Paylaş
Ortaya atan kişi Aylin Onart...
Yaklaşık bir yıldır çok özel toplantılar yapılıyor İzmir’de...
On beş, yirmi kişilik gruplar bir araya geliyor ve bir konuyu enine boyuna tartışıyorlar.
Konuk olarak gelen kişi aynı zamanda moderatör oluyor, yani toplantıyı yönlendiren, ilk fikri ortaya atan...
Sonra, tam bir beyin fırtınası başlıyor.
Konular öyle yarım bırakılmıyor.
Eteklerdeki taşlar dökülüyor, zaman sınırlaması olmadan masanın etrafında buluşanlar soruyor, anlatıyor ve konuşuyor.
İnternette sörf yapar gibi...
“Fikir Atölyesi” bir anda “Fikir Fırtınası”na dönüşüyor.
*
Geçen yıl çok önemli konuklar ağırlandı.
Ve bu konuklar bir değil, birkaç defa geldiler.
Bazen kaldıkları yerden devam ettiler, bazen de yeni bir fikri tartıştılar.
Kimler mi?
Örneğin; ünlü tarih profesörümüz İlber Ortaylı geldi. Hem de beş aylık bir program için... Böylece “Art 10 Tarih Atölyesi” kuruldu.
Sonra çok yönlü sanatçımız Ayhan Sicimoğlu katıldı. Sicimoğlu, on beş günde bir pazartesi günleri üç aylık program için İzmir’i tercih etti.
Peru’dan Hindistan’a, Küba’dan Sicilya’ya kadar farklı medeniyetleri, tarihi ve kültürel değerlerini, yeme-içme kültürünü ve müzikleri anlattı.
Atölye mutfağında her ülkenin kendine özgü içkisinin yapılışını öğretti; katılımcıları bu işe dahil etti, her birini degüstatör yaptı. Böylece “Art 10 Seyahat Atölyesi” kuruldu.
Atölyeye Sicilyalı ünlü bir konuk da misafir oldu.
Sicilya’da yaşayan dünyanın önde gelen şarap üreticisi ve degüstatörü Marco De Grazia...
Ardından İzmir tarihine yönelik araştırmalarıyla yazar-rehber Sara Pardo...
İzmir’in pek de bilinmeyen tarihi mekanlarına götürüp anlatan, eski kenti yaşatan Pardo, “Seyahat Atölyesi”nin İzmir bölümünün moderatörlüğünü yaptı.
Sanatçı Orhan Alptürk, “Fotoğraf Atölyesi”nin moderatörü, Sabah Şardağ da “Resim Atölyesi”nin moderatörü olarak listeye eklendi.
“Diksiyon ve Etkili Konuşma”, “Giyim Kültürü”, “Beden Dili Atölyesi” ise, bu fikri ortaya atan Aylin Onart’ın moderatörlüğünde devam etti.
*
Bazen de “atölyeler”, tek seferlik “Teras Söyleşileri”ne dönüştü.
“Tanrılar Okulu” kitabının yazarı ve European School of Economics Kurucusu ve Rektörü Prof. Stefano D’Anna konuk olarak katıldı.
Brightwell Holding Yönetim Kurulu Başkanı ve Dünya Fütüristler Derneği Türkiye Başkanı Alphan Manas da eşlik etti.
Yazar Kürşat Başar da “Art 10 Teras Söyleşileri”ne konuk olanlardan biriydi.
Şimdi yaz programında yine Ayhan Sicimoğlu var.
Sicimoğlu; Alaçatı ve Cunda’da özel konuklarıyla buluşacak.
*
Aylin Onart şunları söylüyor:
“Festivaller, tiyatrolar, konserler tamam, ama İzmir’de başka şeyleri de yapmak gerekiyordu. ‘Fikir Atölyeleri’ bir alternatif oldu, İzmir’e de çok yakıştı. İzmirlilerin iş çıkışı gelip soluklanacağı, düşünen ve meraklı zihinlerin besleneceği, ev gibi sıcak bir ortamda farklı dönemler, kavramlar ve disiplinlere dair konunun ustalarının bire bir bilgi birikimi ve deneyimlerini paylaşacağı, onları yakından tanıma fırsatı bulacağı bir atmosfer yaratmak istedik.”
“Fikir Atölyesi” yaz sonrasında daha da zenginleşerek devam edecek ve İzmirliler için yeni bir alternatif olacak.
Televizyonculuktan halkla ilişkilere
Aylin Onart, TRT ve birçok özel televizyon kanalında haber spikerliği, program yapımcılığı ve sunuculuk yaptı, ana haber bültenlerinin yanı sıra
“Bu Gece”, “Aktüel Sabah”, “Haber 13”, “Tartışı-yorum” adlı haber-tartışma programlarını ve “Trafik” programını hazırlayıp sundu. 17 Ağustos depreminde 8 saat kesintisiz canlı yayın yaparak önemli ve bir o kadar da zorlu işlere imza attı. Mesleğin duayeni Betül Mardin ile tanışmasıyla halkla ilişkiler sektörünü tercih etti. İzmir’de bu alanda farklı etkinlikler ve projeler gerçekleştirmek üzere On-Art İletişim Danışmanlığı’nı kurdu.
Sigaraya bir kurban daha
Yakalandığı amansız hastalığa 2,5 yıl direndikten sonra, geçtiğimiz günlerde toprağa verdik, kayınpederim Hayati Gürbüz’ü.
Nesli tükenmekte olan insanlardandı. Nezaketiyle, kibarlığıyla, konuşurken seçtiği sözcüklerle; çocukla çocuk, büyükle büyük olmasıyla... Kendinden çok sevdiklerini düşünürdü, nefes almakta zorlandığı hastane odasında oğlumu çağırıp, sigarayı bırakacağına ilişkin imzalı belge hazırlatacak kadar...
Kayınpederim sigaraya başladığında zararları bilinmiyor, zamanın en büyük eğlencesi filmler aracılığıyla çağdaş ve modern olmanın gereği gibi özendiriliyordu. Zararları bilimsel verilerle kanıtlandıktan sonra ticari kaygılarla yıllarca bu gerçek saklandı tiryakilerden...
Sigarayı bırakmaya ikna ettiğimizde kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH) başlamıştı. Geri dönülmez bir yoldu bu, akciğerleri hiçbir zaman eskisi gibi olmayacaktı. O sigarayı bırakmıştı, ama sigara onun yakasını bırakmadı, 16 yıl sonra basit bir enfeksiyonun ardından çekilen bilgisayarlı tomografi ve biyopsi ile tanı kondu; Akciğer kanseri...
ABD’de kayınpederimin ve ailesinin durumundaki birçok insan, özellikle sigarayla ilgili gerçekleri halktan sakladıkları ve saptırdıkları gerekçesiyle sigara şirketlerine davalar açtılar, milyarlarca dolar tazminat kazandılar ve açmayı sürdürüyorlar. 2010 yılında sadece Florida’da sigara şirketleri aleyhine açılan dava sayısı 9000.
Türkiye’de ise, çeşitli nedenlerle sigara şirketlerine karşı açılan dava sayısı çok kısıtlı. Oysa Avukat Turgut Kazan’a göre; “4207 sayılı Sigara yasası doğrudan dava açma imkanı veriyor, ancak sigaranın insan öldürdüğü, yargıçların gündemine henüz girmemiş.”
Sağlık Bakanlığı Kanserle Savaş Dairesi Başkanı Prof. Dr. Murat Tuncer’e göre; Türkiye’de görülen kanserlerin yüzde 97’si sigaraya bağlı ve her yıl ortalama 100 bin insanımızı sigara sebebiyle kaybediyoruz.
Sigara karşıtı dernek ve vakıflar halkı dava açmaya özendirip, bu konuda önayak ve destek olurlarsa, asrın illetine karşı önemli bir zafer daha kazanılabilir.
(Prof. Dr. Ülgen Zeki Ok’un kaleminden, okulgen@superonline.com)
Paylaş