Kaza tespit tutanağı ile yeni sigorta dolandırıcılığı başladı

BİR araç, üç ay gibi bir sürede 20 kazaya karışıp da trafik sigortasından para alabilir mi? Şaka gibi değil mi? Maalesef değil. Merak etmeyin nasıl olduğunu anlatacağım.

Daha önce yine bu köşede, geçen yıl başlayan kaza tespit tutanağı uygulaması ile trafik sigortası hasarlarında ciddi artış yaşandığına ve doldurulan kimi kaza tespit tutanaklarının sigortacılarda sahte hasar kuşkusu uyandırdığına değinmiştim. Yine yazımda sigortacıların, Trafik Sigortaları Bilgi Merkezi (TRAMER) aracılığı ile de tutanakları incelemeye aldıklarını belirtmiştim.

Nitekim, TRAMER incelemesini bitirdi. Ortaya çıkan sonuçlar ise hem akıl almaz hem de kelimenin tam anlamıyla şaka gibi. Ve bu inceleme yeni bir sigorta sahtekarlığını da ortaya çıkardı.

Şimdi bu araştırmanın sonuçlarını sizlerle paylaşacağım. Ama önce gelin sigorta şirketlerini böyle bir araştırmaya iten nedenlere kısaca değinelim.

Bilindiği gibi kaza tespit tutanağı uygulaması 2008’in Nisan ayında uygulamaya girdi. Bu tarihten, 2009’un Nisan ayına kadar geçen bir yıllık sürede yani, tutanak tutulması uygulamasının ilk yılında, Türkiye’de toplam 866 bin 708 maddi hasarlı trafik kazası meydana gelmiş. Bunların 646 bin 438’inde sürücüler kendi aralarında anlaşıp, tutanak tutmuşlar.

Sizleri çok fazla rakama boğmak istemiyorum ama bir küçük bilgi daha vereyim. 2007 yılının Nisan ayından, 2008 yılının Nisan ayına kadar Türkiye’de toplam 11 bin 604 adet trafik sigortası satılmış. 2008 yılının Nisan ayı ile 2009’un Nisan ayı arasında ise yapılan poliçe adedi 11 bin 726 olmuş. Yani, poliçe sayısı sadece yüzde 1 artmış. Buna karşılık kaza tespit tutanağı uygulaması sonrasında sigorta şirketlerine yapılan hasar ihbar sayısındaki artış ise, yüzde 18.83 olmuş ki, bu trafik sigortasının tarihinde görülmemiş bir artış.

İşte bu durum argo tabiri ile sigorta şirketlerinin midesini bulandırıyor ve sahte hasar kuşkusu uyandırıyor.

AYNI ARAÇ 20 KAZA YAPAR MI


Gelelim TRAMER’in araştırmasının sonuçlarına. Sigortacılar, bir aracın yıl içinde iki, bilemediniz üç kazaya karışmasını makul karşılıyorlar. Bunun üzerindeki kazalara ise ’sahtekarlık’ şüphesi ile bakıyorlar.

Araştırma sonucunda ise; 105 tane aynı aracın 7 kere kaza yaptığı, 48 tane aynı aracın 8 kez kaza yaptığı, 18 aynı aracın da 9 kez kaza yaptığı ortaya çıkmış. Hadi buna, sigortacılar değil ama bizler ’olabilir, canım’ diyebiliriz.

Peki ya, aynı 2 aracın 12 kere kaza yapmasına ne demeli. Bunu da geçtim. Ya, bir aracın 20 tane kaza yapmasına. Yanlış anlamayın, bu kazalar da bir yıl içinde değil, altı ay içinde meydana gelmiş. Hele 20 kaza yapan araç, 4 ay içinde bu kazaları yapıyor.

Lafı fazla uzatmaya gerek yok. Tahmin edeceğiniz gibi, bir takım sahtekarlar, bir aracı sürekli kazaya karışıyor gösterip -ki, böyle bir araç gerçekten var- ayrı ayrı kaza tespit tutanakları düzenleyerek, sigorta şirketlerini dolandırıyor.

Nasıl olur demeyin. Malum, kaza tespit tutanağı iki kişi arasında, tamamen sürücülerin beyanına göre dolduruluyor ve şirketler de bu beyanlara güvenip, hasarları ödüyor. Yani, sistem suistimale çok açık.

Merak etmeyin, sigorta şirketleri tüm bu araçları ve sürücülerini birer birer tespit etmişler.

SAHTE TUTANAK DOLDURULUYOR


Araştırma yeni bir sigorta sahtekarlığının türediğini de ortaya çıkarmış. Yine aynı araç; değişik tarihlerde, değişik araçlarla -ki, bu araçların arasında kamyon da, minibüs de, ticari taksi de var- kazaya karışıyor. Ama kazaya karışan araçların hepsinin de sigorta şirketleri farklı. İşin daha da ilginci, doldurulan kaza tespit tutanaklarında, hep karşı taraf kusurlu gözüküyor. Daha doğrusu, gösteriliyor.

Şimdi bu ne anlama geliyor? Çünkü böyle bir durumun olma ihtimali milyonda, hatta milyarda bir. Yani, bir araç düşünün, sürekli çarpılıyor ve çarpan araçların sigorta şirketleri hep farklı ve hep de karşı taraf kusurlu.

Sigorta şirketlerine göre bunun tek bir izahı var. Bu işi organize halde yapan bir ya da birkaç tamirhane var. Bu tamirhanelere gelen araçların plakaları, ruhsat ve trafik sigortası bilgileri alınıyor. Daha sonra bu araçlar üzerinden sahte kaza tespit tutanakları dolduruluyor ve sigorta şirketlerine gönderilip, hasar alınmaya çalışılıyor. Tabi ki, bunu yapan büyük ve markaların tamirhaneleri değil.

HUKUKİ SÜREÇ BAŞLATILACAK

O yüzden de sigorta şirketleri son bir yıl içinde araçlarını tamirhaneye götürmüş sürücüleri, sigorta şirketleri ile görüşme ya da TRAMER’in bilgi ekranından kaza durumlarını sorgulamaları konusunda uyarıyor. Çünkü bu durum bir sene sonra trafik sigortasını yenileme döneminde ortaya çıkıyor ve araç üzerinde hasar görüldüğünden, yüksek prim uygulanıyor.

Sigorta şirketleri tüm bu araçları ve sahtekarlıkları ortaya çıkarmış durumdalar. Araştırma sonucunda 20 bin kaza tespit tutanağı inceleme altına alınmış. TRAMER bunları ilgili sigorta şirketlerine göndermiş. Bundan sonrası ise hukuki süreç ve sigorta şirketleri hukuki süreci başlatacaklar.
Yazarın Tüm Yazıları