Market markaları 6 bini buldu pazar 1.5 milyar dolara çıktı

MARKET markalı ürünler, yağ ve çamaşır suyuyla başladı, tuvalet kağıdı ve deterjanla patladı, krizlerle büyüdü. Çocuk bezi, reçel, klima, fayans, televizyon, boya derken, sonunda ürün çeşidi, 70 kategoride 6 bine ulaştı.

Yoğun rekabet ortamında zincir marketlerin en güçlü kozu konumuna gelen 1.5 milyar dolarlık bu ürünler, marketlerin toplam cirolarından yüzde 7.8 pay almaya başladı.

EKONOMİDE 2001 yılında yaşanan krizden en fazla büyüyerek çıkan sektörlerden biri olan market markalı (private label) ürünler artık, yoğun rekabet ortamında zincir marketlerin en güçlü kozu konumuna geldi. Zincir marketlerin kendi markalarıyla ürettirdiği bu ürünlerin pazar hacmi, daha şimdiden fiyat avantajı sayesinde 1.5 milyar dolara ulaştı. Tuvalet kağıdıyla başlayan, deterjanla patlayan private label ürün pazarı, çocuk bezinden buzdolabına, margarinden ekmek kızartma makinesine, fayanstan boyaya kadar toplam 6 bin farklı ürünü kapsıyor. Bunun sonucunda, zincir marketlerin 20 milyar dolarlık toplam cirolarının yüzde 7.8’i private label ürünlerden oluşuyor. Bundan en büyük payı, kağıt havlu, peçete ve tuvalet kağıtları alıyor.

HIZLA BÜYÜDÜ Arkadaşımız Ayşegül Akyarlı Güven’in yaptığı araştırmaya göre, 1956 yılında Migros’la birlikte Türkiye’ye giren market markalı ürün pazarı, 2001 yılıyla birlikte hızla büyümeye başladı. Kriz döneminde, zincir market satışlarının yüzde 12’sini oluşturan bu ürünler, altın dönemini 2003 yılında yaşadı. Ciro içindeki payını, 2003’te yüzde 23’e kadar çıkaran private label ürünler, fason olarak ürettiriliyor. Ürünlerin kalitesinde, talep ve fiyat politikası etkili oluyor. Bunun sonucunda, bazı market zincirlerinin raflarında, farklı fiyat ve kalitedeki farklı ürünler yer alabiliyor. Marka ürünlerle, market markalı ürünler arasındaki fiyat farkı, üründen ürüne değişebiliyor. Kola gibi marka bağımlılığının yoğun olduğu ürünlerde fiyat farkı yüzde 50’ye kadar çıkarken, sucuk, sosis gibi et ürünlerindeki fark, yüzde 40-45 arasında değişiyor. Bu fark, ev temizlik ürünleri ve yoğurtlarda yüzde 38, çay ve bulaşık deterjanında yüzde 34, kağıt temizlik ürünleri ve sıvı yağda yüzde 23, pastörize sütte ise yüzde 19 oluyor.

MİGROS VE METRO 1400 ÇEŞİT Türkiye’de faaliyet gösteren 13 zincir mağazanın verilerine göre, 70 farklı kategorideki private label ürünler arasında, tuvalet kağıdı, peçete ve kağıt havlu, yüzde 32’yle en fazla satılan ürün grubu. Bu grubu, yüzde 20’yle plastik torba, alüminyum folyo ve streç film gibi ürünler izliyor. Paket sütlerin payı da yüzde 13’ü buluyor. 13 zincir mağaza arasında Migros ve Metro, bu 70 kategoride 1.400 farklı private label ürünle başı çekiyor. İki farklı marka altında üretim yaptıran CarrefourSa’nın 430 farklı ürünü bulunuyor. Real’in 400 ürünle faaliyet gösterdiği pazarda Tansaş, Gima, Bim, Kiler de yer alıyor.

Marka bağımlılığı yaratmıyor

TÜRKİYE’de market markalı ürün satışları diğer ülkelere oranla çok düşük kalıyor. Avrupa’da toplam satışların yüzde 25’ini market markalı ürünler oluşturuyor. Bu ürünlerin dünyada satışlardan aldığı pay ise yüzde 17 oluyor. Buna karşın, Türkiye’de her 100 üründen sadece 8’i market markalı. Bu da reklam ve tanıtıma yatırım yapılmayan market markalarının tüketici üzerinde bağımlılık yaratamamasından kaynaklanıyor

Talep, market markalarına kayıyor

MİGROS yetkilileri, market markalarındaki büyümenin enflasyonun üzerinde gerçekleştiğini söyleyerek, "Bunda da market kartlarının etkisi büyük oluyor. Bu kartlarla, private label ürünlere yönelik özel kampanyaların düzenlenmesi, tüketiciler açısından büyük avantajlar sağlıyor. Özellikle reklam ve promosyon harcamaları yüksek olan ürün kategorilerinde market markaları ile diğer ürünler arasındaki fiyat farkı açılıyor" dedi.

Kapasite kullanıyor rafta öncelik kazanıyor

CARREFOURSA yetkilileri, genellikle pazarda ikinci sırada yer alan firmaların market markalarını fason olarak üretme yoluna gittiğini söyleyerek, "Marketler için fason üretim yapan firmalar atıl kapasitelerini de değerlendirmiş oluyor" dedi.
Yazarın Tüm Yazıları