8’DE BAŞLIYOR
ABD’nin Los Angeles ve İngiltere’nin Londra kentlerinde bir süredir moda olan ‘sabah partileri’ akımına, gece hayatıyla ünlü İstanbul da dahil oldu.
Genellikle sabah saat 08.00’de başlayan bu partileri daha çok DJ müziği eşliğinde, spor yaparak eğlenmek isteyenler tercih ediyor.
LONDRA’DAN FARKLI
Slow Bebek adlı mekânda geçtiğimiz gün, bir ‘sabah partisi’ düzenledi. İşletmeci Nehir Işıkoğulları, etkinliğin yoğun ilgi gördüğünü ve önümüzdeki salı ikincisini yapacaklarını söyledi: “Bu trend ilk olarak Londra ve Los Angeles’ta başladı. Sonrasında Amsterdam’da bir manavda DJ çaldı.
Orada insanlar sabaha kadar eğleniyor ve after party için bu mekânlara gidiyor. Bizde ise durum farklı. Bebek’te, sahilde sabahın 6’sında işe gitmeden önce, koşan beyaz yakalılar geliyor. Spor yapan insanlar daha enerjik, hayat dolular. Güne sabahın köründe başlıyorlar ama enerjileri bitmiyor.”
Ajda Pekkan’ın 1.5 yıldır birlikte çalıştığı menajeri Sedef Aygün’le yollarını ayırmasına neden olan ilk olay, geçtiğimiz ağustos ayında yaşandı.
Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu’nda sahneye çıkan Süperstar, henüz konser bitmeden en önde oturan grubun yerlerinden kalkıp kulise geçmesine sinirlendi. Menajerine “Sedef Hanım bakar mısınız? Benim şarkım bitmeden kimse kalkamaz yerinden” diye seslenen Pekkan, “Protokol bilmiyorsanız göstermelik gelmeyin” sözleriyle tepkisini dile getirdi. Sanatçı, uzun süre gündemden düşmeyen bu olayın ardından ikinci bir konser krizi daha yaşadı.
PLANLAMA HATASINI AFFETMEDİ
Ajda Pekkan, eylül ayında Efes Antik Tiyatro’daki konserinde sahneye 1 saat geç çıktı. Dinleyiciler durumu protesto ederken, sanatçı teknik sorunlar ve trafik sıkışıklığını gerekçe göstererek özür diledi. İş disiplini ve mükemmeliyetçiliğiyle bilinen Pekkan, konser planlamasında yapılan hataları affetmeyerek Sedef Aygün’le iş anlaşmasını sonlandırdı.
Öte yandan Ajda Pekkan’ın ekibinde en az 15 yıldır çalışan birçok kişinin de Sedef Aygün’ün hamleleri neticesinde sanatçıyla yollarını ayırdığı, Süperstar’ın bu durumdan da rahatsızlık duyduğu konuşuluyor.
POLAT YAĞCI İLE ANLAŞTI
ÇOK ETKİLENDİM HERKES İZLEMELİ
Atatürk’ün talebiyle bestelenen ilk Türk operası “Özsoy”un perde arkasındaki hikâyeyi konu alan “Bir Cumhuriyet Şarkısı”, 25 Ekim’de vizyona girdi. Yapımını BKM’nin üstlendiği film, sinemanın dev isimlerinin beğenisini kazandı. Türkan Şoray, film için şöyle dedi: “Çok etkilendiğimi söylemeliyim. Filmin, Atatürk’ün o yıllardaki sanata olan saygısı ve sevgisini anlamış olması da takdir edilecektir. Atatürk’ün olduğu sahnelerde çok duygulandım. Bu filmi sanata değer veren, vermeyen herkes izlemeli.”
SİNEMA TARİHİNDE APAYRI BİR YERİ OLACAK
Müjde Ar ise şu ifadeleri kullandı: “Filmi çok beğendim. Olağanüstü bir emek harcanmış. Necati (Akpınar) Bey ve diğer çalışanlar ince eleyip sık dokumuşlar. Sinemamız adına güzel bir iş. Oyuncuları da çok başarılı buldum. Müthiş bir iş çıkarmışlar. Atatürk söz konusu olunca savaşlarla geçmiş bir ömür akla geliyor. Bu film ise Atatürk’ün sanata ne kadar önem verdiğini gösteren bir yapım. Sinema tarihinde apayrı bir yeri olacağına inanıyorum.”
Moko Yapım ve Sanat etiketiyle 26 Ekim’de müzikseverlerle buluşacak albümde, bir de sürpriz yaşandı.
Daha önce hiçbir gazinocunun bir araya getiremediği, hiçbir ortak projede yer almayan Nalan Altınörs ve Seçil Heper, albümde buluştu.
Atatürk’ün en sevdiği şarkıların yer aldığı albümde Nalan Altınörs ‘Nihansın Dideden’, Seçil Heper ise ‘A Benim Mor Çiçeğim’ şarkısını seslendirdi. Projede ise 9 sanatçı ve 9 eser yer alıyor.
Cem Adrian ‘Fikrimin İnci Gülü’, Serel Yereli ‘Yemen Türküsü’, Zakkum ‘Dağ Başını Duman Almış’, Eftalya Yağcı ‘Bülbülüm Altın Kafeste’, Birce Akalay ve annesi Yasemin Ergun ‘Mazi Kalbimde Bir Yaradır’, Lejant Grubu ‘Vardar Ovası’ ve Tuğkan ‘Bir Fırtına Tuttu Bizi’ eserlerini seslendirdi.
◊ “Bir Varış Bir Yokuş” serginizin hikâyesini sizden dinleyebilir miyiz?
- Ahmet Rüstem: Rest in Pieces sergimizin devamı niteliğinde olan “Bir Varış Bir Yokuş” arkeolojik verilere, kültürel miras öğelerine ölüm, kalıcılık ve iz bırakma metodlarına odaklanıyor. Bize en çok ilham veren şey özellikle Tunceli’de karşımıza sıkça çıkan koç biçimli mezar taşları ve diğer mezar taşlarının hikâye anlatım biçimleri oldu. Kabartmalar ile aktarılan desenlerin, imgelerin peşine düştük. Bu konuda araştırmalar yapan akademisyenlerin yayınlarını inceledik, yüzeylerdeki hikâye aktarım biçimlerine odaklandık ve ardından koç figürünü bağlamından kopararak daha farklı ihtimallerle buluşturmaya özen gösterdik.
◊ Sergide ne tür çalışmalar var?
- Hakan Sorar: Sergide hologram, holofan, alan haritalandırma, 3D kil, 3D porselen baskı, 3D PLA baskı, tekstil, ahşap, reçine, lazer gibi araç ve sistemlerle üretilmiş neredeyse tamamı yapay zekâ araçlarıyla oluşturulmuş çalışmalar var.
◊ Yapay zekâyı nasıl kullandınız?
- Ahmet Rüstem: Yapay zekâ onlarca yıldır bütün yazılımların arka planında halihazırda hayatımızdaydı. Ama özellikle düşüncelerin kelimelere, kelimelerin ise yazıya, sese, görüntüye, videoya, 3B modele dönüştüğü araçlarla son yıllarda tanışmaya başladık. Son 4 yıldır kelimelerden görüntü üreten yapay zekâ araçları üzerine deneyler yapıyorduk. Bu sergide yapay zekâ araçları bize çok fazla alanda destek oldu. Örneğin yapay zekâ ile oluşturulmuş bir görselin yine yapay zekâ araçları ile derinlik haritasını çıkararak görüntüyü nesneye dönüştürme üzerine denemeler gerçekleştirdik.
Başaran, şarkı için yıllar sonra saçını kısaltıp imaj yeniledi. Yönetmen koltuğuna Kubilay Kasap’ın oturduğu şarkıya, Eyüpsultan Rota Plato’da klip çekildi. Şarkıcı, “Azer Bülbül, sevdiğim bir dostumdu. Onun anısına bir şarkı oldu. Azer Bülbül her şarkıyı çok güzel yorumladı. Biz de kendi yorumumuzla yaptık. Biraz daha Ankaralı tavırla şarkıyı söyledim. Değişik bir tat olduğunu düşünüyorum” dedi.
Sanat hayatında 23. yılı dolduran Murat Başaran, 25. yılda Best Of albümü çıkaracağını açıkladı.
Konseri için Bodrum’a giden ünlü şarkıcı konakladığı otelde kendisini iyi hissetmeyince doktor çağrıldı. Derici’nin gıda zehirlenmesi yaşadığı ortaya çıktı. Serum takviyesi yapılan ünlü şarkıcı, 20 Ağustos’ta Bodrum’da vereceği konseri ileri bir tarihe erteleyerek dinlenmeye çekildi.
MELİSA Sözen, Fransa’nın sevilen polisiye dizisi “Le Bureau des Légendes”da bir ajanı canlandırdı. 2016 yılından beri yayınlanan diziye üçüncü sezonda dahil olan Sözen, dün görüntülerin ortaya çıkmasıyla sosyal medyada çok tartışıldı. Dizide terör örgütü PYD/YPG’nin arasına sızan Esrin isimli bir ajanı canlandırdığını söyleyen oyuncu, role nasıl seçildiğini şu sözlerle anlattı: “2016 yılında Fransa’nın en çok sevilen işlerinden biri olan ‘Le Bureau des Légendes’ dizisinden teklif geldi. O sırada neredeyse tek kelime Fransızca bilmiyordum. Buna rağmen seçmelere gittiğimde yönetmen oyunumu çok sevdi. Yönetmen, ‘Bir şekilde hallederiz’ dedi. Hemen hızlandırılmış bir biçimde Fransızca özel derslere başladım.” Melisa Sözen, oynadığı karakter hakkında ise “Suriye’de DEAŞ’a karşı savaşan bir ajanı canlandırıyorum. Bu yüzden de çekimlerden hemen önce dil derslerinin yanı sıra silah ve dövüş eğitimleri de aldım. Benim için çok keyifli ve güzel bir süreç oldu” dedi.
Suriyeli mülteci Selma’yı canlandırdı
Melisa Sözen, 2019 yılında “Damien Dünyayı Değiştirmek İstiyor” adlı Fransız filminde Suriyeli bir mülteci Selma’ya hayat verdi. Xavier de Choudens’un yönettiği yapımda Sözen, Franck Gastambide ile başrolü paylaştı. Oyuncu, “Dizi için seçildiğim sırada ajansım ‘Damien Dünyayı Değiştirmek İstiyor’ filmi için de öneride bulundu. 2018 senesinde film Türkiye’deki bir festivalde seyirci ile buluştu. Fransa’da dil kursuna başladım ve bir süre orada yaşadım. Pandemi olduktan sonra da dönmek zorunda kaldım” açıklamasını yaptı.
Sinan Akçıl yeni bir şarkı besteledi, eserinde Yeşilçam’ın usta ismi Kadir İnanır’ın da adını geçirdi. Seren Uzun’la düet yaptığı şarkının adının da ‘Kadir İnanır’ olmasını isteyen Akçıl, sağlık sorunlarıyla mücadele eden oyuncunun hayat arkadaşı Jülide Kural’la irtibata geçti. Ancak Kural’dan onay çıkmadı. Şarkıdaki ‘Kadir İnanır’ sözünü ‘Aslan parçası’ şeklinde revize eden Akçıl, eserin adını da “Aslan Parçası” yaptı. Değişiklik bununla sınırlı kalmadı.
‘KADİR BEY İSTEMEZDİ’ DEDİ
Çekilen klipte Kadir İnanır’ın portresine yer verdiklerini söyleyen Sinan Akçıl, o sahneyi de sonradan çıkardıklarını açıkladı: “Normalde şarkım 9 Ağustos’ta çıkacaktı. Jülide Hanım’ı aradım. Hastanede, Kadir Bey’in yanındaydı. Kadir Bey’le konuşamadım. Jülide Hanım’a ‘Böyle bir şarkı yaptım, bir yerde Kadir İnanır lafı geçiyor. Klibin sonunda da portresi var. Kadir Bey’e saygımız ve sevgimiz yazacak, şarkının adı da ‘Kadir İnanır’ olacak’ dedim. ‘Kadir Bey böyle bir şey istemezdi. Zaten bir sürü telif davası açtık, iyi ki aradınız bu konu için’ dedi. O telefon görüşmesinden sonra şarkıyı ‘Aslan Parçası’ olarak değiştirdik. Klipten de o sahneyi çıkardık.”
İŞTE O ŞARKI
Bir gece hava güzel oturuyoruz
TÜRK sinemasının usta aktörü Kadir İnanır, 24 Mart’ta Beykoz’daki evinde rahatsızlanarak Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırılmıştı. Kadir İnanır, beynine pıhtı atması sonucu inme geçirdiği için operasyona alınmış bir süre de tedbir amaçlı entübe edilmişti. Durumunun iyiye gitmesi nedeniyle 27 Mart’ta ekstübe edilen oyuncunun yoğun bakımda uzun süre tedavisine devam edilmişti. 4 aylık yoğun bakım tedavisinin ardından normal odaya alınan İnanır, taburcu edilmişti.
TEDAVİSİ DEVAM EDİYOR
Geçtiğimiz temmuz ayında akciğerinde oluşan enfeksiyon nedeniyle yeniden Yeditepe Üniversitesi Koşuyolu Hastanesi’nde yoğun bakıma alınan Kadir İnanır’ın felç geçirdiği hatta ağır konuşmaya başladığı iddia edildi. Hastanede tedavisine devam edilen Kadir İnanır’ın hayat arkadaşı Jülide Kural, bu haberleri yalanladı.
Tedavi sürecinin devam ettiğini belirten Kural, “Kadir’in tedavisi olumlu yönde devam ediyor. Elbette uzun zamandır hastanede olmanın getirdiği psikolojik bir ağırlık var. Ama Kadir’in sahip olduğu güçlü irade bu süreci de atlatacak. Felç geçirdiği haberleri yalan. Böyle haberler nereden çıkıyor, anlamıyorum. Yalan haberlere kulak asmayın lütfen” dedi.
Acun Ilıcalı, 4’üncü kez nikâh masasına oturuyor. Ünlü televizyoncu, sevgilisi Ayça Çağla Altunkaya ile kısa bir süre içinde evlenmeye hazırlanıyor.
Acun Ilıcalı’nın Muğla’daki bir oteli düğün için kapattığı iddia edildi. Oteldeki bütün odaları tutan Ilıcalı, misafirlerini en iyi şekilde ağırlamak için hazırlıkları başlattı. Otelle görüşmeler yaptığı öğrenilen Acun Ilıcalı, her şeyin dört dörtlük olması için şimdiden talimat verdi.
DOĞUM GÜNÜNDE EVLİLİK TEKLİFİ
Öte yandan Acun Ilıcalı, geçtiğimiz yıl Ayça Çağla Altunkaya’nın doğum günü için sürpriz bir parti organize etmişti.
Ilıcalı, kız arkadaşının yeni yaşını şu sözlerle kutlamıştı: “Duygularımı bugün kulağına söyledim, herkes duymasın. Doğum günün kutlu olsun, her günümüz böyle mutlu olsun.” Ayça Çağla Altunkaya’nın doğum gününde paylaştığı fotoğraflarda da yüzük detayı gözlerden kaçmamıştı.
36. Best Model of Turkey yarışmasının ikincisi Seray Öztürk ile oyuncu Yılmaz Kunt arasındaki ‘ifşa davası’ karara bağlandı. Öztürk, 2 yıl süren dava sonunda beraat etti.
Yılmaz Kunt’un meslektaşı Sevda Erginci’yle aşk yaşadığı dönem Seray Öztürk’e sosyal medya üzerinden mesajlar attığı ve kendisiyle buluşmak istediği öne sürülmüş, söz konusu yazışmalar Öztürk’ün Instagram hesabından ifşa edilmişti.
Seray Öztürk ise avukatı aracılığıyla yaptığı açıklamada mesajları kendisinin paylaşmadığını, telefonunun ya da sosyal medya hesaplarının hack’lendiğini öne sürmüştü.
ŞÜPHEDEN UZAK DELİL YOK
‘Kişiler arasındaki haberleşmenin gizliliğini alenen ifşa etme’ suçlamasıyla açılan dava, 2 yıl sonra karara bağlandı. Ankara 67. Asliye Ceza Mahkemesi, Öztürk hakkında beraat kararı verdi. Kararın gerekçesinde, suçu ispatlayacak şüpheden uzak bir delil bulunmadığı ve söz konusu hesabın Öztürk’e ait olduğunun tespit edilemediği belirtildi.
KANAL D’nin yayınlandığı 2008-2010 yılları arasına damga vuran dizisi “Aşk-ı Memnu” aradan geçen zamana rağmen hâlâ aynı heyecanla izleniyor.
Başrollerinde Kıvanç Tatlıtuğ, Beren Saat ve Selçuk Yöntem’in yer aldığı dizinin hikâyesi kadar, çekimlerin yapıldığı yalı da çok konuşuldu. Dizide Ziyagil Ailesi’ne ev sahipliği yapan aslında Koç Ailesi’ne ait 3 katlı ve 10 odalı beyaz yalı, ilk günden beri ziyaretçilerini ağırlıyor.
Bu yaz her perşembe Kanal D ekranlarında yeniden seyirciyle buluşan “Aşk-ı Memnu”nun hayranları önceki gün Sarıyer’deki yalıyı ziyaret etti. Yerli ve yabancı turistlerin akınına uğrayan yalı, büyük ilgi gördü. Tur şirketleri tarafından getirilen gruplar, yalının içini gezerek bol bol hatıra fotoğrafı çektirdi.
DİZİDEN SONRA SERGİ ALANI OLDU
“Aşk-ı Memnu” dizisinin çekildiği efsanevi yalı, Sarıyer Piyasa Caddesi üzerinde bulunuyor. Bu muhteşem yapı ayrıca Vehbi Koç Vakfı’na da bağlı. Dizi çekimleri sona erdikten sonra yalı Vehbi Koç Büyükdere Evi adıyla müze ve sergi alanına dönüştürüldü.
HAYRANLARI AŞK İSTİYOR
Simge Sağın’ın “Aşkın Olayım” şarkısı Galatasaray’ın Arjantinli yıldızı Mauro Icardi’yle özdeşleşmiş, bu durum aşk dedikodularına yol açmıştı. Wanda Nara’nın ayrılık açıklamasının ardından, hayranları futbolcuyla Sağın’ı mesaj yağmuruna tutmaya başladı. Önceki akşam Kıbrıs’taki Lord’s Palace Hotel’de konser veren Sağın konuyla ilgili şunları söyledi:
BİZİ MÜZİK BAĞLADI
“Sabah Instagram’a giriyorum, şehir efsaneleriyle karşılaşıyorum. Bir post koyuyorum, altına bu konuyla ilgili yorumlar yapılıyor. En başından beri söylüyorum; Icardi’yle hiçbir alakam yok. Bizi Icardi ile birbirimize bağlayan şey müzik oldu. Hâlâ aynı şey geçerdi. Onlara çok saygı duyuyorum. Mutlu olmalarını istiyorum.”
Ne olacağı belli olmaz
Icardi’yle bir ilişkisi olmadığını söyleyen Simge Sağın, muhabirlerin “İleride ne olacağı belli olmaz ama değil mi” sorusu üzerine şöyle konuştu: “Evet, ileride neyin ne olacağı hiç belli olmaz. Büyük konuştuğum lokmaları yediğim için hiçbir konuyla ilgili büyük konuşmuyorum. Ama bu konuyla ilgili yorumum belli. Yanlış anlaşılmasın.”
Kadrosunda ünlü oyuncular Tom So, Afif Ben Badra, Tomas Szomju ve Ronn Moss’u buluşturan filmin ekibi önceki gün yemekte bir araya geldi.
Yabancı oyuncular Türk yemeklerinin tadına baktı. Yapımcılığını İBP Film firmasıyla Ömer İlhan ve İlhan Akbaş’ın üstlendiği “12 Savaşçı” filminin yönetmenliğini Ateş Özkan ve Ömer İlhan yapıyor.
Görüntü yönetmenliğini Umut Erduran’ın üstlendiği filmin oyuncu kadrosunda Ramazan Temizkan, Erkan Varol, İsmail Uzuner, Sanaz Zahrai, Mobina Erfani, Nuri Can Yeniyol ve Şirin Yıldırım da yer alıyor.
HAYATTA KALAN KAZANIR
2002 Best Model birincisi Selin Kabaklı, 2018’de evlendiği Murat Özdemir’den 2022’de boşandı. 2023 yılının sonlarına doğru Ebru Gündeş’le aşk yaşamaya başlayan Murat Özdemir, sanatçıyla geçen şubat ayında Dubai’de nikâh masasına oturdu.
Selin Kabaklı o dönem ilginç bir iddiayla gündeme geldi; Murat Özdemir’in kendisinden boşanmadan önce Ebru Gündeş’le aşk yaşamaya başladığını öne sürdü.
Sitemini “Ebru Abla umarım bana yaşattıklarını yaşamaz” sözleriyle dile getiren Kabaklı, “Ben evliyken, evliliğimi bitiren isim Ebru Gündeş’tir” açıklamasını yaptı.
Tüm bunların ardından hayatında yeni bir sayfa açan Selin Kabaklı, işinsanı Yasin Ersin’le aşk yaşamaya başladı ve birlikteliğini sosyal medyada paylaştığı fotoğrafla duyurdu. Ancak 1 aydır görüştüğü Yasin Ersin’in evli olduğu ortaya çıktı.
EVLİLİK BİR İMZA İSE EVET EVLİYİM
Brezilyalı oyuncunun, köpeğinin tedavisi için son günlerde İstanbul ile Rize arasında mekik dokuduğu ortaya çıktı.
Bölgedeki en yakın hayvan hastanesinin Samsun’da olmasından dolayı köpeğini Rize’den Samsun’a karayoluyla götüren May, 2 hafta süren tedavinin ardından tekrar Rize’ye döndü.
Fofo’nun böbrek rahatsızlığının devam ettiği öğrenildi.
Türk yarışçılığının derbisi olarak bilinen Gazi Koşusu’nun 98’incisi, yaklaşık 25 bin yarışsever tarafından ilgiyle izlendi. 2 bin 400 metre çim pistte koşulan Gazi Koşusu’nu Dragon Flame ile jokey Akın Sözen kazandı. İkinciliği Zızka, üçüncülüğü Borrego elde ederken, Son of Cooger isimli safkan dördüncü sırada yer aldı.
Yarışı hipodrom.com locasından takip eden tanınmış isimler arasında Gizem-Emre Karayel, Yağmur Tanrısevsin, Tuvana Türkay, Ebru Cündübeyoğlu, Dolunay Soysert, Merve Dizdar, Sera Kutlubey, Sera Tokdemir, Doğu Demirkol, Ece Sükan, Ercan Kesal, Aziz Yıldırım ve Talip Öztürk de vardı. Özellikle kadınların şık kıyafetleri ve zarif şapkaları dikkat çekti. Sanat dünyasının ünlü isimleri, Gazi Koşusu öncesi koşulan yarışlarda oynadıkları bahisleri tutturunca büyük sevinç yaşadı.
Ebru Cündübeyoğlu - Dolunay Soysert
Belçika’da “Pis Türk” söylemiyle çok karşılaştığını ifade eden Hadise, “Annem babam 1970’lerde Belçika’ya taşınıyor. Sonra evleniyorlar. Ben 85’te doğuyorum. Belçika’da okurken bir Türk kızı olarak elimden geleni yaptım. Annem ile babamı çok gururlandırdım ama o dönem zorbalık yaşadım mı yaşadım. ‘Pis Türk’ dediler. Bu çok korkunç bir duygu. Gurbetçi olmanın ne demek olduğunu biliyorum. Gurbetçi olmak özlem demek, bazen yalnızlık demek. Bazen kalp kırılması demek” diye konuştu.
‘Sen git memleketine dön’ diyorlar
Hadise, Türkiye’de de zor günler yaşadığını söyledi:
“2009 yılında Eurovision için seçildim. ‘Düm Tek Tek’ ile ülkemi Moskova’da temsil etmiştim. O zaman da. ‘Neden bir gurbetçi kızı ülkemizi temsil ediyor’ dediler. 22 yaşındaydım ve bütün bu duygularla birlikte ayakta durmak, koskoca bir ülkeyi temsil etmek çok enteresan bir tecrübeydi. Gurbetçilere ‘Nereye ait hissediyorsun kendini?’ diye sorduğunuzda bunun cevabı çok kolay değil. Ben kendimi, kendime ait hissediyorum. Çünkü iki zorbalığı da iki yerde yaşadım. Hatta hâlâ bana ‘Sen git memleketine dön’ diyebiliyorlar. Ben Türk’üm. Ne mutlu Türküm diyene.”
Can Kıraç’ın cenazesi, Koç ailesi başta olmak üzere iş ve siyaset dünyasından birçok insanı bir araya getirdi. Cenazeye CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Mehmet Ağar, Mehmet Cavit Kavak, iş dünyasından Rahmi Koç, Ali Koç, Semahat Arsel, Güler Sabancı, Hüsnü Özyeğin, Aydın-Sema Doğan, Arzuhan Doğan Yalçındağ, Faruk Süren, Ergün Gürsoy, Dursun Özbek, Leyla Alaton, Osman Çarmıklı, Bedri Baykam, İlber Ortaylı gibi çok sayıda isim katıldı. Can Kıraç’ın kardeşi İnan Kıraç, oğlu Ali Kıraç ve torunlarıyla birlikte cenazede taziyeleri kabul etti.
Koç Holding’in kuruluşunda önemli pay sahiplerinden olan Can Kıraç, sağlık problemleri nedeniyle bir süredir Amerikan Hastanesi’nde tedavi görüyordu. 1927 yılında Ankara’da Etimesgut’ta dünyaya gelen Kıraç, Galatasaray Lisesi’ni bitirdikten sonra lisans eğitimini Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi’nde tamamladı. Koç Holding, Otokoç, Egemak, Koç Ticaret gibi kuruluşlarda yöneticilik yapan Kıraç, 1954 yılında hayatını birleştirdiği eşi İnci Atav Kıraç’ı 2019 yılında kaybetmişti.
Almanya’da yaşayan rap’çi İstanbul’a Ceza konseri için geldiğini söyledi. Killa Hakan, Sefo’nun milli futbolcular için yazdığı marşın eleştirilmesi hakkındaki sorulara şu yanıtı verdi:
“Çocuk kendi stilinde yapmış. Bence güzel olmuş.” Covid-19 yüzünden ölümden dönen Killa Hakan, o dönem yaşadıklarını da şu sözlerle anlattı: “Öbür tarafa gidip gelmek kolay değil. Kapı açıldı bana. Kapıyı açan, ‘Ne işin var burada’ dedi. Karşıdaki ışığı gördüm ama almadılar beni.”
“Biraz abartıldığını düşünüyorum, çünkü kıskançlık tek taraflı olacak bir şey değil. İki kişinin karşılıklı birbirini kıskanmasıdır. Karşı taraf seni ne kadar kıskanıyorsa sen de o kadar kıskanıyorsun. Zaten bir ilişkide kıskançlık yoksa o ilişki de yok demektir. Bu kıskançlık üçüncü kişilerle alakalı değil, hiçbir zaman öyle özgüvensiz ilişkilerin içerisinde bulunmadım. Yine her zamanki gibi büyütülmüş ve abartılmış bir durum diye düşünüyorum.”
Coşkulu ve müzik dolu
Kurban Bayramı’nın ikinci günü Kıbrıs-Girne’deki Chamada Prestige Hotel’de sahneye çıkan Sibel Can, konserine “Tüm sevdiklerinizle birlikte, sağlıklı ve neşeli nice bayramlar diliyorum. Her gününüz bayram coşkusuyla ve müzik dolu geçsin” diyerek başladı.
Sanatçı, seslendirdiği şarkılarla sevenlerine keyifli saatler yaşattı.
Çınarcık’ı salladı
Arife günü 58. Uluslararası Tekirdağ Kiraz Festivali kapsamında sahneye çıkan Hande Yener, önceki akşam da Çınarcık’taki Mawish Beach & Disco’da müzikseverlerle buluştu.
Açık havada Özcan şov
◊ Ahmet Bey iyi bayramlar, öncelikle Erdek serüveniniz nasıl başladı diye sormak istiyorum. Kaç yıldır buradasınız?
- Buraya ilk 1980 senesinde geldim. Bir öğretmen arkadaşım vardı. Beni aradı, “Ahmet Abi kafanı dinleyebileceğin tam sana göre bir yer buldum, buraya gel” dedi. Geldim, bir baktım yemyeşil ova, denizle birleşiyor. Çok sevdim. Ertesi sene mevsim başında karım ve çocuklarımla geldik. 1-2 sene pansiyonda kaldık. Sonra karım dedi ki; “Ben arsa aldım”. Tepede, köyün en güzel yerlerinden birinden arsa almış. Ama yan tarafı mezarlık. Dedim ki; “Yahu burası mezarlık, ne yapacaksın burada!” Karım “Ev yapacağım” dedi. “Biz burada yaşamayacağız, pansiyon gibi bir şey yapalım” dedim, “Hayır, mimar proje çizdi” dedi. Altı 50, üstü 50 metrekarelik bir ev yaptık. Aradan zaman geçti. Karım bir gün “İstanbul yaşanacak gibi değil artık, ne yapalım köye temelli yerleşelim mi, sen orada yaşar mısın?” diye sordu. “Her yerde yaşarım ben” dedim. 2000’li yılların başında tamamen buraya yerleştik.
SOKAĞA ADIMI VERDİLER
◊ Köy halkı sizi nasıl karşıladı? Ocaklar Köyü’nün Ahmet Abi’si oldunuz mu?
- Olduk, olduk. Buraya benim için gelenler oluyor. Hatta sokağa da ismimi verdiler. Bu köyden memnunum. Hırgür yok. İnsanların hepsiyle konuşursun. Ama dedikodu da bol burada! (Gülüyor)
◊ Peki günleriniz nasıl geçiyor? Bağ bahçe, tarla işleriyle uğraşıyor musunuz?
- Koyun dibinde bir zeytin bahçem var ama kimse bakmıyor. Zeytincilik burada ikinci plana düştü. Eskiden kayığım vardı. Ondan da bıktım, artık denize de çıkmıyorum.
Dizinin sezon finalinin ardından İspanya’da kısa bir tatil yapan oyuncu, döner dönmez başrolünü üstlendiği “Mutter” (Anne) filmi için Zonguldak-Ereğli’de kamera karşısına geçti.
Yönetmen koltuğunda Alphan Eşeli’nin oturduğu filmin oyuncu kadrosunda Güven Kıraç, Ulvi Kahyaoğlu, Erdeniz Kurucan, Cansu Fırıncı, İncinur Daşdemir, Cem Baza, Bertan Dirikolu ve Eylül Dursun da yer alıyor.
Yapımını Atlantik Film ve İstanbul’74’ün, yapımcılığını Ömer Atay’ın üstlendiği filmin konsept tasarımları, daha önce “Alien: Covenant” ve “Furiosa: A Mad Max Saga” filmlerinde de çalışan Matt Hatton tarafından hazırlandı. Fantastik, gerilim ve dram türlerini harmanlayan “Mutter”, bir annelik hikâyesini beyazperdeye taşıyacak.
Kanal D ekranlarına yıllar sonra “Turnike” yarışmasıyla dönmeye hazırlanan Mehmet Ali Erbil, tanıtım çekimleri için önceki gün Balat’taydı. Erbil, seyircilerin beklentisini karşılayacak bir program yapacaklarını ifade etti: “Uzun yıllardır özlenen bir yarışma ‘Turnike’ ile tekrardan ekranlarda olacağız. Eski yuvama dönüyorum. Kanal D ekranlarında olmam özel bir şey. Uzun soluklu yarışmam ‘Çarkıfelek’, Kanal D’de başlamıştı. Başka kanallarda başka programlar yaptım ama Kanal D’nin yeri çok ayrıdır. Yine aynı kanalda çok sevilen ve bilinen bir programla dönüyorum. ‘Turnike’, Türk malı ve Türkiye’nin ilk yerli formatı. İnsanlar biraz dizilerden sıkıldı. Televizyon seyircisinin beklentisini karşılayacak bir program olacak.”
EKRANDA FORMAT EKSİKLİĞİ VAR
Mehmet Ali Erbil, ekranı özlediğini ve televizyonlarda format eksikliği olduğunu ifade etti. Kanalların büyük maliyeti olan diziler karşısında zorlandığını söyleyen Mehmet Ali Erbil, “Daha özlem doluyum ve yenilendim. Gördüğüm kadarıyla ekranlarda format eksikliği var. Sırf dizelere boğulmuş durumda televizyonlar. Dizilerin maliyetleri çok büyük. Televizyonlar bu yükü nasıl kaldıracaklar. 12-15 milyona bir bölüm çıkıyor. Böyle programlar dizinin yarı fiyatına çıkar” şeklinde konuştu.
BİLGİ YARIŞMASI OLACAK
Mehmet Ali Erbil, ‘Turnike’ hakkında şu bilgiyi verdi: “Halk da ünlüler de yarışacak. Bakalım sorular karşısında neler yapacaklar. Eğlence formatı olsa da bilgi yarışması sonuçta. Her gün araba vereceğiz. Çarşımız olacak ve hediyeler dağıtacağız.”
Boz, geçtiğimiz cumartesi günü bir erkek bebek dünyaya getirdi. Ünlü oyuncu, bebeğinin cinsiyetini doğum sırasında öğrendi. 3 kilo 540 gram ağırlığında, 52 cm boyunda doğan bebeğe ‘Rika’ adı verildi.
Caner Erdeniz, neden bu ismi seçtiklerini şöyle açıkladı: “Kosta Rika tatilimizden esinlendik. Kosta Rika’nın sonundaki ‘Rika’ hoşumuza gitti. Vina ile uyumlu bir isim olmasını istiyorduk zaten. Araştırınca, ‘Rika’nın zenginlik, bolluk, bereket anlamlarına geldiğini gördük. Aynı zamanda Osmanlıcada bir yazı biçimiymiş.”
Sanatçı Aslı Hünel ameliyat sonrası abisi Saruhan Hünel’in sağlık durumu hakkında bilgi verdi:
“Kalpte bir süredir ritim bozukluğu vardı. İki damar da sorunluydu. Bu geceyi yoğun bakımda geçirecek. Her şey yolunda giderse yarın normal odaya çıkaracaklar.”
Ünlü teknik direktör Mustafa Denizli önceki gün Bebek’te objektife yansıdı.
Bir mekânda arkadaşlarıyla kahve içen Denizli, çıkışta muhabirlerle sohbet etti.
Denizli, Çeşme Belediye Başkanı seçilen 33 yaşındaki kızı Lal Denizli ile gurur duyduğunu söyledi.
İlk kez kızının başkanlığı hakkında konuşan Mustafa Denizli, “Gurur verici bir durum ama daha önemlisi üç amaç var. İnsanlığa hizmet, şehrine hizmet ve ülkesine hizmet. Lal her şeye hâkim bir kız. Başarılı olacağına inanıyorum” dedi.
Ata tohumu dağıttılar
Önceki gün Çeşme Belediyesi Tohum Merkezi’nde düzenlenen etkinliğe Çeşme Belediye Başkanı Lal Denizli, meclis üyeleri, üreticiler katıldı. Tarım ve Hizmetler Müdürlüğü bünyesinde Ata tohumu yaygınlaştırma projesi kapsamında 50 bin adet fide dağıtımı yapıldı. Her zaman yerli üreticilerin yanında olduğunu belirten Denizli, çiftçilere destek çalışmalarının artarak devam edeceğini söyledi.
Bade İşçil önceki gün Bebek’te yürüyüş yaparken görüntülendi. Sadettin Saran ile ilişki yaşadığı iddia edilen Bade İşçil, aşk sorularına şu yanıtı verdi:
“Onu yakıştırdınız bana öyle mi? Gırgır geçiyoruz arkadaşlar. Ben yalnız geldim, yalnız gidiyorum. Beyefendinin de işi gücü vardır. Ama bir Fenerbahçeli olarak takıma başkan olmasını isterim.”
Güzelliğim yüzünden dışlandım
Bade İşçil, Ahmet Mümtaz Taylan’ın “Empati” programına da katıldı. Oyuncu, bir dönem arkadaşlarının kendisini kıskandığını söyledi:
“Varlık sebebim güzel olmak değil, öyle yaşamıyorum. Kızlarla arkadaşlıklarımda eşlerinden, sevgililerinden beni kıskandıkları zamanlar oldu. Anlamsız buluyordum ve kendimi soyutluyordum. Kız arkadaşlarımdan daha çok erkek arkadaşlarla geçinebiliyordum çünkü daha düz mantıklardı. Etraflarında olursam tehlike yaratabilirim diye görüşmelerine çağırmazlardı, dışlandığımı hissederdim. Güzellik işte burada sorundu. Empati kurarken de kendimi düşündüm.”
40 bin kişinin karşısına çıkmaya hazırlanan şarkıcı, “Bu iş ilk önüme geldiğinde ‘Deli bunlar’ demiştim. Bunu delilik olarak görüyorum. Pandeminin sonundan beri bilet satışları yukarı doğru gidiyor, ancak stadyum noktasına geleceğini hayal edemiyordum. Bu deliliğe ortak olduğum için mutluyum” dedi.
Yalın, “Şova nasıl hazırlanıyorsunuz?” sorusuna da şöyle yanıt verdi:
“Sporcu gibi. Antrenman yapıyorum, sağlıklı beslenmeye çalışıyorum. Zonguldak’ta verdiğim belediye konserine 300 bin kişi gelmişti, ancak biletli seyirciye ilk kez bu kadar büyük konser vereceğim. Hayatımın en büyük konseri olacak.”
ASLIHAN BİZİ YEMEĞE GETİRDİ
Aslıhan Doğan Turan, eşi Arda Turan’ın 2.1 milyon Euro’ya (yaklaşık 70 milyon lira) aldığı Rolls-Royce Cullinan marka lüks otomobiliyle önceki gün Bebek’te görüntülendi. Turan ile beraberindeki Selin İmer-Mustafa Ceceli çifti, araçtan inip bir restorana girdi. Yemek öncesi muhabirlerin bayramını kutlayan Mustafa Ceceli, “Aslıhan bizi bayram yemeğine getirdi” dedi.
EŞİMİ ÇOK TAKDİR EDİYORUM
Mustafa Ceceli, şapka takmasının nedenini “Saç ektirdim. Uzun zamandır planlıyordum, nasip bu seneyeymiş” diyerek açıkladı. Aslıhan Doğan Turan da Arda Turan’ın teknik direktörlüğünü yaptığı Eyüpspor’un Süper Lig’e çıkmasıyla ilgili mutluluğunu dile getirdi: “Çok takdir ediyorum eşimi. Mustafa da bir şampiyonluk şarkısı hazırlayarak Arda’ya sürpriz yaptı.”
İlk testi Aslıhan yapıyor
Yeni şarkılar hazırladığını söyleyen Mustafa Ceceli “Şarkılarımın ilk testini Aslıhan yapıyor, ilk o dinliyor” dedi.
Bebeklerinin cinsiyetini öğrenmek istemediklerini söyleyen Erdeniz, “Doğuma kadar sürpriz kalsın istiyoruz” dedi.
Boz’un evlilik ve hamilelik süreciyle ilgili hikâyeler yazdığını da söyleyen Erdeniz, “Müge’nin böyle bir hayali var. Bir şeyler yazıyor ama hamilelik nedeniyle çok konsantre olabilmiş değil” diye konuştu.
Caner Erdeniz motosikletine bindiği sırada Berrak Tüzünataç yoldan geçen bir taksiyi durdurdu. İkili, birbirlerini fark edince uzaktan selamlaştı.
Ünlü oyuncu, fotoğraflarını çeken muhabirlere “Bir toplantımız vardı ama detaylarını sizlerle paylaşmayacağım. Ben biraz ketumum, biliyorsunuz” diyerek güldü.
Turan, bayram için tatil planı yapıp yapmadığı sorusuna “Şu an için bir tatil düşüncem yoka ama belki anlık gelişir” yanıtını verdi. Aşk hayatı sorulduğunda da “Aşk güzel şey” demekle yetindi.
KIZ ARKADAŞINIZ BIYIK BIRAKSA
Ayça Ayşin Turan’a son dönemde ünlü erkeklerin estetik yaptırması, oje sürüp etek giymesi hakkında ne düşündüğü de soruldu. Oyuncu esprili bir yanıt verdi:
“Estetik uzmanı değilim ben arkadaşlar. Herkesin kendi tercihi. Ama şimdi sizin kız arkadaşınız bıyık bıraksa nasıl olur?”
Annesini doktora getirdiğini söyleyen oyuncu, elindeki iki poşet dolusu vitamini göstererek “Vitaminsiz yaşamak zor. Kendime bir sürü vitamin aldım. Mecburum, çünkü artık vitaminleri besinlerden alabileceğimiz bir durumda değil dünyamız. Doğal bir şey kalmadı. 1 kilo portakal yemektense, C vitamini almayı tercih ediyorum” dedi.
Dönem dizisinde rol alan Türkay, sorular üzerine çekimlerde zorlandığını da anlattı:
“Haftanın 6 günü setteyim. Aksiyon sahneleri zorluyor. Kılıçlarımız gerçek olduğu için ağır. Ziyadesiyle zor.”
Oyuncu, estetik yaptırmadan önceki fotoğraflarının sosyal medyada gündem olması hakkındaki soru karşısında ise tepkili konuştu:
“Herkes ne istiyorsa onu yaptırmakta özgürdür. Çok gereksiz şeyler, ben hiç o noktalarda değilim.”
Denizli, toplantıda yaptığı konuşmada 18-21 Nisan tarihleri arasında yapılacak festivalin Ege’nin doğal ve kültürel mirasını keşfetmek için eşsiz bir fırsat olduğunu dile getirdi. Ege’nin zengin bitki örtüsüyle ve şifalı otlarıyla ünlü olduğunu, festivalin Türkiye’nin dört bir yanından gelen ziyaretçilere büyük bir değer sunduğunu vurgulayan Lal Denizli, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Büyük bir özveriyle bir çalışma ortaya koyduk. Son zamanlarda yapılan festivallerde stantlarda ot göremez olduk. Ben gelenekleri olduğu gibi muhafaza etmeyi severim. Alaçatı Ot Festivali’nin ‘Öze Dönüş’ konseptiyle daha iyi bir etkinlik olması gayreti içerisinde olacağız. Festivalin her yaş grubundan insanı çekmesini istiyoruz.”
DAHA ANLAMLI
“Öze Dönüş” konseptiyle düzenlenecek 13. Alaçatı Ot Festivali’ne ilişkin açıklamalarda bulunan Çeşme Belediye Başkanı Lal Denizli, bu konseptin festivali daha derin ve anlamlı kıldığını söyledi. Denizli, basın toplantısının ardından Ege yöresine özgü ot ve bitkilerin sunulduğu tadım etkinliğine katıldı.
Sadri Alışık’ın doğumunun 99’uncu yılı dolayısıyla düzenlenen anma programına oğlu Kerem Alışık, torunu Sadri Alışık ve sevenleri katıldı. Kerem Alışık, “Hasreti uçurum gibi büyüyor içimde. Özlemimi anlatacak kelimeler yok” dedi.
Son dönemde spora ağırlık verdiğini söyleyen oyuncu, düzenli yürüyüş ve sağlıklı beslenme programları sayesinde şimdiye kadar 18 kilo verdiğini ifade etti.
2020 yılında Çeşme’de bir otel açıp işletmeciliğe el atan Hakan Meriçliler, bu alanda başarılı olamadığını söyledi.
Oteli bir arkadaşına devrettiğini söyleyen Meriçliler, “Ticaret insanı olmadığım için beceremedim. Bir daha böyle işlere atılmayı düşünmüyorum. Bize göre değil” diye konuştu.
İbrahim Büyükak, baharın gelmesiyle 700 bin lira değerindeki üç tekerlekli motosikletiyle yeniden yollara düştü. Ünlü oyuncu önceki gün eşi Nurdan Büyükak ile Yeniköy’de görüntülendi.
Sıcak havayı fırsat bilen ünlü çift, üç tekerlekli motorunun üzerinde sahil havası aldı. Güvenlik kurallarına uyarak kasklarını da takan ikilinin sıra dışı aracı çevredekilerin ilgi odağı oldu.
Bu güzellik karşısında pusula titremez mi
Oyunu Nişantaşı’ndaki Nuri Akın Anadolu Lisesi’nde kullanan İrem Derici, mavi elbisesiyle dikkat çekti. Ünlü şarkıcı, sosyal medyada esprili bir video paylaştı: “Bu güzellik karşısında pusula titremez mi? Titrer! Bu arada oy vereceğim okulun kızları bizi döverdi. Hey gidi günler. N’apıyorsunuz şimdi yoluk Hatçe’ler?”
En hayırlısını diliyorum
Haldun Dormen, Nişantaşı Yıldız Teknik Üniversitesi Maçka Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’ndeydi. 95 yaşındaki usta oyuncu, “Ülkemiz için en hayırlısını diliyorum” dedi.
Şimdi takipçisi olma zamanı
Tarihçi Prof. Dr. İlber Ortaylı, sandık başındaki fotoğrafını sosyal medyada “Demokrasinin en önemli hakkı olan oyumuzu kullandık. Şimdi takipçisi olma zamanı” notuyla paylaştı.
Özel bir klinikte yaklaşık üç saat kalarak muayene ve kontrollerini yaptıran ünlü şarkıcıya çıkışta yine yakın koruması eşlik etti.
Tarkan, basın mensuplarının beklediğini fark edince önce klinikten çıkmak istemedi daha sonra otomobilinin gelmesiyle fikrini değiştirdi.
Yüzüne taktığı maskesiyle objektiflere yansıyan şarkıcı, sağlık durumuyla ilgili sorular üzerine “Arkadaşlar kimseden kaçmıyorum. Maşallah turp gibiyim. Bir sorunum yok” diye açıklamada bulundu.
Ünlü isim ardından kliniğin önünde duran otomobiline hızlıca binerek gözden kayboldu.
Oyuncu Erkan Petekkaya baba acısıyla sarsıldı. Uzun zamandır sağlık sorunlarıyla mücadele eden Akın Petekkaya dün 81 yaşında hayatını kaybetti.
Bugün Kavacık Görele Camii'nde son yolculuğuna uğurlanan Akın Petekkaya'yı ailesi ve sevenleri yalnız bırakmadı.
Mahsun Kırmızıgül, Aslıhan Karalar, Saruhan Hünel, Ferman Toprak, Burak Sağyaşar, Mehmet Yiğit Alp gibi sinema ve müzik dünyasından çok sayıda tanınmış isim cenazede hazır bulundu.
Erkan Petekkaya, eşi Didem ve oğulları Cem Cano ile birlikte taziyeleri kabul etti.
BABAYA SON BAKIŞ
Ayakta durmakta güçlük çeken Petekkaya, babasının tabutuna son kez uzun uzun baktı.
BİR AN ÖNCE YAZ GELSİN
Uraz Kaygılaroğlu önceki gün Nişantaşı’nda görüntülendi. Muhabirlerle sohbet eden ünlü oyuncu, “Arkadaşlarla denk geldik, oturup kahve içtik” dedi.
Kaygılaroğlu, gündemindeki projeler sorulunca şöyle konuştu: “Aşık Shakespeare adlı tiyatro oyunumuz devam ediyor. Arkadaşlarımızla stand-up gösterilerimiz de var bir yandan. Bu sezon iş anlamında yorucu geçti, bir an önce yaz gelsin istiyorum.”
FOTOĞRAFLA ORTAYA ÇIKTI
Fotoğraf sanatçısı Sayna Soleimanpour’un Uraz Kaygılaroğlu’nun köpeğiyle fotoğrafını sosyal medyada paylaşması aşk dedikodularına yol açmıştı.
Kaygılaroğlu, çıkan haberleri hatırlatan muhabirlerin “Hayırlı olsun diyelim mi?” sorusuna şu yanıtı verdi: “Evet, hayırlı olsun diyelim. Gayet güzel gidiyor, her şey yolunda. Ama nasıl tanıştık gibi konulara girmeyelim. Özel konular bunlar.”
Fotoğraflarını çeken muhabirlerle sohbet eden ünlü oyuncu, “Sağlık için yürümek şart. Her gün 10 bin adım atmaya çalışıyorum. Genel olarak kimseye yürümüyorum ama. Yalnız geldik, yalnız gidiyoruz. Bakın yalnız yürüyorum” diyerek güldü.
İşçil, aşk sorusuna da esprili bir yanıt verdi: “Yok ki birisi arkadaşlar. Öyle olsun hadi deyince de olmuyor. Sarı sayfalara ilan mı vereyim?”
Tedavilerin ardından eski sağlığına kavuşan Ali Sabancı, önceki gün Bebek’te görüntülendi. Güzel havayı değerlendirip sahilde yürüyüşe çıkan Ali Sabancı, kameralara poz verdi. Ünlü iş insanı, eşi Vuslat Doğan Sabancı’nın sağlık durumunu soran muhabirlere “Benden daha iyi” açıklamasını yaptı.
Kanal D’nin yeni sezona damga vuran dizisi “İnci Taneleri”nde rol alan Hazar Ergüçlü önceki gün Levent’te görüntülendi.
Kaş tasarım merkezinde işlem yaptıran ünlü oyuncu çıkışta kameralara konuştu.
Yılmaz Erdoğan imzalı dizide pavyonda çalışan Dilber karakterine hayat veren Hazar Ergüçlü, “Severek içinde yer aldığım bir proje. Gelen yorumlar beni çok mutlu ediyor. Yılmaz Erdoğan ile çalışıyorum. O kadar iyi bir senaryo ki her şey açık ve net. Teklif gelince inanamadım. Çok mutlu oldum. Beni tercih etmesi ayrıca mutlu etti” diye konuştu.
Dizide yaptığı pavyon dansı da çok beğenilen ve sosyal medyada gündem olan ünlü oyuncu, başarının keyfini sürdüğü söyledi: “Zirvede olmak bizi çok mutlu ediyor. Dilber dansının bu kadar konuşulmasına şaşırdım. Keyfim yerinde.”
DJ Artz olarak bilinen Efe Çelik’le 4 aydır aşk yaşayan Hazar Ergüçlü, ilişkisi hakkındaki sorulara “Çok güzel gidiyor, mutluyuz” demekle yetindi.
Hazar Ergüçlü’nün sağ el bileğindeki bandaj da dikkat çekti. Ergüçlü, bandajı soran muhabirlere “Önemli bir şey değil, incittim” açıklamasında bulundu.
TEOMAN önceki gün Nişantaşı City’s girişi görüntülendi. “Çalışmayı sevmiyorum” sözlerini yineleyen Teoman, açıklamasına şöyle devam etti: “Çalışmak manasız geliyor. Çalışmayınca da insan çok sıkılıyor. Arasını bulmak lazım. Ben de çok uzun yıllar çalıştım. Şimdi menajerimle konuştum. 4 haftalık bir tatilim var. Bundan sonra ayda 4-5 konser vermeliyim ki hayatımızı yaşayalım. Hayatı sadece işten ibaret olarak görmeyelim.”
Sanatçı, gençlere nasihatlerde de bulundu ve “Gençler sağ olsunlar beni sevdi. Hoşuma gidiyor. Hayatım boyunca eşekler gibi çalıştım. Artık bu yaşa geldim, biraz daha rahat yaşıyorum. 15-16 yaşlarında benim bakış açıma geçerlerse hayatları çok kolay olmaz. Önce biraz çalışsınlar. Fakat kendilerini paralasınlar demiyorum. Büyük hayalleri de olmasın. Çok zengin olmaya çalışmasınlar. Az ile yetinsinler. Çok kazanacağım diye kendilerini harap etmesinler” ifadelerini kullandı.
GECE ÇIKACAĞIMA SPORA GİDERİM
Eski yıllardaki hızlı yaşantısı hatırlatılan Teoman, “O yılları özlüyor musunuz?” sorusuna şöyle yanıt verdi: “Gece hayatı bitmedi tabii ama eskisi gibi değil. 30 yaşında insan hayatı farklı görüyor şimdi başka türlü. Gece çıkacağıma spora gitmek daha çekici geliyor. Eski görüntüleri seyrederken çok eğleniyorum. Bir de insanların onlara gülüyor olduğunu görmek hoşuma gidiyor. O zamanlar daha fazla eleştiriliyordum. Geçmişteki videolarda yanlış bir eve girmeye çalışıyorum, bu bana da eğlenceli geliyor.”
80 YAŞINDA EVLENECEĞİM
Teoman, “Yanınızda birini görecek miyiz?” sorusuna ise esprili bir şekilde “Görmezsiniz artık. Evlendim, çocuğumu yaptım, artık bekarım. Biliyorsunuz 80 yaşında evleneceğim zaten. O zamana kadar gençliğimi yaşayayım. Ondan sonra evlenirim” diye yanıt verdi.
AYLAR SONRA BARIŞTILAR
Kenan Tosun’un Serenay Sarıkaya’nın annesi Ümran Seyhan’la aşk yaşadığı ortaya çıkmış, 35 yıllık eşi Serpil Tosun “Onları Allah’a havale ediyorum” diyerek boşanma davası açmıştı. Cansu Tosun da duruma olan tepkisini sosyal medyada paylaştığı aile fotoğraflarında babasına yer vermeyerek göstermişti. Aradan aylar geçti, baba-kız arasındaki buzlar eridi.
HER ŞEY ORTADA SORUN YOK
Küskünlüğe son veren Cansu Tosun ve Kenan Tosun, önceki gün Nişantaşı’nda dolaşırken objektife takıldı. Kucağında oğlu Marsel’le görüntülenen Cansu Tosun, muhabirlerin sorularını “Acelemiz var” diyerek yanıtsız bırakırken “Her şey ortada, sorun yok” demekle yetindi.
Filmin senaristi ve yönetmeni Mahmut Temur, alışılmışın dışında bir film çektiklerini söyledi. Filmde rol alan Onur Yenidünya, Melda Ayık, Hamza Akbulut, Sanaz Zahraei ve Ceren Şule rol alıyor.
Onur Yenidünya, festivallerde başarı beklediklerini ifade etti:
“Bilim kurgusal, sanatsal, duygusal bir film oldu. Türkiye’deki yapımların arasında alışılmışın dışında bir iş. Çekimler çok keyifliydi. Festival yolculuğuna başlıyoruz.”
Aşksız hayat olmaz
Filmin gala gecesine usta oyuncu Halil Ergün ve Hilmi Özçelik katıldı. Halil Ergün, “Heyecanlı ve meraklı bir karakteri oynamak isterdim. Yalnız orada bile aşk olsun. Aşksız hayat olmaz” dedi.
AĞLAMAKTAN KRİZE GİRDİM
Şarkıcı Zeynep Bastık ve oyuncu Ali Biçim önceki gün Rumelihisarı sahilinde yürüyüş yaparken görüntülendi. 6 Şubat deprem felaketinin ardından İzmir-Urla’ya yerleşen Bastık, geçtiğimiz günlerde meydana gelen 4.9’luk Çanakkale depreminin korkularını tetiklediğini söyledi. O gece yaşadığı paniği sosyal medya hesabında da “Ağlamaktan krize girdim. Bu korku gerçekten saçma bir hâl aldı bende” mesajıyla paylaşan şarkıcı, terapi aldığını söyledi:
CİDDİ TRAVMA OLDU
“Depremi çok net hissettim. Bayağı sallandım. İstemsiz bir şekilde büyük korku yaşadım ve ağlamaya başladım. Bir yandan hâlâ bunun terapisini alıyorum. Hatay depreminden sonra ciddi bir travma oldu bende. Ara ara tetikleniyorum. Telefonuma depremle alakalı uygulamalar indirdim. Deprem çantası da yapacağım ama sürekli unutuyorum. Binama güveniyorum, yine de ne olacağını bilemeyiz.”
Ali Biçim’le görüntülenen Zeynep Bastık, “Bugün beraber kahvaltı yapıp yürüyüşe çıkalım dedik. En son pandemide maskelerle yürüyüşe çıkmıştık. İşten güçten görüşmeye çok vakit bulamıyoruz” dedi.
Kıyafetler önceki gün Kulis Maslak’ta sergilendi. Etkinlikte konuşan Sıla, yaptığı bağış hakkında şunları söyledi:
“Sahne kostümlerimin iyiliğe dönüşmesine vesile olmaktan çok mutluyum. Kanser hastalığının zorluklarıyla mücadele edenlere iyilik ve sağlık diliyorum. Yıllardır söylediğim bir şey var; ışıklar bize yanıyor. Şanı, şöhreti bu tip şeylerde kullanmak önemli. Ne kadar insana uzanırsa elimiz o kadar iyi.”
Kıyafetlerden elde edilecek gelirle derneğin “Aile Yaşam Desteği” projesi kapsamında kanser hastası çocukların eğitimine katkıda bulunulacak.
Bir dönem Fenerbahçe ve Trabzonspor’da forma giyen eski milli futbolcu Özer Hurmacı ile üç çocuğunun annesi Mihriban Dinçer, önceki gün Bebek’teydi.
Eski eşiyle uzun zaman sonra görüntülenen Hurmacı, çocukları için buluştuklarını söyledi: “Çocuklarımız için, onların sağlığı için bir araya geliyoruz. Hafta sonları çocuklar bende. O nedenle her zaman iletişim halindeyiz. Sorunlu günleri atlattık. Sulh yoluna gidildi.”
OLAYLI BOŞANMA
Eyüpspor Teknik Direktörü Arda Turan’ın eşi Aslıhan Turan önceki gün Bebek’teydi.
Lüks yaşamı ve pahalı seçimleriyle sık sık gündeme gelen Turan, geçtiğimiz günlerde katıldığı davette giydiği tüylü terliklerin haber olmasına şaşırdığını söyledi:
“Terlik haber olmuş ben şoktayım!” Terliğin fiyatının yazıldığı gibi 42 bin lira olmadığını belirten Turan şöyle konuştu:
“Neden konuşulduğunu anlamıyorum. Ama bu durum beni rahatsız da etmiyor. Çünkü çok fazla dış etkenlere takılan bir insan değilim. Güzel bir davete gittim, terlik giymemin açıklamasını da yaptım, ‘Buradan salaş bir balıkçıya gideceğim’ dedim. ‘Terlikle davete gidilir mi?’ durumu oldu. Ben çok rahatım. Yazılan fiyat da doğru değil. Zaten hiçbir zaman konuşulan fiyatlar çok doğru olmuyor. Ben rahat ettiğim şekilde takılıyorum.”
BENİ BİLEN BİLİR MARKA TAKINTIM YOK
Aslıhan Turan marka takıntısı olmadığını söyledi: “Marka takıntım hiç yok. Zaten beni bilen, takip eden insanlar senelerdir bilir. Belirli bir çizgim var, onun dışına hiç çıkmıyorum.”
“Ben sahne insanıyım. Bizi genç, enerjik gösterecek her türlü imkânı takip ediyoruz. Doktorlar da önerilerde bulunuyor. Bunun gibi vesilelerle en son botoks yaptırdım. Işığın, makyajın ve yüzün gerilmesi etkisi birleşince ortaya garip, uzaylı gibi bir görüntü çıktı. Bence benim görüntümle de oynadılar. Günümüz teknolojisinde bunu yapmak kolay.”
Gökhan Özen ve Rafet El Roman'ın bu görüntüleri sosyal medyada çok konuşulmuştu.
Jennifer bile benim kadar konuşulmuyor
Geçtiğimiz günlerde sahne aldığı mekânda sergilediği dans şovuyla ses getiren Rafet El Roman, “Benden daha iyi dans edenler var ama benim dansım konuşuluyor. Jennifer Lopez’in dansı bile Türkiye’de benimki kadar konuşulmuyor” dedi.
Serdar’a üzülüyorum
Rafet El Roman, meslektaşı Serdar Ortaç’ın TikTok canlı yayınında Tarkan’a küfür etmesi hakkında da konuştu: “Hiç hoş değil. Serdar’a üzülüyoruz. Dostları onu yönlendirmeli. Zor bir süreçten geçiyor, ciddi bir hastalıkla boğuşuyor. Benim ona tavsiyem sosyal medyadan uzak durması.”
Oyuncu, tiyatro oyunu “Eksik” ile turneye çıkacaklarını duyurdu:
“Oyunda, Erdem Kaynarca, Levent Can ve ben rol alıyoruz. İstanbul’un farklı sahnelerinde oynuyoruz. Bu sene Türkiye’yi gezeceğiz. Sahnede olmak ve seyirciyle bire bir ilişkide olmak, bambaşka bir şey. Tarif edilemez. Sinema filmlerim de çıkacak, onları bekliyorum.”
Son dönemde Oscar’a aday olan filmleri izlediğini söyleyen Doğandemir, “Sizin Oscar hayaliniz var mı?” sorusuna şu yanıtı verdi:
“Hayat bu, belli olmaz.” Oyuncu, televizyonu özlediğini de belirtti: “Ama acele etmiyorum. İçime sinen bir şey bekliyorum. Seçici olmaya çalışıyorum.”
Kars Tiyatro Topluluğu tarafından sahnelenen oyunda öğretmen ve öğrencilerden oluşan amatör oyuncular izleyici karşısına çıktı. Murat Danacı’nın yönetmenliğini üstlendiği ‘Ocak’ oyununda Cansu Can Erdağı, Ozan Kaya, Fatma Avcı, Turan Özer, Merve Beril Koskalan, Alikağan Çakır, Muhammed Ahmet Diktaş gibi amatör genç oyuncular rol aldı.
Fuya Grup organizasyonuyla Demokrasi Meydanı’nda gerçekleşen konserde aşk şarkılarını seslendiren İğrek’i yağmurlu havaya rağmen binlerce kişi izledi.
Şarkıcı, sevgilisine evlilik teklifinde bulunmak istediğini söyleyen Metehan isimli genci de sahneye davet etti. Binlerce kişinin önünde diz çökerek kız arkadaşı Sena’ya evlilik teklifinde bulunan genç, “Evet” cevabıyla büyük mutluluk yaşadı.
Ünlü şovmen önceki gün Kuruçeşme’de görüntülendi. Macro Center’da mutfak alışverişi yapan Beyazıt Öztürk, çıkışta basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat 2023 depreminden etkilenen çocuklar için yardım gösterileri sahneleyeceğini açıklayan Öztürk, “Deprem bölgesindeki çocuklar için gösteriler yapacağım, şimdilerde ona hazırlanıyorum. Deprem bölgesi dışındaki illerde de gösteriler olacak” diye konuştu.
HERKES SEVGİLİ HAYAL EDİYOR, BEN PAZI SARMASI
Beyazıt Öztürk, 14 Şubat Sevgililer Günü’nde mutfak alışverişine çıkmasıyla ilgili soruya da esprili bir yanıt verdi. Öztürk, “Benim hayatımda hep 13 ve 15 Şubat oldu. 14 Şubat’ı yaşayamadan gideceğiz. Herkes bir sevgili hayal ediyor, ben ise pazı sarması hayal ediyorum” dedi.
Taner Ölmez’in Barış Telli’yi canlandırdığı filmin oyuncu kadrosunda Nazan Kesal, Bülent İnal, Gürkan Uygun, Biran Damla Yılmaz, Sinan Tuzcu gibi isimler yer alıyor.
Ölmez, “Gerçek bir umut filmi oldu. Çekimlerde fiziksel anlamda zorlandım. Böyle iyi insanın hayatını oynamak çok değerli. Bu filmde insanlar ağlayacak ama sonunda umutlu ayrılacaklar” dedi.
99 yaşında hayata gözlerini yuman Prof. Dr. Esener, dün öğle vakti Teşvikiye Camii’nde kılınan cenaze namazının ardından Ulus Mezarlığı’nda toprağa verildi.
Cenaze törenine iş ve cemiyet dünyasından çok sayıda isim katıldı. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu olan Prof. Dr. Turhan Esener, Cenova Üniversitesi’nde hukuk doktorası yaptı.
Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi, Ankara İktisadi ve Ticari Bilimler Akademisi’nin dışında Fransa ve Strazburg’daki üniversitelerde dersler veren Prof. Dr. Esener, iki dönem bakanlık yapmıştı.
Meltem Tabanlıoğlu- Oya Eczacıbaşı- Yasemin AloğluRevna Demirören- Tülay Ulusoy
Kaan Yıldırım’ın Instagram’da yaptığı bir paylaşım, sevgilisi Pınar Deniz’i telefonuna “Cartcurt” adıyla kaydettiğini ortaya çıkarmıştı.
Önceki gün Emirgan’daki La Boom’dan çıkarken görüntülenen oyuncu, “Neden bu şekilde kaydettiniz?” sorusuna şöyle yanıt verdi:
“Sosyal medyada niye bu kadar konuşulduğunu anlamıyorum. Bizim aramızda espri bu. Ben de yaklaşık 2 senedir onda o şekilde kayıtlıyım. Varsa başka bir tavsiyeniz; ‘Gün ışığım’ olur, başka bir şey olur, söyleyin. Birbirimizi böyle kaydettik.”
Cart curt, TDK’ya göre “Gerekli gereksiz yerde söylenen abartılı söz” anlamına geliyor.
Ünlü oyuncu önceki gün Nişantaşı’nda görüntülendi. İzleyiciyle buluşmak için gün sayan “Taş Kâğıt Makas”ta Cumhuriyet Savcısı Süreyya’yı canlandıran Ataizi şu ifadeleri kullandı:
“Çok iyi bir yapım şirketiyle çalışıyoruz. Yönetmenimiz Yusuf Pirhasan. Keyifli bir set. Senaryoyu okuduğum zaman çok beğendim. Güzel, keyifli bir rolüm var. Bu rolde oynamak istememin en büyük nedeni bir kadın olarak kadınların da mesleklerinin olduğu ve meslekleriyle var olduklarını anlatmak. Meslek sahibi olan bir kadın karakteri canlandırdığım için çok mutluyum.”
Kaan Urgancıoğlu, önceki gün eşi Burcu Denizer ve oğlu Ardıç ile Bebek’teydi. Bebeğini pusette taşıyan Urgancıoğlu babalık hakkında konuştu:
“Keyfimiz yerinde. Alışmaya çalışıyorum, hatta alıştık diyebilirim. Babalık hissiyatı sanırım 6 aylıkken falan daha fazla gelir.”
Bebekleri için bakıcı tutmadıklarını da söyleyen oyuncu, “Bakıcımız yok. Yardım almıyoruz. Burcu kendisi bakıyor” dedi.
PINAR’LA BİRBİRİMİZE KARŞI SAYGILIYIZ
Başrolünde oynadığı “Yargı” dizisiyle ilgili sorulara “Ekibe yeni katılan oyuncularla daha da güçlendi kadromuz” yanıtını veren Urgancıoğlu, Pınar Deniz’le iyi bir ikili olduklarını da söyledi:
“Aramızda doğru bir elektrik var. Çok saygılıyız birbirimize karşı. Bütün ekip öyleyiz. Şanslı hissediyoruz. Sete keyifle gidiyoruz.”
Onur Ünlü, eski sevgilisi Hazar Ergüçlü’nün “İnci Taneleri” dizisindeki Dilber rolü ve dansı hakkında konuştu:
“Beğenerek izledim, çok başarılı bir iş olmuş, Hazar zaten çok iyi bir oyuncu, hep çok iyiydi, yine çok iyi.” Ünlü “Hazar Hanım’la görüşüyor musunuz?” sorusuna da “Evet. Kendisiyle telefonda görüşüyorum. Arkadaşlığımız devam ediyor” diye cevap verdi.
Oyuncu, “Sevgiliniz Hakan Sabancı ile evlenmeyi düşünüyor musunuz?” sorusuna şu yanıtı verdi:
“Şimdilik öyle bir durum yok.”
Kızıla boyadığı saçını daha sonra orijinal rengine döndüren Hande Erçel, “Çok severek yaptım ama boyamak zorladı. Sadece kızıl rengi çok istiyordum. Onun için boyadım” açıklamasında bulundu.
Hande Erçel, oyunculuğu bırakacağı iddialarına ise “Yok öyle bir şey” cevabını verdi.
Erçel, son dizisinin final yapmasının ardından sosyal medya hesabından projelerine dair kareleri silmesi sonrası oyunculuğu bırakacağına dair iddialar çıkması hakkında şunları söyledi:
“Haberler doğru değil. Benim mesleğim, tutkum oyunculuk. Asla bırakmak diye bir durum yok. İnsanlar yazıyorlar... Aksine iş yapmak istiyorum. Yeni bir projede yer almak istiyorum.”
Oyuncu, seramik atölyesinde çalışmalar yapmasına dair ise “Arkadaşımın atölyesi kendisine eşlik ettim. İlgi alanım zaten sanat. Bunun okulunu okuyorum. Dizi bitti ve okula yöneldim. Final dönemindeyim” açıklamasında bulundu.
Kanal D’nin geçen haftalarda final yapan dizisi ‘Dilek Taşı’nda rol alan Hazal Subaşı önceki gün Nişantaşı’nda görüntülendi.
Oyuncu, tanındıktan sonra hayatının çok değişmediğini, kimi zaman toplu taşımayı da kullandığını açıkladı:
“Tanındıktan sonra hayatımda çok farklılık olmadı, öyle şöhretli bir hayatım da yok. Tatil günlerimde kişisel işlerimi halledip eve dönüyor ve dinleniyorum. Fakat çok evcimen değilimdir, sosyalimdir. Yoğun olduğum süreçlerde o boş günü trafikte geçirmeyip dinlenmek için evde zaman geçiriyorum. Şehir içinde vapura da biniyorum. Kimse şaşırmıyor. Öyle ünlü bir oyuncu gibi hayatım yok. Ben öyle hissetmiyorum.”
Oyuncu, ‘yüzüm eskimesin’ gibi bir düşünceyle hareket etmediğini ve beğendiği bir projede de oynayabileceğini ifade etti: “Bazen diyorlar ‘Üst üste projede oynamam’. Bu tip sınırlar koymuyorum. Bu biraz işe ve karaktere bağlı. Çok beğenirsem yaparım. Beğeneceğim bir şey gelene kadar da bekleyebilirim. Ama dinlenmek istiyorum.”
DİLEK TAŞI’NDA ÇALIŞMAK ZEVKLİYDİ
Hazal Subaşı, ‘Dilek Taşı’nda severek çalıştığını ve bir süre tatil yapacağını açıkladı:
“Set bitti, dizi sona erdi. ‘Dilek Taşı’nın ekibiyle çalışmak çok zevkliydi. Hepsini çok seviyorum. Hepimiz zaten yapım öncesinden de arkadaştık. Biz diziden memnunuz. Olduğu kadar ilerledi, güzel gitti dizimiz. Demek ki yapımın bu kadar sürmesi gerekiyormuş. Oyuncu olarak elimizden geleni yapıyoruz. O yüzden üzerimizde ayrıca bir sorumluluk hissetmiyoruz. Her zaman senaryoya hizmet edip çalışıyoruz.” ‘Dilek Taşı’nda Subaşı harici Salih Bademci, Ozan Dolunay, Perihan Savaş, Özge Özberk de rol alıyordu.
Etkinlikten elde edilecek gelir, deprem bölgesindeki çocuklar yararına kullanılmak üzere Unicef’e bağışlanacak. Önceki gün Levent’te görüntülenen oyuncu, çok heyecanlı olduğunu belirtti:
“Kolay kolay kimseye kısmet olacak bir şey değil. 500’üncü oyun için de özel bir gösterim hazırladık. Mart ayında deprem bölgesinde olma durumum var. Onlara da özel bir gösteri planlıyorum.”
Fırat Tanış, son dönemde tiyatroya ilginin artmasına dair sorulara şu yanıtı verdi:
“Şahane bir şey bu. Bence bütün oyuncular deneyimlemeli. Tiyatrodaki disiplin, durum, anlayış, seyirci dizi setine benzemez. Tiyatroda yanlış bir şey yaptığınızda rezil oluyorsunuz.”
Eda Ece önceki gün Etiler Akmerkez’de görüntülendi. Basketbolcu Buğrahan Tuncer ile evliliğinden 6 aylık hamile olan ve kız bebek bekleyen Ece, “Hamileliğimin kış aylarına denk gelmesi iyi oldu. Yazın zorlanırdım. Bu arada bir giyim markası çıkardım. İnternetten satışa başladık. Kumaş dersi de aldım” dedi.
"BUĞRA ÇOK YARDIMCI OLUYOR"
Oyuncu, hamileliğin ilk 3 ayında çok kustuğunu söyledi: “Tam bir eziyet oldu bu durum. Kız hamileliği daha zormuş. Gupse Özay ve Aslı Enver ile konuşuyorum. Gupse’nin ‘Lohusa’ filmini izlemek istiyorum. Ama Gupse ‘İzleme sakın. Duygusalsın, ağlarsın’ dedi. Hem gülmek hem de ağlamak için izleyeceğim. Kadınlara iyi davranmak lazım bu dönemde. Eşlerinize iyi davranın. Buğra da süperdi bu arada, kendisine teşekkür ediyorum. Bebeğim de sabah 5’te başlıyor tekmelemeye, aşırı tekmeci. Neden içeride bu kadar sıkıldı anlamadım. Herkesi eğlendirdim çocuğumu eğlendiremedim.”
Kızımı bohem yetiştirmek istiyor
İsim konusunda kararsız olduğunu söyleyen Eda Ece, “Benim ismimi de son dakika koymuşlar. Normal bir isim koymak istiyorum. Yeni isimler çok değişik. Yeğenimin sınıf listesini baktım, ‘Lili, Lala, Lolo’ gibi isimler var. Annemin adı Ayşe, en kötü onun ismini koyacağım” dedi.
Ece Ece, Şevval Sam ile görüştüğünü söyledi: “Meksika’dan yerel kıyafetler almış. Kızımı, bohem yetiştirmeye çalışıyor çocuğumu.”
Çift geçen kasım ayında oğullarına kavuşarak ilk kez anne-baba olmanın mutluluğunu yaşadı.
Çift önceki gün sabahın erken saatlerinde Nişantaşı’nda el ele görüntülendi.
Oğulları Can’ı ‘sling’ ile kucağında taşıyan Ezgi Mola, annelikle ilgili soruları yanıtladı:
“Ne diyebilirim ki, anne olmak harika bir duyguymuş ve her şey çok güzel gidiyor. Mustafa da sağ olsun çok yardımcı oluyor. Uykusuz geçirdiğim gecelerin hiç bu kadar güzel olacağını tahmin etmemiştim. Anneliğin tadını çıkarıyorum.”
Tilbe, kendisini görüntüleyen muhabirlere “Çekilin önümden, açım aç. Aç ayı oynamaz” diye bağırdı.
Sanatçı, “Yeni şarkınıza ödül bekliyor musunuz?” sorusuna şu yanıtı verdi:
“İstemiyorum ödül, ben kendim ödülüm.”
Daha sonra bir kebap restoranına doğru iş insanı Kayhan İskenderoğlu ile yürüyen Tilbe, gazetecilerin “İlişki sorsaydık, ilişki var mı yok mu?” sorusuna sinirlenerek “Ne ilişkisi ya. Bir s.... git, insanın sabrını bozma” diyerek hakaret etti.
Şarkıcı, görüntü almaya çalışan bir kameramanın kamerasını itti. Yıldız Tilbe, restoran çıkışında ise iki ay önce yoğun bakımda kalmasıyla ilgili soru soran muhabirlere karşı yine aynı tutumu sergiledi. Yıldız Tilbe, “Yeter, bıktım sizden” diyerek bağırdı.
'O SAHNE EN ZORUYDU'
"Orada çok olaylar geçti de anlatmayayım onu... Çok zordu. En zoru etek havalanmasıydı. Ertem bey bir şeyler söylüyordu. 'Herhalde bana söylemiyor' dedim. Meğer bana söylüyormuş."
'DAMADIM KORELİ'
"Damadım Koreli. Kızım Kore'ye gelin gitti. Burada öğretmendi eşi. 19'unda evlendi. 20'sinde anne oldu. Adı Roce. Türkiye'de yaşıyorlar. Türkçe, İngilizce, Korece konuşuyor."
'2 SENE HASTANEDE YATTIM'
"Sanatın bedeli, festivallik bir film yaptık. Vizyona giriyor. Bir de '60 Gün' diye bir şey çektik. O da Kültür Bakanlığı destekli. Artık hep anneyi oynuyorum ama piyasadayım yani. 200'e yakın filmim oldu. Sağlık sorunumuz vardı aile içinde 4 sene sürdü. Ben 2 sene ara verdim. O süre zarfında hastanede kaldım. Şimdi çok iyiyim."
Algöz, oyunun ön sıra biletlerinin 2 ila 4 bin lira arasında bir fiyatla satışa sunulması hakkında şöyle dedi: “Bu fiyatlar en önse eğer, ben veririm. Cem’e feda olsun. Talep var, insanlar da gülmeye hasret kaldı. Cem o boşluğu dolduran bir isim olduğundan, bu fiyatlar olabilir. Dünyanın her yerinde canlı performanslar, konserler pahalıdır.”
Oyuncu, sinema filmi biletlerinin pahalılığından dert yandı: “Sinema biletleri korkunç pahalı, kimse gidemiyor. Dört kişinin sinemaya gitmesi en az 1500 lira tutuyor. Ancak tiyatrolara karşı talep var, tiyatroya gitmek daha makul.”
Cem Yılmaz’ın abisi Can Yılmaz’la gösteri sahneleyen Zafer Algöz, “Cem Bey’le rekabet etmek nasıl?” sorusuna şöyle yanıt verdi: “Cem’le rekabet edemeyiz, biz ona göre daha genciz. Şov dünyasına yeni girdik. Biz daha mütevazı rakamlarla işi idare ediyoruz.”
Kalp yetmezliği nedeniyle 72 yaşında hayatını kaybeden Kubat, dün ikindi vakti Zincirlikuyu Camisi’nde kılınan cenaze namazının ardından Zincirlikuyu Mezarlığı’na defnedildi.
Babasının ölümüyle büyük üzüntü yaşayan Çağla Kubat, cenaze töreninde eşi Jimmy Diaz ve kızı Selin ile birlikte taziyeleri kabul etti.
Ünlü rock’çıya Orhan Gencebay’ın “Türk müziği yerli ve milli değerlerden uzaklaşıyor” açıklaması hakkında ne düşündüğü soruldu.
Şarkıcı, “Orhan Abi’yi çok severim. ‘Ben öyle düşünmüyorum’ deyip saygısızlık yapmak istemem. Gençler istediklerini yapmalılar. Bu iş kafana göre takılarak olur. Benim için kurallar yoktur. Başkalarına karışmayı sevmiyorum. Herkes istediğini yapsın” dedi.
Daha önce çalışmayı sevmediğini söyleyen Teoman, gündemindeki projeler sorulunca espri yaptı: “Bir roman bitirdim. Cem Adrian’a şarkı yaptım. Mayısta benim de single’ım gelecek. Yanlışlıkla çalışkan oldum!”
SEREN Serengil’in yakın çevresine 1999 yılında hayatını kaybeden babası Öztürk Serengil’in özdeşleşmiş sözlerini, replik ve esprilerini kullanan Zafer Algöz’e dava açmayı düşündüğünü söylediği iddia edilmişti.
Zafer Algöz’ün 2017 yılında yayımladığı “Haşırt Dı Blekbord” kitabını Öztürk Serengil’in sözünden esinlenerek çıkarması Seren Serengil’in tepkisini çekmişti.
Serengil’in “Babamın anılarını ve yaşadıklarını anlatıp onun esprilerini sürekli anlatıyorlar ve bunun üzerinden para kazanıyorlar. Zafer Algöz, babamın sözünü bile çıkardığı kitaba adına vermiş. Sosyal medya hesaplarından bunları anlatıp bir şekilde para kazanıyorlar.Onun hakkını kimseye yedirmem. Böyle giderse avukatıma talimat verip telif davası açmayı düşünüyorum” dediği öne sürülmüştü.
DELİ SAÇMASI!
Seren Serengil’in sözlerine Zafer Algöz’den yanıt geldi. Levent’te önceki gün yürürken görüntülenen ünlü oyuncu, Serengil’in ifadelerinin hatırlatılması üzerine sert konuştu.
Serengil’in açıklamalarını “Deli saçması” olarak nitelendiren Zafer Algöz, “Boş işlerle uğraşmıyorum. Deli saçması. Bana teşekkür etmesi lazım. ‘Babamın hatırasını yaşatıyorsun’ demesi lazım. Öztürk abinin iki tane de oğlu var İsveç’te. Onlar bana mesaj yazıyorlar ‘Zafer abi babamızı ne kadar güzel insanlara hatırlattınız’ diye teşekkür ediyorlar. Onun ettiği lafa bak. Saçmalık. Yazmış olduğum kitaplarda Sadri Alışık’tan bahsediyorum. Kemal Sunal’dan bahsediyorum. Onun çocukları neden kalkıp öyle bir şey demiyorlar. İş güç yok, para lazım” diye konuştu
Kerem Alışık, önceki gün Bebek sahilinde yürüyüş yaparken objektiflere takıldı.
“O Ses Türkiye”nin yılbaşı özel programında eski sevgilisi Ebru Gündeş ile yaşadığı diyaloglar gündem olan Kerem Alışık, muhabirlerle karşılaşınca sessizliğe büründü.
Ünlü oyuncu, programda eski aşkıyla olan duygusal anlarının hatırlatılması üzerine koşarak uzaklaştı. Sorulara yanıt vermeyen Alışık’ın tebessüm ettiği görüldü.
Kerem Alışık, “O Ses Türkiye”nin yılbaşı özel bölümünde “Gitme Aklım Sende Kalır” şarkısını seslendirmişti.
Gündeş de eski aşkına “Kerem benim çok kıymetlim. Çok severim. Her zaman sevgiyle anarım” sözleriyle övgüler yağdırmıştı.
Alışık da Gündeş’in “Fırtınalar” şarkısını mırıldanarak ünlü sanatçıyı jest yapmıştı. İki sanatçının yaşadığı duygusal anlar sosyal medyada da ses getirmişti.
Uzun süredir kanserle mücadele eden 74 yaşındaki sanatçının cenazesi defnedilmek üzere İstanbul’a getirildi.
Uzel’in naaşı dün Yeniköy Merkez Camisi’nde ikindi namazına müteakip kılınan cenaze namazının ardından Yeniköy Mezarlığı’na defnedildi.
Arzu Uzel
Eski İçişleri Bakanı Abdulkadir Aksu, Demet Akbağ, Safiye Soyman, Seren Serengil, Sedef İybar sanatçıyı son yolculuğuna uğurladı.
Ali Uzel de eski eşini son yolcuğuna uğurladı.
Yüksel Uzel’in kızı Arzu Uzel ve torunu Nur Kemal Mahruki, taziyeleri kabul etti.
Sak, yılbaşı planını sevgilisi ile yaptı. Ünlü oyuncu, yeni yıla ABD’nin Philadelphia 76ers basketbol takımında oynayan sevgilisi Furkan Korkmaz’ın yanında girecek. Sak, şimdiden uçak biletini ayırttı. Oyuncu, uzun süredir ayrı kaldığı sevgilisi ile yeni yılı karşılayacak, aynı zamanda da hasret giderecek.
◊ Hayatınız şu an nasıl bir tempoda?
- Hayatımın en yorucu ve en uykusuz dönemi. Özellikle gece sahnem olduğunda kızım Luna bir şekilde bunu hissediyor ve sanki o gece mutlaka kalkması gerekiyormuş gibi uyanıyor. Ailece hep birlikte sabaha kadar oturuyoruz. Gerçi çok uykuyu seven bir insan değilim, fakat ertesi gün sahnem olduğunda sesi bir tek dinlendiren uyku olduğu için önem veriyorum. Özge de benimle birlikte bu uykusuzluğu yaşıyor. Bir yandan set, bir yandan tiyatro, bir yandan da dernek işleri ve Luna ile uğraşmaya devam ediyor.
◊ Şarkıcılıktan önce ünlülere yakın koruma hizmeti vermişsiniz. O dönemi biraz anlatır mısınız?
- Aslında sadece ünlülere yakın korumalık yapmıyordum. Aynı zamanda Polis Akademisi ile çalıştığım, askeriye ile iş yaptığım, çok farklı bir dönemdi. Türkiye’nin en ileri gelen güvenlik şirketiyle beraber çok ciddi bir proje yaptık. Katar, Bahreyn, Dubai gibi yerlere yakın koruma eğitimi verdik. Yakın dövüş ve boğuşma dersleri verdim ben. Üniversite zamanında hem kendi harçlığımı çıkardım hem de ünlü camiasında tanınmaya başladım.
Özellikle sanatçı turneye çıktıysa havaalanında karşılayıp otele, otelinden de konser alanına kadar eşlik ediyorduk. Güzel bir histi.
◊ Sanatçılarla çalışmanın zorluğu var mı?
- Her işte olduğu gibi zor yanları var tabii ki. En başta herkesin aile eğitimi, görgüsü, okul eğitimi, hayatı algılaması, anlayışı aynı düzeyde olmuyor. Bu farklılıklardan ötürü maalesef hiç anlaşamadığım, “Bir daha yüzüne bakmam” dediğim kişiler bile oldu.
◊ Şarkıcı olmaya nasıl karar verdiniz?
Anksiyetesi artan sanatçının yakından takip edilebilmesi için doktorunun tavsiyesi üzerine böyle bir karar aldığı öğrenildi. Daha önce omuriliğinden ameliyat olan Özer’in bu sağlık sorununa da çözüm aranacak.
ZERRİN'İNİZ GAYET İYİ!Haberlerin ardından Zerrin Özer, sosyal medya hesabında açıklama yayınladı:
"Maalesef dünden beri çıkan haberleri şaşkınlıkla izlemekteyim. Her şeyden önce Darülaceze Sn.Hamza Cebeci başkanlığında kendisini sürekli yenileyen ve tüm sağlık çalışanları ve destek ekipleriyle son derece profesyonelce çalışan bir kurumdur. Huzur evi olması haricinde sağlık anlamında destekleyici bir çok birimi bünyesinde barındırmaktadır Günlük hayatımı hafifte olsa etkileyen bir takım zincir fiziki sağlık problemlerimin tedavisinde özellikle ve kendi isteğimle seçtiğim bu konuda ihtisas sahibi doktorların görev yaptığı kurumun ismini, misyonunu ön yargılı ve yanlış bir şekilde kullanarak, tarafımı düşkün ya da düşmüş gibi gösterme çabasını anlamakta güçlük çekiyorum maalesef. Bu tür amacını aşan konularla gündemi meşgul etmeyelim lütfen. Sevenlerim, canlarımmm Zerrin'iniz gayet iyi...Hiç merak etmeyin.. Sevgilerimle..."
‘DEFOLUP GİTMEK İSTİYORUM’
İngiltere’de Royal Centre School London’da oyunculuk eğitimi alan Tanrısevsin, “Bu dönem, işler ve projelerle geçiyor. Ama her fırsatta bu eğitimlere devam edeceğim. Oyunculuk, mesleğim. Mesleğimde en iyiyi yapabilmek adına sürekli kendimi güncellemem gerekiyor. Hayalim insanların yüreğine dokunan kadın hikâyelerini anlatmak ve buradaki kadınları canlandırmak” dedi.
Oyuncu, proje seçimlerinde de titiz davrandığını belirtti: “Kısa vadeli hiçbir zaman düşünmedim. Oyunculuk uzun soluklu bir yolculuk. Sektöre yeni girdiğiniz, olgunlaştığınız ve artık kendinizi bulmaya başladığınız bir yolculuk bu.”
Tanrısevsin, komedi filmi “Yaşam Koçu”nda canlandırdığı ‘Helin’ karakteriyle sakinlik açısından benzediklerini söyledi: “Helin, aslında ünlü olmasına rağmen yaşam tarzı olarak herkes gibi. Bu açıdan kendime yakın hissediyorum. Fakat hayatın anlamını bulma şeklimiz farklı.”
◊ “Yaprak Dökümü”nde oynama fikri nasıl gelişti?
- Hakan Altıner, mükemmel bir uyarlama yaptı. Benim de konservatuvardan arkadaşım. 1975 yılı İstanbul Belediye Konservatuvarı Tiyatro Bölümü mezunuyuz ikimiz de. “Gel Reşat Nuri Gültekin’i oyna” dedi. Ben de “oynarım” dedim. Oyun harika. Bir kere oyuncular çok iyi.
◊ Reşat Nuri Güntekin’i oynamak sizde nasıl bir duygu uyandırdı?
- Türk edebiyatında sıra dışı bir yazar. 50 sene sonra bile güncel diyebileceğimiz büyüklükte bir yazar. Onunla ilgili çok makale var. Aristoteles’in “Retorik” eseri ile Reşat Nuri Güntekin’in “Acımak” romanı hep böyle mukayeseli yazılır. Dolayısıyla Reşat Nuri’yi oynamak büyük bir sorumluluk. Ama biz de eski mektepliyiz. Vaktiyle Kenter Tiyatrosu ve Şehir Tiyatrosu’nda oyuncu ve yönetmen yardımcısı olarak çalışmıştım. Sürekli sanatın içinde olduğum için kabul ettim.
BAKAN ROLÜ VARSA HEPSİNE TALİBİM
◊ Bir dönem bakanlık görevinde bulundunuz. Ekranlarda da bakan rollerini canlandırdınız. Sizin için siyasette bakan olmak mı yoksa ekranda bakan olmak mı daha keyifliydi?
-Mayıs ayında ilk kez sahnelendiğinde dakikalarca ayakta alkışlanan “Broadway in İstanbul” projesi gördüğü yoğun ilgiden dolayı“Broadway in Istanbul Vol.2” başlığıyla bu kez Uniq Açıkhava’da seyircisiyle buluşacak. Uğur Baburhan’ın rejisini üstlendiği, Serpil Günseli’nin müzik direktörlüğü yaptığı müzikalde Ayça Varlıer, Canan Ergüder, Özge Borak ve Tuana Yılmaz rol alacak.
-Projenin onur konuğu usta tiyatrocu Nilgün Belgün olacak. Belgün sürpriz bir Broadway şarkısın dansçılarla birlikte yorumlayacak. Sosyal medyada paylaştığı dans performanslarıyla gündem olan ünlü oyuncu Fırat Çelik de “Broadway in İstanbul Vol.2” projesinin kadrosuna dahil oldu. Ünlü oyuncu,
19 Eylül akşamı yapacağı düet ve solo performanslarıyla çok konuşulacak.
“Ayla”, “Müslüm”, “Cep Herkülü: Naim Süleymanoğlu”, “Kesişme: İyi ki Varsın Eren” gibi filmlere imza atan yapımcı Mustafa Uslu, yeni projesi için kolları sıvadı. Uslu, Türk sanat müziğinin “Sanat Güneşi” lakaplı ismi Zeki Müren’in hayatını film yapıyor. Filmin yönetmen koltuğuna Özer Feyzioğlu oturacak. Hikâyesiyle ses getirmeye hazırlanan filmin senaristliğini ise Mustafa Uslu ve Özer Feyzioğlu birlikte üstlenecek. Yapımın ilk tanıtım fragmanı 29 Eylül’de Bodrum Film Festivali’nde gösterilecek.
Zeki Müren’in hayatını kimin canlandıracağı şimdilik açıklanmazken, filmde sürpriz isimlerin olması bekleniyor. Mustafa Uslu, film için oldukça heyecanlı olduklarını söyledi: “Gerekli hazırlıkları yaptık. Zeki Müren’in yeğeni Özlem Güner ile görüştük. Detayları konuşup birlikte yola çıkma kararı aldık. Zeki Müren emanetinin usta ellerden çıkmasını istediklerini söylediler.”
GÜN YÜZÜNE ÇIKMAMIŞ HER ŞEY FİLM OLACAK
Zeki Müren’in yeğeni Özlem Güner, büyük bir sorumluluk aldıklarını ifade ederek şöyle konuştu:
“Ben ve eşim gece gündüz uykusuz haldeyiz. Büyük bir sorumluluğumuz var. 26 senedir böyle bir şeye ‘evet’ demedim. Herkes için ‘Sanat Güneşi’ olabilir ama o benim güneşimdi. Bu film güneşin yeniden doğuşu olacak. Zeki Müren, hayatımızın en önemli parçası. Sadece gururum değil, büyük bir sorumluluk teslim etti. Yaşama veda etmeden bir gün önce arayıp ‘Ben herkes için Zeki Müren olabilirim ama sadece sizin dayınızım. Bunu unutmayın’ dedi. Bu yüzden onu en güzel şekilde tanıtmak, yansıtmak, gerçekleri sevenlerine aktarmak istiyorum. Mustafa Uslu ile benim ‘Masal Tadında’ romanımdan yola çıktık.”
Filmde Zeki Müren’in bilinmeyen birçok yönüne parmak basacaklarını belirten Özlem Güner, “Gün yüzüne çıkmamış her şey, tüm gerçekliğiyle, tüm çıplaklığıyla bu filmde olacak. Evindeki yaşamından, çocukluğundan, anılardan, hayallerinden, umutsuzluklarından, acılarından, hüzünlerinden her şeyi bu filmde göreceksiniz” dedi.
USTA sanatçı Gülden Karaböcek’in sosyal medyada paylaşılan bir görüntüsü kısa sürede gündem oldu. Bir dönemin müzik efsanesinin bir çorbacıda sahne aldığı iddia edildi. Videoyu izleyen Karaböcek’in hayranları, “Sanata sanatçıya asla değer yok”, “Çok zoruma gitti. Düzgün bir sahne yok mu Gülden Karaböcek için”, “Ekmeğin ayıbı yok, helalinden kazanıyor” gibi yorumlarda bulundu.
SAHNE ALMADI BİR ŞARKI SÖYLEDİ
Karaböcek’in kızı Nur Düzgit, sosyal medyadaki görüntülerle alakalı Hürriyet’e şu açıklamayı yaptı: “Görüntüler 4 yıl öncesine ait. Konya’da nostaljik bir çorbacı var. Orada bir imza günü olmuştu. Bir tane playback şarkı rica etmişlerdi. Sonra o görüntüler ‘sahne alıyor’ gibi yorumlandı. Gülden Hanım gayet iyi. Sahnelere gidip geliyor.”
İMZA GÜNÜ
◊ Galibiyet için kutlarım. Takımın performansını nasıl buldunuz?
- Uzun bir maraton. Bugün 4-2 kazandık ama şunu söylemem lazım; bu sezon için en sorunlu maçlardan biriydi. Gelecek futbolcular var, sakat futbolcular var. Abartısız 7-8 eksiğimiz vardı. Ona rağmen kazanmamız çok değerli oldu.
◊ Ozan Tufan hat-trick yaptı. Ona özel bir parantez açmak ister misiniz?
- Ozan çok eskiden tanıdığım, futboluna çok inandığım bir futbolcu. O da bana inandı. Bu projenin içinde yer alırken onun da kafasında tek bir şey vardı: Beraber bu başarı hikâyesini yazmak. Geldiği ilk günden beri beni hiç üzmedi. Bugün de gururlandırdı.
◊ Türkiye’den transfer etmeyi düşündüğünüz isimler var mı?
- Bu, zamanla olacak bir şey. Olmaz diyemem, olur da diyemem. Büyük takımlarımızla sürekli temastayım. Her zaman bana destek oluyorlar. Onların kadrolarında yer almayacak oyuncular her zaman bize sıcak bakıyor.
LİGİN SON MAÇINDA BİZİ TÜRK BAYRAKLARIYLA ALKIŞLADILAR
◊
İspanya’dan yeni döndüğünü açıklayan oyuncu, orada gördüğü ilgi karşısında duygulandığını söyledi:
“İspanya’ya dil okuluna gittim. Orada salı günleri benim de rol aldığım ‘Kardeşlerim’ dizisi izleniyor. 20 gün Barselona’da kaldım ve tanındığımı gördüm. Yürümekte zorlandım. Şengül karakterine bayılıyorlar. Onların ulusal kanalında birinciyiz. Genci, yaşlısı herkes tanıyor. Çok duygulandım.”
Telefonla ulaştığımız Karadağlı şunları söyledi: “Şu anda bir şey konuşamıyorum. Artık Tamer Karadağlı olarak değil kurumu temsil ettiğim için bir şey söylemem doğru değil. Daha çok yeni. Biraz zaman geçsin gerekli açıklamaları yapacağım. Şu an kurum ön planda. Telefonlardan başımı alamıyorum.”
Bilkent Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi Tiyatro Bölümü’nden mezun olan Tamer Karadağlı, ‘Çocuklar Duymasın’ adlı televizyon dizisinin de ünlü ekran yüzüydü.
Dijital yayın platformu Disney Plus’ın “Atatürk” dizisini yayınlamama kararı almasının yankıları sürerken, yapımcı Murat Yıldırım sürpriz bir projeye imza atacağını duyurdu.
Yıldırım, Mustafa Kemal Atatürk’ün en sevdiği şarkıları bir albümde toplayacak.
2012 yılında vefat eden Atatürk’ün manevi kızı Ülkü Adatape’nin vasiyeti üzerine böyle bir çalışma hazırlamaya karar verdiği öğrenilen Yıldırım, albüm için oldukça titiz davranıyor.
Murat Yıldırım, Ülkü Adatepe ile.
ALBÜMÜN SÜRPRİZİ DÜNYA YILDIZIYLA DÜET
Ön hazırlık çalışmaları süren “Vasiyet” adlı albümde Ajda Pekkan, Candan Erçetin, Cem Adrian ve Seçil Heper gibi ünlü sanatçıların yer alması bekleniyor.
Albümün sürprizi ise dünya çapında tanınmış bir sanatçı ile bir Türk şarkıcının yapacağı düet olacak. Atatürk’ün en sevdiği 12 şarkının yer alacağı albümde eserleri toplamda 9 sanatçı seslendirecek.
İŞ GÜÇ DÜŞÜNMÜYORUZ
Cansu Dere ve Selma Ergeç önceki gün Nişantaşı’ndaydı. The House Cafe’de kahve içen iki arkadaş, daha sonra alışveriş turuna çıktı.
Fotoğraflarını çeken muhabirlerle de ayaküstü sohbet eden ikili, “Beraber bir projeniz mi var yoksa? Onun için mi buluştunuz?” sorusuna “Şu an için iş güç düşünmüyoruz. Biz çok yakın arkadaşız. Halletmemiz gereken bir iş vardı, onun için buluştuk” yanıtını verdi.
REKLAMI REDDETTİ İDDİASI
Geçtiğimiz günlerde Ordu’da açılan bir eczaneye Cansu Dere’nin adı verilmişti. Ünlü oyuncu, konu hakkında “O eczaneden haberim yok, şimdi bir şey diyemem” dedi.
Dere’ye hakkında çıkan “14 milyon TL’lik reklamı reddetti” haberleri de soruldu. Oyuncu, rakamın abartılı olduğuna dikkat çekerek iddiayı yalanladı: “Arkadaşlar hepimiz aynı ülkede yaşıyoruz. Öyle bir teklif yok.”
Sanatçı, deprem felaketi nedeniyle mutsuz olduğunu söyledi: “Bu bayramı çok fazla içimde yaşayamadım. Gerçekten mutlu değilim. Allah bir daha böyle bir acı yaşatmasın.”
Kanal D’nin “Yıldız De Bana” adlı yeni yarışmasında jüri koltuğuna oturan Hülya Avşar, programla ilgili de konuştu:
“O programdan güzel oyuncular çıkacak. Dizilerde oynayacaklar ödül olarak. Hepsinin yeri hazır; başrol, karakter oyuncusu. Her şeyleri hazır.”
“Yıldız De Bana” yarışmasının jürisinde Zafer Algöz, Hülya Avşar ve Büşra Pekin yer alıyor.
Merve Boluğur önceki gün annesi Nehra Boluğur ile Nişantaşı’nda alışveriş yaparken görüntülendi. Oyuncu, şu sıralar kalbinin boş olduğunu belirtti:
“Hayatımda kimse yok. Laf olsun diye biriyle çıkmayı sevmiyorum. İstersem koluma birini takarım. Çok basit bir şey. Benim iki dakikamı, bir dakika mı hatta saniyemi alır. Mevzu o değil. Gerçek ilişkiler kurmayı çok seviyorum. Derin bağlar kurmayı… Ondan seçici davranıyorum.”
Seksi ve kadınsı
şeyleri seviyorum
Boluğur, yakında yeni single’ını yayınlayacağını duyurdu. Oyuncu, sözleri kendisine ait şarkıyla ilgili şunları söyledi:
◊ İlaç mümessilliğinden şarkıcılığı geçiş yapmışsınız. Nasıl böyle bir karar alıp müzik yolculuğuna başladınız?
- 6 yaşımdan beri müziğe ilgi duyuyorum. Küçük bir pilli teybim vardı. Onu çalar, Diyarbakır’ın ara sokaklarında kendimce şarkılar söylerdim. O dönemde peşime birileri takıldı. Sanırım gazinocular. Beni kaçırmaya çalıştılar. O zaman 7 yaşında falandın. Adam ağzımı kapatıp ‘Sesin çok güzel. İyi yerlere geleceksin. Sesini çıkarma’ dedi. Annem o sırada kapıyı açıp bağırdı. Komşular geldi ve adamlar kaçıp gitti. Babam bu yüzden beni okuldan aldı. Daha sonra hırs yapıp ilkokul, ortaokulu ve liseyi dışarıdan bitirdim. Ticaret meslek lisesi okudum. Gıda sektöründe işe başladım. Bir süre sonra da ilaç sektörüne geçiş yaptım. Yaklaşık 11 ilde Doğu Anadolu bölge sorumlusu olarak görev yaptım. Arkadaşım Prof. Dr. Ahmet Eroğlu beni müziğe itti. Eczacı arkadaşlarım, “Hadi hadi yaparsın. Bu iş sana göre değil sen sahne kadınısın” diyerek beni ikna ettiler.
◊ İlk albüme nasıl karar verdiniz?
- Para kazanmaya başlayınca ‘Ev mi alsam albüm mü yapsam?’ diye kararsız kaldım. Doktor arkadaşlarım, ‘Evi alırsın çocukluk hayalini gerçekleştir. Albüm çıkar’ dedi. Geldik Unkapanı’na... Unkapanı kurtlar kapanı. Çok ciddi paralar harcadık. Yanlış insanlarla yola çıktığım için biraz aksadı ama pes etmedim.
◊ Kaç yıldır profesyonel olarak müzikle uğraşıyorsunuz?
- Cumartesi-pazarları hobi olarak sahneye çıkıyordum. Profesyonel olarak ise 7-8 yıldır sahnedeyim. Toplamda 17 yıldır sahnelerdeyim diyebilirim. Çok büyük emekler verdim, bedeller ödedim. Asla duruşumdan ödün vermedim.
◊ Tarzınızı nasıl yorumlarsınız?
- Normalde arabeskçiyim. Fantezi-arabesk ama pop da okudum. Hayranlarım tarafından istek gelince pop da yaptım. Bana göre şarkıcı dediğin her tarz okumalı. Neşet Ertaş hayranıyım. Çok dinlerim. İbrahim Erkal’ın duygusunu severim. Yazdığı sözlerin duygusu müthiş güzel.
Nesrin Sipahi, “Fecri Ebcioğlu Saygı Albümü” için stüdyoya girdi, 50 yıl önce seslendirdiği “Bebek” şarkısını yeniden yorumladı. 87 yaşındaki usta isim, kayıtların yapıldığı Dp Studio’da soruları yanıtladı. 12 yıl sonra stüdyoya girmenin heyecanını yaşadığını dile getiren sanatçı, “Yeniden başlıyormuşum gibi heyecanlandım. Yeniden plaklar yapacakmışım gibi hissediyorum. ‘Her şeye biz koşturacağız’ diyerek beni ikna ettiler” dedi. Nesrin Sipahi’ye “Ankara yıllarımdan tanıyorum” dediği Bergen de soruldu. “Onu çok sempatik buluyordum” diyen sanatçı, Bergen’in hayatını anlatan filmi henüz seyretmediğini söyledi.
NİYE DEŞİFRE EDEYİM?
Sipahi, “Siz hayatınızın film olmasını ister misiniz?” sorusuna da şu yanıtı verdi: “Özel hayatım bana aittir. Niye deşifre edeyim? Benden sonra çocuklarım yaparsa bilemem. Ben öteki tarafta olacağım. Ben hayatta olduğum sürece istemiyorum. Yakında kitabım çıkacak. Bazı şeyleri anlattım, bazı şeyleri anlatmadım.”
ÖNÜMÜ KESMEK İSTEDİBir dönem sahnelerde fırtınalar estiren Nesrin Sipahi, “Sahne aldığınız dönem başka sanatçıların önünüzü kesmeye çalıştığını hissettiniz mi hiç?” sorusuna şu yanıtı verdi: “Olmuştur. Allah rahmet eylesin, sözüm ağır olmasın, Zeki (Müren) bu işlere çok oynadı. ‘Birisi çıkıp da benim çalıştığım gazinolarda çalışmasın’ istedi. Ama sağlam olan yine yürütüyordu.”
Nurgül Yeşilçay, önceki akşam Arnavutköy’de oğlu Osman Nejat Özer ve yapımcı nişanlısı Necati Kocabay ile yemek yedi. Çıkışta muhabirlerin sorularını yanıtlayan oyuncu, “Ailece bir akşam yemeği yiyelim istedik. Londra’da oyunum vardı, harika geçti. Benim çocuğun da oyunu vardı, onu da izledik. O da çok güzeldi” dedi. Muhabirlerin, “Diziniz erken final yaptı bununla ilgili neler söylemek istersiniz?” sorusuna ise “Olmayınca olmuyor. O kadar abartılacak şeyler değil” diye konuştu. Geçtiğimiz günlerde geçirdiği kaza ile ilgili de konuşan Yeşilçay, “Elektrik veriyorlar iyi geliyor, can sıkıcı bir durum ama kalıcı olmayacak” diyerek tedavisinin devam ettiğini belirtti.
BENCE DE NECATİ
BANA ÇOK İYİ GELİYOR
Cem Özer’in geçtiğimiz günlerde yaptığı, “Necati Bey, Nurgül’e çok iyi geliyor” açıklaması da sorulan Yeşilçay, “Bence de çok iyi geliyor, Necati de Cem ile tanışmak istedi ama fırsatımız olmadı. Gerçi durduk yere eski kocayla da görüşmenin pek bir manası olmadığını düşünüyorum. Her dakika görüşürsen eski koca olmaz” diyerek kahkaha attı. Rol aldığı ‘Joseph K’ isimli oyunla ilgili soruları yanıtlayan Osman Nejat Özer ise, “Oyunum çok güzel geçti” dedi.
EVLİLİK HAZIRLIĞI
Türk tiyatrosunun usta ismi Ferhan Şensoy, bir süredir tedavi gördüğü İstanbul Tıp Fakültesi’nde hayatını kaybetti. 70 yaşındaki oyuncu dün son yolculuğuna uğurlandı.
Ses Tiyatrosu’ndaki törenin ardından Ferhan Şensoy’un cenazesi Teşvikiye Camii’ne getirildi. İkindi vakti kılınan cenaze namazının ardından Şensoy’un naaşı Zincirlikuyu Mezarlığı’na defnedildi.
Foto: Ozan Güzelce/Demirören Görsel Medya
BABAMI KUCAKLADIĞINIZ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİMUsta sanatçı için ilk tören Galatasaray Lisesi'nde gerçekleşti. Törende konuşan Müjgan Şensoy, 'Babamın burada olmaktan o kadar mutlu olduğunu biliyorum ki. Hastanede hep Galatasaray’ı soruyordu. Babamı kucakladığınız için sizlere teşekkür ediyoruz.' ifadelerini kullandı. İki kardeş törende gözyaşlarına boğuldu.
Fotoğraf: Ozan Güzelce/Demirören Görsel Medya
Ahu Nur Şahin’in sorularını yanıtlayan Özcan, hayatındaki en trajik anın babası ve ardından Erdal Tosun’u kaybetmek olduğunu söyledi: “Hayatımdaki en büyük ödül oyun sonrası babamın gelip omzuma dokunarak ‘Aferin oğlum’ demesiydi.” Usta oyuncu sahnede yaşadığı sakatlıklardan bahsederek bir dönem kronik bir rahatsızlık geçirdiğini açıkladı: “Notre Dame’ın Kamburu oyununu oynarken sağ üst adalem zedelenmek üzereydi. 45 gün ara verdim.”
<div class="hr-video-seperator-line" style="height: 10px; background: #e20905;"> </div>
SON 24 SAATTE YAŞANANLAR
Emrah, okuldaki ihtiyaç sahibi çocukların ailelerine maddi yardımda bulundu. Şarkıcının yeğeni Erkan Erdoğan, yardımları ailelere bizzat teslim ettiğini söyledi.
<div class="hr-video-seperator-line" style="height: 10px; background: #e20905;"> </div>
SON 24 SAATTE YAŞANANLAR