Fotoğraflar. Instagram
Küçücük bir dükkan ama en iyiler arasında... En güzeli de Raci Amca'nın sohbeti
Travel and Leisure ve Food and Wine dergileri bir araya gelip, 2019 yılında dünyanın en iyi restoranlarını seçti.
Travel and Leisure ve Food and Wine dergileri bir araya gelip, 2019 yılında dünyanın en iyi restoranlarını seçti. Listedeki mekanların bazıları oldukça lüks, bazıları ise sokak aralarında bulunan küçücük aile mekanları.
4Roomed The Restaurant, Cape Town, Güney Afrika
Cape Town, Avrupa ve Asya mutfaklarından etkilenmiş şık restoranlarla dolu bir ülke. Ama burası Afrika ve 4Roomed da Afrika’nın özellikle de Güney Afrika’nın mutfağını tatmak için en uygun adres.
Burnt Ends, Singapur
Hemen hemen her şeyi fırında ve ızgarada pişirilen Burnt Ends’in geleneksel bir yapısı var. Çok ucuz bir yer değil belki ama fiyat politikası ve menüsü esnek. Yani geçerken uğrayıp, 15 dolara da karnınızı doyurmanız mümkün.
Ganbara, San Sebastián, İspanya
San Sebastian çevresinde yemek yiyebileceğiniz mekan çok ancak genellikle en kalabalık ve mutlu grubu Ganbara’nın önünde bulabilirsiniz. Dünyanın en iyi deniz ürünlerini servis eden Ganbara, küçücük bir alanda yola çıkıp kısa sürede San Sebastian’ın parmakla gösterilen mekanlarının arasına girdi.
Hiša Franko, Kobarid, Slovenya
“Neden Slovenya Avrupa’nın en iyi yemek noktalarından biridir?” sorusunun en iyi cevabı burası. İlkbaharda dağlarda zıplayan kuzular ve uçuşan kelebeklerin arasında 19’uncu yüzyıldan kalmış taştan bir ev düşünün. Çiftliği andıran bu evde şef Ana Ros ve ekibi misafirlerinin kalbine taht kuruyor.
Mani, São Paulo, Brezilya
Helena Rizzo’nun sıra dışı restoranı Mani, Brezilya denince aklınıza gelen her şeyi içeriyor. Renkli, hareketli, canlı… Hem dekoru hem de menüsü bunu yansıtan Mani özellikle deniz ürünleri yemekleriyle öne çıkıyor.
Mil, Moray, Peru
Antik İnka arkeolojik alanı olan Moray'ın kenarında bulunan Mil, için önce Cuzco'ya kadar uçakla gitmeniz, ardından bir buçuk saatlik bir yolculukla Kutsal Vadi’ye ulaşmanız gerekiyor. Peki değer mi? Kesinlikle değer…
Nang Loeng Çarşısı, Bangkok, Tayland
Bangkok’ta harika lezzetler tatmak için şık restoranlara gitmeniz gerekmiyor. Tek yapmanız gereken sokağa çıkmak ve kendinizi sokağın ritmine bırakmak. Belki de gözünüze acıkmış bir aile çarpar ve onları takip ettiğinizde sizi sokak lezzetlerinin en iyilerinin bir arada bulunduğu Nang Loeng Çarşısı’na ulaşabilirsiniz.
Noma, Kopenhag, Danimarka
Noma hâlâ çok iyi. Herkesin dediği kadar iyi, hatta daha bile iyi. Defalarca kitaplara, filmlere, makalelere ve televizyon programlarına konu olmuş olmasına rağmen Rene Redzepi’nin restoran/laboratuvar/bahçe şeklinde çalışan kurumuna gitmek bugün bile mucizelerle dolu bir keşif gibi.
Jose Enrique, San Juan, Porto Riko, ABD
Kapılarını 2007 yılında açan bu restoran, kısa süre içinde Porto Riko mutfağının inceliklerini sergileyen menüsüyle takipçi topladı. Jose Enrique'nin en özel tarafı bu adanın geleneklerine, insanlarına ve yemeklerine olan bağlılığı.
Masque, Mumbai, Hindistan
Masque, Mumbai'nin eski bir sanayi mahallesinde derinlere gizlenmiş, eskiden pamuk değirmeni olan bir binada servis veriyor. Dışarıdan bakıldığında koyu renk çelik ve çakıl taşları görüyorsunuz, içeri girdiğinizde isi sizi muhtemelen Hindistan’ın en hırslı restoranı karşılıyor.
Shree Thaker Bhojanalay, Mumbai, Hindistan
Duvarında “Lütfen yemek israf etmeyin” yazıyor. Sadece yiyebileceğiniz kadarını sipariş etmenizi ve tabağınızı bitirmenizi tavsiye ediyorlar. Ama bir yandan da mekan sahipleri sürekli “Bunu da deneyin, lütfen” diye çeşit çeşit yemekleri önünüze getirirken hayır demeniz de zorlaşıyor.
N/Naka, Los Angeles, Kaliforniya, ABD
Şef Niki Nakayama ve ekibi, omotenashi denen bir hizmet tarzı uyguluyor. Kapıdan içeri adımınızı attığınızda isminizle karşılanıyorsunuz, yemeğinizin bir noktasında Nakayama masanıza şahsen gelip ziyaret ettiğiniz için içtenlikle teşekkür ediyor. Üstelik yemekler de nefis…
Sorbillo, Napoli, İtalya
Sorbillo’nun önündeki kuyruk da en az pizzası kadar efsanevi. Napoli’nin en iyi pizzacılarından biri olan Sorbillo bizzat kendi adını verdiği mekanda yıllardır mesleğini icra ediyor. İngilizce menü yok, İtalyanca da bilmiyorsanız, sadece tahmin etmeye ve işaret etmeye çalışacaksınız. Her mekanın kendine göre kuralları ve üslubu vardır Sorbillo’nunki ‘Neşeli ol ve pizza ye…’
Fuunji, Tokyo, Japonya
Sıra asla bitmez Fuunji’de çünkü kimileri burada yemek yiyebilmek için çok uzak yollardan geliyor. Bu kadar kalabalık bir kitlesi olmasına rağmen mekanın sessizliği ve rahatlığı hiç bozulmuyor, çalışanlar servisi aksatmadan işlerine devam edebiliyor.
Antichi Sapori, Montegrosso, İtalya
Zeytin bahçeleri arasında bulunan mekanda isterseniz alakart menüden tercihinizi yapın, isterseniz set menüyle hiç uğraşmadan lezzete doyun. Üzerine peynir eklenmiş bir kase taze baklayla başlayıp, yabani ot püresi ile kızarmış ekmek, pişmiş enginar göbeği ve daha fazlası ile devam edebilirsiniz.
St. John, Londra, İngiltere
Londra’nın mutfak kültürü üzerinde büyük bir etkiye sahip olan St. John tek kelimeyle mükemmel. 25 yıldır kalitesinden ödün vermeyen St. John’da özellikle et yemekleri tam ağzınıza layık.
Samcheongdong Sujebi, Seul, Güney Kore
Mekana adını veren sujebi, hamsi, zencefil, yosun ve istiridyelerden elde edilen bir tür mantı çorbası. Patatesten yapılan bir tür krep olan gamjajeon da dışı çıtır, içi yumuşacık nefis bir lezzet. Garsonlar da etrafınızda koşuşturup, kullanabileceğiniz sosları size anlatıyor. Kendinizi iyi hissetmek için her şey var.
Le Wine Chambre, Johannesburg, Güney Afrika
İçeride hafif bir caz müziği çalarken bir yandan da müşterilerin mırıltıları duyuluyor. 2017’de açılan bu restoranın Zimbabveli şefi Harold Saidi’nin menüsünde tapas çeşitlerinin yanı sıra otantik Afrika yemekleri de var.
The Grey, Savannah, Georgia, ABD
Savannah'nın 1938'de açılan eski Greyhound İstasyonu özenle restore edildi ve The Grey’e dönüştürüldü. Ön bar ve arka yemek odası, art deco tasarım meraklılarının rüyalarına girebilir: Bütün eşyalar cilalı metalden, geometrik şekillerden ve parlak deriden oluşuyor. Bu son derece ilgi çekici mekanın lezzetleri de adından söz ettiriyor.
The Ruined Garden, Fez, Fas
Restoranın içinde bulunduğu avluya girer girmez büyüleyici bir his etrafınızı sarıyor. Yıpranmış döşeme zeminine ve uyumsuz masalara yemyeşil bitkiler eşlik ediyor. Açık mutfaktan da safran, tarçın ve etli pilavların kokusu geliyor. Daha ne olsun?
El Soussi, Beyrut, Lübnan
Lübnan’ın pek de lüks olmayan bir semtinde yer alan El Soussi, yıllardır dünyanın en iyi kahvaltıcıları arasında yer alıyor. Lübnan kahvaltısının en nefis örneğini sunan ve aile geleneğini geçmişten bugüne devam ettiren El Soussi’nin lavaşlı, nohutlu, yoğurtlu kahvaltısı ve ocağın arkasındaki Raci Kebbe’nin sohbeti dillere destan.