Hipokrat kimdir? Hipokrat yemini nedir?

HİPOKRAT yemini böyle tutulur manşeti (Hürriyet, 3 Temmuz 2006) insan olmanın onurunu yaşattığı için, oradaki görevli bütün doktorlara saygılar ve sevgiler sunuyorum. Başta Prof. Dr. Emin Özdoğan olmak üzere bu cesareti gösteren bütün doktorlara. Hastalarını kurtarma adına ölmeyi göze aldılar.

İşte Hipokrat tablosu (Hürriyet, 4 Temmuz 2006) da Hakan Emmez ve ekibinin karanlıkta yaptığı ameliyattan söz ediyordu.

Doktorluğun zorluğunu bütün doktor arkadaşlarımın yaşamından bilirim, yakından tanıklık etmişimdir. Bir kez bir doktor arkadaşımla Açıkhava’da konsere gitmiştim, konser başlayana kadar telefonu durmadı, sonra da bu tempo sürdü.

Okuduğum haberlerden sonra şunu düşündüm.

Hipokrates kim? Hipokrat yemini nedir?

Hipokrates
(d.İÖ y.377, Larissa, Teselya, Yunanistan), geleneksel olarak tıbbın babası sayılan eski Yunanlı hekim. Günümüzde de tıp öğrencilerinin diploma alırken bazı değişikliklerle okuduğu meslek yemininin (Hipokrat yemini) adıyla anılmasına karşın, onun tarafından yazıldığı kesinlik kazanmamıştır.

Çağdaşı Platon, Protagoras’ta onu Koslu Asklepiades olarak anlatır.

İŞTE HİPOKRAT YEMİNİ

"Hekim Apollon Aesculapions, hygia panacea ve bütün Tanrı ve Tanrıçalar adına. And içerim, onları tanık ve şahit tutarım ki, bu andımı ve verdiğim sözü gücüm kuvvetim yettiği kadar yerine getireceğim. Bu sanatta hocamı, babam gibi tanıyacağım, rızkımı onunla paylaşacağım. Paraya ihtiyacı olursa kesemi onunla bölüşeceğim. Öğrenmek istedikleri takdirde onun çocuklarına bu sanatı bir ücret veya senet almaksızın öğreteceğim. Reçetelerin örneklerini, ağızdan bilgileri şifahi malumatı ve başka dersleri evlatlarıma, hocamın çocuklarına ve hekim andı içenlere öğreteceğim. Bunlardan başka bir kimseye öğretmeyeceğim. Gücüm yettiği kadar tedavimi hiçbir vakit kötülük için değil yardım için kullanacağım. Benden ağı (zehir) isteyene onu vermeyeceğim gibi, böyle bir hareket tarzını bile tavsiye etmeyeceğim. Bunun gibi bir gebe kadına çocuk düşürmesi için ilaç vermeyeceğim. Fakat hayatımı, sanatımı tertemiz bir şekilde kullanacağım. Bıçağımı mesanesinde taş olan muzdariplerde bile kullanmayacağım. Bunun için yerimi ehline terk edeceğim. Hangi eve girersem gireyim, hastaya yardım için gireceğim. Kasıtlı olan bütün kötülüklerden kaçınacağım. İster hür ister köle olsun erkek ve kadınların vücudunu kötüye kullanmaktan mazarattan sakınacağım. Gerek sanatımın icrası sırasında, gerek sanatımın dışında insanlarla münasebette iken etrafımda olup bitenleri, görüp işittiklerimi bir sır olarak saklayacağım ve kimseye açmayacağım."

Bizde de de tıp fakültesinden mezun olanlar, Hipokrat yemininden uyarlama Hekimlik Andı’nı okurlar.

Şair doktor Ceyhun Atuf Kansu’nun, yoksul Anadolu’daki duygularını, acılarını anlattığı Kızamuk Ağıdı’ndan dizelerle noktalayacağım yazımı:

(...)

O çaresiz, o yalnız, o karanlık günde,

Siz neredeydiniz diyeceğim, neredeydiniz?

Ben, perişan, utanmış... Bu köyün üstünde,

Kahrolurken siz beyciğim neredeydiniz?

Ben, bir günde yirmi üç küçük ölünün,

Gömüldüğünü gördüm bu köyde kızamuktan,

Ya siz ne gördünüz, söyleyin, söyleyin;

Bir şey söyleyin, bir şey söyleyin uzaktan. (...)
Yazarın Tüm Yazıları