Kadınlara bir erkeğe muhtaç olmadıklarını hatırlatın

Sayın Güzin Hanım; uzun zamandan beri köşenizi takip etmekteyim.

Sıkıntıları olan ve bunları paylaşacak kimseleri olmayan insanlara nasihat ediyorsunuz ki size yazan kişilerin kötü durumları nedeniyle verdiğiniz cevabın ne kadar önemli olduğunu da biliyorsunuzdur. Ne yazık ki günümüzde kadına duyulan saygı azalmaya başladı ve sizin cevaplarınız da buna destek veriyor sanki. Mesela "SARIGÜL" rumuzlu kişiye verdiğiniz cevap ne kadar doğru sizce? O hanımın anlattığına göre eve gelen çiçekler ve mesajlardan da profesör kocasının onu aldattığı çok açık.

Zaten kendisi de böyle düşündüğünü ve buna katlanamayacağını söylüyor. Sizse bunun doğal olduğunu hoş görmesini, abarttığını söylüyorsunuz. Eğer adamla öğrencisinin arasında bir ilişki olmasa kız adama mesaj atıp çiçek gönderecek cesareti nereden bulsun. Okuyucunuza kısaca "Aldatılmayı kabul et" diyorsunuz. Oysa kadının mali durumu iyiymiş. Sizce de kadının aldatılmasının bu kadar yaygın olmasının kadının bunu kabullenmesiyle bir alakası yok mu? Bazı yazılarınızda da benzer tutumu yaşça küçük kızlara gösteriyorsunuz. Kız 16 yaşında, erkek arkadaşının aldatmasından şikayetçi. Siz "normal" diyorsunuz. Bu insanlar da muhtemelen sizi dinliyorlar. Bence insanlara tavsiye vermeden önce daha iyi düşünün. Yaptığınız işin sorumluluğunu fark edin lütfen ve kadınlara kendilerine güvenmelerini, bir erkeğe muhtaç olmadıklarını, aldatılmaya katlanmak zorunda olmadıklarını hatırlatmak sizin göreviniz, bunu unutmayın.

RUMUZ: DİLAN D.

Belli ki erkeklerden yana canınız çok yanmış sevgili okurum ama eğer siz benim yerimde olsaymışsınız, evlilik müessesesi diye bir şey kalmayacaktı demek ki. Elbette sizin benim yıllardır insanları tanıdığım kadar onları tanıma imkanınız olmadığı için burada rahatlıkla birtakım hükümler verebiliyorsunuz. Ben o olayı çok iyi hatırlıyorum. 1 Nisan’da çıkan yazımdan söz ediyorsunuz. Adam bir profesör, kadın ise eğitimli ve iyi bir mevki sahibi. Aklı başında bir kadın ve uzun yıllardır evliler. Adamın orta yaşlı olduğu ve bu yaşlarda evliliklerde buna benzer küçük fırtınalar kopabileceği bir gerçek. Ben ne demişim: "Üniversitede böyle olaylara çok sık rastlanır. Endişe etmeyin. Genç bir kızın hayranlık duyduğu hocasına ilgi göstermesi pek sık görülen bir olay. Eşinizin ister andropozda olsun ister olmasın her erkek gibi genç bir kızın ilgisinden, hayranlığından etkilenmesi de çok doğal. Ama ben hiç sanmıyorum ki, aralarında sizi rahatsız edecek düzeyde bir yakınlık olsun..." Gerçekten de böyle düşünüyorum. Bu genç kızın eve çiçek göndermesi, mesajlar çekmesi hocasının ilgisini çekmek, belki de evliliğine huzursuzluk katmak için özellikle yapılmış şeyler. Gerçekten bir ilişkileri olsa bunu yapabilecek cesareti olabilir miydi? Hatırladığım kadarıyla da çektiği mesajda bile "Hocam" diye hitap etmesi, sizce sevgili olduklarını mı gösteriyor? Sadece hocasına hayran olup ona tırnak takmış takıntılı bir kız bu... Size göre, ben herkese "Ayrıl, boşan, ayaklarının üzerinde dur, erkeğe ihtiyacın yok" mu demeliyim? Ya da 16 yaşındaki küçücük bir kızla yakınlık kurmuş yine çocuk denecek yaştaki bir gençten sadakat beklenebilir mi? Elbette daldan dala konma çağı bu... Bağışlayın ama ben yıllarımı bu işe verdim. İnsanları yatıştırmak ve mutlu görmek benim görevim. İnanın boşanmaların giderek artması beni hiç de mutlu etmiyor.

Evet aldatıldığından kesin emin olan, dayak yiyen, acı çeken çok mutsuz kadınlara her zaman " Ayrıl, bu adamı çekme" diyorum; hatta böyle adamları hálá sevdiklerini söyleyen kadınları da azarlıyorum. Ama ben bu tür ayrıntıları tefrik edebilecek bir insanım, merak etmeyin. Ayrıca sizin söylediğinizin tam aksini düşünüyorum; her kadının bir erkeğe her erkeğin de bir kadına ihtiyacı vardır. Bu doğanın kanunudur ve yaşam başka türlü çekilmez. Keşke siz de benim gibi düşünebilseydiniz.

Bizden sonra tanışanlar evlendi, ben hálá bekliyorum

Güzin Abla, şimdi diyeceksin ki bu kız bu saatte neden yazdı bunları, uyku mu tutmadı? Evet tutmadı tutmuyor Güzin Abla; aslında mutlu bir ailem, güzel bir beraberliğim var. Erkek arkadaşım bundan 6 ay önce evlenme teklif etti. İşte ne olduysa ondan sonra oldu. Ailesi "erken" dedi, bana tarihler verdi, "Şu tarihte geleceğiz" dedi gelmediler. Ben her seferinde onu affettim çünkü çok seviyorum. Benden sonra ilişkileri olan arkadaşlarımın hepsi evlendi. Ben hálá gelmelerini bekliyorum. Kafama çok takıyorum Güzin Abla, ondan başka bir şey düşünmüyorum. Biliyorum, o da beni çok seviyor; hiç ilgisiz değil. Beni günde 10 defa arar, mesaj atar ama ailesi "Durumumuz yok" diyor. Oysa ki biz onunla birlikte ev aldık, benim her şeyim tamam. Ne ondan ayrılabiliyorum ne de birleşebiliyorum. Ona sürekli "Olmayacak bu iş, biliyorum" deyip kendimi üzüyorum. Çok mu karamsarım? Ne olacak sonumuz, bilmiyorum.

RUMUZ: KARAMSAR KIZ

Canım kızım, sevdiğin gencin ailesinin bir düşündüğü var, elbette... "Durumumuz yok" derken elbette onlar da evlatlarını istedikleri gibi, hayal ettikleri gibi evlendirmek hayalindedirler. Belki siz gençlerin bu tür şeyleri önemsememeniz doğal ama aileler genellikle, eşe dosta karşı kendilerince uygun bir düğün düşünürler. Erkeğe düşen neyse onu yapmak isterler. Bu durumda sevdiğin gencin iki arada kalmış olması söz konusu. Eğer onu seviyorsan bu kadar baskı yapma. Onu zor duruma düşürme, bıkkınlık verme. Daha sana evlenme teklif edeli 6 ay olmuş. Birbirlerini 3-4 sene bekleyen sevgililer var, sen bu kadar zaman bekleyemiyor musun? "Bu iş olmayacak" diye de o genci üzme. Ne yapsın istiyorsun, çalsın çırpsın mı seninle evlenebilmek için. Elbet bir beklentisi var onun da... Senin her şeyin hazır olabilir ama ailesinin de bir düşündüğü olmalı. Hem başkalarına ne bakıyorsun, kısa zamanda alelacele evlenip bir yıl geçmeden boşanan o kadar çok çift var ki... Biraz sabırlı olmalısın.

Bağışladığınız kitaplarınızı kapınızdan ücretsiz teslim alıyoruz

TNT Ekspres Kitap Toplama Kampanyası bu yıl da, dokuzuncu kez başlıyor. Kuryeler, 444 0 868 no’lu telefonu arayarak kitap bağışlamak isteyenlerin kitaplarını kapılarından, ücretsiz olarak teslim alıyor. Kampanya eylül sonuna kadar devam edecek. Türkiye’de ihtiyacı olan çocuklarımızın eğitimine katkıda bulunmak, geleceğine ışık tutmak ve bilgi dünyasına küçük birer pencere açmak için Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Zeytinburnu Şubesi ile birlikte düzenlenen geleneksel kitap toplama kampanyasında, 8 yılda 1439 okula yaklaşık 2 milyon 700 bin kitap bağışlandı ve yüz binlerce öğrenciye kitap ulaştırıldı. TNT Express
Yazarın Tüm Yazıları