Bu pastaları görenler kesip de yemeye kıyamıyor
Sanayi sektöründe endüstriyel tasarımcı olarak bir süre çalıştıktan sonra hayalindeki mesleği yapmak için Güney Kore'de "flower cake" ustasından eğitim alan Şeyma Fidan'ın, üzerinde hammaddesi tereyağı olan birbirinden farklı renk ve türdeki yenilebilir çiçeklerin yer aldığı tasarım pastalarını görenler kesmeye kıyamıyor.
Endüstriyel Tasarım Bölümünden mezun olduktan sonra bir süre sanayi sektöründe çalışan Şeyma Fidan, hayalini kurduğu pastacılığı öğrenmek amacıyla araştırmalara başladı. Fidan, sosyal medyada araştırmalarını sürdürürken çiçek tasarımları ön planda olan Güney Koreli pasta ustasının çalışmalarından çok etkilendi.
Gerçek çiçek modellerini, yapacağı pasta tasarımlarına aktarabilmek ve eğitimi için para biriktirmek amacıyla 4 ay süreyle İstanbul'daki bir çiçekçide çalışan Fidan, daha sonra Güney Kore'nin yolunu tuttu. Seul kentinde "flower cake" tarzında butik pasta üretilen atölyeye giden Fidan, burada aldığı kısa süreli eğitimin ardından yurda döndü.
Ümraniye'de kurduğu atölyesinde pasta tasarım çalışmalarını sürdüren Fidan, sanayi sektöründen butik pasta üretimine geçiş hikayesini, AA muhabirine anlattı. Tasarımcı olduğu için elinin teknik yeteneğe yatkın olduğunu belirten Fidan, pasta yapmayı çok kısa sürede öğrendiğini söyledi.
Güney Kore'deki eğitiminin ardından Türkiye'ye dönenerek özel tasarım pasta yapmaya başlayan Fidan, "2017'den beri satış yapıyorum. Aynı zamanda eğitim veriyorum. Kendime ufak bir atölye açtım. Hem eğitim veriyorum kendim de bir yandan hem eğitimler alıyorum. Türkiye'ye geldiğimde birçok eğitime de gittim" dedi.
Güney Kore'de lezzet algısının çok farklı olduğunu belirten Fidan, "Memleketimizin lezzetli tereyağları çok daha farklı olduğu için tarifler direkt uymuyordu. Ben onları Türkleştirmeye, damak tadımıza çevirmeye uğraştım" şeklinde konuştu. Fidan, yurt dışını ilk kez tecrübe ettiğini ve Korece bilmesinin eğitiminde kendisine büyük bir avantaj sağladığını söyledi.
Pastanın, Türkiye ve Güney Kore'de farklı üretim teknikleriyle yapıldığına değinen Şeyma Fidan, "Türkiye'de kek ve pastalar içerik bakımında çok zengin. Güney Kore'de ise pastalar ekmek gibi. Kekler ise sert ve içine ince bir krema sürülüyor" diye konuştu. İki ülke arasındaki damak farkını, kendi tasarımlarında Türkiye'nin damak zevkine uyarladığını ifade eden Fidan, lezzet olarak da çok farklı içerikler üretmeye çalıştığını söyledi.
Farklı lezzetlere ve tarzlara açık olunması gerektiğini anlatan Fidan, sözlerine şöyle devam etti: "Türkiye'de pasta algısı biraz stabilize. 'Pandispanya kakaolu olur', 'Pandispanya sade olur' şekilde. Ama ben yurt dışına gidip de eğitim aldığım için daha farklı kekler, pandispanya yapma ve öğrenme fırsatım oldu. Standart olmamalı bence. Çok daha farklı lezzetlere açılmalıyız. Türkiye'de pastacılık sektörü yükselmeli. Zaten tatlıya meyilli olan ve seven bir ülkeyiz. Neden daha farklı lezzetlere açık olmayalım? Şu anda ben satış yapıyorum. Farklı tatlarda satışlarım var. Müşterilerden gerçekten güzel dönüşler alıyorum. Beni motive eden de bu."
"Buttercream içerik yönünden daha güvenilir"
Birçok ülkede pasta denilince akla pek çok çeşidi bulunan buttercream'in (tereyağlı krema) geldiğini söyleyen Şeyma Fidan, "Benim kullandığım krema da buttercream'in sert bir cinsi. Lezzet olarak da pek çoğundan daha güzel. Bu buttercream'ı hem pastanın dışına sıvama olarak hem de çiçek yapmak için kullanıyorum. Hem dayanıklı hem lezzetli. İçeriğinde katkı maddesi yok. Çoğunluğu tereyağ ve şekerden oluşan bir krema. Genelde kreşler, hassas anne adayları bu kremayı tercih ediyorlar" dedi.
Fidan, şeker hamuruna ilginin azaldığını, hijyen ve lezzet açısından daha yetersiz olduğunu düşündüğünü söyledi.Buttercream'in hijyenik ve içinde ne olduğu bilindiği için daha çok güvenildiğini dile getiren Fidan, "Yağlı oluşu insanları biraz tedirgin ediyor olabilir ama geri dönüşler hep pozitif. Kremayla ilgili olumsuz dönüş almadım. Biraz yağlı geldi diyen oluyor illa ki. Klasik şeker hamurlu pasta çok güzel görünür ama dışı tamamen atılır ve içi yenir" diye konuştu.
"Pastacıların sabit tariflerde kalmamalarını istiyorum"
Müşterilerinden dönüşlerin çok olumlu olduğunu anlatan Fidan, "Pek çok kez 'Hayatımda yediğim en lezzetli pasta' diye dönüşler aldım. Çoğunlukla çikolatalı ve sade pastalarım ilgi görüyor. Farklı lezzetleri tadanlar yeniden talep ediyor. Hiç yemeyen insan sipariş vermeye cesaret edemiyor. Bu algıyı da kırmaya çalışıyorum" ifadelerini kullandı.
Günübirlik ya da 3 günlük eğitimler verdiğini söyleyen Fidan, şunları kaydetti: "Bir günde bile çok şey öğrenenler oluyor. Daha çok çiçek tasarımı ile kek çeşitlerini öğretiyorum. Bu işten para kazanmak isteyenlere 3 günde bir meslek eğitimi vermiş oluyorum. Pasta tasarımlarını Türk damak tadına uyarladığım için kursiyerlerin öğrenmesi de kolay oluyor."
Pastaları tek başına yapıp teslim etmesinin pandemi sürecinde müşterilerinin içini rahatlattığını anlatan Fidan, "Kalabalık bir atölye değil burası. Vitrinde günlerce durmuyor. Ürünlerimi gün içinde yapıyor ve teslim ediyorum." diye konuştu. Sektöre yararlı olmak istediğini ve akımı etkileyecek kadar belirli bir yere gelmek istediğini ifade eden Şeyma Fidan, sözlerini şöyle tamamladı:
"Gençlere 'İlla gitmelisin' denilen okulda okumak zorunda değilsiniz diyorum. Çok daha farklı açılardan bakmak lazım. Mühendislik yüksek bir yer ama pastacılık alçak bir yer değil. Sonuçta helal para kazanıyorsak ve mutluysak gerisi önemli değil.Pastacıların sabit tariflerde kalmamalarını istiyorum. Kendilerini geliştirebilirler. Farklı tarif ve lezzet arayışında olabilirler. Şeker hamuru haricinde çok krema var sadece buttercream değil. Ben de imkanım oldukça öğrenmeye çalışıyorum."