Sadece o şehrimizde üretiliyor, ortasına altın konuyor çünkü...
Muğla’da, Yörüklerin bayramlar ve kız isteme törenleri için hazırladığı, 300 yıllık ‘Muğla saraylısı’, kente gelenlerin ilk tattığı lezzetler arasında bulunuyor. Muğla Ticaret ve Sanayi Odası’nca geçen yıl coğrafi işaret verilen tatlı, sipariş üzerine farklı illere özel olarak ambalajlanıp, kargoyla gönderiliyor.
Kente özgü olan 3 asırlık lezzet ‘Muğla saraylısı’, sosyal hayattaki yeriyle de ilgi çekiyor. Muğla’da damat adayları, ailesiyle birlikte kız istemeye giderken, hediye olarak bu tatlıdan bir tepsi alıp, yanında götürüyor. Nişan törenlerinde ise bir tepsi ‘Muğla saraylısı’nın ortasına altın konuluyor.
Zenginlik, asalet ve samimiyetin göstergesi olarak nitelendirilen tatlının, Menteşe ilçesinde pastane işleten Memduh Şahbaz tarafından 2007’de ‘Muğla Saraylısı’ ismiyle marka tescili yapıldı. Muğla Ticaret ve Sanayi Odası’nın girişimiyle de geçen yıl coğrafi işaret verildi. Tatlının hazırlanmasındaki püf nokta, yöreye özgü cevizin kullanılmasından geçiyor. Tatlıyı tescil ettiren Şahbaz, özelliklerini şöyle anlattı:
"Hafif olan tatlımızın ana ham maddesi yöremizin cevizi. Tarihi çok eskilere dayanıyor. Rafine şekerinin olmadığı yerlerde şurubu pekmezle yapılıyordu. Közün üzerinde pişirildiğini biliyoruz. Oğlan evinden kız evine hediye olarak götürülüyordu. Ortasına sarı lira konulurdu. Bunu sadece varlıklı aileler yapabiliyordu. Komşular, bayramlarda kız evine ‘Sarı liralı tatlı geldi mi?’ diye takılırlardı. Muğla’ya özel bir tatlısı olsun, diyerek yola çıktık. Yaşlı bir teyzemize yaptırdığımız tatlıyı satmaya başladık. Büyük ilgi gördü ve özlendiğini anladık. ‘Muğla saraylısı’ ismiyle 2007 yılında tescilini yaptırdık. Bu yıl ise Ticaret ve Sanayi Odası tarafından coğrafi işareti alındı. Malzemesinin uygunluğu denetlenebilir oldu. 2 kiloluk paketlerimiz ve küçük tepsilerle bizden talep edenlere kargoyla gönderiyoruz. Hediye olarak da ilgi görüyor."
"Malzemeleri 180 gram yufka, 170 gram ceviz içi, 150 gram sadeyağ, 400 gram şerbet, 100 gram nişasta. Hazırlanışı ise yumurta büyüklüğünde bezelere ayrılan hamur, 15 dakika dinlendirilir ve kurumadan nişasta yardımıyla oklava ile baklava hamurundan daha kalın olacak şekilde açılır. Açılmış yufka temiz bir bez üzerine alınır ve üzerine ceviz serpilir."
"Bezin bir kenarından tutarak yuvarlanır, yufka rulo haline getirilmiş olur. Kendi etrafında döndürülerek yuvarlak tepsinin ortasına konur. Diğer bezelere de aynı işlem yapılarak ortadaki hamurun etrafına sarılır. Üzerine bol miktarda yağ gezdirilir. Yağ çekene kadar beklenir ve 215 derecelik fırında pişirilir. Diğer yandan yüzde 60 şeker, yüzde 40 su ve limon tuzu kaynatılarak şerbet hazırlanır."