Tunus’ta olanları değerlendirebilmek için önce bundan on yıl geriye “Arap Baharı”nın ilk günlerine dönelim. Arap Baharı’nın ilk kıvılcımı 2010 yılı aralık ayında bu ülkede ateşlenmiş, sokaklardan yükselen halk hareketi, Tunus’un mutlak hâkimi Cumhurbaşkanı Zeynel Abidin Bin Ali’yi 14 Ocak 2011 tarihinde ülkeyi terk etmek zorunda bırakmıştı.
#YazarTunus'ta seyyar satıcı Muhammed Buazizi'nin yerel polisten gördüğü aşağılayıcı muamele karşısında kendisini yakmasıyla fitilini ateşlediği "Arap Baharı", aradan geçen 10 yılda sadece devrimlerin uğradığı ülkeleri değil tüm bir coğrafyayı yıllara uzanacak biçimde derinden etkiledi.
#Arap BaharıTunus'ta Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ikinci tura kalan bağımsız aday Kays Said ve tutuklu medya patronu Nebil el-Karvi'nin ülkedeki mevcut durumda "devrim yanlısı ve karşıtlarını" temsil ettiği belirtiliyor. Kamuoyunda 2011 yılında yaşanan devrimi Anayasa Profesörü Kays Said'in, eski rejimi ise tutuklu medya patronu Nebil Karvi'nin temsil ettiği yönünde yorumlar yapılıyor.
#TunusAK Parti’yi örnek almasıyla bilinen Tunus’un İslami eğilimli partisi Ennahda’nın lideri Raşid Gannuşi, artık “siyasal İslam’ı terk edeceklerini” ve kendilerini “Müslüman demokratlar” olarak tanımladıklarını kaydetti. Gannuşi, “Din artık politikaya rehin olmayacak” dedi.
#GannuşiArap Baharı’nın beşiği sayılan Tunus, gençler arasındaki işsizlik nedeniyle 2011 yılından bu yana en krizli döneminden geçiyor. Kasrin’de bir diplomalı işsizin gösteri sırasında tırmandığı direkte elektriğe kapılıp ölmesinin ardından ülkenin birçok yerinde eylemler düzenlendi. Geceleri tüm ülkede sokağa çıkma yasağı getirildi.
#Tunus