Melekler

Meleklerimi yazdıktan sonra ne çok e-posta geldi sizlerden.

Haberin Devamı

Ne kadar hoşuma gitti. İçinizde meleklerle çalışanlarınız var, bir süredir onları unutmuş olanlarınız ve yazımla tekrar hatırlamış olanlarınız ya da yazımla onları hayatına sokmaya karar verenleriniz var.
Dün Kapalıçarşı’ya gittim, daha doğrusu Tahtakale’ye. Kafaya taktım günlerdir taşlı ayakkabıları. Hep alırdım dükkânlardan bir ton para bayılıp. Salak mısın dedim, sen beceririsin.
Gittim svarowski taşlar aldım komik paralara, bir de babet ayakkabılar yine komik paralara, kendim işlemek üzere, evde kendi zevkime göre.
Artık yorgunluktan bayılacak halde Kapalıçarşı’nın kapısı kapanmadan koşturarak yokuş tırmanmaya çalışırken bir dükkânın önünde iki nefes almaya karar verdim ve durdum. Kafamı bir çevirdim, dükkânın adı Melek ve melek figürü var, işte hemen alttaki fotoğrafı çektim haliyle.
Şaşkınlıkla ve gülerek yürürken önümde beyaz bir tüy uçuşuverdi, yine gülümsedim.
Sonra arabamı beklemek üzere bir yere çömeldim ve bir baktım ki önümde yine kocaman bir beyaz tüy.
Bu sabah ise kalktığımda koltuğa oturdum tam e-postalarımı okurken paldır küldür bir ses duydum kafamı bir çevirdim ki, üç melek kitabım kütüphaneden aynı anda yere düşmüş. Şaka gibi.
İşte melekler siz isteyince size işaretlerini gönderirler, isteyin onlardan “bana işaret gönderin” deyin ve bekleyin.
Buyurun aşağıda e-postalar.
Sizin e-postalarınız.
Melekler sarsın etrafınızı.

Melekler

Haberin Devamı



ANNEMİN MELEKLERİ

Ayşe merhaba,
Bahsettiklerinizin yarısından fazlası annemde de oluyor, bunu geliştirmemiz için nasıl bir melek eğitimi yapmamız lazım ya da sizden alabileceğimiz değişik fikirler olabilir mi?
Bu konuda yardımcı olursanız çok ama çok mutlu olacağım.
Ayrıca sizi seviyorum, biliyorum ki bu sevgimiz karşılıklı.
Hande

Melekler her yerde

Selam Ayşe Hanım,
Sizin mailinizi bugün bir arkadaşım yolladı (Meleklerle kafayı bozduğumu bildiği için.

İlk defa meleklerle geçen sene tanıştım. O zaman melek değil direkt Allah’tan yardım istiyordum, mesaj yolla yol göster diyordum. Tesadüfen yolda giderken önde giden bayanın gömleğine baktım (daha doğrusu içimden biri dedi ki, dikkatle bak)
Genelde gömleğin önünde yazı olur bu hanımda T-shirtün arkasında yazıyordu: Let it go Free and Easy.
Mesaj alınmıştı, çünkü o dönem çok düşünüp her konuyu analiz ede ede kafamı da kendimi de yormuştum.

Haberin Devamı

Sonra meleklerle yaşamak kitabını okuduğum dönemlerde bana çok yakın olan bir arkadaşımla kavga ettik. Düşünün canımın içi olan en yakın dostum beni anlamamakta ısrarlıydı, ona göre ben de onu anlamak istemiyordum, her neyse çok üzülmüştüm. Anlatamam. Çünkü nedense hep kızlarla bir türlü arkadaşlıklarım uzun sürmüyordu, hep samimiyetsizlikler görürdüm onların tarafından.

Allah’ım niye bu olay oldu, meleklerim mesaj yollayın dedim evden çıktım.
İnanamazsınız hep gidip geldiğim sokakta yerde ismim yazıyordu ve soy adımın ilk harfi: Ayan T ..baktım şok oldum deli gibi gülme krizine girdim.

Bir başka mucizem, 2sene önce kafama taktım ki ben Caan film festivaline gideceğim. Nasıl olacaktı bilmiyorum o dönem için uçuk bir dilekti. Neyse hayat beni Paris’e yaşamaya yöneltti. Bu sene 3ay önce festival dönemine Caan’a gittim tatile. Kendimce de meleklere dedim ki, sizden rica etmiştim festivale gideyim diye amma hiç bu dileğimi dikkate almadınız falan.
Neyse şehirde geziyorum diyorum bir dahaki seneye artık festivale de giderim filan amma bilet satılan yere gittim yine de şansımı denemek için.
Bana gazeteci değilseniz, fotoğrafçı değilseniz, gadjetınız yoksa içeri girmeniz imkânsız dedi.
Ben de yazık falan derken birden dedi ki, tamam hiç kimseye
söyleme al bu davetiyeyi!! ve o kırmızı halıda ben de yürüdüm!!!
Hem de bu sene! Meleklerime de laf sokmuştum bir de. Ne kadar ayıp. Onlar da bana sürprizlerini yaptılar.

Haberin Devamı

Allaha binlerce şükür olsun ki Meleklerle de tanıştım.

Hepimizin hayatında inşallah daha çok mucizeler olsun!!

Azerbaycan’dan Sevgiler!
Hörmetle,
Ayan

P.S Paris’te sokakta nasıl ismim yerde yazıyordu açıklayayım (PAYANT kelimesi ücretli parking demek Fransızcada) P harfi silinince de AYAN T olmuştu)

MELEKLERİN EVİNDEN SEVGİLER

Merhaba Ayşe Hanım,

Öncelikle belirteyim ki okumadan silmeyin. Bu maili tamamen sizinle eş düşünceler ile yazıyorum. Beki Hanım'ı kitapları ve facebook sayfası ile tanıdım ama daha da öncesinde ( 2 yıl önce) çok ümitsiz olduğum bir zamanda, aslında çok da samimi olmadığım bir arkadaşım bana melek duaları yolladı.
Başmelek Mikail'e dua etmemi ve kalpten inanırsam her şeyin yoluna gireceğini söyledi.
O gün hayatıma giren melekler benim yoldaşım oldular.
Okudukça işaretlerini fark ettikçe daha da bağladım onlara. Sonra da Beki hanım’ın yazıları eklendi dağarcığıma.

Bazen yine bazı şeyler yolunda gitmiyor ama biliyorum ki meleklerin zaman kavramı bizden farklı... İyi şeyler olmaları gereken en doğru zamanda olacaklar bu beni ayakta tutan tek düşünce. Bugün umutsuzca ve gözüm yaşlı onlara dua ederken sizin yazınızı okumuş olmam dahi yalnız olmadığıma dair bir işaret aslında.

Daha fazla uzatmayacağım, sadece son olarak yazı başlığımı açıklamak isterim. Çok büyük bir riske girerek bir cafe açtım 3 ay önce, cafemin adı Teona. Bu adı özellikle seçtim, çünkü eski Latince ve Lazcada meleklerin evi - ışıklı ev anlamına geliyor. Logosuna da melek kanatları ekledim ki ışık ve meleklerim hep yanımda olsun... Sizin de...

Sevgilerimle
Güneş

Haberin Devamı

Meleklere dair

Merhabalar Ayşe,
Yazılarınızı uzunca zamandır takip etmekteyim. Kimi zaman yazdıklarınızla gülüp kimi zaman da hüzünleniyoruz sayenizde.
Takipçinizim, her yazınızı mutlaka okuyorum hatta bazen çok hoşuma giden olursa arşive girip tekrar okuyorum o kadar seviyorum sizi ve yazılarınızı.
Kendime gelince, ben 42 yaşında, halen çalışmakta olan ve 2003 doğumlu bir kızı olan, evli sıradan bir kadınım işte.
Tüm yazılarınızı ilgi ve sempatiyle okurken bugünkü yazınız beni o kadar mutlu etti ki anlatamam.
Malumunuz işte bu tür görülerle veya farklı olan bir takım belirtilerle karşılaşan birisi iseniz herkesle paylaşamıyorsunuz bunları çünkü insanlar deli gözüyle bakabiliyorlar size.
Herkese açılamıyorsunuz yani. Ben her türlü konuda esnek düşünmeyi seven, mantıklı olarak yorumlandığında neden olmasın ki deyip açık bir kapı bırakmayı seçen bir yapıya sahibimdir hep.
Yazdıklarınızı gıpta ile okudum ve sanki ortak bir şeyden söz ediyormuşuz gibi bir hisse kapıldım diyebilirim. Çünkü ben gerçekten de sizin gibi düşünüyorum ve o mucizevi varlıkların bizlerin kimilerine görünebildiklerine inanıyorum uzun zamandır.
Kendim şahsen tanık olmadım açıkçası ama kızımın bana anlattığı bir şeyden sonra bu tür deneyimlerin var olduklarına inancım fazlasıyla arttı diyebilirim.
Ve de o deneyimi yaşayan kişilerin de ne kadar çok şanslı olduklarını düşündüğümü belirtmeliyim.
Kim ne düşünürse düşünsün ne derse desin ben inanıyorum anlattıklarınıza ve yaşadığını söyleyen herkese.
Kızım onlarla konuştuğunu, ona hep kimisi renk renk, ayrı ayrı tonlarda kimisi beyaz ışıklar olarak görünüyorlar anlattığına göre.
Bana bunları anlattığında içim içimden taştı sanki gözlerim doldu sevinçten ve mutluluktan resmen.
Bana göre her kişiye nasip olmayacak bir şeydi çünkü bunlar. Kızım onları ilk kez gördüğünde önce çok korktuğunu, odasının her yerinde dolaştıklarını, bize seslenip bizi anne babası olarak yanına çağırdığında her bir ışık demetinin kaçışıp bir yerlere saklandığını, görünmez olduklarını anlatmıştı.
Ben o gün bu gündür onu ürkütmemeye çalışarak kızıma soruyorum görüyor musun onları diye "evet, bezen" diyor.
Artık korkmuyor da. Çünkü ben kızıma o gördüklerinin onu koruyan melekler olduğunu ve ona asla zarar vermeyeceklerini söylediğimden beri içi rahat sanırım. Hatta ilk yaşadığı deneyimden sonra ona 'rüya mı gördün, rüyandan etkilenmiş olabilirsin' dediğimde 'rüya görmüş olsam size nasıl sesleneyim, korktuğum için sizi çağırdım yanıma, uyumuyordum ki ben' demişti.
Sizce de bunlar mucizevi deneyimler değil midir? Ben kızımla bunları çağrıştıracak veya kafasında canlandırıp uyduracağı şekilde bir hissiyata yönlendirecek hiç bir konuşma yapmamıştım o güne kadar. Sadece o günden sonra korkmaması adına, onu rahatlatmak adına o gördüklerinin melekler olduğunu söylemiştim. Bana da kimse melektir onlar demedi o an ben öyle hissettim ve aklıma ilk gelen gerçek onlar olduğuydu.
Evet kocam da dahil bir çok insan bu konuya espri ile yaklaşıp 'uyurken toton açık kalmıştır' deyip de geçiştirme yaklaşımındalar.
Ama ben kızıma da size de Allah içimi biliyor gerçekten de inanıyorum. Melekler var çünkü bunu zaten dinimiz emretmiş, inanıyoruz da. Ancak işte O kutsal varlıkların sizin de belirttiğiniz gibi yanımızda olduklarına ve her insana da görünmediklerine inanıyorum ben.
Çocuklar tertemizler, pırıl pırıl onların yürekleri. Melekler de biliyorlar kime görünüp kime görünmemeleri gerektiğini. Bunu kaldırabileceğine inandıklarına görünür oluyorlar bence. Çocukların içinde bile seçici oluyorlar bence çünkü her çocuk aynı bilinç ve farkındalığa sahip olmuyor malumunuz.
Hatta ben bazı çocukların küçükken hayali arkadaşları oluyor da hani onunla konuşuyorlar, sohbet ediyorlar ya o işte konuştukları arkadaşlarının da melekler olduğuna inanıyorum. Yol göstericileri onlar o çocukların bana göre. Mucizevi şeyler bunlar benim görüş açımdan. Bizzat tanığı da oldum çünkü bir çocuğun kendisinin gördüğü ama bize görünmeyen hayali arkadaşıyla sohbetine. Çok etkiliyor bu tür deneyimler beni. O yüzden işte size imrendim ve gıptayla okudum yazdıklarınızı. Allah hiç birimizin koruyucu meleklerini yanımızdan eksik etmesin dileklerimle. Esen kalın, sevgiyle kalın...
Sevgilerimle...
Hülya

Melekler

Haberin Devamı

Sevgili Ayşe,
Ben de meleklerin biz istediğimiz sürece yardımcı olduklarına çok inanıyorum. En çok park yeri bulmakta zorlanacağım yerlerde, oraya varmadan Meleklerime rica ediyorum park yeri olsun diye, ister inanın, ister inanmayın tam hedefe vardığımda o hınca hınç yerde ya bir araba çıkıyor, ben hemen oraya park ediyorum, ya da tek boş park yeri hemen gözüme çarpıyor, çok fazla dolaşmadan park sorunumu çözüyorum.
Bir de alışverişte çok beğendiğim bir giysinin istediğim bedeni olmadığında giriyorlar hemen devreye, alakasız bir reyonda buluveriyorum istediğim bedenini.
Almak istediğim herhangi bir şeyin en sonuncusu mutlaka benim oluyor, çünkü yardım ediyorlar. Meleklerimi gerçekten çok seviyorum, iyi ki varlar, hayatımızı kolaylaştırıp mutlu olmamıza destek oluyorlar. Yeter ki isteyelim, bana kalırsa onlar da biz talepte bulunalım diye heyecanla bekliyorlar. Hadi durmayın, deneyin. Eminim siz de fark edeceksiniz onları.

Bilkay

RAKAMLAR 11.11

Güzel günler,

Bu aralar bir mutsuzluk çemberi içindeyim. Geldiler yine bana...
Evden çıkmak istemiyorum. Falan filan. Yeni uyandım. Yani saat 15.00

Hemen pc yi açtım ve tabi ki yazınıza ulaştım.

Daha üst satırları okurken gözüm aşağıdaki rakamlara kaydı 11.11 'i görünce zaten bir tuhaf oldum.

Ben de yıllardır ne zaman saate baksam en çok gördüğüm 11.11 ama diğerleri de çift çift.
22.22
15.15
00.00
Yazıyı okurken de rakamlara baktıktan sonra saate baktım ................15.15 'ti

Yılladır etrafımdakilere söylüyorum, ne zaman bir saate baksam çift diye. “biri seni düşünüyor” diyorlar.
Ben de “valla bu nasıl düşünmekse ölecek bir gün hasretimden” diyordum.
Bunun bir anlamı olmalı diyordum kendi kendime, acaba neye işaret ya da saat 11.11’de (en çok gördüğüm olduğu için ) bir şey mi olacak diye düşünürdüm.

Çok merak ediyorum acaba aynı şeyi yaşayan başka okurlar da çıkacak mı?

Melekler her zaman korusun seni... Her zaman.

Seval

Çılgın Ayşe’m sen ve meleklere inanmak!

Bin yıl düşünsem bu konuyu yazacağın ve meleklere böylesine inandığın aklıma gelmezdi. Ama iyi de oldu, yine onlara ihtiyacım var biraz dualarımı azalttım bu günlerde.

Ben çocukluğumdan beri öyle, kendi kendime Meleklere olağan üstü güçlere inanan ve onlardan kesinlikle yardım gördüğümü düşünen biriyim. Hani su Allah’ın özel kulları var ya işte onlardan biriyim.

Ben de çok önemli bir hastalık geçirdim çocukluğumda ve Allah’a ve Meleklere inancım taaa çocukluğumda çok derinleşti ama öyle dini inançlar peşinde koşan görüntüye önem veren biri hiç olamadım.
Kimseye bu inancımı ispatlamaya çalışmadım, aksine çoğu insan inançsız olduğumu bile düşündü. Bana göre o kalp ile Allah arasında, melekler gerçekten var, inanıp istersen onlar senin için varlar etrafında sadece kalbini temiz tutup dilemek işte bütün sır burada. Ben mucizelere gördüm Ayşe gerçek mucizeler ama ne yazık ki sana örnekler veremem. Zaten bunlar konuşulmaması gereken şeyler diye düşünürüm hep, anlatmak detaylara gitmek onları darıltabilir.

Kucak dolusu sevgiler
Zeynep

MELEKLERE SELAM OLSUN

Ayşe Hanım, meleklerle ilgili olan yazınızı bugün okudum. Facebook’taki 'meleklerle yaşamak' sayfasında insanlar bazen meleklerden yardım istediğinden bahsedince deli muamelesi görebiliyor ben bunu hiç umursamayanlardanım.
Hayatta tesadüf yoktur tevafuk vardıra inananlardanım.
Beki Hanım’ın kitaplarını okudum. Hatta bir tanesini bulmakta o kadar çok zorlandım ki internetten bile sipariş vermeye kaldığımda stoklarda yok diyordu. Ama delicesine okumak istiyordum. Sonra bir gün okulda derse girdiğim bir sınıfta öğretmen masasında duruyordu kitap. Çocuklar bu kimin dediğimde 'hocam biz geldiğimizde burdaydı kimin bilmiyoruz' dediler. Şaşkındım, mutluydum evet biraz da korkmuştum. Hatta onu okurken görenler benle dalga geçmeye başlamıştı. Sonra bir öğrencim merak edip geldi benimle birlikte okumaya başladı. Aradan 1 buçuk sene falan geçti sanırım çocuk hala bana mesaj gönderip hocam siz de o tüylerden hala buluyor musunuz ben saklıyorum diyor.
Kim ne derse desin ben bir tuhafiyede bir ip arayıp bulamadığımda yardım istiyorum, bir pazar günü sahil yolunda bir park yeri aradığımızda oflayıp puflayanlar varken tamam sakin olun birazdan şıp diye bir araba çıkacak biz geçeceğiz diyorum mesela, ya da çok beğendiğim bir elbisenin bedenini aradığımda, bir arkadaşımla küs olduğumda aramaya cesaret edemediğim ama onun aramasını istediğim anlarda vs vs Allah’ın izniyle meleklerimden hep yardım istiyorum.
Ve oluyor, buna isteyen inansın istemeyen inanmasın. Mesela bazen kötü şeyler olacağını da hissediyorum onları. Bir dönem nişanlımla ciddi olmayan ama beni yoran sorunlar olmaya başladı. Bir gece meditasyon yaparken olacakları resmen yaşadım. Çok geçmedi birkaç gün sonra ayrıldık. Şimdilerde de bir şeyler fısıldıyorlar bana meleklerimle ayrı bir aile oldum. Çünkü inanılmaz güvenliler. Kimseye anlatmadıklarımı onlarla konuşuyorum ve başka kimseden duymuyorum. Üstüne bir de yardım görüyorum daha ne olsun.
Bu bir çılgınlıksa ben çılgınım evet ve böyle çok mutluyum. Bozuk paralara gelince... Evet, belki tesadüf görülebilir ama ben tesadüflere inanmıyorum. Şöyle ki yatarken ceplerimde bozuk parayla uyumuyorum ve ne enteresandır ki sıkça uyandığımda yatağımı toplarken bozuk para buluyorum yatakta. Ben uzman değilim ama kesinlikle bu yazıyı yazmış olmanızın bir sebebi vardır ilahi evrende. Şu an açıklanamıyor olsa da mutlaka ama mutlaka vardır... Daha fazla vaktinizi almak istemem. Çok güzel çok içten bir yazı olmuş. Bizlerle buluşturduğunuz için teşekkürler. Meleklerin ışığı sizinle olsun. İyi çalışmalar...

Dilek

MELEKLER


Merhaba Ayşe Hanım,

Önce meleklerim yazınızı okudum. Son zamanlarda kafamı karıştıran bir konuydu. Özellikle Allah'tan isteme konusundaki inancınızı okuyunca "olabilir mi cidden?" dedim. Sonuçta kul Allah'tan istemeli. Meleklerden isteme bana doğru gelmiyor. Geçenlerde yoğun düşünüp sonunda "Gerçekten melekler insanlara yardım edebiliyorsa Allah isterse eder. Ben yine
Allah'tan isterim" deyip konuyu kapatmıştım kafamda.

Bugün hürriyet’in yazarlar kısmına arkadaşımın başka bir yazarınızı tavsiyesi üzerine girmiştim. Yani tesadüfen sizin yazınızın başlığını görünce okudum. Böyle olayların şirke kaymasından korktuğumdan üzerinde durmak da istemiyorum aslında ama yazınızda " ...sanırım bu yazıyı okuyup meleklerinden yardım alma zamanı gelmiş birileri var aranızda..."cümlenize takılı kaldım.

Geçen sene ben de yoğun bir hastalık içindeyken bir gece uyandım ve sağ tarafımda yukarda bir ışık huzmesi gördüm. Çok korktum. Birkaç gün tekrar göreceğim diye korkumdan uyuyamadım. Sonra bir daha görmedim zaten. Belki de korktuğum için göremedim.

İşte melekler yazınızı okuyunca böyle şeylerin olabileceği ve belki de olması gerektiğini düşündüm. Ama sonra "yetiş okur" başlıklı yazınızı okudum. Unutkanlığınızla ilgili olan sıkıntınızı meleklerin gidermesi gerekmez miydi? Sonuçta sizi zor duruma düşüren bir rahatsızlık. Bu düşünceler üzerine yine acabalara düştüm. Size olumsuz bir şey söylemek için değil de kafamdaki karışıklıkları paylaşmak için yazmak istedim.

Kaleminize, beyninize sağlık... İyi günler dilerim.

Meryem

MELEKLER

Sevgili Ayşe Hanım,
Melekler ile ilgili yazınız çok güzeldi ayrıca bunu okuyucularınızla paylaşmış olmanız çok daha güzel, tam da yazınızın sonunda söylediğiniz gibi bu yazıyı okuyup meleklerinden yardım alma zamanı gelen kişiler için çok doğru bir yazıydı. Ben de bunlardan biriyim yazınızda bahsettiğiniz olaylardan başıma gelenler var ama bunların ne anlama geldiğini bilemiyordum, yazınızı okumak bana ne yapmam gerektiği hakkında az çok bilgi verdi, sizi ve yazılarınızı severek takip ediyorum.
Teşekkürler.
Aslı

MELEKLER

Ayşe Merhaba;

20 Ağustos, bugünkü yazından ötürü seni kutlarım. Son 4 senedir, eşim, ben ve 2 kızımla birlikte meleklerden sürekli istiyoruz. Hayatımızda kimi küçük, kimi büyük değişiklikler bizi şaşırtacak şekilde gelişiyor.

Bizim özelimiz olduğu için bu olaylardan bahsetmek istemiyorum. Ama senin yazını okuyunca sana yazmak içimden geldi. Dediğin gibi, belki birileri daha meleklerinin farkına varır ve hayatını kolaylaştırır.

Sevgi ve saygılarımla.

Hayatınız bol ışıklı olsun.

Kaner
….

Merhaba Ayşe Hanım,

Bugünkü yazınızı belki de benim ve benim gibiler için yazdınız. Ben de meleklerden yardım aldığıma inanırım. Ama insanız işte bazen tuhaf şekilde bazı şeyleri bir kere daha çek etmek istiyoruz. Dün gece uyumadan önce lütfen bana yardım ettiğinize dair bir işaret gönderin demiştim.

Önce sabah kırdığım yumurta iki sarılı çıktı... Normal, bakkaldan aldığım yumurta; şaşırdım, sevindim. Bir kaç dakika sonra meleklerin işi olabilir dedim. Ardından sizin yazınız ki sürekli sizi okurum. Çok sevindim yazınızı, hele ki girişi notunuzu okuyunca.

Ve hazır sizi bulmuşken bir Yetiş Ayşe desem?

Belki biliyorsunuzdur diye size sorsam.

Son zamanlarda iki üç defa çok parlak, düzgün ve irice olmak üzere siyah kuş tüyleri görüyorum. Siyah tüyün bir anlamı var mı meleklerin işaretleri anlamında?

Selam ve sevgilerimi gönderiyorum. Ve yazılarınıza bayılıyorum.

Feray

MELEKLERDEN YARDIM İNANCINI HAYATA YERLEŞTİRMEK

Gece duası iyiymiş, ona katsam alışkanlık olur, gündüz de aklıma gelir belki sabah bozuk para gördüm aklıma geldi istediğim gibi bir ev diledim. Biraz sonra eşim alt komşunun bizim evi almak istediğini söyledi, az önce maillerime baktığımda bir arkadaşım tam istediğim yerde ve özellikteki evini kiraya vereceğini okudum. Olur da oraya geçersek haber vereceğim sana bugün attığın yazının pek çok kişiye dokunmuştur ucu güzellikle emin ol! En azından dileklerimizi hatırladık.

Öpüyorum

Güliz

Merhaba Ayşe Hanım,
Bugün tavsiye üzerine yazınızı okudum. Esasında ben de bir arkadaşımdan etkilenip meleklerle yaşamak kitabını alıp okuyanlardanım. Ama nedendir bilinmez çok inanmak istemekle beraber bazı yazan şeylerin zaten hayatımızda var olduğunu fark ettim. Mesela tüyler, zaten o kadar çok var ki her yerde, ister istemez karşımıza hep çıkıyor. Bu beni biraz düşündürdü.
Esasında ben de bu konuya inanmak isteyenlerdenim, belki bana yazacak bir şeyiniz vardır diye size email atmak istedim.
Bu arada ilk kitabı Antalya Kemer’de tatildeyken sahilde okumaya başladım, hiç arama hedefim olmamasına rağmen denize ertesi gün girdiğimde denizin üstünde beyaz bir tüy gördüm, aldım sahile kenara koydum. Sonra da sırasıyla evimde her yerde çıktı karsıma ama bu zaten var olan bir şey mi diye hep sorguluyorum.
Hayatımda güzel tesadüflerde olmuyor değil, ama düşününce zaten olduğu zamanlar hep vardı. Bilemiyorum, sizin yaşadıklarınız ya da söyleyeceğiniz bana başka bir bakış açısı da verebilir. Bu arada Allah'a inancım sonsuz, meleklere de zaten inanıyorum. Ama bizimle gerçekten bir iletişimleri var mı bilemiyorum.
Sevgiyle kalın.
Nurperi

MELEKLERİM YAZINIZLA İLGİLİ OLARAK

Sayın Aral,

Bir eğitim araştırma hastanesinde doçent doktor olarak çalışıyorum.
Yıllardır Türkiye’nin maddi düzeyi en düşük hasta grubuyla muhatap olarak. Uzmanlık dalımı buraya yazmıyorum, çevremde kim olduğumun anlaşılabilir olabileceği endişesi ile.
Özel hastanelerden (en iyi tanınmışlığı olan) birçok teklifler oldu, oluyor. Kabul etmiyorum, ulaşılabilir olmayı tercih ettim hep (ya da böyle zannettim; az sonra anlatacağım)
Maddi güç gerektirmemeliydim.
Hep böyle düşündüm.
Profesörlük için bir üniversiteye başvurabilme şansım var, vardı ama nedense yıllardır bu konuda bir türlü, girişim yapamadığım ayrı bir konu.
Nedenini de üniversite hastanelerine başvuran alt ekonomik düzeye sahip kesimin sevksiz bana ulaşamayacağıydı ki diyorum ya ben ulaşılabilir olmayı tercih ediyordum.
Bu arada en büyük mutluluğum bir eğitim hastanesinde olmaktı; Öyle ya bilgilerimi anlatacağım sonra Türkiye geneline yayılacak bir sürü doktor benim eğitimim doğrultusunda hastalarına bakacaktı.
Bu duygular bir gün beni farklı düşünceler götürdü.
Neden bir türlü başka kuruluşlara geçemiyordum? Sosyo-ekonomik düzeyi düşük ailelere yardım mı vazgeçilmezimdi?
Yoksa onlara yardım etmenin verdiği haz (kendini diğer doktorlardan üstün görme, bir anlamda doktorların şu meşhur zayıflığı, vaaay ben neyim duygusunun ekonomik düzeyi düşük hasta bakarak üst düzeye ulaşıp kendini tanrılaştırma duygusuna varması durumu) mıydı vazgeçemediğim?
Tabii asistan eğitimi de egomu şişiren ayrı bir konuydu.
Oysa ben sadece mesleğimi yapıyordum, öyle değil mi? Mesleğini iyi yapmak zaten benim zorunluluğumdu. O halde kendini tanrılaştırmaya mı başlamıştım? Vazgeçemediğim, bu tanrılık hali miydi?
Bu duyguların beni giderek daha fazla rahatsız ettiğini fark ettim. gitmeli miydim? Olduğum yerde kalmalı mı? Önce duygularımı tahlil etmem gerekiyordu.
Kendi dinim hakkında bildiklerimse çok sınırlıydı. Bir bilen olduğunu düşündüğüm yakın bir arkadaşıma başvurdum. O beni dinledi, dinledi. Sonra evinden bir kitap getirdi. Satılmayan, ücretsiz bir kitap. (bana göre bu tip bilgi-görüşlerin yazıldığı kitaplar para ile olmamalı, eğitimi de; işin içinde para varsa güvensizlik oluşturuyor bende)
Bu kitapta sorularımın cevaplarını buldum. Bu maili yazma nedenim meleklerden kendi istedikleri doğrultusunda yardım istemenin yanlış olduğunu düşünmem. Öyle bir şey yazmışsınız: melekler de Allah’ın emrinde; Öyle ise onlardan bir şeyler isteyebilirim. Böyle diyerek kendinizi Allah yerine koymuş kendi hareketinize değerlendirmeyi yerine siz yapmışsınız yanlış değil diye.
Onun yanlış değil diye değerlendireceğini nereden biliyorsunuz? Yaptığımız bazı şeyleri rasyonalize etmek için Allah adına karar vermek doğru mu? Bunu ne yazık ki hepimiz sıklıkla yapıyoruz.
Ben de bir şeyler dilediğimizde olabildiğini biliyorum... Gerçekten tüy-para görmek isterseniz bu amaçla melekleri-Allah’ı, her neyi araç koymak isterseniz bulur-görürsünüz ama bu meleklerin değil Allah’ın gücü. Bizler Allah’ın düşüncesinin suretleriyiz.
Esmalar-melekleri yardıma çağırdığını düşündüğünüz dualar da Allah varlığı ve mutlak gücünü daha fazla hissettirmekten öte bir amaçla kullanılmamalı diye düşünüyorum.
Bunları zikretmek bizi kendimizi tanrılaştırmaktan koruyan bir amaçla kullanılmalı sadece.
Allah’ın nimet verdiği kullarının yoluna girmemize yardım eden birer araç. Yoksa yardımın Allah’tan değil meleklerden geldiğini düşünürüz, dualarımız gerçekleştiğinde ben istedim, melekleri çağırdım oldu öngörüsüyle kendimizi Allah gibi her şeye muktedir hissederiz (kendini tanrılaştırmak tam da budur kanımca) ki aman derim.
Allah’ın nimet verdiği kullarının yoluna girmek için sadece ona dua etmek, bizim için iyi-kötü olanı sadece ve sadece onun bildiğini ve muktedir olanın sadece o olduğunu kabul etmek en doğru yaklaşımdır diye düşünüyorum. Gerisi kendini tanrılaştırmak yolunu açabilir. Benim fikrim böyle.

P.s. Namaz kılmayan, oruç tutmayan, mini etekli bir kadınım; yani İslam’ı yaşayış biçiminden uzağım. Yazdığım ve önerdiğim kitabın sadece düşünce boyutu etkiledi beni. Bir düşüncedir; katılırsınız katılmazsınız ama özellikle ilk 120-150 sayfasının genel fikir anlamında okunabileceğini düşünüyorum. Üslubu konuşur gibi olduğundan edebi yönü yok, hatta biraz sert denebilir ama kesinlikle bir hakikati yakalamış. Ben böyle düşünüyorum. Bir gruba ait olmadığını, benim de olmadığımı özellikle belirtmek isterim.
Yayınlar mısınız bilmiyorum, (açıkçası sizin okumanız için yazdım, diğeri önemli değil) ama yayınlarsanız adımı, çalıştığım yeri ve …olduğu kısmı özellikle gizli tutmanızı rica ediyorum.

Saygılarımla.

Melekler

Ayşecim sen de bir meleksin!

Dua en güzel ibadettir, kalbimizden yükselen bir yakarıştır.

Meleklere inanmak için saf ve temiz kalpli, inançlı olmak gerekir.

İnancı güçlü olan insanlar, önce Allah'a sonra meleklere yönelir.

Hepimiz bir şeylerden medet umarız, dertlerimiz, dileklerimiz için.
Ve hep şöyle deriz: ah bir melek olsa da sesimizi rabbimize duyursa!
Seni çok iyi anlıyorum, ben de çok mutsuz ve yalnız olduğumu hissettiğimde meleklere yöneliyorum. Melekleri Allah'ın yardımcıları olarak kabul ediyorum.

Bu yazını da bir uyarı olarak kabul ediyorum, inananlar için.

Şu sıralar dua edemeyecek kadar mutsuz ve çaresizim çünkü ablam kanser.
Bir aydır hastanede, çok iyi bakılıyor abim de aynı hastanede hoca ama lanet hastalık ablamda güç bırakmadı. Ve ben hissizleşmiştim.
İşte Melekler yazın bana çok iyi geldi çünkü unutmuştum onları.

Benim gibi kim bilir ihtiyaç duyan ne kadar çok okur çıkacaktır meleklere.

Yazmakla büyük bir iyilikte bulunmuş oldun Ayşecim.

Vaktiyle rahmetli Oğuz Aral da bir yazısıyla beni büyük bir müşkülden kurtarmıştı. Sen de saygıdeğer kendi deyimiyle (huysuz ihtiyar) amcan gibisin.
Çok iyi niyetli, yardımsever ve dürüstsün.
Sağlık, huzur, aşk ve mutluluk dolu günlere.

Günsel

Meleklerim

Merhaba Ayşecim (hani kendimi geçen gün tanıttım ya, hani seni aileden görüyorum ya, bu samimiyet oradan geliyor) bir arkadaşımın tavsiyesiyle meleklerimden de haberdar oldum. Tabi bunu deneyimlesem de herkesin buna inanmasını beklemiyor ve bana gülmelerine de aldırmıyorum. Onların yanımda olmaları, buna inanmak bana huzur ve güven veriyor. İsimlerini karıştırsam da zaten onlar benim kafamın ne kadar karışık olduğunu bildiklerinden o da sorun değil. Öpüyorum, sevgiler

Çiğdem


Ayşe Hanım,

Ben yazdıklarınız için size teşekkür ederim.
Benim de kimsenin inanmayacağı ya da çok aykırı bulduğu konulara ve yaşanmışlıklara inancım vardır.

Hele de melekleri çok severim ve her an yanımızda olduklarına inanırım.

Sevgiler.
Gönül

Ayşe Hanım merhaba,
Bu sabahki yazınızı okuyunca fark ettim ki meleklerimden aylardır yardım istemeyi unutmuşum.
Teyzemin vefatından sonra, iş güç, acımız derken meleklerimi ihmal etmişim.
İlk tanışmam da zaten sizin sayenizde olmuştu, bir kere daha bir yazı yayınlamıştınız köşenizde.
Ben öyle tüyler filan bulamadım ama hayatımda meleklerden yardım istediğimde, tabii ki Allah’ın izniyle yardımlarını gördüm. İş hayatımda da gördüm, uzun zamandır sonuçlanmayan bir işim tatlılıkla sonuçlandı mesela. Evde her yerde bozuk paralar buluyorum ama bunun meleklerle alakalı olduğunu hiç düşünmemiştim. Eşim ve çocuklarımın ceplerinden çıkanlardır diyorum, bundan sonra daha dikkatli olacağım bu konuda. Yazınızı okurken saate baktığımda saat tam 10.00’du bu arada
Bugünden itibaren tekrar başlıyorum meleklerimle konuşmaya ve paylaşımız için çok teşekkür ediyorum. yalnız olmadığınızı bilmenizi istedim, yoksa böyle mail atmak pek adetim değildir.

Sevgilerimle,

Pınar

Selam
“bu yazıyı bugün neden yazdığımı bilmiyorum” demişsiniz. Ben de neden okuduğumu bilmiyorum. Yaklaşık 1,5 ay önce iş değiştirdim ve çok yoğun bir döneme girdim. Gazetelerin linkini bile tıklamaya fırsatım olmuyor kaç zamandır. Ama bugün sebebini bilmediğim bir şekilde hürriyet yazarları tıkladım ve bu yazıyı okudum. Güne başlamak için çok iyi bir yazı. Ben de meleklerle çalışanlardan biriyim. Bir sürü küçük mucize yaşadım, yaşıyorum.
Ama bazen onlardan yardım almayı unutuyorum. Sanırım bu bana meleklerin bir hatırlatması olsun diye karşıma çıktı bugün.

Gönlüm

….


Merhaba Ayşe Hanım,

Bu sabah yazınızı okuduğumda çok hoşuma gitti. Uzun zamandır bende saate baktığımda 16.07 (16/07 benim doğum günüm) veya 19.07(FB taraftarıyım ya! FB’nin doğum günü) gibi belli bazı saatleri görüyorum.
Bu rastlantı olamaz diyordum. Bu ve benzeri olaylar bana acaba dedirtiyordu, yazınız ile bunun gerçekten bir işaret olduğunu anladım. Teşekkür ederim bunu paylaştığınız için. Sizin yazılarınızı arada bir okurdum şimdi sürekli takipte olacaksınız.

Hayatıma farklı bir anlam kattınız, tekrar teşekkürler.
Kaleminiz dert görmesin.
Sevgilerimle,

Meltem

Ayşeciğim,

Meleklere inanmamak ne mümkün

İmanın şartlarından biri değil midir? Meleklere inanmak. Dünya onların yardımı ile kurulmuş, Yüce Allah’ım onları aracı koymuş peygamberlerini görevlendirirken.

Belki elle tutulamayan, gözle görülemeyen olsa da varlıklarını her zaman hissettiriyorlar, sadece fark etmemiz ve şükretmemiz gerekiyor, inşallah hep yanımızda olurlar. Yardımlarını hiç esirgemezler.

Sevgiler

Ayşe Serpil

Yazarın Tüm Yazıları