GASTRONOMİ, artık bütün dünyada yükselen bir trend ve çok önemli bir katma değer kaynağı. Ben gastronomi kavramı için “mutfak ekonomisi” ifadesini kullanıyorum. Çünkü yerel, bölgesel ve ulusal yeme-içme kültürünün tüm boyutlarıyla ele alınması, değerlendirilmesi ve tanıtımının yapılması süreci, aynı zamanda ekonominin her alanında stratejik sonuçlar yaratıyor. Son tahlilde, kırsal kalkınmayla birlikte tarım ve gıda ekonomisinin gelişmesinde ciddi bir rol oynuyor. Tabii söz konusu sürecin olmazsa olmaz aşamaları var. Bunlardan birisi de hiç şüphesiz, yerel ve bölgesel ürünlerin coğrafi işaret ile tescillenmesi... Bugün sizlere bu konuda iki güzel örnek vermek istiyorum.
#1Gaziantep’i dünyaya tanıtacak GastroAntep Kültür Yolu Festivali için geri sayım başladı. Hedef, yöresel ürünlerin bilinirliğini arttırmak ve dünyanın en önemli restoranlarının mönüleri ile market raflarında yer bulmak. Tek bir ürünle dahi dünya mutfağında yer alan şehirler olduğunu belirten Gaziantep Belediye Başkanı Fatma Şahin, “Anadolu’da binlercesi var. Bizim neyimiz eksik” dedi ve gastronomiye merak duyan kitleleri 16-24 Eylül’de Gaziantep’te buluşmaya davet etti.
#GaziantepDünya Bankası’nın en rekabetçi 7 şehirden biri olarak seçtiği ve Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü’nün (UNESCO) 116 şehir arasında gastronomi alanında Yaratıcı Şehirler Ağı’nda (UCCN) Türkiye’den listeye dahil ettiği ilk şehir olan Gaziantep, kadim mutfağıyla tekrar dünya sahnesine çıktı.
#Dünya BankasıGastroantep Festivali tüm hızıyla başladı. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Gaziantep Valisi Davut Gül ve Gaziantep Belediye Başkanı Fatma Şahin’in katılımı ile Batalhöyük üzerinde Gastromoni Festivali’ne özel olarak hazırlanan alanda fıstık hasadı ve şire yapımı gerçekleştirildi. Yetişmesi ile, ‘nazlı’ meyveleri ile ‘alımlı’ antepfıstığının hasadı festivale katılan protokol ve davetlilerle birlikte yapıldı. Daha sonra alanda şire yapımı için üzüm tepelenerek suyu kaynatıldı ve cevizli sucuk yapıldı.
#GaziantepTürkiye’nin ilk coğrafi işaretli ürünlerinden Kayseri sucuğu ve pastırması ile Afyon sucuğu ve pastırması arasındaki yarış, Avrupa’ya taşındı. Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan coğrafi işaret tescili alan iki il, bu ürünler için Avrupa Komisyonu’na yaptığı Korumalı Coğrafi İşaret başvuru sonuçlarını bekliyor.
#Coğrafi İşaretli LezzetlerYöresel Ürünler ve Coğrafi İşaretler Türkiye Araştırma Ağı (YÜCİTA) Başkanı Prof. Dr. Yavuz Tekelioğlu, coğrafi işaretli ürünlerde sahtecilik olduğuna dikkat çekerek bu ürünlerin başında Ezine peyniri, Erzincan tulumu, Finike portakalı ve Ayvalık zeytinyağı geldiğini söyledi. Türkiye'de 489 tescilli ürün olduğunu belirten Prof. Dr. Tekelioğlu, bu sahtecilik nedeniyle üreticinin ekonomik olarak ciddi zarara uğradığını kaydetti.
#Coğrafi ÜrünYÖRESEL ÜRÜNLERİNİ ULUSAL ARENADA DAHA ETKİN HALE GETİRMEK İÇİN BİR ÇALIŞMA BAŞLATAN GAZİANTEP BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ, BU DOĞRULTUDA YÖRESEL ÜRÜNLER VE COĞRAFİ İŞARETLER TÜRKİYE ARAŞTIRMA AĞI (YÜCİTA) VE TÜRK PATENT ENSTİTÜSÜ İLE BİRLİKTE ORTAK HAREKET EDİYOR.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin (KKTC) Türk Patent Enstitüsü’nden (TPE) Kıbrıs adasının ürünü olarak tescil ettirdiği hellim peyniri için, Güney Kıbrıs’ın AB düzeyinde sadece Güney için yaptığı coğrafi işaret tescil başvurusu, KKTC’deki üreticiyi zora soktu. Geçmiş yıllarda Yunanistan'la Türkiye arasında baklava ve Türk kahvesinin tescili konusunda gerginlikler yaşanmştı.