Irak’a güvenerek Kürt politikası

Irak Kürdistan Yönetimi ile siyasi ve ticari ilişkilerin geliştirilmesi de çok doğru bir adım.

Barzani’ye hakaret ederek Kürt meselesinin çözülmeyeceği artık herkesin gördüğü bir gerçek.

Ama PKK meselesinin çözümünde Irak ve Barzani’ye büyük roller biçmeyi planlayanlar da yanlış hesap peşindeler.

Mesele Kürdistan Yönetimi’nin güvenilirliği ya da güvenilmezliği değil.

Aksine, Barzani ve Talabani’nin, Türkiye ile iyi ilişkileri önemsedikleri bir gerçek.

Mesele Irak’ın daha uzun bir süre istikrara kavuşamayacak olması.

Irak ile bugün varılan anlaşmaların hükmü ne kadar olacak?

Bu belli deÄŸil.

Seçimlerden bu yana neredeyse yedi ay geçti ve ülke hâlâ bir hükümete kavuşamadı.

Mukteda El Sadr’ın Maliki’yi destekleyeceğini açıklaması Irak’ta hükümet boşluğunun biteceğini göstermiyor. Tartışmalara bakınca karmaşanın devam ettiğini görmek zor değil.

ÖrneÄŸin Sünni Irak Blok’u, Maliki’yi boykot edeceklerini açıkladı.Â

Sadr’ın Irak siyasetinde bu denli etkin olması, Ä°ran’ın Irak’taki etkisinin daha da artması, istikrar beklentisinin her geçen gün daha zayıflaması demek.Â

Bu etkiyi kırmak isteyen diğer unsurların rahat durmayacaklarını akıldan çıkartmamak lazım.

Zaten şimdiden, Amerikalıların gelişme karşısında tedirgin oldukları haberleri gelmeye başladı.
       Â
MALİKİ’ye desteğin arkasında bile yeni huzursuzluk riskleri büyüyor.

Kürtler, istekleri kabul edilirse Maliki hükümetine destek vereceklerini açıkladılar.

Bu isteklerin başında Irak petrollerinin paylaşımının yanı sıra Kerkük var.

Kerkük’ün yönetimi konusunda da yeni hükümetten taviz bekliyorlar.

 24 Ekim’de Kerkük’te nüfus sayımı yapılacağı göz önüne alınırsa ÅŸimdiden yükselmeye baÅŸlayan gerginliÄŸin önümüzdeki günlerde BaÄŸdat’ı sıkıştırması ÅŸaşırtmamalı.Â

Son günlerde gelen haberlere göre Kerkük’teki Arap ve Türkmenlere yönelik tehditler artıyor. Â

Bölgedeki Kürt yöneticilerin, Kerkük’ü terk etmeleri için nüfus sayımlı öncesi Araplara baskı yaptıkları ileri sürülüyor.

Kürt yöneticiler iddiaları yalanlıyorlar ama bölgede gerginlik tırmanıyor. 
    Â
IRAK Kürdistan Yönetimi, ülkenin geri kalanına göre daha istikrarlı gibi görünse de, PKK ile mücadelenin yüküne ortak olabilecek istikrarlı bir konuma sahip değil.

Her gün bombalarla sarsılan, El Kaide dahil çeşitli terör örgütlerinin faaliyet alanı haline gelmiş olan, yedi aydan beri hükümeti kurabilecek bir iç dengeyi yakalayamayan Irak’ın genel durumunun Kuzey’i etkilememesi beklenemez.

Kuzey’de konuşlanmış olan Amerikan güçlerinin de bölgedeki siyasi iradeyi zor durumda bırakmak istemediği sürecin başından beri ortada.
Ayrıca Amerikalıların İran’a yönelik PEJAK faaliyetlerini el altında bulundurmak isteyeceğinden de kimsenin şüphesi yokken, PKK’nın Irak topraklarından ne çıkartılabilmesi ne de etkisizleştirilebilmesi mümkün.
    Â
IRAK’tan terörle mücadelede destek beklemek meÅŸru bir talep, ama abartmadan. KoÅŸullar ortada. Kendisi istikrara muhtaç bir komÅŸuya haksızlık olur.Â

Irak Kürdistan’ı ile yakınlaşırken PKK konusunu ilişkilerin merkezine oturtmanın terörle mücadeleye de, komşuluğa da yararı yok.