BUGÜN gazeteci, fotoğraf sanatçısı dostum Lütfü Dağtaş’ı dinliyoruz: “Bir zamanların İzmir’inin toplumsal yaşamında onca yoksunluğa karşın dayanışma görürüz. Yoksulluk ve yoksunluk denildiğinde barınma konusu önde gelir. Barınma, yoksul Müslümanlar için olduğu kadar, İzmir’in yerli halkından Yahudiler, Ermeni ve Rumlar için de büyük sorundu. Sorun ‘aile evleriyle’ çözüldü. Yoksul Müslümanlar aile evlerinde, Yahudiler yahudihanelerde, Rumlar rumhanelerde kalırdı. Bekar erkeklerin adresi bekar evleriydi. İzmirliler, yahudihaneye ‘Yavuthane’ derdi.
#1Bazı şehirler size dünyanın merkezinde olduğunuzu hissettirir. Geçmişinden gelen; havasında, suyunda hissettiğiniz bir gücü vardır. Zor dönemlerde bile ışığını, rengini kaybetmeyen, umudu devam ettiren... Burası Homeros’un, hümanizmin, demokrasinin doğduğu yer. Yaşam tarzıyla, nüfus yapısıyla, gücün sultasından uzak... Sokaklarında 16 dil konuşulan, tarihi bir liman kenti... Sembolü bile bir Amazon olan gerçek bir kadın kenti...* İnsanların birbirine gülümsediği, her yerin kadın kahkahalarıyla çınladığı, en çağdaş, en Avrupai şehrimiz... Son iki yılda İzmir’e müthiş bir akın başladı. 2017’de 18 bin 506 kişi İstanbul’dan buraya göç etti. Büyük çoğunluğu beyaz yakalı ve üniversite mezunuydu. Bu bir ilk. Brookings Enstitüsü’ne göre İzmir, dünyanın en hızlı büyüyen 4’üncü metropolü. Emlak fiyatları artışındadünyada ikinci sırada. Konut fiyatları bir yılda yüzde 18.5 değer kazandı. İstanbul yolunu üç buçuk saate indirecek otoyol açılmadı bile! Peki İzmir gerçekten İstanbul’un pabucunu dama atacak mı? Taşınan binlerce kişi aradığını buldu mu? Hayatı boyunca İzmir’i, seven gözlerle ama uzaktan izlemiş bir gazeteci olarak, keşfe çıkmaya karar verdim. Sebati Karakurt, Levent Kulu, Sibel Denizmen, Tuna Ateş’ten oluşan ekibimiz İzmir büromuzun desteğiyle şehrin altını üstüne getirdi. ‘Türkiye’deki Avrupa’ belgeselimizi de hurriyet.com.tr’de izleyebilirsiniz. ( * Kente ismini veren Smyrna’nın bir Amazon Kraliçesi olduğu rivayet edilir.)
#Hürriyet Pazarİzmirli bir hanımefendi, uzun yıllar çalıştı, çabaladı, iğne ile kuyu kazarcasına araştırdı ve "Türklükleri" ile gurur duyan "İzmir Musevi Cemaatı"nın tüm kültürel birikimlerini sergileyen kitabı yazdı. Turist rehberi, iki evlat ve üç torun sahibi bu saygın ve seçkin Sara Pardo hanımefendiyi gönülden kutluyorum..