Hepsi birbirinden önemli... Bu detaya dikkat ediyor musunuz?

“Yerli malı, yurdun malı, herkes onu kullanmalı” denince akılda canlanan o güzel günler ve yüzlerdeki tebessüm… Yerli Malı Haftası, birçoğumuzun hatıralarına okulda arkadaşlarla hep birlikte yenen yemişlerle, meyvelerle kazınmıştır.

Yerli Malı Haftası yani resmi adıyla Tutum, Yatırım ve Türk Malları Haftası ilk kez 1929’da gündeme gelmiş ve 1948’de kutlanmaya başlamış. Günümüzde de her yıl 12-18 Aralık tarihleri arasında Yerli Malı Haftası kutlanıyor. Gençlere yerli malı ürünler kullanma alışkanlığını kazandırmayı amaçlayan, ülke ekonomisini güçlendirmenin önemini anlatan, tutumlu olmayı öğreten ve birlik, beraberlik duygularını pekiştiren bu haftada, dünyanın dört bir yanında mutfakları süsleyen yerli ürünlerimizle anılarınızı canlandırmaya geldik…

Meyvelerimizle başlayalım: Bodur ve tatlı Anamur muzları, bu haftanın anlam ve önemine en uygun meyvelerdendir diyebiliriz.

“Niğde ve Amasya'da
Bolca yetişirim
Beni yersen
Sana vitamin veririm” dörtlüğünü bilmeyen var mı? Elma denince hemen aklımıza Amasya gelir. Amasya’nın 48 farklı türü bulunan elması bol sulu ve tatlı olur.

Gaziantep’in fıstığı, Osmaniye’nin yer fıstığı, Giresun’un fındığı ve Tokat’ın cevizinin olmadığı bir yemiş tabağı olamaz. Yerli malı yemişler yenmeden kutlamalar eksik kalır.

En sulu limonlar Mersin’den gelir. Sapsarı limonları ile Mersin yerli malı haftasında bolca adı geçen illerimizdendir.

Antalya’da yetişen Finike portakalı aralık, ocak ve şubat aylarında tüketilmeye hazır hale gelir. Yerli malı haftası bol bol portakal tüketmenin tam zamanıdır…

Kış geldi mi kestanenin yeri herkeste bir başka olur. Üstüne bir de yurdumuzda yetiştirilen Aydın kestanesini tüketmek bir başka keyif verir.

Malatya’nın kayısısı başkadır, bildiğiniz kayısılara benzemez. Yerli malı yurdun malı Malatya’nın kayısısını herkes tatmalı…

Konya denilince akla havuç da gelmeli… Yerli malı haftasında salataları Türkiye’de yetiştirilen Konya havuçlarından yapsak ne güzel olur.

Pirincin memleketi Kastamonu… Tosya’nın pirinçleri ile bütün pilavlar, dolmalar artık çok daha lezzetli…

Denizli’nin biberi salçada, pul biberde, toz biberde kendini belli ediyor. Adı farklı tadı farklı olan kale biberine bayılacaksınız.

Yemeklerinizde Şanlıurfa’ya tescilli yerli üretim patlıcanlarımızdan kullanmıyorsanız, patlıcan yedik demeyin. Üstelik kurutulmuşu da ayrı bir leziz oluyor.

Yerli üretimimiz olan Ege incirinden bahsederken,
“Üzümle incir ikiz,
Onlardan vazgeçemeyiz,
Yaz güneşinde olmuş,
İçine şeker dolmuş” dizeleri hafızalarda canlanmıyor değil.

Yerli malı haftasında Manisa'nın üzümüyle ağzınız tatlansın, asmanın yaprağıyla da mideniz bayram etsin.

Kullandığınız soğan Kırıkkale’de üretilen yerli üretim soğanlardan ise yemekleriniz daha lezzetli, içiniz de daha ferah olur. Ne de olsa ülkemizin topraklarında yetişen soğanlar bunlar...

Ülkemizde üretimi oldukça fazla olan kavunun asıl memleketi Manisa’dır. Kırkağaç kavunu ile diğer kavunları bir tutmamak gerek…

Yaz aylarının ferahlatan meyvesi şeftalinin en sulusu Bursa’dan çıkar. Yerli üretim şeftalilerden sonra ithal şeftalilerin tadına bile bakmayacaksınız.

Çanakkale denince hemen domates gelir akıllara. Kıpkırmızı ve bol sulu olan Çanakkale domatesleri ile hazırlayacağınız bütün yemekler enfes olur.

Geçtiğimiz sene İzmir’e tescillenen sakız enginarı bahar aylarında bol bol depolayıp, kış aylarında dilediğiniz zaman tüketebilmeniz için birebir…

Birçok insanın neredeyse her gün tükettiği bir içecek çay. Rize’de yetiştirilen çayı bir kere deneyenler, başka siyah çayları bir daha içemediklerini söylüyorlar.