Türkiye’nin en eski sivil girişimlerinden biriydi Yakınlarını Kaybetmiş Aileler Derneği ve ‘Umut Otobüsü’. Kayıp insanların fotoğraflarıyla Türkiye’yi turlayan otobüs basının da, halkın da ilgi odağıydı. Yüzlerce kişinin bulunmasına vesile oldu, ödüller aldı. Oğlu 1992’de kaybolan bir babanın kurduğu dernek, maddi sıkıntılar nedeniyle çalışamaz halde. ‘Umut Otobüsü’ kontak kapatınca, onun yerine yola eski minibüsle devam ettiler. Ancak şimdi o minibüse de yakıt bile bulunamıyor. Kayıp yakınları otobüsün yeniden yollara çıkmasını ve umut olmaya devam etmesini istiyor.
#GazetehaberleriTürkiye, kayıp çocukları için geçtiğimiz ay günlerce bekledi; dua etti. Üst üste acı haberlerle sarsıldı... Dün ajanslara düşen bir haberde ise mucize bir kavuşma hikayesini okudu. 2,5 yaşında bebekken kaçırılan Gürsel Selam, 21 yıl sonra Yakınlarını Kaybetmiş Aileler Derneği (YAKAD) sayesinde tesadüfen gerçek ailesini buldu. Peki Türkiye'nin kayıp çocukları kimler? Kaç yaşındalar? Ne zaman ve nerede kayboldular? Emniyet Genel Müdürlüğü'nün internet sitesinde sadece fotoğrafı olan kayıp çocuklar yer alıyor. Siz de kayıp çocuklar arasında tanıdığınızı düşündüğünüz birini görürseniz lütfen polisle irtibat kurun... İşte Emniyet Genel Müdürlüğü'nün verilerine göre derlediğimiz "Türkiye'nin kayıp çocukları"
#Kayıpİskenderun'da 2,5 yaşındayken kaçırılan oğlu Gürsel Selam'ı bulmak için Türkiye'nin dört bir yanında çalmadık kapı bırakmayan İbrahim Selam'ın hasreti, 21 yıl sonra sona erdi. İbrahim Selman, mucize gibi kavuşmayı şu sözlerle anlattı: "17 Temmuz'da benim sosyal medya hesabıma bir mesaj düştü. İşlerimin yoğunluğundan geç baktım. 'İbrahim Bey acil sizinle konuşmam gerekiyor, bir konu hakkında. Lütfen dönüş yapın' diye mesaj gelmiş. Ben de kendisine 'Benim bir tek önemli konum var, o da kayıp oğlum Gürsel. Başka hiçbir konu önemli değildir' dedim. Gürsel bunun üzerine bana çocukluk fotoğrafını attı. 'Bu ben miyim? Sen benim babam mısın?' deyince, dünya tersine döndü."
#YAKADTürkiye İstatistik Kurumu tarafından hazırlanan Adli İstatistik verilerine göre, 2008-2016 yılları arasında Türkiye’de 104 bin 531 çocuk kayboldu. Üstelik bu sadece hakkında resmi olarak kayıp müracaatı yapılan veya güvenlik birimleri tarafından bulunan çocukların sayısı. Son iki haftayı Ankara ve Ağrı’da iki küçük kızın sağ salim bulunmasını bekleyerek geçirdik. Evlerinin önünde oyun oynarken kaybolan iki çocuktan üzücü haberlerin geldiği dakikalarda, henüz kaybolmuş başka çocukların anonsu yapılıyordu. Bu çocukları kim, ne amaçla kaçırıyor? İhmal kimin, bulunmaları neden uzun sürüyor? Uzmanlara sorduk...
#ÇocukKimi evinin önünde oynarken kayboldu, kimi çarşıya giderken... Türkiye’de resmi kayıtlara göre binlerce kayıp çocuk var. Aileleri ellerinde kalan son fotoğraflarla kapı kapı, sokak sokak dolaşarak evlatlarını arıyor. “Bu duygu ölüm gibi. Her telefon, her kapı bir umut…” diyen anne ve babaların feryadına ses veriyoruz....
#KayıpGeçen Ekim ayının sonunda Van'ın Gürpınar İlçesi Kırkgeçit Mahallesi'ndeki evlerinin önünde oynarken kaybolan, aramalara rağmen bugüne kadar sadece ayakkabıları bulunabilen 4 yaşındaki Nehir Aslan ile birlikte aramalara rağmen bulunamayan 3'ü çocuk 4 kişinin fotoğrafının yer aldığı 7 milyon poşet bastırılarak markette dağıtılmaya başlandı.
YAKINLARINI Kaybetmiş Aileler Derneği (YAKAD) ve Onur Marketleri’nin ortaklaşa hazırladıkları projeyle, Onur marketlerinde aylık kullanılan ortalama 3 milyon poşete kayıp çocukların fotoğrafları ile ailelerin çocukların kaybolmaması için yapabileceği kurallar sıralandı. Poşetler Onur marketlerinin şubeleri bulunan İstanbul, Edirne, Kırklareli ve Tekirdağ’da dağıtılacak. Projenin tanıtım toplantısında konuşan YAKAD Başkanı Zafer Özbilici, “Bu acıyı kimse yaşamasın diye mücadelemizi sürdürüyoruz” dedi.
Pamir 3.5 yaşında ve dün sabah saatlerinde Zekeriyaköy’ de kayboldu. Evden ayakkabısız çıktığı, üzerinde kırmızı renkli bir giysi olduğu söyleniyor. Jandarma ve emniyet başta olmak üzere pek çok gönüllü seferber olmuş, her yerde arıyor. Haberi duyan herkes gibi müjde bekliyorum.
Çocukları olmadığını söyleyen Hindistanlı Abdulselam Begüm ile eşi Fatma Begüm, komşuları Halil Aksu’ya bir rüya gördüklerini ve rüyada bir kişinin kendilerine "Çok sevdiğin bir çocuğu umreye getir, o zaman çocuğun olacak" dediğini söyledi. Halil Aksu da bunun üzerine 4 yaşındaki kızları Tuğba’yı "10 gün sonra getireceğiz" diyen Hintli çifte verdi. Ancak aradan geçen 25 güne rağmen çift geri dönmedi.