığına yönelik çalışmalarda bulunarak, unutamayacakları bir deneyim yaşadı.

Proje kapsamında, ilk etapta 20 kadın katılımcı, alanında uzman eğitmenler eşliğinde, diledikleri desen, renk ve modellerde portföy çanta, gözlük aksesuarı ve takı tasarımı yapma fırsatı bulup, akrilik boya resim, tiyatro ve müzik atölyelerine katıldı. Serbest zamanlarında da birbirlerini tanıma ve sohbet etme şansı bulan kadınların kampı, çeşitli hediyelerin ve katılım belgelerinin takdimi ile sona erdi.

Depremlere karşı yeni stratejilerin ve onarım planının masaya yatırıldığı toplantıda konuşan TBB ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Sanayi Bakanlığı’nın 2020’de yapmış olduğu bir deprem araştırmasının sadece İstanbul değil Türkiye için de hem can kaybı kaygısı hem de toplumsal, stratejik ve jeopolitik bir kaygıyı işaret ettiğini belirtip, “Üniversiteleri, üretim ve tedarik zincirleri, ticari ilişkiler itibarıyla Marmara Bölgesi’nde meydana gelecek 7 ve üzeri şiddetteki bir deprem, bütün Türkiye’ye çeşitli oranlarda bedeller ödetecek bir depremdir. İstanbul ya da Marmara’nın değil Türkiye’nin depremidir” dedi. TBB ve MBB  olarak Türkiye’yi,  Marmara Bölgesi ve İstanbul’u aşağıdan yukarıya inşa sürecini güçlü bir biçimde uygulayacakları bir dönemi başlatmakta kararlı olduklarını söyleyen İmamoğlu, CHP’li yerel yöneticilere “Bir an önce irkilelim ve ayağa kalkalım. İşimizi daha iyi yapma konusunda yüksek bir sorumlulukla hareket edelim” çağrısında bulundu. Marmara’nın sorunlarını iktidarla birlikte, bilimin ışığında ortaklaşa çözebileceklerini ifade eden İmamoğlu, davet edilmesi halinde kurum ve bakanlıklardan gelen her çağrıya koşa koşa gideceğini yineledi.

Raporda, Türkiye’deki 6.8 milyon riskli konuttan 1.5 milyonunun, İstanbul’daki 1.3 milyon riskli konuttan da 230 bin yapının acil dönüştürülmesi gerektiği belirtildi.

-İSTANBUL’DA 7.5 OLURSA: Raporda, İstanbul’da 7.5 büyüklüğünde bir deprem olması halinde yüzde 20 ağır hasar meydana geleceğinin öngörüldüğü, güncel bilgilere dayanılarak yaklaşık 200 bin binanın hasar göreceği vurgulandı.

-TÜRKİYE’DE 1.5 MİLYON KONUTA ACİL DÖNÜŞÜM: Rapora göre 2021’den bu yana İBB, İstanbul’da 142 alanı (3617 hektar) afet öncelikli müdahale alanı olarak belirledi. Çevre Şehircilik Bakanlığı tarafından belirlenen 69 riskli alan (1145 hektar) ve 127 rezerv alan (38450 hektar) ile karşılaştırıldığında sadece 2 riskli alanın ve 7 rezerv alanın kesiştiği görüldü. Bakanlığın 2022 yılı verilerine göre de Türkiye’deki 6.8 milyon riskli konuttan 1.5 milyonunun, İstanbul’daki 1.3 milyon riskli konuttan  da 230 bin yapının ise acil dönüştürülmesi gerekiyor.

İstanbul’da, riskli binaların kolayca tespit edilmesini sağlayan ‘hızlı tarama testi, tek yapı dönüştürme ve KİPTAŞ aracılığıyla, asgari ücretin altında ve sabit taksitlerle sosyal konut üretme’ projelerimiz, kentsel dönüşümde motivasyonu hızlandırmıştır” dedi.

İmamoğlu, paketle ilgili olarak şunları söyledi: “İnşaat maliyetlerinin yüzde 40 ila yüzde 60’ı kadar mali destek vereceğimiz bir süreci başlatıyoruz. Hane halkı geliri iki ya da üç asgari ücret olanların emekli olması halinde ise, kentsel dönüşüm mali destek oranı yüzde 45 ile 65’e kadar çıkabilecek. İBB’yle işbirliğiyle yürütülecek bu sürecin her aşamasında vatandaş, kamu gücünün yanında olduğunu hissedecek. Vatandaşlarımızın KİPTAŞ güvencesiyle, en uygun şartlarda, en hızlı biçimde yeni ve güvenli evlerine kavuşacak. Dar gelirli vatandaşlarımız için bir can suyu görevi olacak. Öte yandan ilçe belediyelerinin işbirliği, hızlı tarama testlerini yaygınlaştıracak, çok daha hızlı ve etkili sonuçlar alacağı bir süreci harekete geçirecek.”

PAKETTE NELER VAR

Destek Paketi, 11 Temmuz’da  İBB Meclisi’nde onaylandı.  KİPTAŞ ile uzlaşma sağlanan projeler için uygulanacak olan destek, hane halkı gelirinin net 2 ile 3 asgari ücret arasında olması durumunda oransal olarak yansıtılacak. Düşük gelirli vatandaşlara borçlanma bedelinin yüzde 40 ile yüzde 60’ı, bu vatandaşların emekli olması halinde ise borçlanma bedelinin yüzde 45 ile yüzde 65’i kadar destek verilecek.

CİĞERLERİMİZ alev alev yanıyor. AFAD’ın verdiği bilgiye göre son bir haftada Türkiye genelinde 131 zirai alan ve orman yangını meydana geldi. Son 4 günde çıkan 72 orman yangınından 66’sı söndürüldü. 6 yerde ise hem havadan hem karadan mücadele sürerken Azerbaycan’ın 1 yangın söndürme uçağını Türkiye’ye göndereceği açıklandı. Büyük bir alanda etkili olan İzmir Karşıyaka Yamanlar’daki yangın, yerleşim yerlerini de tehdit etti. 

TİRE’DE YANGINA SEBEP OLAN 3 KİŞİ TUTUKLANDI

Orman yangınına sebebiyet verdiğinden şüphelenilen, İzmir Tire’de 3, Ödemiş’te 2, Bayındır’da 1 ve Karşıyaka’da 1 olmak üzere dün 7 şüpheli gözaltına alındı. Tire’de semaverle çay demledikleri sırada yangına sebep oldukları gerekçesiyle gözaltına alınan 3 kişi tutuklandı. Bölgede incelemelerini sürdüren Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, yangınlara ilişkin bilgi verdi ve çok önemli uyarılarda bulundu:

“Önümüzdeki pazar gününe kadar hepimizin son derece dikkatli olması gereken bir periyottayız. Burada çok düşük nem, yüksek sıcaklık ve şiddetli rüzgâr adeta yanmak için sebep arayan ortamlar oluşturuyor. Lütfen bizler de gerekli hassasiyeti gösterelim. Kapalı alanların dışında bir ateş yakılmasın. Evinizin dışında, işyerinizin dışında bir ateş yakmayın. Bir çakmak bile yakmayın. Eylül’ün 15’ine kadar alarm durumumuz devam ediyor.

Yunanistan’daki uçakların ve helikopterin geri çağırılıp çağrılmadığına dair bir polemik yapılmış. Dün sabah itibarıyla geldiler onlar zaten. Yani bize ihtiyacımız olduğu anda çektik.  Polemiklere girmeyeceğiz, hiçbir şekilde didişmeyeceğiz. Vatandaşlarımızı, bu 1 hafta özellikle ama 15 Eylül’e kadar lütfen ama lütfen yangına sebep olabilecek herhangi bir şey yapmamaları konusunda ikaz ediyorum, istirham ediyorum. Açık alanlarda bir kibrit bile çakmasınlar. 

İZMİR YANGININI PİKNİKÇİLER ÇIKARDI

- İzmir Karşıyaka Yamanlar’daki her iki yangın da ormanlık alanda başladı. Çıkış sebebi 3 kişinin piknik amaçlı yakmış oldukları ateş maalesef. Aranıyorlar. İzmir Ödemiş’te Beydağı’nda iki çocuğun otluk alanda sigara içerken çıkarmış oldukları yangın var. Bunlar gözaltına alındı.

ULAŞTIRMA ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, 26 tescilli tarihi yapının da restorasyonunu içeren Tersane İstanbul Projesi alanında incelemelerde bulundu. Bakan Uraloğlu burada yaptığı açıklamada “Tersane İstanbul, dört mevsim İstanbullular için popüler bir kültür-sanat etkinlikleri merkezi olacak. Bölgenin tarihi dokusuyla, uyum içindeki mimarisiyle gerek İstanbullular gerek yerli ve yabancı turistler için bir çekim noktası haline gelecek. Ayrıca, binlerce kişiye istihdam oluşturup, milyonlarca ziyaretçi ağırlayacak” dedi.

Bakan Uraloğlu, Hürriyet muhabiri Fatma Aksu’ya projeyi anlattı.

HAZİNEYE 1.3 MİLYAR KİRA GELİRİ

Tersane İstanbul’un 4 fazda inşa edildiğini ve proje genelinde yüzde 69’luk seviyeye ulaşıldığını kaydeden Uraloğlu “Yaklaşık 889 milyon dolarlık dev yatırımı kamu kaynağı kullanmadan gerçekleştirilen proje, 45 yıllık işletme süresince de hazineye toplamda 1 milyar 346 milyon dolar kira geliri kazandıracak. Proje kapsamında sahil şeridinde yürüyüş ve bisiklet parkurları, kafe ve dinlenme mekânları, sosyal aktivite alanları ve bin kişilik cami ile kütüphane de yapılacak. Gençler ve öğrenciler için deneyim odaklı aktivite alanları, tarihi yarımadanın turizmini destekleyen konaklama alanları, 70’er yatlık 2 yat limanı ve su sporları alanları oluşturuyoruz” diye konuştu.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) 2019’da başlattığı hızlı tarama yöntemini 2020’de hızlandırıp “Bina Tespiti Projesi” başlattı. İBB, İstanbullulardan internet üzerinden bina formu doldurarak inceleme talep edebileceklerini duyurdu. Ücetsiz olan hızlı tarama projesine, bugüne kadar yapılan başvuru sayısı 162 bin oldu.

318 BİNA KENDİ KENDİNE ÇÖKEBİLİR

- Çoğu 1999 depremi öncesi yapılan binaların yarısının D ve E sınıfı olduğu, yani yüksek ve çok yüksek riskli olduğu belirlendi.

- İBB bu süreçte, ancak 114 bin binaya ziyaret gerçekleştirebildi. 35 bin binada inceleme yapıldı. 79 bin binada ise bina malikleri izin vermediği için inceleme yapılamadı. 

- İncelemelerde 318 binanın kendi kendine çökebilecek durumda olduğu, 1238 binanın ise deprem güvenliğinin hiç olmadığı belirlendi. Bugüne kadar bu binalardan 289’u yıkıldı ya da riskli bina kararı alınarak tahliye sürecine gidildi.

200 BİN BİNAYA ACİLEN DÖNÜŞÜM

- Mevcut 1 milyon 200 binden fazla binanın 800 bini, 2000 yılı öncesinde inşa edilmiş. Uzmanlara göre, bunların 200 binin öncelikle yenilenmesi gerekiyor. İBB, acilen dönüşmesi gereken 200 bin binadan 50 binini mali destek paketiyle yenilemeyi hedefliyor.

Tüm madalya alan sporcuları tebrik eden İmamoğlu, “Ama tabii kendi kulübümüzün de bu önemli olimpiyatta madalyayla dönmesi, bizi ayrıca gururlandırdı” dedi.

 Buluşmada, İBB Spor Kulübü Başkanı Fatih Keleş, Genel Sekreter Erdem Aslanoğlu, İBBSK ve Kadın Güreş Milli Takım Antrenörü Efraim Kahraman ve İBBSK Taekwondo Teknik Direktörü Ali Özen da hazır bulundu. İmamoğlu, Nafia Kuş Aydın’ın taekwondo müsabakasını izlediğini, Buse Tosun Çavuşoğlu’nun maçını ise seyahat sırasına denk geldiği için seyredemediğini söyledi. İmamoğlu milli sporcu Aydın’a “Gururla izledik seni Dilek’le. Gecenin o vakti bekledik bekledik. Ayağınıza sağlık” dedi. 

Son 10 yılın en kurak mevsimi olan 2019’da barajlarda metrekareye düşen yıllık yağış miktarı 534 kilogram olarak ölçülürken, bu yıl, dün itibarıyla ölçülen rakam 360 kilogram civarında. Son meteorolojik veriler doğrultusunda, AKOM ve İSKİ, vatandaşlardan suyu dikkatli kullanmalarını, su tasarrufunda bulunmalarını istedi. Meteorolojik verilere göre İstanbul’dahafta boyunca yağış beklenmezken, havada çoğunlukla güneşli bir gökyüzünün hâkim olacağı tahmin ediliyor. AKOM’dan yapılan bilgilendirmeye göre, kuzeyin nispeten serin havasını bölgeye taşıyan ve saatte 40-60 kilometre esecek poyraz nedeniyle, sıcaklıklar aşırı değerlere yükselmeyip 30-34 dereceler aralığında seyretmesi bekleniyor.

İstanbul Tuzla’da Ahmet Necat Ulugöl’e ait müstakil bir villanın altyapı çalışmasını yürüten Kayısan İnşaat’a ait şantiye alanında, kepçenin çalıştığı esnada yaklaşık 5 metre derinliğinde bir göçük meydana geldi. İnşaatta çalışan Cengiz Öcalan ile Salih İne isimli iki işçinin göçük altında mahsur kaldığı öğrenildi. İhbar üzerine bölgeye AFAD, İtfaiye, polis ve sağlık ekipleri yönlendirildi. Ekiplerin arama kurtarma faaliyetleri sonucu, işçilerin cansız bedenine ulaşıldı. Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nca başlatılan soruşturma kapsamında E.U. ve Ö.K. isimli kepçe operatörleri, S.A. ve K.A isimli kırıcı operatörleri olay sonrasında gözaltına alındı. Müteahit olan şüpheli M.Z.V.’nin ise Muğla’da yakalaması için çalışmalar devam ediyor.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’den yapılan açıklamada altyapı faaliyetinin, İSKİ’ye ait bir çalışma olmadığı, özel müstakil bir villanın kendi çalışması olduğu belirtildi. Öte yandan Cengiz Öcalan’ın Kayısan İnşaat’ın ortağı olduğu iddia edildi.

Emine Erdoğan sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Filistinli Ziraat Mühendisi İnas El-Gul’un, ülkesinin en karanlık zamanlarında kurduğu sistemle “ışık olduğunu” kaydetti.  Emine Erdoğan, mesajında “Deniz suyunu içme suyuna çevirerek imkansızı mümkün kılan bu cesur kadını tüm kalbimle tebrik ediyor, kurduğu sistemin daha geniş kitlelere ulaştırılmasını temenni ediyorum. Tüm dünya görmelidir ki yok edilmeye çalışılan Filistin’in topraklarında umut, yol gösterici olmaya devam ediyor” dedi. 

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un, İstanbul’un deprem dönüşümü konusunda kendisini eleştiren sözlerine yanıt veren İmamoğlu, “Davet edin görüşelim. Sayın Kurum, diğer bakanlar… Lütfen bir ‘alo’ deyin, her konuyu müzakere etmeye, konuşmaya hazırız. Aynı masada çözüm bulalım. Devlette devamlılık esas. İstanbul’u yenilemek zorundayız. Gerçek anlamda kentsel dönüşüm, kalıcı çözümdür” çağrısında bulundu.

PARİS GEZİSİ ELEŞTİRİLERİ

İstanbul’u tanıtmak için gittiğini söylediği Paris gezine yönelik eleştirilere de sitem eden İmamoğlu, “Biz orada da ne yaptığımızı biliyoruz, burada da. Paris’teki bütün toplantı ve buluşmalardan, devletin bütün kademelerine tek tek, gün gün, madde madde ne yaptığımızı bildirdik. Biz işimize bakıyoruz. Hesabını veremeyeceğiz husus yok” cevabını verdi.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) ve Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi işbirliğiyle, Türkiye’nin ev sahipliği yapacağı 2027 Avrupa Oyunları’nı tanıtmak ve 2036 Olimpiyat adaylığını almak amacıyla, Paris’in ünlü moda müzesi “Palais Galliera”da, ‘İstanbul Evi’ ziyarete açıldı. Tarihi belgeler, görsel içeriklerle zenginleştirilen açılışa, CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, İstanbul’un 17 ilçe belediye başkanı, Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi (TMOK) Başkanı Uğur Erdener, Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC) üyesi Nenad Laloviç, Avrupa Olimpiyat Komiteleri (EOC) Başkanı Spyros Capralos, Olimpik Milli Kadın Voleybol Takımı eski kaptanı Esra Gümüş Kırıcı, efsane atlet Sergey Bubka’nın da arasında olduğu spor dünyasından ünlü isimler katıldı.

EYFEL İLHAM VERDİ

Gecenin ev sahipliğini üstlenen Ekrem İmamoğlu, İstanbul Evi açılışında yaptığı konuşmada özetle şunları söyledi: “Ailem ve ben, Kadın Milli Voleybol takımımızın büyük hayranıyız. Olimpiyatlarda yarışmalarını ve maç kazanmalarını görmek, bizleri ziyadesiyle gururlandırdı. Paris’teki Eyfel Kulesi’nde olimpiyat halkalarını görmek, gerçekten ilham vericiydi. Halkaları bir gün İstanbul’da, Boğaz üzerinde Avrupa ve Asya’yı birbirine bağlayan köprüyü süslerken görmeyi hayal ediyorum. İki kıtayı birbirine bağlayan İstanbul, birliğin, çeşitliliğin ve kültürel zenginliğin sembolüdür. İstanbul, olimpiyat ruhunun vücut bulmuş halidir.”

Özel ve İmamoğlu, EOC Başkanı Capralos’a kıspet hediye etti. Paris’teki İstanbul Evi açılışı Karsu konseriyle sona erdi.

‘KİRASI ŞARTSIZ BAĞIŞLA KARŞILANDI’

Paris’teki tanıtım faaliyetleri, kamuoyunda eleştirilere de neden oldu. Gezi masrafları ve olimpiyatların İstanbul’a gelmesi için lobi faaliyetlerinden biri olan İstanbul Evi etkinliklerinin düzenlendiği “Palais Galliera” binasının kirasının ‘İBB bütçesinden karşılandığı’ yönündeki iddialara, İBB Danışmanı Murat Ongun’dan yanıt geldi. Ongun, İBB adına sosyal medya hesabından iddialara ilişkin yaptığı açıklamada şunları söyledi:

Özel, İmamoğlu ve Yavaş, bugün ve yarın da İstanbul’un 2036 Olimpiyatları’na ev sahipliği yapabilmesi için Paris’in ünlü moda müzesinde açılan İstanbul Evi’nde düzenlenecek geceye birlikte katılacaklar.

İSTANBUL EVİ’NİN AÇILIŞINI YAPACAKLAR

Ev sahipliğini Ekrem İmamoğlu’nun yaptığı Paris seyahatinde Özel’e, kızı İpek eşlik etti. İstanbul CHP İl Başkanı Özgür Çelik, Üsküdar, Büyükçekmece, Beyoğlu ve Şişli belediye başkanlarının bulunduğu CHP heyeti, bugün ve yarın da olimpiyatlara yönelik Türkiye’nin tanıtım etkinliklerine katılacak. Paris’in ünlü moda müzesinde, İBB ve Milli Olimpiyat Komitesi ortaklığıyla açılan İstanbul Evi, 9 Ağustos’a kadar İstanbul’un tanıtımı için ziyaretçileri ağırlayacak.

Etkinliklerin amacının, Türkiye’nin 2027 Avrupa Oyunları tanıtım programının yanı sıra, 2036 Olimpiyat adaylığı için lobi faaliyetleri yürütmek olduğu belirtildi. Ev sahibi İmamoğlu ve Milli Olimpiyat Komitesi Başkanı Uğur Erdener’in yanı sıra Özel de açılışta konuşma yapacak.

İstanbul Evi’nin iki günlük Olimpiyat Programı yarın sabah saat 10.00’da sergi ve oyun gösterimleriyle başlayacak. Akşam saat 20.00’de özel resepsiyonlarla devam edecek olan programda, olimpiyat sporcuları da konuşacak. Tasarruf tedbirleri nedeniyle İstanbul Evi faaliyetleri iki günle sınırlı olacak.

Özel, İmamoğlu ve aileleri Paris’te plaj voleybolu maçı da izlediler.

İstanbul’da dün gece yarısı  00.02’de İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’ne bağlı Bakırköy Prof. Dr. Murat Dilmener Acil Durum Hastanesi’nin yoğun bakım ünitesi koridorunun tavanından geçen sıcak su borusu patladı. Delinen borudan fıskiye tarzında fışkıran 70 santigrat derecedeki sıcak su, alçıpan asma tavanın dökülmesine neden oldu. Koridor ve çocuk yoğun bakım ünitesinin içerisindeki 21-22 derece olan sıcaklık, sıcak suyla temas edince,  ortalık buhar alanına dönüştü ve görüş alanı kısıtlandı.

8 BEBEK TAHLİYE EDİLDİ

Borunun patlaması sonrası hastanedeki nöbetçi doktor ve hemşireler hemen çocukların başına koşup, teknik ekibe ve itfaiyeye haber verdi. Gece 00.11’de ihbar alan itfaiye de olay yerine gelerek bebeklerin taşınmasına yardım etti. Hastane personeli ve itfaiye, servisteki 8 bebeği başka bir bloka taşıdı. Teknik ekip de boruya müdahale edip sıcak su tesisatına kapattı. Bebeklerden 3’ü mekanik ventilasyona bağlı ve diğer 5 bebek kendi solunumuyla tedavisine devam ediyordu. Ancak, durumu kritik olduğu belirtilen 800 gram civarındaki pramatüre bir bebek taşınma sonrası vefat etti. Diğer bebeklerin ise yedek tutulan yeni doğan ünitesinde normal stabil tedavilerinin devam ettiği öğrenildi. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.

İSTANBUL Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmeler yaptı. Belediyeye bağlı 5 iştirak şirketinin 1.5 milyar liralık borcu olduğunu belirten İmamoğlu, özetle şunları söyledi: “Bu borç 2021’den başlayarak yapılandırılmıştır, tıkır tıkır ödüyoruz. Bu ülkede borcu olmayan hane, borcu olmayan işletme mi vardır? Ödüyorsan, ödemekte anlaşmışsan bu borç değildir artık. 7 iştirak şirketimizin de 2.3 milyar lira borcu bulunmaktadır. Kuşkusuz bunlar da ödenecektir. Hamdolsun, alnımız ak. Borcumuz varmış. Bizim namusuyla, emeğiyle, kendi kaynağını her tür zorluğa rağmen yaratarak borcunu ödeyen iştiraklerimiz, belediyelerimiz var. Göreve geldiğimiz 2019’da bize devredilen SGK ve vergi borçlarının toplamı 101 milyon 869 bin dolardı. Bugünün parasıyla yaklaşık 3.5 milyar lira yani. Geçmişten devraldığımız borç bu. Bu borçların sulh yoluyla ödenmesi için oluşan paketi ilgili makamlara sunacağız.”

KATZ’A SERT TEPKİ

- İmamoğlu, kendisini etiketleyerek Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ve Türk bayrağına hakaret içerikli tweet atan İsrail Dışişleri Bakanı Katz’a tepki gösterdi: “Bizim farklı düşüncelerimize rağmen, seçilmiş insanlara dönük manevralarla bir fayda elde edeceğini zanneden akıl zavallıdır.”

Ayasofya’da Haniye için cuma günü kılınan gıyabi cenaze namazından sonra, dün akşam da onun vasiyeti olarak kabul edilen Filistin’e destek mitingi düzenlendi. Filistin davasının önderlerinden İsmail Haniye, suikast sonucu hayatını kaybetmeden önce “Filistin’de şehit düşen ve İsrail zindanlarında esir tutulan Filistinliler” için miting çağrısı yapmıştı. Haniye’nin bu son çağrısı üzerine, “Son Çağrı” adı verilen mitingi bir vasiyet kabul eden sivil toplum kuruluşları ve gönüllüleri, “Haniye’ye sözümüz var” diyerek Ayasofya Meydanı’nda bir araya geldi. Filistin’e Destek Platformu adına Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan, Esenler Belediye Başkanı Tevfik Göksu, Fatih Belediye Başkanı Ergün Turan, AK Partili eski Milletvekili Ahmet Hamdi Çamlı, İstanbul AK Parti İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe, ÖNDER İmam Hatipliler Derneği Başkanı Abdullah Ceylan, Hamas liderlerinden Talal Nassar’ın da aralarında olduğu çok sayıda ismin katıldığı mitingte, İsrail’e tepkiler çığ gibi büyüdü.

GAZZE ÖZGÜR OLSUN

“Gazze özgür olsun” çağrıları yapılan miting, Ayasofya Camii Müezzini Rıdvan Akbaş’ın Kuran-ı Kerim tilaveti ile başlayıp, konuşmalar ve marşlarla devam etti. Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi Hadis Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Halil İbrahim Kutlay’ın duasından sonra da Ayasofya Meydanı’nda akşam namazı kılındı.

Diğer yandan Hamas lideri İsmail Haniye için dün ABD Büyükelçiliği önünde de eylem düzenlendi. Ankara Filistin Dayanışma Platformu’nun çağrısıyla Tuğba Altınok Camisi önünde toplanan binlerce vatandaş, akşam namazının ardından ABD Büyükelçiliği’ne yürüdü.

Açılış töreninde Test ve Bakım Merkezi’ni gezen İmamoğlu, her koşulda hayat kurtaran itfaiye erlerinin hayatının önemine dikkat çekerek “Açılışını yaptığımız temiz Hava Solunum Cihazı Test ve Bakım Merkezi hem kahraman itfaiyecilerimiz hem de hizmet ettikleri tüm vatandaşlarımızı hayata bağlayacak. İtfaiye hizmetlerimizin kalitesi artacak. İtfaiyeciler cihaz ve ekipmanlarının tüm testlerden geçtiğine emin olarak bu güvenle can ve mal kurtaracaklar” dedi.

‘BİR KURUŞ BORCUMUZ YOK’

Konuşmasında, 4 yıl önce başvurusunu yaptıkları 2 bin 300 itfaiye eri alımıyla ilgili imzanın Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından geciktirildiğini de öne süren İmamoğlu şunları söyledi: “İmzalamayan kim ise onu vatandaşlarımızın hemşerilik hakkına ve hukukuna şikâyet ediyorum. Bir imzayla bir metro hattının elde edeceği para kapıda bekliyor. Yani 10 yıl, 8 yıl, 12 yıl vadeli ödeyeceğimiz bir finansman kapıda bekliyor. Maliye Bakanı’nın önündeki bir imza. Ve bu para 2-3 yıl ödemesiz. Allah’a şükür bu konuda alnımız ak. Bir kuruş borcumuzu ertelemiyoruz.”

MERKEZDE NELER VAR

THSC binasında bir adet 450 barlık solunum tüpü hidrostatik test makinesi de bulunuyor. Bu makine ile 5 yılda bir hidrostatik test yapılması zorunluluğu bulunan solunum tüpleri test edilecek ve etiketlenecek. Herhangi bir deformasyona uğrayan veya testten bir sebepten geçemeyen tüpler de servis harici bırakılacak ve kullanılmalarına müsaade edilmeyecek. Merkezde test ve tamir faaliyetlerinin yanı sıra yıkama odası ve tüp test odası da bulunuyor. Yıkama odasında, itfaiye istasyonlarından gelecek olan kirli ve kullanılmış maskeler dezenfekte edilecek ve test cihazında kontrolü sağlanacak. Tesise gelen maske ve sırtlıklar, ilk başta kayıt altına alınıp, sisteme girişi yapılacak ve sırasıyla ilgili işlem basamaklarına yönlendirilecek ve birtakım performans testlerine tabi tutulacak. Testten geçemeyen ekipmanlara müdahalede bulunulacak. Tüm müdahalelere rağmen testten geçemeyen ekipman kullanım dışı bırakılıp kayda alınacak.

HÜRRİYET gazetesinin eski sahiplerinden Erol Simavi, İstanbul’un Beykoz ilçesinin ünlü semtlerinden Kanlıca sahilinde, semt halkına sağlık hizmeti verilmesi için 1967’de yaptırdığı binayı, tüm tıbbi cihazlarını alarak, “7 branşta doktorun Kanlıcalılara bu binada ücretsiz hizmet vermesi” şartı ile Sağlık Bakanlığı’na teslim etti. Erol Simavi tarafından kurulan Kanlıca Yardımlaşma Derneği’nin üzerine kayıtlı olan binada Kanlıcalılara yıllarca sağlık hizmeti verildi. 2020’de Türkiye genelinde aile hekimliği uygulamasına geçilince, eski anlaşma feshedilip, yeniden bir sözleşme yapılarak aile hekimliği hizmeti verilmeye devam edildi.

RİSKLİ BİNA KATEGORİSİNDE

İstanbul depremine karşı, Kanlıca’da yıllarca sağlık hizmeti veren bina boşaltıldı. Hastalar hizmeti alabilmek için bir süre Çubuklu’ya gitmek zorunda kaldı. Kanlıcalılar bu duruma tepki gösterince yeni yer arayışına gidildi. Birkaç ay önce yeni aile sağlığı merkezi, Beykoz Belediyesi tarafından mevcut binaya 150 metre uzaklıkta, konteyner binada hizmet vermeye başladı. Ancak Kanlıcalılar, yeni merkezin bir bölümünde yokuş bulunan bölgeye taşınmasına tepki gösterdiler. Vatandaşlar, eski sağlık merkezini geri isterken, mülkiyeti Kanlıca Yardımlaşma Derneği’ne ait binanın, derneğin kuruluş amaçları doğrultusunda, 19 yıllığına özel bir üniversiteye kiralandığı ortaya çıktı.

‘BİZ KİMSEYE ÇIK DEMEDİK’

Hürriyet konunun taraflarıyla görüştü. Kanlıca Yardımlaşma Derneği Başkanı Ali Esat Yaşar, binanın Beykoz İlçe Sağlık İl Müdürlüğü tarafından, bir daha kullanılmamak üzere boşaltılıp kendilerine teslim edildiğini ifade etti. Ali Esat Yaşar şunları söyledi: “Biz kimseye, ‘çık, git’ demedik. Kendileri çıktı. Biz de binanın, sağlık merkezi (özel hastane), okul, kurs yapılabileceğini etrafa duyurduk. Birkaç kişi talip oldu. Üniversitesinin Kanlıca’da gastronomi bölümü var. Biz de dernek olarak üyelerimizin de menfaatleri doğrultusunda öyle bir tasarruf hakkı kullandık.”

Kanlıca Muhtarı Aysel Gürses ise “Kanlıca halkı sağlık ocağının bu binaya geri gelmesini istiyor. Taşınma olasılığı konusunda geçen pazar günü ilçe sağlık müdürü ile görüştüğümde, binanın deprem riski nedeniyle kullanılır durumda olmadığı, binayı yenileyecek bütçelerinin olmadığını ve dönüşlerinin mümkün olmadığını söyledi” diye konuştu.

Yeşilçam’da onlarca filme konu olan 829 metrekare büyüklüğündeki arazinin satışı için dün Saraçhane’deki İBB binasının encümen salonunda kapalı teklif artırma usulüyle ihale gerçekleştirildi. İhalede, 398 milyon 126 bin lira olarak belirlenen yaklaşık bedelin üzerine çıkıldı ancak İhale Komisyonu tarafından teklif yeterli bulunmadığı için satış kararı verilmedi.

TEMİNATLAR YATIRILDI

Boğaz manzaralı arazi imar planlarında “turizm tesis alanı” olarak görülüyordu. Halen Grand Tarabya Oteli tarafından kafeterya ve restoran olarak kullanılan parsel için ihaleye katılmak isteyenler, teklif verebilmek için 11 milyon 943 bin lira teminat yatırmıştı.

Toplantıda, İstanbul’un 2036 Olimpiyatları adaylık süreci ve iki kurum arasındaki işbirlikleri ele alındı. İmamoğlu, İBB ile birlikte olimpiyatlara en fazla sporcu gönderen kulüplerin başında gelen Fenerbahçe Spor Kulübü’yle olimpiyat yolculuğunda işbirliği içerisinde olduklarını belirterek, “Bu şehir adına, 2036 olimpiyatlarını İstanbul’da yapmak en büyük hayalim” dedi. Ali Koç da “O olimpiyat er ya da geç gelecek İstanbul’a inşallah” ifadelerini kullandı.

Grand Trabya Oteli’nin kullandığı alana yakın konuşlanan arazi için biçilen değer 398 milyon lira. Arazi için Saraçhanedeki İBB binasının encümen salonunda bu sabah (31 Temmuz) saat 10.00’da kapalı teklif artırma usulüyle ihale yapılacak. Boğaz manzaralı, imar planlarında “turizm tesis alanı” olarak görülen ve halen Grand Tarabya Oteli tarafından kafeterya ve restoran olarak kullanıldığı belirtilen parsel için ihalaye katılmak isteyenlerin 11 milyon 943 bin lira teminat yatırıp teklifini vermesi gerekiyor.

OTELİN YATIRIMCISI ‘İSTERİZ’ DEDİ

Grand Tarabya Oteli’nin yatırımcısı iş insanı Ahmet Bayraktar, arazinin ihalesiyle ilgili Hürriyet’e konuştu. Bayraktar, “Biz oraya büyük yatırım yaptık. Otelin bulunduğu alan ihaleye dahil değil. Burada 13-14 parsellik araziyi daha önce Emekli Sandığı’ndan almıştık. Şimdi İBB’ye ait 829 metrekarelik arazi ihaleye çıkacak. Biz de almak isteriz. Çünkü işimize yarayacağını düşünüyoruz” sözleriyle ihaleye katılma planları olduğunu vurguladı.

UKOME’den oybirliğiyle çıkan kararla toplu ulaşım ücretlerine yüzde 13 oranında zam yapıldı. 28 Temmuz’dan itibaren geçerli olacak ve 7 ay sonra yeniden düzenlenecek teklifle elektronik tam bilet fiyatı 17.70 liradan 20 liraya yükseltildi. Aylık öğrenci abonman ücreti 250 liradan 282.5 liraya çıkarıldı. Marmaray tam parkur ücreti 39.16 liradan 46.94 liraya, taksi indi-bindi ücreti 90 liradan liradan 100 TL’ye yükseldi. Zamlı tarife 28 Temmuz’dan itibaren geçerli olacak. Oylama öncesinde söz alan İstanbul Taksiciler Odası Başkanı Eyüp Aksu’nun toplu ulaşıma yüzde 30 zam teklifi kabul edilmedi. 

Deniz taksi ücretleri de artırıldı. Mevcut açılış ücreti 210 liradan 420 liraya çıkarıldı. 1-4 mil arası, mil başına 115 lira, 4-8 mil arası mil başına 125 lira, 8-16 mil arası da mil başına 100 lira oldu.

Öte yandan UKOME, Adalar’da toplu ulaşım hizmeti vermekte olan ve 60 adet elektrikli aracın tescilinin 1 yıl süre ile 31 Temmuz 2025 tarihine kadar uzatılmasına oybirliğiyle karar verdi.

Açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Olay yerine ivedilikle Sahil Güvenlik ve Jandarma ekipleri sevk edilmiştir. Olay yeri, güvenlik çemberine alınmış, çevrede bulunan vatandaşların da güvenlik çemberinin dışına çıkarılmaları sağlanmıştır. 3 metre boyunda, 1 metre genişliğinde olan ve Karadeniz’in kuzeyinden geldiği değerlendirilen insansız deniz aracı, bölgeye intikal eden SAS timleri tarafından güvenlik altına alınmıştır.”

Törende ilk dağıtımı başlatan İmamoğlu, 10 bin 714 adet kurban hissesi bağışı yapılan kampanya aracılığıyla bu yıl da 150 bin kutu kuşbaşı konserve et, 33 bin 46 konserve kemik suyu ve 16 bin 954 adet de konserve işkembe çorbasını ihtiyaç sahibi ailelere ulaştıracaklarını söyledi. İmamoğlu, Meclis’teki Hayvan Hakları yasasıyla ilgili soru üzerine de şunları söyledi:

“Bu masada biz yokuz. Belediyeler, ilçe belediyeleri, sivil toplum kuruluşları yok. Böyle bir çözüm arayışı içinde olurlarsa Türkiye’nin bütün belediyelerini zora sokarlar. Bunun AK Partilisi, CHP’lisi yok.” 

Uzmanlara göre, Türkiye’de etkili olan ve özellikle İstanbul ile güney sahillerinde, yüzde 70-90’lara varan  nem oranlarıyla ölçülen değerlerin 5-10 derece üzerinde hissedilen hava sıcaklıkları tehlikeli boyuta ulaştı. Tüm yurdu etkileyen ve bazı illerde orman yangınlarına neden olan sıcak hava konusunda AKOM da başta yaşlılar, hamileler, çocuklar, astım ve kalp yetmezliği gibi rahatsızlıkları bulunan vatandaşları güneşli ortamda bulunmamaları konusunda uyardı.

SICAKLAR ‘SESSİZ AFET’

Bir uyarı da İstanbul Teknik Üniversitesi Meteoroloji Mühendisliği öğretim üyesi Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu’ndan geldi. Hürriyet’e konuşan Kadıoğlu, sıcak havaların doğa kaynaklı bir “sessiz afet” olduğunu söyledi: “Dünyada başta deprem olmak üzere doğa kaynaklı 31 adet afet var, ancak 1959 yılında çıkarılan Afet Kanunu’na göre Türkiye’de kuraklık afet sayılmıyor. Dolayısıyla sıcak hava dalgası da afet sayılmıyor. Oysa sıcak hava dalgası sessiz afettir. Neden olduğu yıkım, deprem gibi toptancı değil ve gözle görülmez. Tek tek ölümlerden kimsenin haberi olmaz.”

KLİMA YARDIMI YAPILSIN

Aşırı sıcaklarda Kızılay’dan belediyeye ve vatandaşlara kadar herkesin sorumluluğu olduğunu ifade eden Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, sıcaklarla mücadele konusunda neler yapılması gerektiğini de şu sözlerle aktardı:

- Belediyeler, sadece kış mevsiminde sokakta kalan vatandaşlara yer gösteriyor. Oysa yazın sıcaktan yananlara da ‘soğuklanacakları’ yer göstermeli. ‘Ey vatandaş, evde yatalak hastanız varsa ve klimanız yoksa belediyeye başvurun’ demeli. Belediye belli yerleri soğuklama alanı yapmalı. Bu hacda da yapılıyor.

Boğaz manzaralı arsa, imar planlarında “Turizm Tesis Alanı artı yola terk” olarak görülüyor. Halen Grand Tarabya Oteli tarafından kafeterya ve restoran olarak kullanılan ve metrekaresine parsele, 398 milyon lira muhammen bedel biçildi.  İBB’nin ihale ilanlarında yer alan bilgiye göre, söz konusu parsel, 31 Temmuz’da kapalı teklif artırma usuluyla satışa sunuldu

11.9 MİLYON TL YATIRILMALI

İBB Başkanlığı’nın Saraçhane’deki binasındaki Encümen Salonu’nda kapalı teklif usulüyle yapılacak ihaleye katılmak isteyenler, ihale şartnamesini, belediyenin Bakırköy’deki ek hizmet binasındaki Emlak Şube Müdürlüğü’ünden 10 bin liraya satın alabilecek. Şartnameye göre, söz konusu ihaleye katılacakların, 11 milyon 943 bin lira geçici teminat bedeli yatırması gerekiyor. İhale günü ve saatine kadar teklif verilebilecek.

İstanbul’da da Vali Davut Gül ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Küçükçekmece’de Türkiye Caferileri’nin ev sahipliğinde düzenlenen ‘Evrensel Aşura Matem Merasim Töreni’ne katıldı. Küçükçekmece Yahya Kemal Beyatlı Gösteri Merkezi’nde düzenlenen törende CAFERİDER Başkanı Hasan Babur, Cem Vakfı Alevi İslam Din Hizmetleri Başkanı Mesut Yıldırım, AK Parti Milletvekili Şamil Ayrım ile Türkiye Caferiler Lideri Selahattin Özgündüz de yer aldı. Törende konuşan Vali Gül, “Ehlibeyt sevgisi hem ülkemizde hem dünyanın her tarafındaki Müslümanların kalbinde, vicdanında, aklında yer almış bir sevgidir” derken, İmamoğlu Küçükçekmece’de yapımı uzun süredir devam eden Zeynebiye Camii’ni açma sözü verdi. İmamoğlu, İstanbul genelindeki diğer Caferi camilerinin ihtiyaçlarının giderilmesi için de sorumluluklarını yerine getirmeye devam ettiklerini söyledi.

Kompozit malzemeden, vakum infizyon yöntemiyle üretilen 11.7 metre uzunluğunda, 4.3 metre genişliğinde, servis hızı 15 knot, maksimum hızı ise 25 knot olan 33 yolcu kapasiteli deniz dolmuşları, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu tarafından görücüye çıkarıldı. İşletme maliyetlerinin düşürülmesi amacıyla üretilen yedi deniz dolmuşunun yolcu yoğunluğu düşük seferlerde kullanılmasıyla, Haziran 2024 verileriyle yıllık yaklaşık 120 milyon TL’lik tasarruf edileceği ve dokuz ay gibi kısa bir sürede yatırımın geri dönüşünün sağlanacağı belirtildi.

İstanbul’da deniz ulaşımında yeni dönem salı günü başlıyor. İlk olarak İstinye - Küçüksu arasında hizmet verecek olan deniz dolmuşları için ekstra ücret ödenmeyip, fiyatlar Şehir Hatları tarifesiyle aynı olacak. İstanbulkart kullanılacak.

Kompozit malzemeden, vakum infizyon yöntemiyle üretilen 11.7 metre uzunluğunda, 4.3 metre genişliğinde, servis hızı 15 knot, maksimum hızı ise 25 knot olan 33 yolcu kapasiteli deniz dolmuşları, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu tarafından görücüye çıkarıldı. İşletme maliyetlerinin düşürülmesi amacıyla üretilen yedi deniz dolmuşunun yolcu yoğunluğu düşük seferlerde kullanılmasıyla, Haziran 2024 verileriyle yıllık yaklaşık 120 milyon TL’lik tasarruf edileceği ve dokuz ay gibi kısa bir sürede yatırımın geri dönüşünün sağlanacağı belirtildi.

İstanbul’da motorlu araç trafiğine kapalı olan Adalar ilçesinde, 3 yıl önce kaldırılan atlı faytonların yerine geçici olarak golf tipi araçlar getirildi. Trafikte tescilli olmayan bu araçların kullanımına, UKOME kararıyla geçici olarak izin verildi. Seçimlerden önce kullanım süresi birçok kez uzatılan, golf tipi bu araçlar için verilen sürenin dolması üzerine, yerine Adalıların “Azmanbüs” diyerek tepki gösterdikleri ve kullanımdan kaldırılması için eylemler yaptığı elektrikli minibüsler getirildi.

AK PARTİ ÇÖZÜMÜ SORDU

AK Partili İBB Meclisi Turizm Komisyonu Üyesi Cemil Keskin, verdiği soru önergesiyle, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na, Adalar’daki soruna nasıl bir çözüm bulacaklarını sordu. Adalar’ın, “özel çevre koruma bölgesi” ilan edildiğini, motorlu araç trafiğine tamamen kapalı olduğunu hatırlatan Keskin, “Türkiye’nin tek motorsuz alanı feda edilmektedir” dedi. Keskin’in sorularına yanıt ise Adalar Belediye Başkanı Ali Ercan Akpolat’tan geldi.

‘EVET ADAYA YAKIŞMIYOR’

Adalar’da 5 ay boyunca yaz nüfusunun 80 bine ulaştığına ve Kurban Bayramı tatilinde Adalar’ı 320 bin kişinin ziyaret ettiğine dikkat çeken Akpolat özetle şunları söyledi: “Evet, minibüs görüntü olarak yakışmıyor adaya ama yaşanan bir kaos var. Bu kaosu da çözmek her ilçede olduğu gibi Büyükşehir Belediyesi’nin görevi. Adanın dokusuna uygun araç tasarlanırsa başta ben imzamı atarım.”

Keskin’in, belediye başkanlığı adaylığı döneminde “Buraya bir minibüs gelirse, ilk önüne atlayacak kişi benim” sözlerini hatırlatması üzerine ise Akpolat, “Kalkıp arabanın önüne atlayıp trafiği aksatmak siz de kabul edin ki doğru bir eylem değil. Adalıların  ‘evet’ diyebileceği, ilçe belediye başkanının da içine sinebileceği bir çözüm hep beraber, ortak akılla bulunacak” dedi.