Değişim korkutucu olmamalı

◊ “Bir Varış Bir Yokuş” serginizin hikâyesini sizden dinleyebilir miyiz?

- Ahmet Rüstem: Rest in Pieces sergimizin devamı niteliğinde olan “Bir Varış Bir Yokuş” arkeolojik verilere, kültürel miras öğelerine ölüm, kalıcılık ve iz bırakma metodlarına odaklanıyor. Bize en çok ilham veren şey özellikle Tunceli’de karşımıza sıkça çıkan koç biçimli mezar taşları ve diğer mezar taşlarının hikâye anlatım biçimleri oldu. Kabartmalar ile aktarılan desenlerin, imgelerin peşine düştük. Bu konuda araştırmalar yapan akademisyenlerin yayınlarını inceledik, yüzeylerdeki hikâye aktarım biçimlerine odaklandık ve ardından koç figürünü bağlamından kopararak daha farklı ihtimallerle buluşturmaya özen gösterdik.

◊ Sergide ne tür çalışmalar var?

- Hakan Sorar: Sergide hologram, holofan, alan haritalandırma, 3D kil, 3D porselen baskı, 3D PLA baskı, tekstil, ahşap, reçine, lazer gibi araç ve sistemlerle üretilmiş neredeyse tamamı yapay zekâ araçlarıyla oluşturulmuş çalışmalar var.

◊ Yapay zekâyı nasıl kullandınız?

- Ahmet Rüstem: Yapay zekâ onlarca yıldır bütün yazılımların arka planında halihazırda hayatımızdaydı. Ama özellikle düşüncelerin kelimelere, kelimelerin ise yazıya, sese, görüntüye, videoya, 3B modele dönüştüğü araçlarla son yıllarda tanışmaya başladık. Son 4 yıldır kelimelerden görüntü üreten yapay zekâ araçları üzerine deneyler yapıyorduk. Bu sergide yapay zekâ araçları bize çok fazla alanda destek oldu. Örneğin yapay zekâ ile oluşturulmuş bir görselin yine yapay zekâ araçları ile derinlik haritasını çıkararak görüntüyü nesneye dönüştürme üzerine denemeler gerçekleştirdik.

Hakan Sorar - Ahmet Rüstem

YAPAY ZEKÂ İŞLERİMİZİ HIZLANDIRAN BİR ASİSTAN

◊ Peki yapay zekâ sanatçının yaratıcılığını ne yönde etkiliyor?

- Ahmet Rüstem: Biz umutlu ve pozitif tarafında konumlanıyoruz. Değerli ve işlerimizi hızlandırabilecek bir asistan olarak görüyoruz. 2004 yılından bu yana 3B modelleme araçları kullanıyorum ve hepsinin yıllar içerisinde geçirdiği evrime şahitlik ettim. Bu noktada gerek görüntü düzenleme yazılımları gerek 3B modelleme araçları olsun yapay zekâ araçları ile birleştiğinde çok daha hızlı ve verimli sonuçlar aldığımızı düşünüyorum. Mimarlık, tasarım, reklam, özellikle görüntü oluşturma ihtiyacı olan her sektörde önemli bir asistan. Metinlere ihtiyaç duyulan sektörlerde de bu şekilde olduğunu gözlemliyoruz. Büyük zıtlıklar yaratmak yerine entegre olmanın değerli olduğu düşüncesindeyiz ki neredeyse bütün yazılımlar da çoktan entegre ilerlemeye başladı. Birçok sanatçı dostumuzun üretimlerinde de bu izleri görüyor ve çok ilham verici buluyoruz.

◊ Yağlı boya ve tablolu sanat eserlerinden, dijitalleşmeyle birlikte ışıklı ve yapay zekâ ile üretilen sanat eserlerine doğru bir kayış var. Bu değişimi nasıl yorumluyorsunuz?

- Hakan Sorar: Değişim korkutucu olmamalı ama değişimin süreçleri hem sanatçılar hem sanat tarihçileri tarafından iyi anlaşılmalı ki kaydı tutulup doğru şekilde tartışılsın veya kıyaslamalar yapılsın. Sanatçılar neler deniyor, görüntü,video, 3B model, ses oluşturabilen yapılarla neler kurguluyorlar, çıktılar hangi aşamada süreçleri ve kapasiteleri ile takip edilmeli ki geleceğe bilgiler aktaralım.

Nisa Taşyar Savaş (Vision Art Platform Kurucusu):

Bu sergi büyülü bir dünyaya davet

◊ Bu serginin arkasındaki ana tema nedir ve dijital sanattaki güncel eğilimleri nasıl yansıtmaktadır?

- Dijital sanat alanında çalışan Ahmet Rüstem ve Hakan Sorar bu sergileriyle zengin bir geçmişe sahip olan mozaik sanatı, anıt heykel ve mezar taşları gibi formların karmaşık güzelliklerine ve büyülü dünyalarına izleyiciyi davet ediyor. Sanatçılar yapay zekâ kullanımıyla büyük miktarda veriyi analiz ederek ve kalıpları tanıma kapasitesini kullanarak, geleneksel sanat formlarını yeni yollarla yeniden hayal etmeye olanak tanıyorlar. Bu sergi kapsamında yapay zekâ kullanarak kadim uygarlıkların sanatlarının stilistik unsurlarını analiz ediyor ve yeni formlar, renkler ve kompozisyonlar sunuyorlar.

Sanatçılarımıza demokratik bir alan sunuyoruz

◊ Bize Vision Art Platform’u anlatır mısınız?

- Vision’ın ortaya çıkış amacı hem kendi tarihini oluşturmak ve kökleşmek hem de Türkiye sanat ortamında kalıplaşmış anlayışları dünya standartlarına dönüştürebilmek. Bugüne kadar sanat ortamında yapmış olduğu sergiler, çıkardığı kitaplar ve dergiler sahip olduğu zengin anlayışın ürünleri oldu. Bunları ortaya koymak için acele etmedik daima belli bir programda ve plan dahilinde hazırlığını yaparak ortaya koyduk.

Vision’ın sanat politikasını oluştururken birçok araştırma ve deneyimden geçtik. Hem üniversitelerle iş birliği yapan hem de bağımsız sanatçılara alan tanıyarak onlara uygun ortamı oluşturup sanat hayatına katkıda bulunan bir yapı olmayı amaçladık. Galeri yapısında ise; ağırlıklı olarak akademik sanatçılara yer vererek bu sanatçılarımızın eserlerini dünya standartlarında sergilenmesini sağlayan aynı zaman da eşitlikçi ve demokratik bir alan sunduk.