Hipoglisemililere 10 emir!

“Hipoglisemi nöbetleri” yaşıyorsanız beslenme planınızda bazı değişimler yapmanız gerek. İşte hipoglisemiklerin uyması gereken 10 beslenme kuralı.

Haberin Devamı

Kan şekeri düşmesi nedeniyle olur olmaz zamanlarda “hipoglisemi nöbetleri” yaşayan biriyseniz beslenme planınızda bazı değişimler yapmanız lazımdır. Yapmazsanız, tekrarlayan baş ağrıları, sinirlilik-öfke atakları, yorgunluk, yeme krizleri (tatlı, çikolata, dondurma nöbetleri), dikkat kaybı, unutkanlık, uyku hali veya uyku kaçmaları, kaygı durumu, depresyon ve daha pek çok “hipoglisemik problem” kapınızı çok sık çalmaya başlar.
Hipoglisemiklerin uyması gereken beslenme kuralları oldukça fazla olsa da ben ilk 10 kural şunlar olmalıdır diye düşünüyorum.
1. Beyaz ekmek, patates püresi, pizza, beyaz pirinç pilavı, tatlılar, özellikle unlu, şekerli, tatlılar ya hiç yenmemeli ya da çok az tüketilmeli.
2. Kahve, çay gibi kafeinden zengin içecekleri ölçülü tüketmeli, meşrubatlar, soğuk kutu çaylar, hazır meyve suları ve kolalı içeceklerden vazgeçilmeli. Meyve ihtiyacını tam meyvelerden karşılamalı aşırı meyve tüketmemeye de dikkat edilmeli.
3. Az ve sık yemeyi öğrenilmeli. Yemek aralıklarını 2,5-3 saatten fazla uzatmamalı. Öğün atlama yanlışını yapmamalı. Prensip olarak günde üç ana üç ara öğün beslenme alışkanlığı edilmeli.
4. Karbonhidrat ağırlıklı beslenme bir yana bırakılmalı, protein alımı bir miktar artırılmalı.
5. Yoğurt, peynir, yumurta, balık, tavuk, yağsız kırmızı et menülerde daha sık yer almalı.
6. Hazır, işlenmiş, paketlenmiş, dondurulmuş yiyecekler yerine tam ve doğal yiyeceklere ağırlık verilmeli.
7. Fasulye, nohut, mercimek, bezelye gibi besinler, kepekli tam tahıl ürünleri, sebze ve meyveye dayalı bir beslenme ön plana çıkarılmalı.
8. Atıştırmalık olarak bisküvi, grissini, gofret, çikolata, ezmeler, şekerlemeler yerine ceviz, badem, fındık, doğranmış sebze dilimleri ya da yağı azaltılmış yoğurt gibi besinler tercih edilmeli.
9. Düzenli egzersiz yapılmalı ama yemeklerden hemen önce aç karna yoğun ve ağır egzersiz yapmaktan kaçınılmalı.
10. Alkol mümkün olduğu kadar sınırlanmalı, en iyisi bırakılmalı.

BİR UYARI

Haberin Devamı

Saç analizleri işe yarıyor mu?

Saç dökülmesinden şikâyet edenlerin sayısı arttıkça saç tacirleri de çoğaldı. Bu beklenen bir gelişme çünkü ne yazık ki bu piyasa arz-talep dengesine göre çalışıyor! Sabahleyin bir gazetede gördüğüm ilginç bir ilan üzerine bunu yazıyorum. İlanda yeni açılan bir “saç sağlığı” (!) merkezinin tanıtımı yapılıyor ve bu merkezde ne kadar deneyimli “saç sağlığı uzmanı”nın (!) çalıştığı duyuruluyordu.
Öncelikle bizim okuduğumuz tıp alanında saç sağlığı uzmanlığı diye özel bir uzmanlık alanının olmadığını belirtelim. Bu uzmanların uzmanlıklarını nereden aldıklarını merak ettiğimizi hatırlatalım.  Saç sağlığı ve hastalıkları konusunda eğitim almış özel bir uzmanlık alanı vardır: O da sadece dermatoloji uzmanlığı alanıdır.
Saçınıza şu veya bu nedenle müdahale etmeyi veya önerilerde bulunmayı düşünenlere en azından doktor olup olmadıklarını sorun. Doktor değillerse hangi diplomayı gösterirlerse göstersinler bu diplomayı dikkate almayın.
Eğer kalıcı, önemli ya da ilerleyici bir saç probleminiz olduğundan kuşkulanıyorsanız hemen bir dermatoloji uzmanının kapısını çalın.
Bir vitamin veya mineralin yetersizliğini saptamak için saç analizi yapmak ya da saçı analiz etmek teşhiste bulunmak yalnızca bu uzmanlık alanının işi olabilir.

Yazarın Tüm Yazıları