Özbekistan'da ekmek kültürü çok zengin
Özbeklerin günlük yaşantılarının yanı sıra düğün gibi özel günlerde tükettikleri ekmeğin yapılış yöntemi ve içeriklerine göre çok farklı çeşidi bulunuyor. Özbekler, evlilik öncesi tarafların kararlılığını belirtmek için "nan sındırma" (ekmek kırma) diye adlandırdıkları özel bir tören yapıyor. Sadece Semerkant'ta erkekler tarafından yapılan "Semerkant ekmeğinin" ünü lezzetinden dolayı ülke sınırlarını aştı.
Özbekistan'da "nan" denilen ekmek için şarkılar, atasözleri ve deyimler bulunuyor. Ülkede halk, günlük yaşamlarında ayrı bir yere sahip ekmeğe her zaman büyük saygı gösteriyor ve çocuklarına küçük yaşlardan başlayarak ekmeğe saygı duyulması gerektiğini öğretiyor. Özbekler, ekmeği hiçbir zaman çöpe atmıyor ve sofraya da üst tarafını ters şekilde bırakmıyor.
Günlük tüketimin yanı sıra özel günler, misafirler ve askere gidecekler için özel ekmekler hazırlayan Özbekler, misafirlerini ekmekle karşılayıp ekmekle uğurluyor. Özbekler, uzun süre evden ayrılanlara "yolculukta yoldaş olması" dileğiyle ekmek veriyor, ayrıca ekmeği bir parça ısırtarak, yakınları dönene kadar evinde saklıyor ve böylece bıraktığı rızkına tekrar kavuşacağına inanıyor. Odada yalnız uyuyan çocuğunun yastığının altına ekmek koyan Özbekler, böylece çocuğa kötülüklerin gelmeyeceğine inanıyor.
Evlilik öncesi tarafların kararlılığını belirtmek için "nan sındırma" (ekmek kırma) diye adlandırdıkları özel bir tören yapılıyor. Buna göre, damat tarafının getirdiği ekmeklerin kırılarak sofraya konulması gelin tarafının düğüne razı olduğu anlamına gelir. Özbekler için ekmek üzerine yapılan yemini bozmaktan daha kötü bir şey ise yok.
Dükkandan çift sayıda ekmek almaya, günlük yaşantı ve iyi günlerinde sofraya çift sayıda ekmek koymaya özen gösteren Özbekler, sofradaki ekmeğin çift olmaması durumunda bir ekmeği ikiye bölerek, sofradaki ekmek sayısının çift olmasını sağlarlar. Taziye veya ölenleri anma merasimlerinde ise sofraya tek sayıda ekmek bırakılıyor.
Özbek köylerindeki evlerin bahçesinde tandırlar bulunuyor. Köydeki her evin yaptığı ekmeğin üzerindeki desenler de farklı oluyor. Günümüzde de köylerde komşular birbirlerine ekmek verme geleneğini sürdürüyor. Özbekler, ekmeğin hangi evden geldiğini desenden anlayabiliyor.
Sadece Semerkant'ta yapılan bu ekmeğin tadı, ülke sınırlarını aşmış bulunuyor. Tarifi ve yapılışı babadan oğula geçen "Semerkant ekmeği", ailenin erkekleri tarafından yapılıyor. Çok lezzetli ve dayanıklı olan bu ekmekler bozulmadan bir aydan fazla saklanabiliyor. Özbekler, diğer yörelerde hazırlanan "Semerkant" ekmeğinin Semerkant'taki kadar lezzetli ve dayanıklı olmadığını söylüyor. Rivayete göre, doğduğu Andican'ı beylikler arasında çıkan savaş yüzünden terk ederek, Hindistan topraklarını fetheden Babür Şah, Semerkant ekmeğini çok özler ve bundan dolayı Semerkant'tan ekmek ustalarını getirtir.
Babür Şah, Semerkantlı en ünlü ekmek ustaları tarafından hazırlanan Semerkant ekmeğinden memnun kalmaz ve ustaya ekmeğin hazırlanmasında hamura neyi katmadığını sorar. Semerkantlı usta da "Sultanım, sizin emriniz üzerine bu ekmeğe katılan tüm malzemeleri Semerkant'tan getirdik. Ancak Semerkant'ın havasını suyunu getiremedik" diye cevap verir.